Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Cinsel Geçişli Hastalıklar: Hpv; Klamidya; Bel Soğukluğu (Gonore); Frengi (Sifiliz); Genital Herpes (Hsv); Hepatit B; Hepatit C

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 21:56    Güncellendi: 18.02.2025 21:56
CİNSEL GEÇİŞLİ HASTALIKLAR (SEXUEL TRANSMİTED DİSEASE)

I- HPV NEDİR? Kaç Tipi Vardır?


HPV Papovaviridae ailesine mensup çift sarmallı DNA virüsüdür. Epitelyotropik olan HPV deri ve müköz membranların epitelyal hücrelerini enfekte eder. Enfekte epitelde çoğalma; epitelyal dejenerasyon ve siğller görülür. İkiyüz kadar HPV tipi tanımlanmıştır. Ancak bunlardan 22 tanesi makat ve genital alanı etkiler.

HPV TİPLENDİRMESİ NASIL YAPILIR?

Human Papilloma Virus serviks; vajina ; vulva; ve perianal alanda kondillomlara neden olur. Virüs cinsel geçişlidir; temas ile bulaşır ve her iki çiftide de lezyonlara neden olur. Kondilomlar farklı şekillerde; büyüklüklerde ve yapıda olabilir. HPV rahim ağzı kanseri ile ilişkilidir. Yüksek grade’li servikal intraepitelyal lezyonlarda(HIGHSIL) ve invaziv karsinomada HPV 16 veya 18 yada ikisi birlikte bulunmaktadır. Genel yaklaşım anogenital bölgede lezyon tarif eden tüm hastalardan şüpheli oluşumlarından biyopsi alınması ve bu lezyonlardan patolojik inceleme yapılmasıdır. Kondilomlara sahip tüm hastalardan rutin olarak HPV tiplemesi yapılması faydalıdır.Lezyonu olan hastalardan servikal ve anogenital bölgeye sikayet tanımlamasa dahi smear ;sevikal ve anogenital kolposkopi yapılabilir. Kolposkopik inceleme esnasında % 5’lik asetik asit uygulanması; lezyonların 3-4 dk. süreyle beyazlaşmasına ve subklinik (sessiz) lezyonların tespitine yardımcı olabilir. Klinik olarak belirgin olan kondilomlara kolposkopik inceleme yapılması gerekmez.

HPV kültürü için rutin bir laboratuvar yöntemi mevcut değildir. Günümüzde HPV DNA tespiti için moleküler yöntemler kullanılmaktadır. Epidemiyolojik çalışmalarda yaygın olarak filter hibridizasyon yöntemleri kullanılır. HPV DNA saptanması için altın standart Southern Blot tekniğidir. HPV DNA saptanması için PCR ( Polymerase Chain Reaction ) sıklıkla kullanılır. HPV tiplendirilmesinin moleküler yöntemler kullanılarak tip tayini yapılması alınan virusun kanser riskini belirlemesi açısından kıymetlidir. Yüksek riskli virus(16;18) saptanan hastaların bilgilendirilmesi yoluyla yakın takip ve zamanında doğru tedaviler ile kanserden korunacağı unutulmamalıdır.

HPV(Human Papilloma virus) ENFEKSİYONU ve RAHİM AĞZI KANSERİ


HPV enfeksiyonu viral bir hastalık olup görülme sıklığı artmaktadır. Sıklıkla cinsel aktivitenin en fazla olduğı 16-25 yaşlarında görülmekle birlikte her yaşta rastlanabilir. Cinsel alışkanlıklar; çokeşlilik en önemli risk faktörüdür.
HPV Enfeksiyonundaki risk faktörleri:
• Cinsel alışkanlıklardaki değişmeler
• Sigara kullanımındaki artış
• Genç yaşlarda doğum kontrol hapı kullanım sıklığının artması
HPV Genotipleri ve Rahim Ağzı Kanseri İlişkisi:
1- Perineal (genital kondillomlar)Düşük risk : HPV 6;11;40; 42;43;45;54;61;70;72 ve 81
2- Yüksek risk grubu:HPV ;18;31;33;35;39;45;51;52;56;58;59;68; 73 ve 82

HPV ENFEKSİYONUNUN GÖRÜLME ŞEKİLLERİ:


- Klasik genital siğiller: En çok rastlanan şeklidir
- Yassı kondilom: Gözle görülmezler; kolposkopik muayene ile tespit edilir
- Kerotik papüller: Kuru cilt bölgelerinde; özellikle kasıklarda görülür
- Dev kondilomlar: Atipi (Kanser) olasılığı yüksektir

HPV ENFEKSİYONUNUN GEÇİŞ YOLLARI:


