Çocukların ahlaki gelişimlerini anlamanın en iyi yolunun oyun sırasında kurallara nasıl uyduklarını gözlemek (Arı & Üre & Yılmaz; 1998; Piaget; 2000 ) olduğunu savunan araştırmacılar; 7 yaşa kadar olan dönemdeki çocukların oyun kurallarının farkında olduklarını ancak; kuralların amacını ve nedenlerini anlayamadıklarını; bununla beraber bazı kuralları gözetmeye çalıştıklarını savunurlar. Bu dönemde dikkat çeken diğer bir husus da; oyunu tüm oyuncuların kazanmasıdır. Bu durum kazanma kavramının çocuk tarafından eğlence şeklinde algılanmasından kaynaklanmaktadır (Piaget; 2000). 7 yaşından itibarense; kuralların ne işe yaradığını; kuralsız oyun olmayacağını kavramaya ve yeni kazandıkları bu düşünce ile beraber kurallara bağlı kalarak (Arı & Üre & Yılmaz; 1998) kuralların değişmeyeceğine inanırlar. 12 yaşlarına kadar bu şekilde düşünmeye devam eden çocuklar; kuralların yüksek bir otorite tarafından konulduğunu ve kurallara uymayanların cezalandırılacağını zannederler (Piaget; 2000; Aral & Köksal & Gürsoy; 2001).
Önceki yaşlara oranla kendisine daha fazla güvenen 6 yaş çocukları (Alıcıgüzel; 1998; Altınköprü; 2002; Şahin; 2001; Ryan; 2002); kurallar veya yasaklar karşısında sık sık neden sorusunu sorar ve kaybetmekten hiç hoşlanmazlar (Navaro; b.d.). Bu yaşa kadar ağırlıklı olarak gözlenen haz ve elem ahlakı; 7 yaşından itibaren ise; yaptırımlara ve baskılara körü körüne boyun eğen bir ahlaki düşünceye dönüşür. Her şeyin bir görev olarak algılandığı bu yaşta; çocuk henüz ahlak kurallarının içeriğini anlayamamakta (Altınköprü; 2002) kurallara yalnızca kural olduğu için uymakta ve bu durum 11 yaşlarına kadar; kurallara sadece toplumsal ilişkiler bozulmasın diye uymaya devam etmektedir (Kuşin; 1999).
Ahlak gelişiminin 5 yaşında tamamlandığını savunan Freud’un (Kağıtçıbaşı; 1979; Yavuzer; 1998) aksine Kohlberg ahlak gelişiminin bu kadar erken bir dönemde tamamlandığını kabul etmemektedir (Arık; 1994; Kağıtçıbaşı; 1979; Ündar; 2001). Çocuklarda ve yetişkinlerde ahlak yargılarının farklı düşünce mekanizmaları sonucu geliştiğini vurgulayan Kohlberg; ahlak anlayışı ve gelişimini; ahlaki davranış boyutunda değil; düşünce boyutunda incelemiştir (Aydın; 1997; Morris; 2002). Buna göre Kohlberg’in Ahlak gelişimi Teorisi’nde ilk çocukluk dönemindeki ahlaki gelişim şu evreler dahilinde incelenmektedir:
a. Gelenek Öncesi Düzey 1. Evre (Bağımlı Ahlak Evresi)
5-8 yaşları arasında geçilen bu evrede; davranışlar sonucuna göre değerlendirilir. Sonuç iyi ise davranış iyi; kötü ise davranış kötüdür. Önemli olan kurallara uymak; böylece cezadan kurtulmaktır (Arı & Üre & Yılmaz; 1998; Kağıtçıbaşı; 1979; 1999; Atkinson & Atkinson; 1995; Morris; 2002; Ündar; 2001; Sprinthall & Sprinthall; 1990). Bu yönüyle ahlaki davranış; cezayı önleyen davranıştır. Kurallar ise sadece cezadan kurtulmak için uyulan araçlardır. Bu evrede kuralların içeriği; anlamı; işlevi; hangi amaca hizmet ettiği henüz önem teşkil etmemektedir (Arı & Üre & Yılmaz; 1998; Arık; 1994; Kağıtçıbaşı; 1999; Morgan; 1993; Sprinthall & Sprinthall; 1990; Hogan & Johnson & Brigs; 2001; Ündar; 2001; Kuşin; 1999).
b. Gelenek Öncesi Düzey 2. Evre (Saf Çıkarcı Eğilim Evresi)
8 yaşından sonra geçilen bu evrede çocuk; farklı görüşleri birleştirmeye; davranışların nedenlerine önem vermeye başlar. Bununla beraber doğru davranış kişisel ihtiyaçları doyuran iyi niyetli davranıştır (Arı & Üre & Yılmaz; 1998; Arık; 1994). “Sen bana yardım edersen; ben de sana yardım ederim” düşüncesiyle eylemlerine yön veren çocukta (Sprinthall & Sprinthall; 1990; Hogan & Johnson & Briggs; 2001; Kağıtçıbaşı; 1979; 1999; Arık; 1994); ahlaki davranışın sonucunda ödül bekleyen maddeci bir düşünme şekli hakimdir (Arık; 1994).
