Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Televizyonun Çocuklar Üzerindeki Etkisi

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 21:56    Güncellendi: 18.02.2025 21:56
TV’nin çocukların hayatında yadsınamaz bir etkisi vardır. Çocukların; haftada ortalama 18 saatlerini TV karşısında geçirdikleri bildirilmektedir;(Kanada’da yapılan bir istatistik;2000).

TV’nin bu etkisi birçok faktöre göre değişmektedir: TV karşısında geçirilen süre; yaş; kişilik; TV’nin yalnız mı ebeveynlerle mi birlikte seyredildiği; seyredilen materyalle ilgili ebeveynlerle fikir alışverişinde bulunup bulunmama gibi.

TV’nin muhtemel olumsuz etkilerini en aza indirgemek için bu sihirli kutunun çocuklar üzerindeki etkisini anlamamız gerekmektedir.

ŞİDDET


Birçok araştırma; şiddet mesajları ile dolu içeriğin çocuk ve gençleri olumsuz etkilediğini ortaya koymaktadır.

Şiddet mesajları veren içerikle karşılaşan çocuğun vermesi muhtemel üç tepki çeşidinden söz edebiliriz:
_ Korku davranışında artma: Çocuklar; özellikle kız çocukları; TV’de şiddetin kurbanı olarak gösterilmektedir. Bu durum; onları; dış dünyaya karşı daha korkak(daha çekingen)bir tutum takınmaya yönlendirebilir.
_ Şiddete karşı duyarsızlaşma: Bazı çizgi filmler; en çok şiddet öğesi içeren programlar arasındadır. Şiddet; eğlenceli ve komik bir tarzda sunulmakta ve sonuçları hakkında çok az açıklama yapılmaktadır.
_ Saldırgan tutumun artması
TV’NİN ÇOCUĞUN GELİŞİMİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

TV; çocuğun fiziksel ve zihinsel gelişimi için gerekli olan aktivitelerin yapılmasını engelliyorsa;zararlıdır.Çocuğun boş zamanları oyun oynamaya;okumaya;doğa ile haşır neşir olmaya;bir müzik aleti çalmaya;spor yapmaya vs. ayrılmalıdır.

TV seyretmek; pasif bir iştir ve çocukta obezite problemini körükleyen en önemli etkenlerdendir. Kanada’da yapılan bir araştırmaya göre;7-12 yaş arası her 4 çocuktan birinde obezite görülmektedir.
Genellikle; gerek çocuklar gerekse yetişkinlerin eli bir türlü TV’yi kapatmaya uzanmaz. Araştırmalara göre; TV izleyicileri; TV’yi açtıklarında yatıştırıcı bir etki hissederler; ancak; bu etki; uzun süreli değildir ve TV açıldığında biter. Ayrıca; obeziteyi körükleyen etkisi de son derece önemlidir. Bunu; genellikle; düşük kaliteli(sağlıksız)yiyeceklerin promosyonunu yaparak sağlar. Kanada Pediatri Derneği’ne göre; promosyonu yapılan ürünlerin çoğu;fast food yiyecekler ve şekerleme tipi yiyeceklerdir.Sağlıklı yiyecek mesajları;reklamların sadece % 4’ünü oluşturmaktadır.
Cinsel İçerik

Günümüzde çocuklar; cinsel öğe bulunan bir çok mesajla karşı karşıya kalmaktadırlar;(TV; dergiler; reklâmlar; müzik; sinema ve internet).TV; cinsellikle ilgili tutumun sorumlulukları ve tehlikeleri hakkında çocuk ve gençleri eğiten önemli bir araç olabilir. A.B.D. de;”Kaiser Family Foundation” adlı bir kuruluşun yaptığı araştırmaya göre; prime time da yayınlanan 4 programdan 3’ü cinsel içerikli mesajlar vermektedir. Durum komedilerinin % 84’ü cinsel içeriklidir. Ancak;10 programdan birisinde; cinselliğe bağlı tehlike ve sorumluluklardan söz edilmektedir.


