Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Vajinismus Psikolojik Bir Bozukluktur

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 21:56    Güncellendi: 18.02.2025 21:56
VAJİNİSMUS PSİKOLOJİK BİR BOZUKLUKTUR

Vajinismus; fizyolojik kasılma belirtilerine neden olan psikolojik bir bozukluktur.
Cinsel birleşme sırasında kadının istem dışı olarak; vajina içerisindeki kasların; bununla birlikte tüm vajinal bölgenin; bacakların ve bedenin kasılması vajinismusun fizyolojik belirtilerindendir; ancak bu belirtilere kadının içinde bulunduğu ruh hali ve cinsellik hakkında edinilen yanlış bilgiler sebep olur.

Yanlış Bilgiler ve İnançlar

Vajinismusa neden olan yanlış inançlar vajinanın dar veya küçük olduğu; girişin mümkün olmayacağı; eğer girişe zorlanırsa kadının vajinasının parçalanacağı; yanlış yere giriş yapılacağı; kızlık zarının yırtılacağı ve kanamanın durdurulamayacağı; penis içeride iken kilitlenme olacağı ve çıkartılamayacağı türünden inançlardır. Bunlar; genellikle ergenlik çağında kulaktan kulağa dolaşan rivayetlerden kaynaklanır.

Bunların yanı sıra birleşme gününe kadar değerli bir taş gibi korunan bekârete psikolojik açıdan veda edememe; bekâretin halen korunması gerekliliği hissi; kendisini cinsel birleşme yaşamayacak şekilde ahlaklı ve iyi kız olarak korumaya çalışma kadınların bilinçaltına yerleşmiş düşünce kaynaklarıdır.

Cinsel ilişki; insanların rahat ve güvenli bir ortamda; birbirlerinin rızası ile bedensel ve ruhsal anlamda haz almaya odaklanarak yaşadıkları bir ilişki türüdür. Cinsel birleşme; bu ilişki içerisinde geçen vajina penis birleşmesidir. Vajinismus birleşmeyi önleyen; zamanla cinsel ilişkiyi de zedeleyen ve çiftin evlilik ilişkisini de olumsuz etkileyen bir cinsel işlev bozukluğudur.

Yapılan araştırmalara göre Türkiye’de her 10 kadından 1’i vajinismus sıkıntısı yaşıyor; ancak tedavinin ertelenmesi; hangi uzmana başvurulması gerektiği bilinmemesi; cinsel sorun hakkında konuşmaktan korkma; çiftin sorunla yaşamayı seçmesi gibi nedenlerle tedaviye başvuranlar daha az sayıda.

Bununla birlikte Türkiye’de son on yıldır vajinismus sorununu doğru uzman ve tekniklerle çözen çiftler oldukça çok sayıda. Merkezimize 1 ila 10 yıl arası evlilik süreci geçirmiş çiftler aynı sorunla başvuruyor ve cinsel terapi alıyorlar.

Ülkemizde çocukluk çağında cinsel içerikli oyunlar oynanmaması için ebeveynlerin çocuklarını korkutma yoluna gitmesi de bir başka nedendir. Oranı keserim; oranı yakarım; yakarlar veya yanar; parmağını keserim; elini bir daha orana sokarsan seni döverim; bir daha kimse yüzüne bakmaz türünden korkutmalar çocuğun bilinçaltına travma şeklinde yerleşir. Yetişkin yaş döneminde kadın cinselliği yaşayacağı zaman bu hikayeler hatırlansa da hatırlanmasa da kadının sistemini rahatsız eder; kendisini sıkıntı; bilinmez bir korku ve tedirginlik olarak hissettirir. Böylece cinsel birleşmeden kaçınma davranışı ortaya çıkar.

Ancak kadın her zaman bu davranışa neyin neden olduğunun bilincinde olmayabilir. Bilinçaltı sisteminin en önemli özelliği kendini göstermeyen ancak davranışsal olarak hayata geçen bir yapı olmasıdır.

Vajinismusun Terapi süreci neler içeriyor?

Vajinismus çiftin sorunu olarak ele alınıyor ve seanslara çift olarak katılım gösteriliyor.

Bütüncül yaklaşımlı Cinsel Terapinin uygulandığı merkezimizde cinsel mitlerin ortaya çıkartılması ve bilişsel yapılandırma yöntemleri ile temizlenmesi; cinselliğin doğru anlaşılması amacıyla verilen anatomi; cinsel döngü ve cinsellik gelişimi bilgileri; çiftin gevşeme egzersizleri ile rahatlatılması ve davranışsal yöntemlerle uygulamayı aşama aşama gerçekleştirmesi gibi teknikler izlenir. Bu süreç %100 sonuç veriyor. 8-10 seanslık süren bir cinsel terapi süreci sonunda çiftler vajinismusa veda ediyor.

Vajinismusta Yanlış Uygulanan Teknikler

Lokal uyuşturma; botoks; anestezi altında cinsel birleşme; hymenektomi (kızlık zarının alınması); alkol alımından sonra birleşme; sakinleştirici; uyuşturucu; kas gevşetici ilaçların alımı vajinismus sorununu çözüme ulaştırmayan; aksine çifti doğru tedavi sürecine gelene kadar yıpratan yöntemlerdir.

Bunlarla birlikte psikolojik açıdan destek ve değişim yöntemleri uygulanmayan; yalnız davranışsal yöntemlerle uygulanan yöntemler de doğru değildir.
Bedensel ve zihinsel gevşeme çalışmaları; hipnoz; EFT; EMDR gibi yöntemler de tedaviyi olumlu yönde etkileyen ve hızlandıran tekniklerdir.