Bilinçli zihnimiz fazla kilolardan kurtulmak ister. Çünkü ya görüntümüzü beğenmeyiz ya sağlığımız kötüleşmektedir ya da hareket kısıtlılığı yüzünden istediklerimizi yapamayız. Ve genelde bunların hepsi bir aradadır.
O zaman kilo vermek için biz neler yaparız? Aç kalırız; ağır egzersiz yaparız; terleriz; yoruluruz; perişan oluruz. Neden bu eziyet; neden bu mutsuzluk? Yemeği fazla kısıtlarsak; aşırı spor yaparsak; çok zorlanırız ve tüm bunlar bizim için bir işkenceye dönüşür. Bunu yaşam tarzı yapmaya niyetimiz yoksa bilinçaltı bu gidişe DUR der. Çünkü bilinçaltı bizim koruyucumuzdur.
Hızlı kilo vermek için bu işkenceleri öyle sıkı yaparız ki önce 5 kilo veririz. Sonra ‘’ oh; güzel bir iş yaptık; şimdi ödül zamanı’’ der ve tekrar özlediğimiz yemeklere sarılır bu sefer 7 kilo alırız. Bu böyle yıllarca sürer gider; 3 kilo ver 5 kilo al; 5 kilo ver 7 kilo al.
Kilolu kişiler başarısızlığın verdiği moral bozukluğuyla bir müddet sonra kilolarıyla barışık olmadığı halde diyeti bırakır; sağlığı bozulmaya başlar; umurunda olmaz. Çünkü diyet olmayan; egzersiz olmayan bir hayat çok iyidir; yemek yemek iyidir; yorulmamak iyidir. BİLİNÇALTI mutludur. Arada bir BİLİNÇ sağlık; güzellik diye çırpınsa da bilinçaltı çok inatçıdır.
Bilinç çırpındıkça; bilinçaltı kişinin yediğini bile farketmediği şeylerle ağzını doldurur. Eline alıp ağzına götürdüğünü farketmediği minik şekerler; tatlılar; meyveler; çerezler ve daha mutlu olduğu ne varsa mideye indirir.
Bilinçaltının neden böyle yaptığını bulmak için kilolu kişilerle yapılan danışmanlık çok işe yarar. Kilolarından memnun olmayıp ta neden hala kilo veremediğini anlamak için ve nasıl sağlıklı kilo verileceği konusunda verilen danışmanlık uzun sürer ama oldukça yüz güldürücüdür. Danışmanlıkta bilinçaltının haz alma ihtiyacını karşılamak için danışan kişiyle birlikte bir yol haritası çizmek gerekir.
Bu yol haritası herkese göre değişir. Ama herkese göre değişse de amacın doymak değil haz almak olduğu konusunda bütün danışanlarla fikir birliğine varmak lazımdır. Çeşitli alternatif tıp yöntemleri; hipnoz; EFT vb teknikler kullanılabilir. Bundan başka:
1- kişi kilo verme işini uzun vadede gerçekleştirmeyi HEDEFLER ve kısa vadede gerçekçi hedefler koyarsa daha başarılı olur. Ayda 1- 2 kilo iyi bir hedeftir.
2- bunun için UYARAN KONTROLÜ yapılması ilk iş olmalıdır. Yeme isteğini uyandıran tüm akıl çelici yiyecekleri bulundurmama; saklama; açken alışverişe çıkmama gibi. Bunlar dış uyaranlardır.
3-bir de iç uyaranlar vardır. Bunlar stres; öfke; kaygı; depresyon gibi yeme kontrolünü güçleştiren etkenlerdir. KENDİ KENDİNE KONTROLÜ öğrenme ile başedilebilir.
4-KENDİ KENDİNİ YENİLGİYE UĞRATMAMAnın öğrenilmesi gerekir. Fazla kilolar; diyet ve egzersiz hakkında olumsuz düşünceler konuşulup; araştırılıp; değiştirilmelidir. Bu diyet hiç işe yaramıyor ya da yine aç kalacağım vb.
5-YEDİKLERİNİ KAYDETMEK çok işe yarar. Nerde; ne zaman; nasıl; kiminle; ne kadar yedikleri; hangi aktiviteleri yaptıkları ve kilo takibi kaydedilir.
6- YEME DAVRANIŞININ KONTROLÜ gerekir. Yemek hızı azaltılmalı; lokmalar küçültülmeli; öğünler sık sık ve az miktarda olmalıdır.
7-VÜCUT GÖRÜNTÜSÜNÜN İYİLEŞTİRİLMESİ önemlidir ama öncelikle kişinin kendisiyle barışık ve kendisini kabul etmesi için danışmanlık verilmesi yerinde olur. Davranış değişikliği ile kilo vermek hem daha kolay hem de zevkli olacaktır. Kiloya karşı kör bir bakış açısı yaratmak pek çok avantaj sağlayacaktır.
Bütün bunlardan sonra kilo verilir ama önemli olan bu kiloları her koşulda korumaktır. Bu gerçekten zor bir süreçtir. Danışman tarafından yemek yeme ve aktif yaşam alternatifleri gösterilerek kişiye uygun olan seçeneklere karar verilir. Böylece danışmalık desteği ile istediği kiloya ulaşan kişiler kilolarını korumakta daha başarılı olurlar ve yaşam boyu davranış değişikliği ile kilolar verilmeye devam edilir.
Sevdiklerinizle güzel günler geçirmeniz dileğiyle...