Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Bireysel ve Aile İçi Şiddet Nasıl Önlenebilir

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 21:56    Güncellendi: 18.02.2025 21:56
ŞİDDET NASIL AZLATILABİLİR


HER ENGELLENME ÖFKE YARATIR. ÖFKE İSE ŞİDDETE YATKINLIK OLUŞTURUR

Hayatın her safhası bir dizi (içsel ve dışsal) engellenmelerle doludur. Her engellenme öfke oluşturur; öfke de şiddete eğilim yaratır. Kişiler eğilimli oldukları yönde davranmaya daha yatkın olurlar.

ŞİDDET ÖĞRENİLMİŞ BİR DAVRANIŞTIR

Şiddet daha çok öfke duygusu sonrasında ortaya çıkan bir enerji boşalım yoludur. Kişiler bu şekil bir yolla öfke sonucu biriken enerjilerini dışa kanalize eder; akabinde de bu enerjinin yaptığı baskıdan kurtularak rahatlarlar. Bu yol doğuştan bir yatkınlığımız bulunsa da büyük ölçüde sonradan öğrenilmiştir. Bu öğrenmenin biri çocukluk yıllarından diğeri de yetişkin yaşamında gözlemlenen iki mühim nedeni vardır.

Çocukluk yıllarında öğrenilen şiddet

Kültürel alışkanlıklarımız ve geleneksel anlayışımız nedeniyle çocuklarımızı kural ve ödül – ceza odaklı değil; duygu – tepki bazlı yetiştiriyoruz. Yani çocuklarımızı; belli kuralları özümseterek ve hata yaptıklarında ödül ve ceza mekanizmasını devreye sokmak yerine kızma; bağırma; rencide etme gibi gerek öfkeyi model olmak suretiyle öğreten gerekse adım adım engellenmeye; haliyle öfke birikimine götüren bir anlayışla yetiştiriyoruz.

Oysa batılı ebeveyn çocuk hata yapsa bile kolay kolay kızmıyor. Çünkü onun her hata için vereceği; dolayısı ile kızmak zorunda kalmayacağı makul bir ceza sistemi vardır. Bizde (çoğunlukta) ya böyle bir sistem hiç yoktur yahut varsa bile bu çocuğun hayatında etkili olabilecek şekilde sürdürülebilir değildir. Cezanın işe yaraması için ise önce doğru bir cezanın seçilmesi; sonra da bunun sürdürülebilir olması gereklidir. Bu iki unsura dikkat edilmeden verilen cezalar ebeveynler tarafından “bak ceza da işe yaramadı” denilerek vaktinden önce kesilmesiyle sonuçlanmaktadır. Böylece ebeveynlerin elinde çocuklarına karşı kullanılabilecek; doğal olarak da zaten doğuştan eğilimli olduğukları; ayrıca çocukluktan beri öğrenilen duygu - durum bazlı “kızma; bağırma; vurma” türü hatalı; öfkeyi hem öğreten hem de öfke için çocukta adım adım birikim oluşturan hatalı yaklaşımlar kalmaktadır.

Çözüm için ebeveynlere; sık sık engellenme oluşturan hatalı çocuk davranışlarına karşı kızma ve bağırma türü ufacık ruhları örseleyici; öfkeyi hem öğretici hem de öfke biriktirici hatalı yaklaşımlarla değil de sağlıklı ödül ve ceza sistemiyle müdahale edilebilmesinin öğretilmesi gerekir.

Şiddet yolunun açık olması

Temel Psikoloji Bilgisi: "Bir davranışın yapılma olasılığı ve sıklığı sonucundan etkilenir"

Toplumumuzda fiziksel şiddet son döneme kadar ciddi kanuni yaptırımlar gerektiren bir suç olarak kabul görmüyordu. Halbu ki Batı da fiziksel şiddet en ağır cezalar gerektiren bir olgu olarak yıllardır yaptırım görüyor. Bu bilimsel temelli durum; engellenme ve akabindeki öfke yaşantısının şiddet biçiminde değil de daha başka yollarla (konuşma; hukuka başvurma; uzaklaşma gibi) dışa kanalize edilebilmesi için zamanla daha sağlıklı ve meşru tepki kanallarının doğmasına yol açmıştır.

Öfke; konuşma; ortamdan uzaklaşma gibi potansiyel tepkiler içersinden en çok şiddete yatkınlık oluşturur. Yani öfkeliyken verilebilecek bazı tepki biçimleri vardır ancak organizma bunlardan en fazla şiddete yatkındır. Ayrıca sıkıntılı bir yol kapalı olursa başka meşru yollar aranır. Bu iki nedenle; bizde bu şiddet yolu hakkıyla kapatılamadığı için kimse öfkeli anlarda daha sağlıklı (ancak daha zor) başka yollar arama gereğini duymadı. Her fırsatta kızdı bağırdı; olmadı vurdu.

Yukarıda; "Bir davranışın sonuçları (akabinde gelen ödül veya ceza) o davranışın tekrarlanma olasılığını ve sıklığını belirler" demiştim. Bir cezai sonucu olmayınca bu sağlıksız yaklaşım sürdü; sürdükçe pekişti; pekiştikçe de yerleşti; içselleşti gitti.

Çözüm:

Fiziksel şiddet sadece kadına karşı ve aile içinde olduğunda değil; sokakta ortaya çıktığında da en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Böylece bu sakat yol kapanacağı için kişiler öfkeli anlarında tepki verebilecekleri daha sağlıklı yolları öğrenebileceklerdir. Çünkü insanlar öfkeliyken rahatlamak için tepki verme eğilimi gösterecekler; şiddet yolu kapalı olduğu için de daha başka yollar aramak zorunda kalacaklar; aradıkları için de bulacaklardır.

Bir nehir haliyle akmaya meyilli olduğu yöne doğru akacaktır. Bu doğal yolun önü barajla vs. kapatılırsa ancak ondan sonra nehir kendisine daha başka yataklar arayacaktır. Bizler bir bakıma nehrin önüne set çekmeden yatağının değişmesini bekliyoruz.

Psikolog
İzzet Güllü
MDH