Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Alkol ve Madde Bağımlılığı ve Damgalanma

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 21:56    Güncellendi: 18.02.2025 21:56
Ruhsal hastalığı olan kişilere yönelik damgalanma; ayırımcılık ve olumsuz tutumlar toplumda yaygın olarak bulunmaktadır. Bunun en önemli nedeni; hastaların tehlikeli kişiler olduğu inancı ve bu nedenle ortaya çıkan korkudur.

Yapılan araştırmalarda elde edilen bilgiler ve günlük uygulamalarda gözlenenler; ruhsal hastalıklarla mücadelede karşılaşılan en önemli sorunlardan birisinin damgala(n)ma ve olumsuz tutumlar olduğunu göstermektedir. Toplumun her kesiminde sağlık çalışanları ve hasta yakınları da dahil olmak üzere damgalamaya sık olarak rastlanmaktadır. Ruhsal hastalıklar konusunda en yetkili kişiler olan profesyonel ruh sağlığı ekibi arasında bile olumsuz tutum ve damgalamaya rastlanması konunun önemini daha da arttırmaktadır. Hastanın toplum tarafından damgalanması yanında hastaların kendi kendilerini damgalaması da sorunu karmaşıklaştıran bir etmendir.

Ruhsal hastalıklara yönelik olumsuz tutumlar ve damgala(n)ma; belirtilerin farkına varma ve çare aramadan; tedaviyi uygun bir şekilde sürdürmeye kadar ruh sağlığı hizmetlerini her aşamada etkilemektedir. Bu nedenle ruh sağlığı çalışanlarına önemli görevler düşmektedir. Psikiyatri hizmetlerinde yer alan çalışanların hastalarının toplum tarafından ve kendi kendini damgalamadan nasıl etkilendikleri konusunda duyarlı olmaları ve her platformda olumsuz tutum ve damgalanma ile mücadele etmeleri gerekmektedir.

ALKOL VE MADDE BAĞIMLILIĞI ve DAMGALANMA


Madde kullanımı sadece tıbbi ya da psikolojik açıdan değil; toplumu sosyal; kültürel; ekonomik ve hukuki yönlerden de etkileyen bir durumdur. Böyle bir durumda madde kullanımına ilişkin tutumlar da değişkenlik gösterebilmektedir. Diğer ruhsal hastalıklarda olduğu gibi alkol ve madde bağımlılığı için de benzer yargı ve etiketlemelerin olduğunu görmekteyiz. Bazı araştırmacılar; alkol ve madde kullanımının ruhsal hastalıklar kategorisinde yer almasının bizzat damgalanmanın kendisi olduğunu ileri sürmüştür. Madde ve alkol bağımlılığına (birçok ülkede tütün hariç) ilişkin etiketlemeler çoğu kez; ahlaki açıdan düşük değerlilik; kişilik zayıflığı; kişilik bozukluğu; suç eğilimi gibi olumsuz yargılar şeklinde olmaktadır. Bu etiketlenme kişiye bir çok alanda sorun yaşatmaktadır. İş bulma riski; toplumsal statü kaybı; toplumsal red; toplum içinde izole edilme; düşük benlik saygısı; lekeli kimlik algısı gibi pek çok biçimde kendisini göstermektedir.


Etiketlemenin olumsuz sonuçları çok fazladır ve sonuçların hemen hepsi yıkıcı niteliktedir. Etiketleme alkol ve madde kullanıcısını ve ailesini utanç duygusuyla toplumdan uzaklaştırır; insanların yüzüne bakamaz duruma düşürür. Ruhsal dengelerinde bozulma; utanç duygularının artmasına neden olur. Bu durumu saklamayı ve sessiz kalmayı tercih ederler.

Alkol ve madde bağımlılıkları etiketlenme nedeniyle genellikle gizlenir. Etiketlemenin en kötü etkisi ise bu durumun bir hastalık olduğunun tamamıyla reddedilmesidir. Daha ötesinde kendi isteğiyle yapılan bir hata olduğu; ahlaki bir yetersizlikten; kişilik zayıflığından; zayıf iradeden kaynaklandığı düşünülmektedir. Algılar ve yargılamalar bu şekilde olumsuz olunca bağımlılığı olan bireyin hastalığı kabullenmesi; tedaviye uyumu; toplum içinde uyumlu yaşamasında zorluklar ortaya çıkmaktadır. Yalnızca hastalar değil hasta yakınları da bu yargılardan etkilenmekte ve bağımlılık uzun süreler boyunca inkar edilmekte; saklanmakta ya da göz ardı edilmektedir. Bu etiketlenme kişiler tedavilerini sürdürürken de etkisini göstermekte; olumsuz yargılar sürüp gitmektedir. Bu olumsuz yargılar kişi bu konuda ne kadar bilgilenirse bilgilensin kolay silinmemekte ve yaşamı etkilemektedir.

Tedavi güçlüğünün etiketlenme nedeniyle sıkça yaşandığı bu alanda çalışan sağlık personelinin sorumluluk alanı da oldukça geniştir. Alkol ve madde bağımlılarıyla çalışanlar başta hasta ve ailesi olmak üzere toplumun alkol ve madde bağımlılığıyla ilgili bilgi düzeyini artırma; konuya ilişkin farkındalık ve duyarlılık kazandırmaya yönelik uygulamaları yürütmesi tedavi sürecinde etkili rol oynamaktadır. Ancak alkol ve madde bağımlıları ile çalışan tüm sağlık profesyonelleri mesleki uygulamalarını yaparken öncelikle kendi önyargı; algılama ve hastalarına yönelik inançları sürekli gözden geçirmek durumundadırlar.

Bu yazı psikolog İlkten Çetin ve yard doc Şeyda Dülgerler tarafından hazırlanmıştır