1- Cinsel yolla geçiş: En önemli geçiş şeklidir
Genital HPV geçirenlerin eşlerinde %60-66 oranında genital HPV lezyonları görülür. Bu şekilde bulaşmada en önemli faktör cinsel eş sayısı ve enfeksiyonun alındığı yaştır.İlk cinsel ilişki yaşının erken olması enfeksiyonun alınmasında ve kanser gelişmesinde en önemli etkendir.
2- Ekstra genital geçiş: HPV 16 ve 35 tipleri tırnak aralarında yaşayabilmekte ve cinsel dışı geçişte rol oynamaktadır.Çevresel yüzeyler; kıyafetler; havlu; tuvalet; biopsi aletleri ve eldivenlerde oldukça nadir bulaşmada rol oynayabilir
3- Vertikal geçiş:Doğum sırasında anneden bebeğe geçiş olup bu enfeksiyonu taşıyan kadınların bebeklerinde %4-87 oranında HPV DNA’sına rastlanmıştır.Bebeklerde ‘’Laringeal Papillomatozis’’ isimli ses tellerini tutan hastalığa sebep olduğu gösterilmiştir.
Gebelik sırasında fetusa geçişi tartışmalıdır. Plecental (Bebeğin eşi) geçiş net değildir.


HPV ENFEKSİYONUNDA TANI YÖNTEMLERİ:


1- Servikal sitoloji (PAP smear): Genital siğil olanlarda mutlaka yapılmalıdır
2- HPV DNA testi: Güvenilir ancak pahalı bir yöntemdir.

HASTALIK KİMLERDEN GEÇER


Rahim ağzı kanseri risk faktörleri arasında en sık görülenler ; birden fazla kişiyle cinsel ilişkide bulunmak; erken yaşta cinsel ilişkiye başlamak ; daha önce bulaşıcı cinsel hastalıklar geçirmiş olmak; sigara içmek ve de en önemlisi HPV virüsü taşımak yer almaktadır. HPV virüsü (Human Papilloma Virus) genital bölgede ve mukozalarda infeksiyon yapan ve siğil şeklinde kitlelerin; papiller yapıların oluşumuna neden olan bir virüstür. Kadınların bir kısmı virüsü vücutlarına girdikten sonra kendi bağışıklık sistemleriyle (immun sistem) yenebilmektedirler. Ancak yaklaşık 80 türü bulunan HPV nin özellikle birkaç türü kanser gelişimi için risk oluşturmaktadır. Yapılacak smear testi ile erken aşamada HPV yakalanırsa tedavisi son derece kolaydır .

HPV Enfeksiyonunda Tedavi :


HPV nin tedavisinde diğer enfeksiyonlarda olduğu gibi kesin bir tedavisi bugün için yoktur. Virüs bir kez vücuda girdiği zaman bağışıklık sisteminin gücüne ve virüsün etki gücüne göre yıllarca vücut içinde sinsi bir şekilde kalır. Bununla birlikte ortaya çıkardığı lezyonlar yani siğller (kondilom) mutlaka zaman kaybetmeden tedavi edilmeli ve yakılmalıdırlar.

Amaç; yakma tedavisi ile virüsün hızla yayılmasını ve bulaşmasını engellemek ve aynı zamanda virüsün oluşturmuş olduğu siğiller yani kondilomların yok edilip cinsel organın sağlıklı ve hijyenik duruma getirilmesidir.

Genital Siğil Tedavisi Ne Kadar Başarılıdır?


Kondilom yani genital siğiller kesinlikle ihmal edilmemesi gereken bir hastalıktır. Tedavi ile virüsü yok etmek mümkün değildir; fakat siğillerden kurtulmak mümkün olabilmektedir. Tedavi sadece siğilleri ortadan kaldırır ve hızlı olan bulaştırıcılığı azaltır. Pek çok vakada tekrarlayan seanslar gerekmektedir. Tedavinin başarısı kondilom lezyonlarının yaygınlığına ve HPV tipine bağlıdır. Tedavide tıbbi ve cerrahi yaklaşımların ikisi de uygulanabilir; fakat tercih genellikle cerrahi işlem olmaktadır (yakma;lazer v.s.). Tedavinin nasıl yönetileceğine dair karar siğillerin yaygınlığına; yerleşimine göre tedavi sırasında kadın doğum hekimi tarafından verilir.Kondilomda tıbbi tedavi olarak dıştan sürülen bazı ilaçlar kullanılabilir; ancak bu uzun süreli ve zahmetli bir tedavidir ve nüks yani tekrarlama ihtimali fazladır. Büyük ve fazla lezyonlara; vajina içine doğru yayılmış kondilomlara lokal ilaç ve krem tedavisinin fazla bir etkisi olmaz. Çoğu ilaç hasta tarafından değil hekim tarafından uygulanmalı ve direk lezyonun üstüne tatbik edilmelidir. Normal dokuya temas ettiğinde pek çok ilaç tahribata neden olur. Bu nedenle son derece dikkatli uygulama gerekir. Lokal uygulanan ilaçların;lokal ayni bölgesel yan etkileri de fazladır.

Genital Siğil Tedavisinde En sık Kullanılan Yöntem ?

