Birçok kişi psikiyatriyi; “Olmayan hastalıkları etkisi bulunmayan ilaçlarla tedavi etme branşı” diye tanımlar. Ben bunu demeyeceğim! Malum; bir önceki yazımda; “İlaç bir tedavi ajanıdır; o yüzden de hastalık varsa ilaç olmalıdır” dedim.
Yeri gelmişken belirtmekte yarar var:
Hiç bir ilaç şüphesiz ki zehir değildir. Ancak ilacın bir şeker tableti olmadığı da unutulmamalıdır. Her yeni ilaç organizma için yeni bir kimyasaldır. Her kimyasal ise vücut için yeni bir yüktür.
Her ilaç türüne ve dozajına göre muhtelif yan etkiler taşıyabilen; ancak hastalık söz konusu olduğunda kullanılması gereken; dolayısı ile kar – yan etki analizi sonucunda tercih edilebilen (edilmesi gereken) önemli bir tedavi ajanıdır. Özellikle psikiyatri ilaçlarının beklenen etkisinin genellikle geç ortaya çıkıyor olması; birçok sorunda asgari 3 – 6 ay gibi bir süre kullanılmasının tavsiye edilmesi nedeniyle daha da dikkatli olunması gerekmektedir.
HASTALIK 360; İLAÇ 3. HER GELENE BİRİNİ DAYA
VALLA BU İŞ ÜLKEMİZDE TAM BİR KANAYAN YARA
Diğer yandan; psikiyatriyle ilgili olan ve çok az kimsenin bildiği; bilenlerden de aşağı yukarı pek kimsenin dillendirmediği bir diğer önemli gerçek de şudur:
“Aslında bugün psikiyatride her sorunun spesifik bir ilacı yoktur.”
Mesela aile sorunlarının; konuşma bozukluklarının; ergenlik sorunlarının; çocuk okul ve uyum sorunlarının; kişilik bozukluklarının; davranış sorunlarının ilacı yoktur. Evet modern psikiyatride bugün onlarca hastalıktan söz edilmesine karşın temelde 3 grup ilaç vardır:
Son grup ilaç olan antipsikotiklerin akıl hastalıkları gibi daha ziyade ileri dereceli düşünce bozukluklarında kullanıldığını; yaygın olarak akıl hastalıkları hastanelerinde reçete edildiğini düşünerek bu ilaç grubunu bir kenarda tutalım. Aslında en basit çocuk davranışlarından erişkin psikolojik sorunlarına; buradan en ağır depresyona; en ileri safhadaki anksiyeteye kadar çok geniş bir yelpazede yer alan birçok sorunda büyük oranda bu iki grup ilaçtan biri kullanılır.
SORUN: PROTEİN EKSİKLİĞİ! ÇÖZÜM: 4 KUTU C VİTAMİNİ! ADI: PSİKİYATRİ
Örneğin antidepresan grup ilaçlar içinde Adı A; B; C ya da D olan birçok ilaç söz konusudur. Bütün bu farklı ilaç isimleri aslında ilaçların birbirinden tamamen farklı olduğunu değil; ticari adlarının farklı olduğunu gösterir. Yani aynı grup içinde yer alan ilaçlardan birisi acı biber; diğeri sivri biber; bir bölümü kırmızı; diğer bir bölümü ise dolmalık biberdir! Ama sonuçta hepsi de biberdir. Temelde aynı grup içinde yer alan (dolayısı ile aynı ya da muadil etken maddeye sahip olan; benzer etki mekanizmaları bulunan); fakat farklı ticari isimler taşıyan bu ilaçların hepsi de temelde aynı tür ilaçlardır.
BU DURUMDA ORTAYA ÇIKAN TABLO
Sorun protein eksikliği. Çözüm sivri biber yani C vitamini. (Kemeliğe antidepresan demek)
Sorun D vitamini eksikliği. Çözüm kırmızı biber yani C vitamini. (iletişimsel soruna antidepresan demek)
Sorun E vitamini yetersizliği. Çözüm dolmalık biber yani yine C vitamini. (gündelik sorunlara antidepresan)
Sorun karbonhidrat azlığı. Çözüm Arnavut biber yani yine C vitamini. (Bu da ergenlik sorunlarına antidepresan oluyor)
Not: Fayda etmedi mi; dur ilacını (biberini) değiştirelim; daha az acı olanını verelim sana. Tamam; oldu şimdi. Oysa içindeki yine C vitamini. Ya biraz daha az acı ya da vitamin oranı bir miktar daha fazla. Kuvveti artırılsa bile C vitamini takviyesi ile D vitamini ihtiyacı ortadan kalkar mı! Kişi aç ise suyunu artırmak onu doyurur mu! Miktarı artırılmış bir su gıda yerine geçer mi! (Not: Psikiyatri ise geçer)
Vs. VS. Vs.
Evet bu alanla ilgili olan ve yukarıdaki garabeti doğuran çok önemli bir gerçek budur:
Bugün psikiyatride her sorunun spesifik bir ilacı yoktur. Ancak 360’a dayandığı söylenen sorunların tamamı için reçetelere yazılan bir – kaç ilaç mutlaka vardır!