Kadınlarda Görülen Cinsel İşlev Bozuklukları
KADINLARDA GÖRÜLEN CİNSEL İŞLEV BOZUKLUKLARI
Cinsel işlev bozukluklarının iki nedeni vardır: Bunlardan biri çocukluktan bu güne kadar kişinin başından geçen; onu etkileyen; ruhsal yaşantısı üzerinde iz bırakan; fakat çoğunun unutulduğu hatıralar; diğeri ise kişiyi şu anda etkileyen ve kimseye söyleyemediği; söylese de çare bulamadığı olayların etkisidir.
Cinsel sorunlara genellikle yalın ve fizyolojik bir işlev sonucu olarak bakılır ve giderilmesi için fizyolojik önlemler alınır; ilaçla tedavi ya da cinsel ilişki teknikleriyle ortadan kaldırılmasına çalışılır. Oysa insan cinsel davranışı ruhsal yaşantılarla sıkı sıkıya bağlıdır; yani ruhsal çatışmalara; ruhsal gerilime neden olan her olay cinsel yaşamı da etkiler.
Canlılar dünyasında yalnızca insanda cinsel yaşamın ruhsal yaşantıya dönüşümü söz konusudur. Bu cinsel ruhsal yaşantı kişiyi sevgi ve aşk dünyasına götürür. Çiftler karşılıklı olarak birbirlerini psikoseksüel doyuma ulaştıkları oranda mutlu; doyumsuz olduklarında mutsuz ve sorunludurlar.
Sağlıklı cinsel ilişki daha doğrusu psikoseksüel ilişki; kadın ve erkek arasında ortaklaşa haz verici bir gerilimle sürdürülen ve orgazm çözülmesiyle sona eren; eşler için anlamı ve değeri olan genital organlar yoluyla birleşme eylemidir. Bedensel işlevler kişide hoş ya da nahoş duygular yaratır. Bu duygular iç dünyamızda anlam ve değer kazanır. Yalın cinsel boşalma biyolojik boşalmadır. Anlam ve değer verilecek bir hoş duygu ortaya çıkmadığında psikoseksüel doyuma ulaşma söz konusu olamaz; olumlu bir değer yaşantısında haz olan bir duygu; olumsuz değer yaşantısında acıya dönüşür.
Herhangi bir cinsel soruna işlev bozukluğu demek için bu olayın uzun zamandır yaşanıyor olması gerekir. İşlev bozukluğu uygun yer; uygun zaman ve uygun eşle ilişki sırasında çıkıyor olması ve tekrarlanıyor olması gerekir. Cinsel işlev bozuklukları aşağıdaki başlıklarda ele alınabilir.
Cinsel İstek İşlev Bozukluları
Cinsel istek bozukluklarında azalmış cinsel istek ve cinsel tiksinti vardır. Cinsel istek; biyolojik dürtüler; kendine güven ve saygı; geçmişte yaşanan olumlu-olumsuz deneyimler; eş gibi faktörlere bağlıdır. Bunlardan birindeki olumsuzluk cinsel isteksizliğe neden olabilir. Kadınların kendilerini baskı altında hissetmesi de cinsel isteksizliğe sebep olabilir.
En sık rastlanan cinsel işlev bozukluğudur. Nedeni de geçmiş yaşamımızdaki cinselliği etkileyen nedenlerin önemsenmemesi; hata hatırlanmamasıdır. Cinsellik evlerde konuşulmayan; yalan yanlış bilgiler edinilen bilgilerle hareket edilen bir olgudur. Annesinden cinselliğin kocalar istediğinde yaşanan bir eylem olduğunu öğrenen kız çocuğunun; eşine cinsel isteksizlik duyması normaldir. Çocuklukta uğranılan cinsel tacizler de cinsellikten korkmaya; cinsel isteksizliğe neden olabilir. Bunların yanı sıra hastalıklar; yaş; doğum; eşler arasındaki ilişki; kırgınlıklar; aldatma; travmatik ilişkiler de cinsel isteksizliğe neden olur.
Cinsel Uyarılma İşlev Bozuklukları
Cinsel uyarılma sonucunda beklenen ıslanma; kabarma gibi tepkilerin oluşmaması ve ilişki boyunca bu durumun sürmesidir. Kadınların cinsel uyarılması ortam koşullarına bağlıdır ve zihinse; kültürel faktörlerin etkisi altındadır. Eğer bu durum mastürbasyon sırasında da yaşanıyorsa psikolojik nedenler üzerinde durmak gerekir. Eğer kadın; psikoseksüel etkileşim düzeyinde ruhsal bir gerginlik; kaygı yaşıyorsa hangi teknik kullanılırsa kullanılsın cinsel uyarılma tam olarak gerçekleşemez. Bu durum diğer eşin de ketlenmesine sebep olabilir.
