MÜJDE: SAĞLIK SEKTÖRÜNDEKİ HATALAR PARA İLE TEMİZLENEBİLECEK
SAHTE DİŞ HEKİMİ TEK BİR DİŞ ÇEKSE HALK SAĞLIĞI TEHLİKEDE OLUR
Sahte bir diş hekimi tek bir diş çekerken tespit edilse hemen tepesine binilir. Nedeni ağır halk sağlığı sorunudur! Halbuki birçok hekimin yanlış bir dişi yanlış yöntemlerle çektiği o kadar çok görülür ki! Ama nedense bu hata halk sağlığı sorunu olmaz! Çünkü buradaki hatayı hekim yapmıştır! O hekim işine gücüne yıllarca devam edip gidebilir!
Sorun halk sağlığı sorunu değildir; sorun meslek karteli ve mesleki varlık sorunudur esasında! Sahte diş hekimi diş çekmeye devamı mı etsin! Elbette ki hayır! Ama sorunu bu şekilde dile getirmek; “Halk sağlığı gasp edildi” bahanesine sığınmak yerine; “Bir dişi belki yetişmiş bir sahte hekim de çekebilir ancak yasal olarak hekimlik mesleğine verilmiş olan bir hak gasp ediliyor; yarın diş hekimleri işsiz kalacak; geçim derdine düşecek” denilse daha doğru olur; onu demeye çalışıyorum!
Aksi halde basit yalanlarla yola çıkıldığında hız bir türlü ayarlanamayabiliyor; sonunda öyle bir yere geliniyor ki bu yalanların son türevleri gerçeklerin önünü perdeleyen en zalim karartıcılara dönüşebiliyor! En azından doğru tanımlama ile bu yol tıkanabilir daha işin başında!
BİR PSİKOLOG OTURUP DA BİR YÜREĞİ KAVRULMUŞLA DERTLEŞSE YİNE HALK SAĞLIĞI TEHLİKEYE GİRER
Tek bir tanesi bile yapmaz gerçi; yapmamıştır da. Lakin yapmış olsun diyelim hadi! Mesela bir psikolog adı üzerinde zaten anti-depresan olan bir ilacı içinde yazan ve okuması bulunan herkesin anlayabileceği prospektüsüne uygun olarak hayır yazmasa; sadece birine tavsiye etse; evet bunu tek bir psikolog tek bir kişiye yapsa ve yakalansa derhal tepesine çökülür. Fitil fitil burnundan getirilir. Tek bir kişiye yapılan bu ilaç önerisi halkın geneline yapılmış gibi kabul edilir; hemen “halk sağlığı tehdit altında” yaygarası koparılır. Sonra da igili psikoloğun bir canının alınmadığı kalır. Hatta bu fırtına tek kişiyle sınırlı kalmaz; psikologluğun kökten yasaklanması bile gündeme getirilir!
İlacı geçtik; bir psikolog bir ofis açsa da orada insanlarla sohbet etmeye kalkışsa; sadece pür dikkat sorunlarını dinlese; tedavinin T’ sini bile ağzına almasa da sırf konuşarak yol göstermeye çalışsa; üstelik de bunu hiç bir alet ve edevat; herhangi bir ilaç ya da tıbbi ajan kullanmadan yapsa “aslında ödüllendirilmesi gerekirken” yine tepesine çöküldüğü görülür! Fakülte mezunu bir psikoloğun mesleğiyle ilgili konularda oturup konuşması da toplum sağlığına ciddi tehdit kapsamında değerlendirilir!
TEK İSTİSNASI VARDIR: BU ÜLKEDE YANLIŞI ANCAK HEKİM YAPABİLİR
Yanlışı sadece hekim yapınca halk sağlığı tehdit altında olmaz bu ülkede. Bir sahte diş hekimi tek bir diş çekince halkın tüm dişleri sanki sahte hekimlerce çekiliyormuş gibi bir hava estirilir.
Bir psikolog adı üzerinde antidepresan olan bir ilacı tek bir kişiye yazmasa da sadece içindeki prospektüsüne uygun olarak önerse o tek bir kişi bir anda toplumun hepsi olup çıkıverir! Bir yanlış örnekle tek bir kişinin bile değil; toplumun tamamının ruh sağlığı tehdit altına giriverir hemen!
Ancak herhangi bir hastanedeki sıradan bir psikiyatristin her gün baktığı kişilerin neredeyse tamamına hastalık teşhisi koyması; birkaç istisna dışında hemen hepsine “geçenlerde önemli bir tedavi edici etkisi olmadığı bir kez daha ortaya konulan” ilaçlardan yazması bırakın toplum sağlığı sorunu olmasını sıradan bir sağlık sorunu olarak bile görülmez!
Kimse çıkıp da; “Bu kadar kişi hasta mı hakikaten; hastaysa bile tek deva bu "etkisi çok sınırlı" ilaçları yutturmak mı; bu ruhi sorunları olan kişilere evvela bilimsel danışmanlık yaptınız mı; psikolojik destek sağladınız mı; günlük yaşam aktivitelerini düzenlediniz mi; algısını; bakış açısını gözden geçirdiniz mi; niye hemen beş dakikada ilacı dayadınız da gönderdiniz evine. Burada en büyük halk sağlığı sorunu; ayrıca çok büyük bir devlet bütçesi gaspı var” demez!
"1923 tarihli Tababat-ı Şuabat..." kanunu hekime hastayı tedavi etme hakkını vermiştir nasıl olsa! Tepe tepe kullanır bu hakkını; kime ne bundan" der gibi yaklaşılır! "İstediğini hasta görür istemediğini görmez; faydalı yahut değil; arzu ettiği ilacı arzu ettiği anda başlar ya da başlamaz; kime ne ki bundan" denilir sanki! Sana ne; o gönlü zengin yüce kurum (SGK) ödemiyor mu her yazılanı sorgusuzca; sana ne; ona ne; bana ne demeye getirlir bir bakıma!
Haklılar aslında! Öyle ya; vergileri devlet mümkünse peşin; olmadı bir kısmını affederek; bazen de taksitle; daha da olmazsa şayet polis gücüyle ama nihayetinde toplamıyor mu! Orada da sorun yok şükür! Çeneni tutup da otursana sen! Sana mı kaldı bu işleri kurcalamak! Kafayı niye bu işlere takıyorsun! Panik atak nedir; depresyon arttı; PTSB türü olta ucuna takılan et misali yazılar yazsana daha çok!
Sus hekim düşmanı seni!
"Bu kadar kişi hasta olamayacağına göre ve hasta olmayana da ilaç verilemeyeceğinden; sağlıklı bireylere hasta muamelesi çekmek sağlam adamı hasta etmek değil midir" diye sorup durma boşuna!
Hem artık sağlık sektöründe de sigorta şirketlerimiz var şükür!
Parasını bastırınca temizlenmeyen hangi hata var ki dünyada!