Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Guinea Piglerde Doğum ve Düşükler Üzerine Tavsiye ve Görüşlerim

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 21:56    Güncellendi: 18.02.2025 21:56
Guinea piglerde doğum ve düşükler üzerine tavsiye ve görüşler

Guinea piglerde bazen doğum başladıktan sonra aşırı gelişmiş büyük bir yavru doğum kanalından çıkamıyor ve ölüyor. İlk yavru ölünce doğum bir kere başladığı için diğer yavrular varsa onlarda ölüyorlar. Anne bir şekilde bu büyük yavruyu doğurmuş ama bu arada ya ölen bu tek yavrudan ya da içeride kalan diğer yavrulardan toksemi-zehirlenmeye uğruyor. Biliyorsunuz yavrular rahim içinde ölünce vücut sıcaklığı ile hızla kokuşuyorlar ve bu durum rahim duvarını eritip kokuşmuş içeriğin karın boşluğuna sızmasına ve aniden gelişen peritonit veya kana karışan mikroplar nedeni ile septisemi sonucu anneyi kaybediyoruz.

Burada saptanması gereken önemli konu guine pig’de doğumun tam olarak ne zaman başladığı? Bir çok guinea pig sahibi sabırla doğumu yaklaşan dişinin gece başında duramıyor.. Benim onlarca guinea pigim doğurmasına rağmen hiçbirinin doğururken videosunu veya fotoğrafını çekemedim. En fazla yakalayabildiğim yeni doğmuş ıslak bir yavru ve sonrasında yine diğer doğan ıslak yavrular. Hep işimin arasında hastalar vb ile uğraşırken başında duramadan doğurdular. Zaten çoğu zamanda sabaha karşı doğurmayı tercih ediyorlar ve bize sabah kafesine geldiğimizde inanılmaz mucizeyi bir kez daha yaşamanın keyfi kalıyor.
Bu durumda annenin doğumunun ne zaman başladığını tespit edebilirsek; dikkat etmeniz gereken bir kaç hususu belirteyim:
1-Unutmayın doğum başladıktan sonra her sancı silsilesinden sonra bir yavru çıkmalıdır. Yani sancılar sıklaştı..anne arkasını yalıyor; sıvı boşaldı veya vajinadan bir şeyler göründü ve yavru çıkmadıysa annenin başı dertte demektir. Genelde genç dişilerde ilk doğumda; büyük yavru durumunda ve yaşlı dişilerde uterus tembelliği ve yetersiz beslenme durumunda güç doğum görülebiliyor.
2-Diyelim ki yukarıdaki durum oluştu. Bu durumda ilk yavru boğulur ve ölür. Doğum kanalını tıkayarak diğer yavruların çıkmasına da engel olur. Doğum bir kere başladığı zaman tüm yavrular plasentalarından ayrılıp doğum kanalına ilerleme eğilimindedir. Köpeklerde bazen annenin dinlenmesi vb faktörlerle yavrular arasında 7-8 saat bir zaman aralığı olabilir. Ama guineapigler genelde hemen arka arkaya hızla doğururlar. O yüzden en ufak bir duraksama tüm yavruların anne karnında boğularak vb ölmesine neden olur.
3-Genelde gözden kaçan ilk sancılar ve doğurulamayan ilk yavrudan sonra 24-48 saat içinde ve bazen de 72 saatte annenin durumu aniden kötüleşir. Apatik dediğimiz ilgisiz; komada gibi donuklaşır. ve çok gecikildiğinde acil sezeryana bile alınsa rahim eridiği için ya ameliyat öncesi yada ameliyat sırasında uterus yırtılması ile anneyi kaybederiz. Rahim-uterus yırtılmasa bile incelen rahim kanalından kokuşan rahim içeriği karın boşluğuna sızıp peritona etki edebilir.Genelde kokuşmuş yavruların olduğu sezeryan operasyonlarında karın boşluğuna girdiğimde rahim yırtılmamış bile olsa karın içinde pis kokulu bir sıvı ile karşılaşırım. Bu sıvıyı aspiratör ile aspire ettiğimde ise rengi değişmiş çoğu zaman gebelikten bile daha fazla şişmiş hacmi artmış uterus ile karşılaşırım. Bu noktada eğer annenin durumu çok kötü değilse uterus içeriğinin bir damlasını bile karın boşluğuna akıtmadan uterusu dışarıya almak gerekir ki bu gerçekten çok kolay bir iş değildir. Burada operasyonu hasta sahiplerine anlattığım kadarıyla anlatıyorum.
Eğer operasyon başarı ile sonuçlandırılır ve dişiyi kaybetmeden operasyonu bitirebilirsek o zaman sadece 1. raundu kazanmış oluruz ve sonrasında antibiyotikten; seruma bir sürü özel ilaçlarla tam destekle tam eksiksiz postoperatif bakım ve tedavi ile anneyi kurtarmaya çalışırız. Operasyon çok başarılı geçse bile bazen operasyon sonrası genel durumu bozulan anneyi yine de kurtaramayabiliriz.