Genital siğilin cerrahi tedavisinde en çok uygulanan ve başarılı olan yöntem lezyonun yakılması ya da dondurulmasıdır. Burada amaç lezyonun tahrip ve yok edilmesidir. Dondurma işleminde (kriyoterapi) sıvı nitrojen yada karbondioksit kullanılır. Yakma işleminde ise elektrokoter uygulanır. Bazı büyük lezyonlar cerrahi olarak çıkarılmayı gerektirebilir. Kondilom tedavisinin amacı sadece görünen lezyonları ortadan kaldırmakla sınırlıdır. HPV enfeksiyonu kronik seyreder ve kitleler ortadan tümüyle kalksa da hücreiçi bir virus olması nedeniyle gizli bir şekilde yaşamını sürdüren virüsler yoluyla bulaştırıcılık azalmakla beraber devam eder. Tedavi sonrası nüx etmesi yani yenilenmesi durumunda tekrar koterize edilmeleri gerekir. Tekrarlama eğilimi virüsün genetik tipine yani virulansına veya kişinin immün(bağışıklık sistemi) sistemine bağlı olarak değişmektedir. Kişiler arasında bu derece fark olmasının nedeni büyük olasılıkla bağışıklık sistemleri arasındaki farklılık ve virüsün etki gücüdür.

HPV Tedavisi Ve Pap Smear(CVS) Kontrolu..

Pap Smear testi hem enfeksiyonu tanımlamak hemde kadının yıllık kontrolünü sağlamak amacıyla mutlaka her kadına düzenli aralıklarla yapılmalıdır. Pap simear testinde rahim ağzında HPV ye bağlı gelişen ve tipik olarak tanı koyduran “koilosit” hücrelerinin görülmesi çok önemlidir. Pap smear testinde saptanan ve biopsi ile kesinleşmiş displazi varlığında ise hastalığın şiddeti ve hastanın yaşına göre LEEP; konizasyon gibi cerrahi tedaviler ya da ilerlemiş insitu karsinoma veya erken evre karsinomada rahimin alınması gibi tedaviler uygulanabilir. Çoğu zaman hafif displazi varlığında LEEP tedavi için yeterli olmaktadır. LEEP sonrası doğurganlıkta bir değişiklik ortaya çıkmamaktadır. Erken doğum için risk faktörü olarak tanımlanabilir.Bu nedenle amacımız öncelikle hastalıktan veya virusdan korunmadır

ENFEKSİYONA KARŞI VE KORUYUCU HEKİMLİK.
NELERE DİKKAT EDELİM

HPV virüsü her türlü cinsel ilişki ile ek olarak ilişki olmasada sürtünme yolu ile ciltten cilde temas yolu; ile de kolaylıkla bulaşabildiğinden cinsel yönden aktif olan kadın yada erkek herkes HPV enfeksiyonları açısından risk altındadır.

Yaşamının herhangi bir döneminde; geçmişte birden fazla partneri olanlar; partneri daha önceden birden fazla kişiyle ilişkide bulunmuş kişiler; cinsel aktif yaşantısı erken yaşta başlayanlar; cinsel yolla bulaşan hastalık öyküsü olanlar yüksek riskli guruptur.
Cinsel yolla bulaşan hastalık tanısı almış hastada beraberinde HPV de bulunabileceği akıldan çıkartılmamalıdır ve bu konuyla ilgili testler yapılmalıdır. Prezervatif HPV ye karşı her zaman tam koruma sağlamaz.Çünkü siğiller prezervatifin kapladığı alan dışından ciltten temas ile bulaşabilir. HPV den korunmanın en etkili yolu tek eşliliktir. Fakat erkeklerin büyük bir kısmında HPV belirti vermediği ve kondilom; genital siğil gözlenemediği için taşıyıcı olabildiklerinden dolayı pek mümkün olmamaktadır. Yine de riskli cinsel ilişkilerden ve genital siğil varlığı veya şüphesi durumunda cinsel ilişkiden kaçınmak gerekir.