Orgazmla İlgili Cinsel İşlev Bozuklukları
Kadında orgazm bozukluğu; cinsel uyarılmanın gerçekleştiği aşamadan sonra orgazmın sürekli olarak gecikmesi ya da hiç olmamasıdır. Kadınlarda psikoseksüelin sağlıklı olup olmadığının ölçütü onun orgazm yaşantısıdır. Orgazma erişme kadına ruhsal; cinsel doyum sağlayan; haz veren; sevgiyi de içeren değer yaşantısı biçimidir Bu durum en fazla erkeğin tecrübesi ile bağlantılıdır fakat yerine getirilmeyen; uygun olmayan fizyolojik; psikolojik ve sosyal koşullar da bu durum üzerinde etkilidir.
Cinsel Ağrılara Dayalı İşlev Bozuklukları
Cinsel ilişki sırasında cinsel ilişkiye eşlik eden ağrılardır. Organik bir neden yoksa; cinsel ilişkiden korkmaya sebep olan faktörlerin; cinsel ilişkiye dair öykünün üzerinde durulması gerekir. İstenmeyen ilişkilerde de ortaya çıkabilir. Vajinismus ile benzer özellikler gösterir.
Kadınlarda görülen cinsel işlev bozuklukları eşe karşı duyulan köklü bir düşmanlık duygusundan ya da üstünlük çatışmasından; kadın varlığının hiçlenmesinden kaynaklanmaktadır. Kadının cinsel hazzı yaşama hakkının sadece erkeğe ait olduğuna inanması da sorun yaşanmasına neden olan durumlardan biridir.
Cinsel işlev bozuklukları eğer tedavi edilmezse; mide rahatsızlıkları; bağırsak hareketlerinde dengesizlik; kolit; yorgunluk; bitkinlik; kalp çarpıntısı; bulantı; nefes alma güçlüğü; terleme; tansiyonda oynamalar; baş dönmeleri ortaya çıkabilir. Cinsel doyumsuzluğun yarattığı gerginlik bu belirtilerle boşalmış olur.
Cinsel işlev bozuklukları yaşamı olumsuz etkileyen bir sorundur ve en çok da birlikteliklerin sürecini olumsuz etkiler. Bu nedenle durum fark edildiğinde çözüm aranması gerekir. Bu fizyolojik destek de olabilir; psikolojik destek de olabilir. Psikolojik desteğe her iki eşin de katılması gerekebilir. Bilinmesi gereken iyi bir değerlendirme sonucunda iyi bir müdahalenin olumlu sonuç alınması olasılığının yüksek olmasıdır.
Cinsel işlev bozukluklarının iki nedeni vardır: Bunlardan biri çocukluktan bu güne kadar kişinin başından geçen; onu etkileyen; ruhsal yaşantısı üzerinde iz bırakan; fakat çoğunun unutulduğu hatıralar; diğeri ise kişiyi şu anda etkileyen ve kimseye söyleyemediği; söylese de çare bulamadığı olayların etkisidir.
Cinsel sorunlara genellikle yalın ve fizyolojik bir işlev sonucu olarak bakılır ve giderilmesi için fizyolojik önlemler alınır; ilaçla tedavi ya da cinsel ilişki teknikleriyle ortadan kaldırılmasına çalışılır. Oysa insan cinsel davranışı ruhsal yaşantılarla sıkı sıkıya bağlıdır; yani ruhsal çatışmalara; ruhsal gerilime neden olan her olay cinsel yaşamı da etkiler.
Canlılar dünyasında yalnızca insanda cinsel yaşamın ruhsal yaşantıya dönüşümü söz konusudur. Bu cinsel ruhsal yaşantı kişiyi sevgi ve aşk dünyasına götürür. Çiftler karşılıklı olarak birbirlerini psikoseksüel doyuma ulaştıkları oranda mutlu; doyumsuz olduklarında mutsuz ve sorunludurlar.
Sağlıklı cinsel ilişki daha doğrusu psikoseksüel ilişki; kadın ve erkek arasında ortaklaşa haz verici bir gerilimle sürdürülen ve orgazm çözülmesiyle sona eren; eşler için anlamı ve değeri olan genital organlar yoluyla birleşme eylemidir. Bedensel işlevler kişide hoş ya da nahoş duygular yaratır. Bu duygular iç dünyamızda anlam ve değer kazanır. Yalın cinsel boşalma biyolojik boşalmadır. Anlam ve değer verilecek bir hoş duygu ortaya çıkmadığında psikoseksüel doyuma ulaşma söz konusu olamaz; olumlu bir değer yaşantısında haz olan bir duygu; olumsuz değer yaşantısında acıya dönüşür.
Herhangi bir cinsel soruna işlev bozukluğu demek için bu olayın uzun zamandır yaşanıyor olması gerekir. İşlev bozukluğu uygun yer; uygun zaman ve uygun eşle ilişki sırasında çıkıyor olması ve tekrarlanıyor olması gerekir. Cinsel işlev bozuklukları aşağıdaki başlıklarda ele alınabilir.