Davranışlara uygun özür bulma konusunda yoğun bir çaba görülen bu evrede “haklılık kavramı” ortaya çıkar. İyi niyetle yapılmış davranışlar otoritenin keyfi ölçütlerine göre değil; niyete göre değerlendirilir. Artık göreceli olarak algılanan otorite herkese eşit haklar vermelidir (Ündar; 2001; Sprinthall & Sprinthall; 1990). Ahlaksal davranışların sonunda ödül beklendiği kadar; çevredekilerden takdir de beklenir. Cezanın elde edilen ödülün büyüklüğüne göre değerlendirildiği bu evrede “Çok para çalana çok; az para çalana az ceza verilmelidir” görüşü baskındır. Görüldüğü üzere bu evredeki çocuk olayları parası çalınan açısından değerlendirmeyen; empati yanı sıra acıma duygusu fazla gelişmemiş; ahlaka uygun olmayan davranışları (çalma; rüşvet; kaçak seyahat; kopya... gibi) yakalanmadıkça problem olarak görmeyen bir ahlak anlayışına sahiptir (Sprinthall & Sprinthall; 1990; Arık; 1994).
Freud’un Psikoseksüel Teorisi’nde Cinsel Evreler
a. Oral Evre (0 - 1;5 Yaş)
Libidinal enerjinin ağız bölgesinde toplandığı bu evrenin; ilk 2-3 ayında çocuk birincil narsizmi yaşamakta ve haz ilkesiyle yaşamını sürdürmektedir (Adasal; 1977; Atkinson ve ark.; 1996; Felman; 1997; Karahan & Sardoğan; 1994; Kozacıoğlu & Gördürür; 1995; Köknel; 1995; Mischel & Plomin; 1999; Öztürk; 1989; Şendil; 1995; Uluğ; 1997). Aylar ilerledikçe doyum kaynağı dişlere ve çeneye kaymakta böylece yeni kazanılan ısırma becerisi ile ilk saldırganlık belirtileri ortaya çıkmaktadır (Bee; 2000; Köknel; 1995; Wade & Tavris; 1999; Yanbastı; 1990 ).
b. Anal Evre (1;5 - 3 Yaş)
2 yaşında bedensel zevkler almaya başlayan bebek (Mischel & Plomin; 1999); çevre kurallarına göre hareket etme gerekliliği anlamış; libidinal enerjisi anüse ve oradan da üretraya kaymıştır. Artık bazı tatminlerini geciktirmekte ve gerçeğe uygun davranmaktadır. Gelişen ego ve süperego ile birlikte; yoksunluklarla baş edebilme ve ebeveynlerinin kısıtlamalarına dayanmaya çalışmaktadır (Adasal; 1977; Bee; 2000; Feldman; 1997; Kozacıoğlu & Gördürür; 1995; Köknel; 1995; Öztürk; 1989; Şendil; 1995; Uluğ; 1997; Wade & Tavris; 1999; Yanbastı; 1990).
c. Fallik Evre (3 – 5;7 Yaş)
Cinsler arasındaki farkın henüz belirginleşmediği bu evrede (Kozacıoğlu & Gördürür; 1995); hazlar ve problemler genital bölge çevresinde toplanır. Genital bölgede gerilime neden olan uyarılmalar; gerilimin giderilmesiyle beraber hazza dönüşmekte ve cinsel dürtüler; karşı cinsten ebeveyne yöneltilmektedir. Oedipus kompleksi denilen bu durumun en önemli sonucu; erkek çocuğun babasıyla özdeşim kurmasıdır. Erkek çocuklar kadar şiddetli olmasa da kızların da bu evrede bir takım çatışmalar yaşadıkları bilinmektedir (Feldman; 1997; Şendil; 1995; Öztürk; 1989; Uluğ; 1997; Wade & Tavris; 1999).
d. Gizil Evre (Latent) (5;7 – Ergenlik)
İnsanoğlunun ergenlik döneminde karşılaşacağı hızlı değişim ve bocalamalı döneme bir hazırlanış sayılabilecek olan bu evrede (Öztürk; 1989); kız ve erkeklerin cinsel ilgilerinde bir azalma gözlenir. Cinsel bir duraklama dönemi olarak da kabul edilebilecek olan bu evrede; çocuk kendi cinsinden olanlarla ve kendi özelliklerini taşıyan kişilerle ilgilenmeye başlar (Atkinson ve ark.;1996; Bee; 2000; Kozacıoğlu & Gördürür;1995; Mischel & Plomin; 1999; Myers; 1998; Şendil; 1995; Uluğ; 1997).