Herhangi bir kadında rahim ağzı hücrelerinde değişim saptanması yada genital siğil olması kanser gelişeceği anlamına gelmez. Aslında genital siğile neden olan HPV türlerinin rahim ağzında değişime yada kansere neden olması nadirdir. Rahim ağzı kanserlerinin yarısından sorumlu olduğu bilinen HPV tip 16 varlığı bile mutlaka kanser gelişeceği anlamına gelmez. Sadece artmış risk söz konusudur ve yakın takip gereklidir. HPV DNA tiplemesi ile HPV virüsunun genetik tipini kolaylıkla belirlemek mümkündür.
HPV enfeksiyonu taşıyan bir kişiyle ilişkide bulunmak da mutlaka o kişide de enfeksiyon ortaya çıkacak anlamına gelmez. Burada kişinin bağışıklık; immun sistemi çok büyük önem taşır. Kişiler arası farklılıklar nedeni ile bazı kişilerde bağışıklık sistemi virüsle mücadele edebilir ve ortadan kaldırabilir; virüs hiç bulaşmayabilir. HPV alt tiplerinden bazıları hücrelere olan etkileriyle hücrelerin kendi kendine hızla ve kontrolsüzce çoğalabilen hücrelere dönüşmesine neden olmaktadır. Hücrelerin kontrolsüzce çoğalma özelliği kazanması ise hücrelerin bulunduğu dokuda kanser oluşumu riskini beraberinde getirmektedir. Serviks; vagina ve vulva kanserlerinin gelişiminde HPV nin bu onkojen (kanser yapıcı) alt tiplerinin çok önemli bir rolü olduğu düşünülmektedir. Bu etkiler uzun vadeli etkilerdir hastakığın bulaşından 20-30 yıl sonra ortaya çıkabilir ve sadece onkojen etkiye sahip HPV alt tipleri tarafından başlatılırlar.
HPV aşıları vücutta var olan veya ortaya çıkmış siğilleri ve virüsü yok etmek amacıyla kullanılamazlar. Aşı; sadece ileriki dönemde alınabilecek virüsleri karşı koruyucu amaçlıdır. Bu nedenle 9-26 yaş arasında olan bakire genç kızların rahim ağzı kanseri aşı programına aileleri tarafından alınması ve toplumun bu yönde biliçlendirilmesi çok önemlidir. Aşı programlarının kadın doğum ve çocuk doktorları tarafından desteklenmelidir. Aşı ülkemizde de bulunmaktadır fakat sosyal güvenlik tarafından kapsam dışı olan bu aşının ergenlik dönemindeki genç kızlara ve cinsellikle yeni tanışan üniversite öğrencilerine uygulanması önemli bir koruyucu hekimlik oluşturacaktır.

HPV ENFEKSİYONUNDAN KORUNMANIN EN KOLAY YOLLARI:

- Cinsel ilişki yaşının geciktirilmesi
- Cinsel partner sayısının az olması
- Prezervatif kullanılması
- Sigara içilmemesi;
- Erken teşhis için PAP smear taramalarının yapılması
- Aşı uygulaması

LOKAL TEDAVİ NE ŞEKİLDE YAPILIR?

Genital siğillerin üzerine uygulanan bu krem bağışıklık sistemi düzenleyiciler olarak adlandırılan ilaç sınıfında değerlendirilir. İlacın etkinliğini bağışıklık sisteminde bulunan biomoleküllerin üretimini arttırarak virüslerin neden olduğu siğil ve kondilom gibi lezyonları gerilettiği düşünülmektedir. Uzun süredir var olan veya çok büyük siğillerin varlığında tedavinin başarısı düşmektedir. Vajina içinde çıkan plate şeklinde siğillerde mukazaya zarar vermesi nedeniyle ve gebelikte teratojen etkiye sahip olabileceği için uygulanması sakıncalıdır.

En sık görülen yan etki kremin uygulandığı alanda yarattığı tahriş etkisi nedeniyle oluşan kızarıklık; yanma ve kaşıntıdır. Bunların yan ısıra az sayıda kişide krem uygulanan bölgede şişlik; kabuklanma; sertleşme ve hatta yara ortaya çıkabilir. Benzer şekilde vajina içindeki siğillerde yarattığı mukoza hasarı nedeniyle yapabileceği yan etkilerden dolayı kullanılması da önerilmemektedir.

ORAL HPV (AĞIZDA SİĞİL)


Oral HPV enfeksiyonu ağız boşluğunda rastlanan farklı hastalıklar ile ilişkili olabilir. HPV enfeksiyonunun genellikle vücudun farklı bölümlerinde izlenmesiyle beraberlik gösterir. 80 den fazla HPV tipi vardır ve bunların yaklaşık 30 oral kavite tespit edilmiştir. Oral HPV enfeksiyonu sık görülmesine karşın; nadiren lezyonlara neden olur. bir artış oranı HPV-HIV pozitif kişiler; özellikle bozulmuş bağışıklık sistemi olan kişilerde ağızda gözlenen lezyonlar oluşmaktadır. oral HPV enfeksiyonu ile tetiklenen en yaygın şartlar fokal epitelyal hiperplazi; oral condylomas ve sözlü papilloma vardır. Oral HPV enfeksiyonu orofarengeal kanser bazı durumlarda ile ilişkili olduğu tespit edilmiştir; ama bu kanser türleri için ana risk faktörü değildir.

Genel olarak; iyi HPV enfeksiyonunun oral kavite içine nasıl olur bilinmez. Bu sorunu açıklığa kavuşturmaya çalıştığı bilimsel çalışmalar çok sayıdadır. Oral-genital temas oral HPV enfeksiyonu bulaşma ana yol olduğu tahmin edilmektedir. HPV aynı zamanda ağız-ağıza temas yoluyla ve doğum sırasında bebeğe enfekte anneden olabilir.
Oral HPV enfeksiyonu HPV ile infekte annelerden doğan çocuklarda gelişebilir. HPV enfeksiyonu gennelikle sessiz seyreder . Bu vakaların çoğunda; ama bazen kronik olabilir ve (RRP) tekrarlayan respiratuvar papillomatozis neden olur. Bu durum üst ve alt solunum yollarının iyi huylu tümörler (papillomlar) varlığı ile karakterizedir. Papilloma ameliyatla çıkarılamaz olabilir; veya sık nüx edebilir.Tedavisi oldukça zordur yorucudur. En sık HPV lezyonları; dudaklada görünür ancak yanak mukozası; dil; dişeti ve damaktada bildirilmiştir. Aynı zamanda; çoğu durumda ağızdan HPV enfeksiyonu asemptomatik(belirtisiz) olduğu unutulmamalıdır. Oral HPV ile ilgili lezyonları genital HPV tipleri ile ilişkilidir. Bu gerçeği oral seks oral HPV enfeksiyonu açısından yüksek risk faktörü olduğu gerçeğini doğrular.

