Zatürree (Pnömoni) akciğer dokusunun iltihaplanmasıdır. Bakteriler başta olmak üzere çeşitli mikroorganizmalara bağlı olarak meydana gelir.
Bulaşma
Hastalık çoğunlukla; hastanın kendi ağız; boğaz veya sindirim kanalında bulunan mikropların akciğere ulaşmasıyla meydana gelmektedir. Normal durumlarda hastalığa neden olmayan bu mikroplar; vücut savunması zayıf düşmüş kişilerde zatürree oluşturur. Dolayısıyla zatürreenin ortaya çıkmasında bulaşmadan çok; kişinin vücut direncini kıran risk faktörleri rol oynar. Daha az sıklıkta da hasta kişilerden sağlam kişilere doğrudan bulaşma görülür.
Zatürreeye zemin hazırlayan grip ve benzeri viral solunum yolu infeksiyonları ise çok bulaşıcıdır. Hapşırık ve öksürükle yayılabildikleri gibi; ağız ve burun salgılarıyla temas etmiş eller; ya da bardak; mendil; kapı kolu gibi eşyalar aracılığıyla başka insanlara bulaşabilirler.
Sıklık ve Önem
Zatürreeler tüm dünyada ve ülkemizde sık görülen ve en fazla ölüme neden olan hastalıklar arasındadır. Türkiye de beşinci sıradaki ölüm sebebidir. Özellikle; bebeklerde; çocuklarda; yaşlılarda ve bilinen başka bir hastalığı olan kişilerde zatürreeler daha ölümcül olabilmektedir. Dünyada her yıl 5 yaşın altında 10 ile 12 milyon çocuk zatürree nedeniyle ölmektedir. Bu ölümlerin %90 ı gelişmekte olan ülkelerde olmaktadır. Ülkemizde ilk 1 yaştaki bebek ölümlerinin %48 inden zatürre sorumludur.
Erişkinlerde:
Yaşlılarda; KOAH; bronşektazi; akciğer kanseri gibi akciğer hastalıkları olanlarda; Kalp hastalarında; kronik böbrek yetersizliği; diyabet hastalarında; sigara ve alkol kullananlarda; immun sistem yetersizlikleri (AİDS; lenfoma; lösemi vb) olanlarda; yutma güçlüğü yapan durumlar (çene; kas; sinir hastalıkları; tümörler; yemek borusu hastalıkları) söz konusu olduğunda zatürre riski artmaktadır.
Çocuklarda:
2 yaş altında; düşük doğum ağırlığı; erken doğum; anne sütü ile beslenememe; yeterli beslenememe; D vitamini eksikliği; düşük sosyoekonomik düzey; kalabalık yaşam koşulları; altta yatan kronik hastalıkların varlığı; doğumsal kalp; akciğer hastalıkları; şeker hastalığı gibi durumlarda; yetersiz aşılanma (özellikle kızamık ve boğmaca aşılarının etkin bir şekilde uygulanmaması); Başta ebeveynin sigara içimi olmak üzere hava kirliliği olan ortamda yaşanması zatürre riskini arttırmaktadır.
Zatürree Teşhisi:
Zatürree önemli bir sağlık sorunudur. Erken teşhis edilmesi ve gecikmeden tedaviye başlanmasının ölümleri azalttığı bilinmektedir. Hastanın yakınmaları zatürreeyle uyumlu ise; genellikle yapılan muayene ve akciğer röntgenindeki bulgularla teşhis konulabilir. Gerekli durumlarda kan ve balgam tahlilleri yapılabilir.
Ayırıcı Tanı
Zatürree bazen grip; soğuk algınlığı ve bronşit gibi hastalıklarla karıştırılabilir. Zatürre hastalarında genellikle öksürük; balgam; göğüs ağrısı ve ateş beklenmekle beraberer bazen atipik mikroplar dediğimiz özel bazı bakterilerin oluşturduğu zatürrelerde ateş olmadan sadece kuru uzun süren öksürük yakınması da olabilir. Bu nedenle soğuk algınlığı diye düşünülen durum birkaç günde toparlamıyor ise mutlaka bir hekime görünmek uygundur. Ayrıca sigara içen özellikle 40 yaş üzeri hastalarda zatürrenin pür zatürre olduğundan emin olunmalı; küçük bir bronş tıkayıcı lezyonun etrafında gelişen bir zatürre olması olması olasılığı göz önünde bulundurulmalıdır. Uzman hekim tarafından gerekli görülürse tomografi çekilerek durum netleştirilmelidir.
Zatürree Tedavisi
Zatürre genellikle evde tedavi edilebilir. Birçok vakada zatürree evde tedavi edilebilir. Ağır vakaların; yaşlı hastaların; oksijen tedavisi veya yoğun bakım desteği gerektiren hastaların hastaneye yatması gerekir. Tedavi hastaya göre değişir. Tedaviye erken başlandığında sonuçlar yüz güldürücüdür. Ancak; tanı ve tedavisi gecikmiş; ağır zatürree hastalarında ölüm riski yüksektir.
Zatürreden Korunma
Zatürreeden korunmak için zatürree oluşumunu kolaylaştıran olumsuz faktörler düzeltilmelidir. Bu amaçla kronik hastalıkların uygun şekilde takip ve tedavisi; vücut direncini düşüren etkenlerin düzeltilmesi; uykusuzluk ve stresten kaçınma; dengeli beslenme; kronik hastalıkların tedavi ve takibinin uygun ve düzenli yapılması; barınma koşullarının hijyenik olmasının sağlanması; alkol; tütün ve ilaç bağımlığının kontrolü gerekir.
Zatürre açısından risk grubundaki bireylerin zatürreeye karşı bağışıklılığının artırılmasına yönelik olarak; beş yılda bir zatürre aşıları (pnömokok aşıları) ile yıllık grip aşıları zatürreeden korunma açısından etkilidir.
Grip salgınları sırasında zatürre daha sık görülür. Bu durumlarda özellikle riskli grupta yer alan kişilerin kalabalıkla temasın azaltılması; maske kullanılması korunma için yapılan önerilerdendir. Çocuklarda zatürree gelişimini kolaylaştıran en önemli faktör beslenme yetersizliğidir. Anne sütü bebeklerin bağışıklık sistemini güçlendirmekte ve aşılara daha iyi yanıt verilmesini sağlamaktadır Ülkemizde bebeklerin %10 dan azı; doğumu izleyen üç ay içinde sadece anne sütüyle beslenebilmektedir. En az 6 ay mutlaka anne sütü alımının teşvik edilmesi gerekmektedir.
Ülkemizde aşılanma oranları oldukça düşüktür (%54). Kızamık; boğmaca ve tüberküloz çocuklarda en önemli zatürree etkenleridir. Bu nedenle; bu hastalıklara ait aşıların yapılması zatürree sıklığını azaltacaktır. Ebeveynin sigara içimi çocukların zatürree sıklığını bu nedenle hastaneye yatışları ve ölümü artırmaktadır. Ülkemizde çocukların yaklaşık %70 i sigaraya maruz kalmaktadır. Çocukların sigaraya maruz kalmasının önlenmesi zatürree ile ilişkili sağlık sorunlarını azaltacaktır.