Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Sınav Kaygısıyla Başa Çıkma Yolları

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 21:56    Güncellendi: 18.02.2025 21:56
SINAV KAYGISIYLA BAŞA ÇIKMA YOLLARI
Gerçekte sağlıklılığın korunması ve aşama yapılması için belirli düzeyde; aşırı olmayan; kaygıya ihtiyaç vardır.
Kaygı; çoğu zaman nedeni belli olmayan korkudur. Olmayan; olduğu varsayılan bir değerin; kişiliğin kaybedilme korkusudur. Korku ile kaygı genellikle birbirinin yerine kullanılır. Ama ikisi aynı şey değildir.
Korku; bir tehdit anında bedensel tepkilerin yanı sıra hissedilen duygusal tepkidir. Tehditle orantılı olarak azalıp çoğalır. Kaygı ise ; bununla orantılı değildir. Tehditten bağımsız olarak da devam edebilir.
Kaygı temelde kişiye rahatsızlık veren olayın kendisinden değil olayın kişi için taşıdığı anlamdan kaynaklanmaktadır. Bir çok öğrenci sınavlarla birlikte kişiliğinin ve varlığının değerlendirildiğini düşünür.
Kaygı; beyinde öğrenmek için gerekli olan protein zincirlerinin kurulmasını engeller. Daha açık bir ifadeyle kaygı zihinsel faaliyeti açan en önemli faktörlerdendir.
İnsanın kaygıdan kurtulabilmesi için öncelikle vücudunu gevşetmeyi öğrenmesi gerekir. Vücudu gevşetmenin üç yolu vardır.
A) Doğru nefes alma
B) Fizik egzersizi
C) Düşünce biçimini düzenleme
A) Doğru nefes almak: Doğru nefes vücudu rahatlatır; gevşenmeyi sağlar. Vücutta daha fazla oksijen yakılmasından dolayı; öğrenme sırasında beyinde meydana gelen protein bağlarının kurulmasını sağlar. Oksijenin vücudun en uç noktasına gitmesini ve stresin ortadan kalkmasını ya da azalmasını sağlar. Doğru nefes alma nasıl olmalı: Doğru nefes almada akciğerin tamamı oksijen ile dolar. Sağ elinizin avuç içini midenize; sol elinizi göğsünüze koyun. Nefes aldığınızda sağ eliniz hareket ediyorsa doğru nefes alıyorsunuz demektir.
Günde 40-50 defa doğru nefes alma egzersizi yapmak kaygıyı düşürür.
B) Düzenli fizik egzersizi:
Fizik egzersizinin yararları:
- Kas gevşemesi
- Zihinsel gevşeme
- Yapılan işte etkinliğin artması
- Enerjide artış
- Endişelerde azalma
- Daha iyi sağlık
- Duygusal rahatlık
- Kendine güven artışı
Günde 10-20 dakika düzenli egzersiz yapmanın sınavlara hazırlanan gence sağlayacağı yararlardan birincisi kaygıyı azaltması; ikincisi öğrenmede etkinliğin artması.
Gerginliğin damarlarda daralmaya neden olduğu için hücrelere giden kan miktarında azalma olur. Sınav stresini yaşayan gencin durumu budur. Bu da hücrelerin yetersiz beslenmesi demektir. Bu durumda vücutta salgılanan bazı maddeler öğrenmeyi zorlaştırır ve hücrelerin kapasitelerini tam manasıyla kullanamamasına neden olur.
Fizik egzersizi öğrenmeyi kolaylaştırır. Fiziksel egzersizden sonraki rahatlama sırasında salgılanan seratonin adındaki madde öğrenmek için gerekli olan zihinsel ortamın doğmasına neden olur.
Bir fizik egzersizi programı tamamlandığı zaman yorgunluk hissedilmemeli. Zıplayarak yapılan yorucu hareketlerden kaçınılması. Sağa sola eğilme. Öne eğilerek eli yere değdirme; dizleri bükerek yere eğilip hareketler yapın.
C) Düşünce biçimini düzenlemek

Sınav kaygısı toplumumuzun (öğrenciler; aile çevresi) büyük bir bölümünü ilgilendirmektedir. Yine etkilenen kesim her yıl artarak devam etmektedir. Sınav kaygısının öğrenmeyle ya da fazla ders çalışmakla ilgisi yoktur. Fazla ders çalışmanın; bilgi yüklemenin kaygı ve stres yarattığı düşüncesi bir hayli yaygındır. Fazla ders çalışıp yorulan bir öğrenci kısa bir rahatlama ve egzersizden sonra dinlenebilir. Kaygıyı yaratan sınavdan başarısız olunacağı ve bu başarısızlığın bazı değerlerin sonu olacağı korkusudur.
Kaygıyı azaltmak için pratik öneriler:
Sınav için olumlu düşünün. Sınavdan önce zihninizde geçmişteki başarısızlıklarınızı değil başarılarınızı düşünün. Kendinize güvenin.
“Mahvolurum” “hapı yutarım” gibi düşüncelerin problemi çözmeye yararı olmadığını unutmayın.
Sınav bilgilerin ölçülmesidir kişiliğinizin değil.
Yapamayacağım; başaramayacağım şeklindeki düşüncelerden kurtulun. Bu düşünceler sınavı baştan kaybetmenize neden olur.
Daha önceki başarısızlıklar sebeplerini araştırın. Onları telafi edilmesine çalışın. Başka bir deyişle; aynı sebeplerin yeni bir başarısızlığa yol açmasına izin vermeyin.
Psikolojik Danışman
Mustafa ÖZAY