HPV AŞILARI İLE İLGİLİ MERAK EDİLENLER


1. İdeal yapılma dönemi 9-12 yaş arası olup en geç 39 yaşında yapılması önerilmektedir. Adölasan dönemi aşı için en uygun yaş aralığıdır.
2. Aşı 3 doz şeklinde yapılacaktır; 3 doz bittikten sonra ne kadar bağışıklık sağlayacağı tam bilinmemesine Rapel süresi giderek uzamaktadır 8 yıllık veriere göre ek doz gerekmeyeceği ifade edilmektedir.
3. İlk planda sadece kız çocuklara yapılması planlanmakta beraber erkeklere uygulaması da dünyada bir çok merkezde yapılan çalışmalarla desteklenmeye başlamıştır.
4. Hamilelerde yapılması konusunda güvenli olduğu savunulmakla beraber tercihen bu işlemin gebelik danışmanlığında tamamlanmasıdır; doğum sonrası emzirme döneminde aşı güvenle yapılabilinir.
5. immün sistemi baskılayan tedavi alanlar; kortizon kullananlar; bağışıklık sistemini zayıflatan hastalığı olanlar; veya HPV açısından riskli gruptakiler (örneğin çok partnerliler) veya başka cinsel geçiüli hastalık tanısı almış olanlar aşılanmalıdırlar.
6. Aşılama dozları bittikten sonrada dahi rutin olarak doktorun önerisine göre 6 ayda veya yılda bir smear takibi gerekmektedir.
7. En çok merak edilen ise HPV virüsü taşıyıcısı olanlar; lezyonu bulunanlar ve aktif genital siğili olanlara yapılıp yapılamayacağı konusundaki bilgilerdir. Aşı koruyucu olduğu için zaten alınmış bir tipe karşı hiçbir faydası olmaz ve kişilerin birden fazla virüs tipini aynı anda bulundurmaları çok çok nadir bir ihtimaldir. HPV ve kondilomu olanlara aşı yapıldığında sadece kendisinde olmayan diğer tiplere karşı ( ileriki bir zamanda bu tipleri alabileceği farz edildiği durumlarda; multipartner yaşayanlarda belki..) koruma faydası olacaktır.


ERKEKLERE HPV AŞI UYGULANMALI MIDIR?


Bır çok ülkede risk altındaki erkeğe penis ve anüs kanserine koruyucu olabilmesi için uygulayan merkezler vardır.
HPV Aşıları: Rahim ağzı kanserinin büyük çoğunluğu HPV 16 ve 18 enfeksiyonuna bağlıdır. Bu nedenle aşılamada sınır belirlenmiştir. Kuadrivalen HPV aşısı ve Bivalen HPV aşısı bulunmaktadır
Kuadrivalen Aşı(Dörtlü aşı):
- HPV 6; 11; 16 ve 18 tipleri ile ilişkili hastalıklardan koruma sağlar
- 9-39 yaşlarındaki kadınlara 0; 2 ve 6 ay doz aralıklarında uygulanır
- Koruyuculuğu en az 8 yıl olup; rapel doz gereksinimi ileride gösterilecektir
Bivalen Aşı(İkili Aşı):
- HPV 16 ve 18’e karşı koruma sağlayıp; HPV 31 ve 45’e çapraz koruma sağlamaktadır
- Bu aşı ile 0; 1 ve 6 ay doz şeması uygulanmaktadır
Gebelik ve Emzirmede HPV Aşısı:
- HPV aşısı gebelik kategorisi B olarak sınıflandırılmıştır
- Gebelikte önerilmese de teratojenik bir etki bildirilmemiştir
- Emziren kadınlarda HPV aşısı yapılabilir
- Bu gibi inaktif aşılar emziren annelerin ve bebeklerinin güvenliğini etkilemez

ÖNERİLER:


