Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Boşanmanın Sebepleri (Boşanıyoruz Çünkü..)

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 21:56    Güncellendi: 18.02.2025 21:56
Boşanma ne kadar basit bir eylem haline geldi. Canı sıkılan boşanır oldu. Tahammül gücü insanlarda gitgide azaldı. Kimsenin kimseye eyvallahının olmadığı günleri yaşar olduk. Çiftler kaşının üstünde gözün var durumuna bile ciddi kavgalar çıkarabilir oldu. Peki bunu sağlayan nedir? Boşanma oranları neden gün be gün artıyor? Boşanma sebepleri belki de kavga etmeye değmeyecek şeyler. Bunlara; deyim yerindeyse pire için yorgan yakmak diyebiliriz.

Boşanma sebepleri nelerdir peki? Sanırım günümüz ekonomik koşulları başta gelen sebepler arasında. Maddi problemler yaşayan aileler şiddetli geçimsizlik sorunu yaşamaya başlıyor. Çünkü kanaat etmeyi bilemeyen bir toplum haline geldik; hep daha fazlasını istemeye yöneltildik. Bu da tabii olarak aile içi ilişkilere yansır oldu. Diğer bir ayrılık sebebi ise; kuşkusuz denk olamama durumu; sosyo-kültürel farklılık. Bu kimi zaman yöresel farklılıklardan doğan çatışmaya; kimi zaman da kültürel seviye farklılığından doğan çatışmaya dönüşüyor. Bu konuda da kuşkusuz eşler denk ve benzer olmalılar. Aksi takdirde zahiri yönüyle aynı dili konuşan ama batini yönüyle farklı diller konuşan çiftler haline gelinebiliyor. Ailelerin birbirine alışma süreci elbette kolay olmayabilir. Fakat bunu bir yarış şekline dönüştürmek bir diğer problemdir. Bir tarafta senin ailen benim ailem sendromu; diğer tarafta üstün olma kompleksi evlilikleri gayyaya sürüklüyor.. Nedense eşlerin birçoğu eşinin ailesinin onu olumsuz etkilediğini söyler. Mantık çerçevesinde bakacak olursak; hiçbir aile çocuğunun mutsuz olmasını istemez; fakat aileler bir şekilde ciddi bir ötekileştirmeye maruz kalıyorlar. Aslında fark edilmesi gereken önemli şey gitgide büyüyen geniş bir aileyi kabul etmekten geçiyor sanırım. Zira çocuklar bu ambivalan durumdan ciddi anlamda etkileniyor ve daha çok küçükken taraf olmak zorunda hissediyorlar.

Diğer boşanma sebepleri arasında şiddet ve ihanet bulunuyor ki bu boşanmalarda en kabul görebilecek sebepler arasındadır. Bu konuyu başka bir hafta ele almak üzere rafa kaldıralım.

Evlenirken hep sanılan şey cicim ayları veya yılları durumu aslında yanlış biliniyor. Sanılanın aksine ilk yıllar cicim yılları değildir. En riskli yıllar ilk 5 yıldır. Son yıllarda giderek artan boşanma nedenleri devlet tarafından araştırıldı ve ortaya ilginç sonuçlar çıktı. Araştırma sonuçlarına göre; ayrılıklar büyük çoğunlukla evliliğin ilk 5 yılında gerçekleşiyor. Boşanmaların % 32.8’lik kısmının ise aşk evliliği yaptıkları ortaya çıktı. Bu oran görücü usulü evliliklerin boşanma oranlarından daha fazla. Kadınların ayrılık gerekçeleri eşlerinin sorumsuz olduğu yönündeyken; erkeklerin ayrılma gerekçeleri ise eşlerinin ailesine olan aşırı düşkünlüğü olduğu bulunmuştur.

İşin ilginç yönü biten evliliklerin büyük çoğunluğu aşk evliliği olup hatta uzun flört döneminden sonra yapılan evlilikler olduğu fark edilmiştir. Aşk evliliği olması da yetmiyor; peki ne olmalı? Evlilikler için bir koruyucu ve güçlendiriciye ihtiyaç duyuyorsak bu; ne olmalı? Eşlerin birbiri üzerinde ciddi anlamda hem manen hem madden hakları vardır. Bu anlamda ilk yıllar tanıma aşamasıdır. Bu dönemde eşler çok keskin olmadan birbirlerini tanıyıp isteklerini güzel bir üslup ile dile getirmelidir. En önemlisi merhamet ve sevginin açamayacağı kapı yoktur. Bir şeyleri birbirlerinden hemen beklememeliler; zamana bırakılmalı ve beklemeliler. Zamanın aşamayacağı hiçbir şey yoktur. Ve aktif sabır önemli bir tutum sanırım. Sevgi dilini kullanıp birbirlerini anlamaya çalışmaları evliliklerin anahtarı hükmünde olacaktır. Zira yıkmak çok kolaydır; ama yapmak zaman alır.. Bu dönemde elimize; dilimize aman dikkat..