Performans Anksiyetesi : Erkeklerin Kabusu
Cinsellik birbirini seven kadın ve erkek arasında yaşanan doğal; özel ve güzel bir olaydır. Ancak cinsel ilişkinin iki kişi arasında yaşanıyor olması aynı zamanda bir çok zorluğu da beraberinde getirmektedir. İki kişinin duygu; düşünce; istek ve beklentileri işin içine girince aslında kolaylıkla ve rahatlıkla yaşanması gereken cinsellik; daha zor ve karmaşık bir hal alabilmektedir. Kadının ve erkeğin cinselliği rahat yaşamasını engelleyen düşünce; önyargı ve kaygıları olabilir. Performans anksiyetesi dediğimiz durum da özellikle erkeklerin cinsellikte yaşadıkları önemli sorunlardan biridir. Peki performans anksiyetesi nedir? Performans anksiyetesi aslında tüm dünyada kullanılan ve hayatın çoğu alanına genellenebilecek bir sorundur. Genel anlamıyla performans anksiyetesi diğer adıyla performans kaygısı; sınav; sunum yapma; toplululuk önünde konuşma; mülakata girme; müzisyen ya da oyuncu olarak sahneye çıkma; vb. performans sergilenmesi gereken durumlarda aşırı bir kaygı yaşama durumu olarak tanımlanabilir. Kişi performans öncesi aşırı bir bunaltı; endişe; korku yaşayabilir; buna mide bulantısı; baş ağrısı; baş dönmesi gibi fiziksel belirtiler de eşlik edebilir ve bu durum çok şiddetliyse performansta başarısız olmaya ya da bu tip başarı göstermesi gereken durumlardan kaçınmaya neden olabilir.
Performans anksiyetesinin en fazla görüldüğü alanlardan biri de cinselliktir. Özellikle performans kaygısı erkeklerle özdeşleştirilmekle birlikte; kadınlarda da görülebilen bir durumdur. Cinsellikte özellikle erkeklerde görülen performans anksiyetesi cinsel ilişkide başarılı olamama ve partnerini tatmin edememe endişesidir. Ne kadar yakışıklı; girişken; başarılı ya da deneyimli olursa olsun; hemen her erkek ilk ilişkide ya da her yeni partnerde performans anksiyetesi yaşar. Günümüzde kadının hem ekonomik hem de cinsel özgürlüğünü ilan etmesi sonucunda kadınlar duygularını; düşüncelerini; isteklerini ve beklentilerini daha açık ifade edebilir hale geldiler ve artık sekste de her şeyi erkekten beklemek yerine daha dominant ve talepkar olmaya başladılar. Bu durum erkeğin ‘’ya karşımdaki kadını tatmin edemezsem; yatakta başarılı olamazsam; beni beğenmezse; ya onun karşısında gülünç duruma düşersem şeklinde düşüncelere kapılıp cinsellikten soğumasına yol açabilir. Ne istediğini bilen ve erkekten bir şeyler talep eden bir kadın erkeği korkutabilir. Kültürel kodlarımız her zaman erkeğin güçlü; koruyucu; kollayıcı ve sekste de baskın olmasını öngörür; kadınlar ise erkek istediğinde ona karşı yatakta görevini yerine getiren; savunmasız; erkeğe bağımlı; daha narin ve kırılgandır. Karşılarında güçlü bir kadın görmek erkekleri şaşırtabilir. Yine günümüzde teknolojinin ve internetin yaygınlaşması sonucunda sekse ulaşmanın kolaylaşması; artık herşeyin kolayca elinin altında olması sonucu erkek için cinsellik değerini ve gizemini yitirebilir; sıradanlaşabilir. Bu da erkeğin cinsellikten uzaklaşmasına neden olabilir. Her zaman zor olan kıymetlidir; erkek peşinden koşmak; mücadele etmek ve kazanmak ister; ama artık günümümüzde seksi elde etmenin kolay olması erkeğin ilgisini yitirmesine neden olabilir. Hayat şartlarının giderek zorlaşması; stres; maddi sorunlar; iş yerinde yaşanan problemler ve eşle ya da sevgiliyle yaşanan ilişki sorunları da erkeği cinsellikten soğutabilir. Ayrıca şeker; tansiyon gibi bir takım kronik rahatsızlıklar; sağlıklı bir yaşam sürdürmeme; alkol; uyuşturucu kullanımı da geçici ya da kalıcı olarak isteksizliğe neden olabilmektedir.