1- Maksimum koruma için aşı; hiç HPV ile karşılaşmadan önce yani gennelikle bakire iken yapılmalıdır
2- 9-39 yaş arası kadınların aşılanması önerilmekte olup ilk aşılama için hedef yaşın 11-12 yaş olması önerilmektedir
3- Aşılama durumuna bakılmaksızın PAP smear taramalarına devam edilmelidir
4- HPV aşılarının rahim ağzı kanserlerine ve genital siğillere karşı koruyucu bir araçtır ve kanser taramasının yerini alamaz
5- Smear taramasında hastalık kadınlarda aşı olabilirler; fakat aşının bu kadınlarda daha az etkin olacağı bilgilendirilmelidir
6- Önceden HPV ile enfekte vulvar siğilleri olan kadınlarda tip tayini yapıldıktan sonra uygulanacak aşılar diğer HPV tiplerine karşı korunarak hasta yararı göreceklerdir
7- Bu gruptada yıllık PAP smear taraması önemlidir
8- HPV aşısı genital siğil ve kanserlerde tedaviyi amaçlamaz; bu hastalara uygun tedaviler uygulanmalıdır.
9-Toplumlarda aile yapısının korunması ve güçlü tutulması; özellikle genç kızlarımıza ve tüm bireylere gerekli eğitimin doğru ve etkili bir biçimde yapılması en önemli koruma yöntemi olacaktır.

KLAMİDYA

Klamidya ebfeksiyonu chlamydia trachomatisten kaynaklanır. Bu bakteri kadınlarda serviks ve üretra ve rektum hem erkek hem de kadınlarda bulaşabilir. Az olmakla beraber klamidya da boğaz ve göz dahil olmak üzere vücudun diğer bölümlerine; etkileyebilir.

Klamidya özellikle kadınlar arasında; hiçbir belirtisi vermeden asemptomatik . Tedavi edilmediği takdirde; klamidya sonraki kadın yaşamında infertilite ye kadar (kısırlık) neden olabilen ciddi sorunlara neden olabilir.

Klamidya belirtileri genellikle maruz kaldıktan 1 ila 3 hafta görülür ancak çok daha sonra ortaya çıkabilir. Klamidya ile enfekte kadınların% 70-75 ve (belirti görülmez) asemptomatik erkeklerin önemli bir bölümü de hiç bir belirti olduğu tahmin edilmektedir.

Kadında klamidya belirtileri
• iltihaplı serviks nedeniyle vajinal akıntı artış;
• sık sık idrara çıkma ve idrar yaparken ağrı
• cinsel ilişki sonrası veya sırasında kanama ağrı
• alt karın ağrıları;
• düzensiz adet kanaması.
Erkeklerde klamidya belirtileri
• iç çamaşırı leke olabilir penis gelen bir beyaz / bulanık ve akıntı;
• idrara yanma hissi ve / veya ağrı olduğunda;
• testislerde ağrı ve şişme.
Klamidya nasıl bulaşabilir:
• korumasız olarak vajinal ;anal; oral seks ile bulaş
• vajinal doğum sırasında anneden bebeğine;
• Genital enfeksiyonu olanların parmak üzerindeki enfeksiyonu Gözlerine de aktararak oculer klamıdyaya neden olabilir

Klamıdya Tanısı nasıl konulabilir


Klamidya testi bir kişinin enfekte olup olmadığını kesin olarak öğrenmek için tek yoldur. Hastanın idrar örneği veya vajinal muayne yapılarak bir çubukla (ya bir doktor ya da hemşire tarafından) alınan vajinal akıntı örneği ile test edilebilir. Erkekler içinde; ya bir idrar örneği veya penisin ucunda yada üretra ağzından alınmış sürüntü ile tanısal test yapılabilir. Birçok labratuvar artık sadece bir idrar örneği almak yoluyla güvenli sonuca ülaşabilmektedir.

Klamidya tedavisi

Enfeksiyon tanısı konduktan sonra klamidya tedavisi basit ve etkilidir. Tedavide kullanılan antibiyotik tabletler hasta tarafından düzgün ve doğru alınırsa yüzde 95 etkili olabilir kısa bir sürede şifa sağlanabilir.Eğer hasta bebek istiyorsa yani korunmuyorsa hamile olma olasılığına karşı doktorun haberdar olması önemlidir. Tedavide aksamalar olabilir aksi halde en baştan başlamak gerekebilir.Bunlara ek olarak hastanın son 6 ay içindeki cinsel partnerleride sorgulanıp test edilmeli ve ihtiyaç durumunda tedaviye alınmalıdır.

Klamidya komplikasyonları

Kadınlarda
• Pelvik inflamatuar hastalık (PID) - fallop tüpleri rahim;ve yumurtalıkların enfeksiyonu olarak tanımlanabilir. PID geçirmiş hastalarda ektopik gebelik (rahim dışı gebelik) ; erken doğum riskini gibi gebelik komplikasyonlarında artış beklenebilir.Tekrarlayan PID enfeksşyonları fallop tüplerine zarar vererek tıkayabilir fonksiyon kaybına neden olabilir sonuç olarak doğurganlıkta azalma veya infertilite sorunlarına yol açabilir.
• Servisit - serviksin iltihabına serviksit denir. Belirtile arasında sarımsı bir akıntı; pelvik ağrı ; bel ağrısına ve cinsel ilişki sırasında ağrı sayılabilir. Kronik servisit durumlarında ise serviksteki yoğun inflamasyon yani iltihap sevikal kistlerin gelişimine neden olurlar.
klamidya komplikasyonları kadınlarda erkeklerden daha az görülür
Hamile bir kadında tedavi edilmemiş klamidya enfeksiyonu güvenle tedavi edilebilir . Enfeksiyonun potansiyel bir göz veya akciğer enfeksiyonu oluşturmadan gebelik sırasında tedavisi mümkündür ek olarak enfeksiyon doğumda bebeğe geçebilirki bu durum önlenmelidir. Gebelikte enfeksiyon belirlenirse doğru antibiyotikler verilebilir ve tedavi sağlanabilir.