KAYNAKLAR:
Adasal; Rasim (1977). Normal ve Anormal Yönleriyle Yeni Medikal Psikoloji. 3. Baskı. İstanbul: Minnetoğlu Yayınları.
Alıcıgüzel; İzzettin (1998). Çağdaş Okulda Eğitim ve Öğretim. İstanbul: Sistem Yayıncılık.
Altınköprü; Tuncel (2002). Eğitim Açısından Çocuk Psikolojisi Çocuğun Başarısı Nasıl Sağlanır. İstanbul: Hayat Yayınları.
Aral; Neriman & Köksal; Aysel & Gürsoy; Figen (2001). Okul Öncesi Eğitiminde Oyun. İstanbul: YA-PA Yayın Pazarlama San. A.Ş.
Arı; Ramazan & Üre; Ömer & Yılmaz; Hasan (1998). Gelişim ve Öğrenme Psikolojisi. Konya: Mikro Yayıncılık
Arık; İ. Alev (1994). Eğitim Psikolojisi. Basılmamış Ders Notları. İstanbul Üniversitesi. Psikoloji Bölümü.
Atkinson; Rita & Atkinson; Richard & Hilgard; Ernest R. (1995). Psikolojiye Giriş 1. (Çev. Kemal Atakay; Mustafa Atakay; Aysun Yavuz). İstanbul: Sosyal Yayınlar.
Atkinson; Rita & Atkinson; Richard & Smith; Edward E. & Bem; Daryl J. & Hoeksema; Susan Nolen. (1996). Hilgard’s Introduction to Psychology. Twelfth Edition. U.S.A: Harcourt Brace College Publishers.
Aydın; Betül (1997). Çocuk ve Ergen Psikolojisi. Marmara Üniversitesi Vakfı Yayınları No.1:İstanbul.
Bee; Helen (2000). The Developing Child. U.S.A: Allyn and Bacon.
Feldman;Robert (1997). Essentials of Understanding Psychology. Third Ed. USA: The Mc Graw-Hill Companies;İnc.
Hogan; Robert & Johnson; John & Briggs; Stephen. ( ). New York: Academic Press.
Kağıtçıbaşı; Çiğdem. (1999). Yeni İnsan ve İnsanlar. 10. Basım. İstanbul: Evrim Yayınevi.
Kağıtçıbaşı; Çiğdem (1979). İnsan ve İnsanlar. İstanbul: Cem Ofset Matbaacılık Sanayi.
Karahan; T.Fikret & Sardoğan; Mehmet E. (1994). Psikolojik Danışma Kuramları. İstanbul: Birsen Yayınevi.
Kozacıoğlu;Gülsen & Ekberzade Gördürür; Hülya (1995). Bireyden Topluma Ruh Sağlığı. İstanbul: Alfa Basım Yayın Dağıtım.
Köknel;Özcan (1995). Kaygıdan Mutluluğa Kişilik. İstanbul: Altın Kitaplar Yayınevi.
Kuşin; İclal (1999). Ruh Sağlığı ve Ahlak Gelişimi. (Ed. Rengin Zembat). Marmara Üniversitesi Anaokulu/Anasınıfı El Kitabı (s. 33-41). İstanbul: YA-PA Yayın Pazarlama San. A.Ş.
Mischel; Walter & Plomin; Robert (1999). Introduction to Personality. Sixth Ed. New York: Harcourt Brace College Publishers.
Ryan Jr.; Bernard. (2002). Çocuğum Okula Başlıyor. (Çev.Müge İzmirli). İstanbul: Hayat Yayınları.
Sprinthall; Norman A. & Sprinthall; Richard C. (1990). Educational Psychology A Developmental Approach. Fifth Ed. New York: Mc Graw-Hill;Inc.
Şahin; Fatma Tezel (2001). Okul Öncesi Eğitimde Oyun Etkinlikleri. Gazi Üniversitesi Anaokulu/Anasınıfı El Kitabı (s.263-268). İstanbul: YA-PA Yayın Pazarlama San. A.Ş.
Şendil; Gül (1995). Büyüme Gelişme Olgunlaşma. İstanbul: Çantay Kitabevi.
Uluğ; Mücella Ormanlıoğlu (1997). Niçin Oyun? Çocuğun Gelişiminde ve Çocuğu Tanımada Oyunun Önemi. Göçebe Yayınları.
Ündar; Elif (2001). Lawrence Kolhberg Zihinsel Ahlak Gelişimi Kuramı. Eğitimde Çağdaş Gelişim Teorileri Ders Notu. Marmara Üniversitesi Okul Öncesi Eğitimi Bölümü.
Wade; Carole & Tavris; Carol (1999). Invitation to Psychology. U.S.A: Addison- Wesley Educational Publisher Inc.
Yanbastı; Gülgün (1990). Kişilik Kuramları. Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları No: 53 İzmir: Ege Üniversitesi Basım Evi.
Yavuzer; Haluk (1998). Çocuk Psikolojisi. 16. Basım. İstanbul: Remzi Kitabevi.