4-Yukarıda son maddede anlattığım olay bazen sağlıklı 1 veya bir kaç yavru doğduktan sonra anne karnında kalabilecek 1 veya bir kaç yavrunun ölmesi ile de oluşabilir. Ama guinea pig lerde bu nadir olur. Bir kere bir yavru sağlıklı doğduysa diğerleri de hızla çıkar. Köpeklerde ve kedilerde ise bu son maddede sıklıkla görülür.O yüzden ben doğuran bir kedi veya köpeğin sahibini; çok sağlıklı görünen bir anneyi iyi izlemeleri; 2-3 gün sonra aniden gelişebilecek iştahsızlık; durgunluk; apatik durum; vajinadan pis kokulu akıntıyı atlamamaları konusunda uyarırım.
Bunların olmasını engellemek için yapmamız gerekenlere gelirsek:
1-Asla doğumu yaklaşmış bir dişiyi panikletmeyin. Guinea pig’lerde en fazla düşük nedenlerinden birisidir. Bir ara İzmir Karşıyaka da iyi niyetle ve ücretsiz ve hiç bir çıkar gözetmeksizin yardımcı olmaya çalıştığım birisinin üretim yerinde karşılaştığı sorunlardan birisini çözmeye çalışırken bir sorunun bu olduğunu saptamıştım.. Tüm uyarılarıma rağmen dişileri bir arada ve geniş bölümlerde tuttuğu için ve hayvanların bakımını yaparken sabahın dışında gece işten gelip ışığı yakıp aniden korku ve paniklemeleriyle kaçışmalarına neden olduğu için o kadar çok dişi gereksiz düşük yaptı ki!
Asla doğuma yakın dişileri panikletmeyin! Hatta mümkün olduğunca elinize alıp karnındaki yavruları sayı ve büyüklük tespiti için mıncıklamayın. Guineapigler özelikle gebeliğin son dönemlerinde bu tür fiziksel maniplasyonlarda kolayca yavrularını atabilirler.
2-Aslında tüm zamanlarda tüm guineapigleriniz için geçerli olan bir kural daha var. Ama özellikle gebelerde çok daha önemli: Daha önce vermediğiniz yeni bir gıdayı bir anda doyumluk olarak fazlaca guinea pig’inize vermeyin. Sindirim sisteminde oluşan gaz vb ani bir sıkıntı kolayca düşük yapmalarına neden olabilir.
3-Bu inanılmaz hayvanların diğer kemirgenlerden farklı bir çok özelliklerinden birisi olarak sürü halinde bir aradayken birbirlerine zarar vermemeleridir. Erkekler birbirleriyle kavga ederler; dişilerde bazen şaşırtıcı kavgalar yaparlar. Ama asla hamster veya farelerde olduğu gibi kendi yavrularına veya diğer yavrulara zarar vermezler. Bir gün erkeğinde ortamda olduğu zaman oluşan bir doğumda; erkeğin yavrulara davranışları gözlerimi yaşartmıştı. Bu kadar sevecen; babacan ve sahiplenici olmaları beni çok duygulandırmış ve hamsterlara olan antipatim biraz daha artarken; bu hayvanlara olan hayranlığım bir kez daha en üst seviyeye çıkmıştı. Bunu niye anlattım: Her ne kadar kalabalık sürülerde doğumlarda diğer kemirgenler gibi sorunlar çıkmasa de ben doğuracak dişiyi bir doğum kafesine ayırmayı tercih ediyorum. Tam doğum sırasında aniden gelişebilecek bir sürü paniğinden korumak ve daha temiz kendine hazırladığı bir köşede yavrularını koşuşturmadan rahatça doğurmasını sağlıyorum. Dilimi ısırayım bugüne kadar hiçbir guineapigimde düşük yaşamadım. Sadece tek yavru düşüğüm İzmir-Karşıyakalı bir üreticinin benim petshopta çalıştığı zaman oldu ve nedenini anlayamadım. Benim görmediğim zamanlarda yapmamasını söylememe rağmen karnında yavru kontrolü yaptığını arada ağzından kaçırıyordu.. Belki de böyle ehli olmayan bir mıncıklama sonucu bir dişi guineapigimin bir sabah kafesinde doğuma daha varken düşük yapmış ölmüş yavrularını bulduk. Anneyi kurtardım ve sonrasında tekrar gebe kaldı ve düşük yapmadı ama bir sürü yavrunun ölmüş hali gerçekten kötüydü.
4-Bu tür durumlarla karşılaşmamak için önlem olarak ne tür ilaçlar kullanabiliriz diye sorarsanız? Ben hiçbir ilaç veya katkı maddesi kullanmıyorum..Sizde kullanmayın derim. Tekrarlayan durumlarda veteriner hekime başvurmak şartıyla tabi ki!
Sadece gebe guineapiginizin beslenmesindeki ritmi ve düzeni bozmayın.