Erkeklerde


• Epididimit - ağrılı testisler ve akıntı bildirerek hasta başvurusu ile gelebilirler hastalarda infertiliteye neden olabilir.
• Üretrit – Penisten gelen sarı irin gibi akıntı; iltihap idrar borusu (üretra) penis ucunda toplanır ve kolayca idrara çıkma yeteneğini etkileyebilir potansiyel böbrek sorunlarına yol açabilir. Üretra daralmasına nedenolduğu durumlarda tedavi edilmezse böbrek sorunları olabilir
• Reaktif artrit - Eklem semptomları görülebilir gözleri ; üretra ve çeşitli yerlerdeki enfeksiyonların reaktif cevabıdır.

Klamidyadan korunma

Prezervatif kullanımı sexüel yolla geçen hastalıklara karşı koruma sağlayarak seks riskini azaltır . Bir cinsel sağlık kliniği de cinsel yolla bulaşan hastalıklar için test alma ve koruyucu yöntem bilgileri sağlayarak ; cinsel ilişkide bulunmadan önce hastalığı önlemeye yardımcı bilgiler sunar.

Değerli dostlar Cinsel sağlık kliniği veya doktora bilgilenmek ;komplikasyonları önlemek için mümkün olduğunca sık ziyaret edin. Ülkemizde halen tabu olmasına ihmal edilmesine rağmen ABD ve İngiltere gibi ülkelerde; tüm gebelere; cinsel aktif insanlara cinsel yolla bulaşan hastalıklar için bir test sunulur bilgilendirilir ve cinsel yönden aktif kadınların yılda en az bir kez cinsel yolla bulaşan hastalıklar açısından taranması önerilir.


CİNSEL GEÇİŞLİ HASTALIKLAR-III
BEL SOĞUKLUĞU(GONORE)

Kişiler gonore ile enfekte olmasına rağmen belsoğukluğu belirtileri enfeksiyon etkeni ile karşılaşmadan 1-14 gün sonra görünebilir. Erkeklerde semptomların görülme olasılığı belirgin olarak daha yüksek olmasına rağmen kadınların yarısısında hiçbir enfeksiyon belirti si izlenmez veya non-spesifik semptomlara sahip olabilirler örneğin mesane enfeksiyonu belirtileri gibi.

Belsoğukluğu belirtileri:

Kadınlarda
• Bol kötü kokulu vajinal aklıntı ; sarı veya yeşilimsi renk değişikliği .
• Idrar yaparken yanma hissi veya ağrı .
• Anüste tahriş ve / veya akıntı
Erkekete
• Penisten gelen beyaz veya sarı akıntı.
• İdrar yaparken yanma hissi veya ağrı
• Anüste tahriş ve / veya akıntı
BEL SOĞUKLUĞU NASIL BULAŞIR
Bel soğukluğu cinsel temas yoluyla bulaşır :
• vajinal seks
• anal seks
• oral seks - oral seks yoluyla enfekte kişinin boğazına bulaşan genital gonore üst solunum yolunda yerleşebileceği gibi enfeksiyon ajanı ile karşılaşan kişinin üreme organlarınada kan dolaşımı yoluyla enfeksiyon geçirebilir.
• Sex yaparken ağız ve dil kullanan bir kişi için anüs ve vulva emmek ;
• Vajina; anüs veya ağzından parmaklarını kullanarak mikropla bulaş almış bir kişi daha sonra ellerini yıkamadan kendi ağız; anüs veya genital bölgesine dokunarak belsoğukluğu etkenini bulaştırabilir.

Tanı testleri


Örnekler serviks; üretra; anüs veya boğazdan - enfekte olan bölgelerden gelen pürülan akıntı pamuklu bir çubukla alınacaktır. İdrar örneğide tanı testi olarak alınabilir.
Bu testlerin hiçbiri acı vermez ancak küçük rahatsızlığa sebep olabilir. Hasta anal seks tanımlarsa ; onlardan rektumdanda sürüntü örneği alınabilir .Benzer olarak oral sex tanımlayanlarda boğazdanda sürüntü alınabilir .BURADA ÖNEMLİ OLAN NOKTA DOKTORUNUZLA OLABİLDİĞİNCE DÜRÜST VE AÇIK OLARAK İLETİŞİME GEÇMEK SİZİN İÇİN TANI KOLAYLIĞI SAĞLAYACAKTIR.