TELEVİZYONUN ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ ETKİSİ


TV; modern dünyanın sınırları belirlenemeyen önemli bir fenomenidir; boş vakitlerimizi; bilgimizi ve kültürümüzü etkiler ve bizi; aktüalite; meteoroloji; spor ve müzik vs. hakkında bilgilendirir.


Sayıları oldukça fazla olan kanallar;”kaliteli” programlar sundukları gibi daha az kaliteli programlar da sunmaktadırlar. TV’nin bu kadar hayatımıza girdiği(hatta egemen olduğu)bir ortamda; ailelerin “kaliteli” programları seçmesi ve mümkünse tüm ailenin beraber TV izlemesi önemlidir.

TV’nin birçok olumlu yönü de vardır:
TV; tüm aile bireylerinin birlikte vakit geçirmesi için bir olanaktır.
Aileler; TV’yi çocuklarını okumaya yönlendirmek için katalizör olarak kullanabilirler; seyrettikleri program ile ilgili materyel; kitaplar aracılığıyla derinleştirilebilir.
Kaliteli programlar; çocuklara bazı önemli değerleri aşılayabilirler ve hayat dersi verebilirler.
Eğitici programlar; küçük çocukların sosyalleşmesine ve öğrenme yeteneklerinin gelişmesine yardımcı olabilir.
TV programları(örn; tartışma programlarında bir konunun detaylı olarak tartışılması; ¤¤¤e karşı anti¤¤¤i savunan konuşmacıların varlığı) ebeveyn; çocuk arasında yaşanabilecek muhtemel çatışmaların çözümüne yardımcı olur.
Haberler ve tarihle ilgili programlar; çocukların başka halkları ve kültürlerini daha iyi tanımasına yol açar.
Belgesel programlar; çocuğun dünyayı ve toplumu daha iyi anlamlandırmasını sağlayacak eleştiri yeteneğinin gelişmesine neden olur.
Kültürel programlar; gençlere müziğin ve diğer tüm sanatların kapılarını açar
KALİTELİ PROGRAMLAR NASIL SEÇİLİR?

Şu soruları sormak yerinde olur:


Programın; çocuğumun fiziksel ve zihinsel gelişimine bir katkısı var mıdır? TV; pasif bir aktivite olmak zorunda değildir. Çocuğun kendi kendine sorgulamasına; merakının kamçılanmasına neden olmalıdır.

Bu programa saygım var mı? Aileler; çocuklara yönelik tüm yayınları sevmek zorunda değildirler. Ancak; bu programların çocukların gelişim aşamalarını anladığını ve bunlara saygı ve özen göstererek hazırlandığından emin olmaları gerekir.
Çocuğum bu programda kendini buluyor mu?
Bu programın yapımcıları çocuğumu nasıl algılıyorlar? Bazı yapımcılar; çocukları satın almaları gereken tüketiciler olarak değerlendirmektedirler. Bazı programlarda ise amaç; çocukları kendi görüşleri doğrultusunda eğiterek ileride “kendi saflarına” katılmalarını sağlamak olabilir.

ÇOCUKLARLA TV’DEN KONUŞMAK


TV; çocuklarımıza çok kuvvetli ve etkili mesajlar göndermekte. Onları; TV’nin olumsuz etkilerinden korumanın en iyi yollarından birisi; TV’de gördüklerini eleştirebilme yeteneği kazandırabilmektir.


Çocuklarınıza TV’nin “gerçeğin yeniden yapılandırılması”ndan başka bir şey olmadığını anlatın:

Onlara; TV’de seyrettiklerinin(belgesel ve haberlerin bile) yönetmenler; aktör ve aktrisler; kameramanlar; prodüktörler vs. tarafından yapılandırılan bir gerçek olduğunu anlatın. Bu kişiler; kendi bakış açılarını; önyargılarını; ticari kaygılarını yansıtabilirler.
TV’de gösterilmeyen her şeyin(insanlar; kültürler; hayat tarzları) de aynı derecede önemli olduğunu anlatın.