Biz her zaman cinsellikte açık ve samimi bir iletişiminin önemini savunuyoruz. Çiftler genellikle birbirleriyle cinsel konularda konuşmaya çekiniyorlar; oysa ki sorunlar ancak konuşarak çözülür. Eğer bir erkek cinsel soğukluk yaşıyorsa; öncelikle bunun ne zaman başladığını araştırmamız gerekir. Bu sorun hep var mıydı; yoksa belli bir olaydan ya da durumdan sonra mı başladı bunu belirlemek önemlidir. Monotonlaşan cinsel hayatı yeni aşk oyunları ve fantezilerle canladırmak da faydalı olacaktır. Erkeğin ilgisini canlı tutmak için gizem yaratmak; sevişmeyi oyun haline getirmek; sadece yatakta değil günün her anında birbirinize telefonla ya da email yoluyla seksi mesajlar göndermek de ilişkiyi heyecanlı kılacaktır.
Performans anksiyetesinin en fazla görüldüğü alanlardan biri de cinselliktir. Özellikle performans kaygısı erkeklerle özdeşleştirilmekle birlikte; kadınlarda da görülebilen bir durumdur. Cinsellikte özellikle erkeklerde görülen performans anksiyetesi cinsel ilişkide başarılı olamama ve partnerini tatmin edememe endişesidir. Ne kadar yakışıklı; girişken; başarılı ya da deneyimli olursa olsun; hemen her erkek ilk ilişkide ya da her yeni partnerde performans anksiyetesi yaşar. Günümüzde kadının hem ekonomik hem de cinsel özgürlüğünü ilan etmesi sonucunda kadınlar duygularını; düşüncelerini; isteklerini ve beklentilerini daha açık ifade edebilir hale geldiler ve artık sekste de her şeyi erkekten beklemek yerine daha dominant ve talepkar olmaya başladılar. Bu durum erkeğin ‘’ya karşımdaki kadını tatmin edemezsem; yatakta başarılı olamazsam; beni beğenmezse; ya onun karşısında gülünç duruma düşersem şeklinde düşüncelere kapılıp cinsellikten soğumasına yol açabilir. Ne istediğini bilen ve erkekten bir şeyler talep eden bir kadın erkeği korkutabilir. Kültürel kodlarımız her zaman erkeğin güçlü; koruyucu; kollayıcı ve sekste de baskın olmasını öngörür; kadınlar ise erkek istediğinde ona karşı yatakta görevini yerine getiren; savunmasız; erkeğe bağımlı; daha narin ve kırılgandır. Karşılarında güçlü bir kadın görmek erkekleri şaşırtabilir. Yine günümüzde teknolojinin ve internetin yaygınlaşması sonucunda sekse ulaşmanın kolaylaşması; artık herşeyin kolayca elinin altında olması sonucu erkek için cinsellik değerini ve gizemini yitirebilir; sıradanlaşabilir. Bu da erkeğin cinsellikten uzaklaşmasına neden olabilir. Her zaman zor olan kıymetlidir; erkek peşinden koşmak; mücadele etmek ve kazanmak ister; ama artık günümümüzde seksi elde etmenin kolay olması erkeğin ilgisini yitirmesine neden olabilir. Hayat şartlarının giderek zorlaşması; stres; maddi sorunlar; iş yerinde yaşanan problemler ve eşle ya da sevgiliyle yaşanan ilişki sorunları da erkeği cinsellikten soğutabilir. Ayrıca şeker; tansiyon gibi bir takım kronik rahatsızlıklar; sağlıklı bir yaşam sürdürmeme; alkol; uyuşturucu kullanımı da geçici ya da kalıcı olarak isteksizliğe neden olabilmektedir.
Biz her zaman cinsellikte açık ve samimi bir iletişiminin önemini savunuyoruz. Çiftler genellikle birbirleriyle cinsel konularda konuşmaya çekiniyorlar; oysa ki sorunlar ancak konuşarak çözülür. Eğer bir erkek cinsel soğukluk yaşıyorsa; öncelikle bunun ne zaman başladığını araştırmamız gerekir. Bu sorun hep var mıydı; yoksa belli bir olaydan ya da durumdan sonra mı başladı bunu belirlemek önemlidir. Monotonlaşan cinsel hayatı yeni aşk oyunları ve fantezilerle canladırmak da faydalı olacaktır. Erkeğin ilgisini canlı tutmak için gizem yaratmak; sevişmeyi oyun haline getirmek; sadece yatakta değil günün her anında birbirinize telefonla ya da email yoluyla seksi mesajlar göndermek de ilişkiyi heyecanlı kılacaktır.