Bel soğukluğu Tedavisi

Alınan örnekler Neisseria gonorrheae(bel soğukluğu mikrobu) için test edilmesi için laboratuvara gönderilir genellikle bir hafta içinde sonuca ulaşılır. Bazı cinsel sağlık klinikleri hemen sonuç sağlamak için hızlı test hizmetleri sağlayabilirler. Tedavisi kolay ve gereklidir. Hastaya bir tablet veya enjeksiyon şeklinde antibiyotik verilir.
Herhangi bir antibiyotiğe karşı alerjiniz varsa veya eğer hamile olabileceğine dair herhangi bir olasılık söz konusuysa bu durum tedavi seçeneklerini etkileyebilir bu nedenle hekiminize yardımcı olucak açıklamalarınızı zamanında yapılması böylece haberdar olması önemlidir. Doktorunuza son 6 aydır cinsel partnerleriniz hakkında bilgi vermeyi unutmayınız

Bel soğukluğunda tedavinin takibi


Hasta gonore tedavisini tamamlandıktan sonra tedavi başarısını değerlendirmek için doktoruna dönmelidir. Belsoğukluğu mikrobunun bazı türleri belli antibiyotiklere dayanıklıdırbu nedenle ilaç tedavisi başarısının teyidi şarttır . Bu durumda genellikle daha güçlü antibiyotikler reçete edilecektir.

Bel soğukluğu Komplikasyonları


Kadında
• Belsoğukluğu geçirmek Pelvik inflamatuvar hastalık (PID); fallop tüpleri enfeksiyonu ile ektopik gebelik (rahim dışında bir gebelik) veya erken doğum riskini artırır. PID kısırlık için risk faktörüdür
• Bir kadın hamile ise ve doğurma anında gonore varsa enfeksiyonu çocuğa aktarılabilir(bulaşabilir). Bebekte körlüğe kadar yol açabilecek gonoccocal göz enfeksiyonu antibiyotik ile tedavi edilmelidir . Bu durum doğumdan önce tanı ve tedavi olabilirse kadın için daha hayırlıdır.


Erkeklerde


• Belsoğukluğu potansiyel kısırlığa sebep olabilir epididimitus ile testisler ve prostat bezinin iltihabı ağrılıra neden olabilir.
• İdrar yaparken ağrı ve yanma ile başlayan üriner şikayetler tedavi edilmezse; idrar yollarında bir daralma sürecini beraberinde geliştirebilir.

Bel soğukluğunu Önleme

Prezervatif cinsel ilişki sırasında gonore geçme olasılığında azalma şansını sağlayabilir Doğru kullanıldığında Lateks prezervatifler % 99 etkili olduğu kanıtlanmış ürünlerdir.

CİNSEL GEÇİŞLİ HASTALIKLAR-IV


FRENGİ (SİFİLİZ)

Frengi belirtileri kadınlarda ve erkeklerde aynıdır. Belirtiler ilk enfeksiyondan sonra görünmesini 3 ay kadar sonra oluşabilir. Frengi çeşitli aşamaları olan yavaş ilerleyen kronikleşebilen bir hastalıktır. frengi birincil ve ikincil aşamaları ise çok bulaşıcıdır.

Frengi Primer Aşama

Bir veya daha fazla ağrısız genital ülserler ile belirtiler başlar ki bu ülserler frengi bakterilerin(spiroket) vücuda ilk girdiği yerde sıklıkta görülür. Virüslü bir kişi ile cinsel temas sonrası islerler ortalama olarak; 21 gün sonra izlenir.

Kadınlarda ülserler vulva (vajina dışında) veya nadire serviks (rahim boynu) yerleşimli olabilir. Erkeklerde sıklıkla penis üzerinde ülserler izlenebilir. Her iki cinsiyettede anüs ve ağız civarındada ağrısız genital ülserler izlenebilir.


Tedavi edilmezse; ülser iyileşmesi (Hastalık iyileşmesi değil) 2 ila 6 hafta sürebilir.
Enfeksiyon bu noktada tedavi edilmezse o zaman ikinci aşama ilerleme olacak.

Frengi İkincil Aşama

Enfeksiyon tedavi olmamışsa; frengi ikinci aşamaya geçişi genelde genital ülser(Şankr) görünümünü sonrası 3 ila 6 hafta arasında gerçekleşir. Belirtileri genellikle şunlardır:
• Lenf bezlerin şişmesi (bu haftalar veya aylar boyunca sürebilir) ile birlikte bir grip benzeri hastalık; yorgunluk ve iştahsızlık hissi.
• bütün vücudu kaplayan veya yer yer görünen olmayan bir kaşıntılı döküntü.
• Düz; verrüköz-kadınlarda vulva üzerinde her iki cinste ve anüs civarında döküntü.
• Beyaz dil ya da ı ağız yaraları.
• Lokal alanlarda saç dökülmesi .

Bu aşamada sifiliz çok bulaşıcıdır cinsel partnerlere veya partnere iletilebilir. Bu belirtiler genellikle bir kaç hafta içinde gelişir yeniden yıllarcada oluşabilir.

Latent ve frengi tersiyer evrelere


Frengi ile enfekte bir kişinin hastalığın ilk iki a