Cinsel İstek İşlev Bozukluları
Cinsel istek bozukluklarında azalmış cinsel istek ve cinsel tiksinti vardır. Cinsel istek; biyolojik dürtüler; kendine güven ve saygı; geçmişte yaşanan olumlu-olumsuz deneyimler; eş gibi faktörlere bağlıdır. Bunlardan birindeki olumsuzluk cinsel isteksizliğe neden olabilir. Kadınların kendilerini baskı altında hissetmesi de cinsel isteksizliğe sebep olabilir.
En sık rastlanan cinsel işlev bozukluğudur. Nedeni de geçmiş yaşamımızdaki cinselliği etkileyen nedenlerin önemsenmemesi; hata hatırlanmamasıdır. Cinsellik evlerde konuşulmayan; yalan yanlış bilgiler edinilen bilgilerle hareket edilen bir olgudur. Annesinden cinselliğin kocalar istediğinde yaşanan bir eylem olduğunu öğrenen kız çocuğunun; eşine cinsel isteksizlik duyması normaldir. Çocuklukta uğranılan cinsel tacizler de cinsellikten korkmaya; cinsel isteksizliğe neden olabilir. Bunların yanı sıra hastalıklar; yaş; doğum; eşler arasındaki ilişki; kırgınlıklar; aldatma; travmatik ilişkiler de cinsel isteksizliğe neden olur.
Cinsel Uyarılma İşlev Bozuklukları
Cinsel uyarılma sonucunda beklenen ıslanma; kabarma gibi tepkilerin oluşmaması ve ilişki boyunca bu durumun sürmesidir. Kadınların cinsel uyarılması ortam koşullarına bağlıdır ve zihinse; kültürel faktörlerin etkisi altındadır. Eğer bu durum mastürbasyon sırasında da yaşanıyorsa psikolojik nedenler üzerinde durmak gerekir. Eğer kadın; psikoseksüel etkileşim düzeyinde ruhsal bir gerginlik; kaygı yaşıyorsa hangi teknik kullanılırsa kullanılsın cinsel uyarılma tam olarak gerçekleşemez. Bu durum diğer eşin de ketlenmesine sebep olabilir.
Orgazmla İlgili Cinsel İşlev Bozuklukları
Kadında orgazm bozukluğu; cinsel uyarılmanın gerçekleştiği aşamadan sonra orgazmın sürekli olarak gecikmesi ya da hiç olmamasıdır. Kadınlarda psikoseksüelin sağlıklı olup olmadığının ölçütü onun orgazm yaşantısıdır. Orgazma erişme kadına ruhsal; cinsel doyum sağlayan; haz veren; sevgiyi de içeren değer yaşantısı biçimidir Bu durum en fazla erkeğin tecrübesi ile bağlantılıdır fakat yerine getirilmeyen; uygun olmayan fizyolojik; psikolojik ve sosyal koşullar da bu durum üzerinde etkilidir.
Cinsel Ağrılara Dayalı İşlev Bozuklukları
Cinsel ilişki sırasında cinsel ilişkiye eşlik eden ağrılardır. Organik bir neden yoksa; cinsel ilişkiden korkmaya sebep olan faktörlerin; cinsel ilişkiye dair öykünün üzerinde durulması gerekir. İstenmeyen ilişkilerde de ortaya çıkabilir. Vajinismus ile benzer özellikler gösterir.
Kadınlarda görülen cinsel işlev bozuklukları eşe karşı duyulan köklü bir düşmanlık duygusundan ya da üstünlük çatışmasından; kadın varlığının hiçlenmesinden kaynaklanmaktadır. Kadının cinsel hazzı yaşama hakkının sadece erkeğe ait olduğuna inanması da sorun yaşanmasına neden olan durumlardan biridir.
Cinsel işlev bozuklukları eğer tedavi edilmezse; mide rahatsızlıkları; bağırsak hareketlerinde dengesizlik; kolit; yorgunluk; bitkinlik; kalp çarpıntısı; bulantı; nefes alma güçlüğü; terleme; tansiyonda oynamalar; baş dönmeleri ortaya çıkabilir. Cinsel doyumsuzluğun yarattığı gerginlik bu belirtilerle boşalmış olur.
Cinsel işlev bozuklukları yaşamı olumsuz etkileyen bir sorundur ve en çok da birlikteliklerin sürecini olumsuz etkiler. Bu nedenle durum fark edildiğinde çözüm aranması gerekir. Bu fizyolojik destek de olabilir; psikolojik destek de olabilir. Psikolojik desteğe her iki eşin de katılması gerekebilir. Bilinmesi gereken iyi bir değerlendirme sonucunda iyi bir müdahalenin olumlu sonuç alınması olasılığının yüksek olmasıdır.