Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Omurilik Yaralanmaları

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 21:56    Güncellendi: 18.02.2025 21:56
Omurilik yaralanmaları günümüzde oldukça yaygın görülen; önemli sosyal ve ekonomik problemlere yol açan sağlık sorunlardan biridir.
Akut omurilik yaralanmaları en sık motorlu araç kazaları; spor yaralanmaları; iş kazaları; düşmeler ve şiddet olayları sonucu ortaya çıkmaktadır.
Omurilik yaralanmalı hastaların yıllık bakım ve tedavi masraflarının 2 milyar doları aştığını hesaplamışlardır.

PRİMER OMURİLİK YARALANMASI

Omurilik yaralanmalarında travmanın olduğu anda ortaya çıkan ve omuriliğin ezilmesi; zedelenmesi veya ; yırtılması ile seyreden duruma primer yaralanma adı verilir. Bugün için primer omurilik yaralanmasına özel ilaç tedavi söz konusu değildir. Yaralanmanın meydana gelmesini engellemek ve yaralanma sırasında aktif ve pasif güvenlik önlemleriyle vücudun hareketsizliğini sağlamak ortaya çıkacak hasarı azaltabilir. Omuriliğin uzun süre bası altında kalması; nörolojik hasarın daha büyük ve sonuçların daha kötü olmasına yol açar.

SEKONDER OMURİLİK YARALANMASI

Sekonder yaralanma; primer yaralanmayı takiben dakikalar; saatler içinde başlayıp haftalarca devam eden bir süreçtir. En önemli etkenlerden biri bozulmuş kan dolaşımına bağlı bağlı hücrelerdeki kansızlıktır. Bunun sonucunda hücre zarı bütünlüğünü bozarak hücre ölümüne ve nörolojik kayıplarda artışa yol açar.

OMURİLİK YARALANMALARINDA TEDAVİ

Omurilik yaralanmalarında tedavinin amacı sekonder yaralanmayı azaltarak sinir hücresi kaybını ve buna bağlı gelişen nörolojik fonksiyon kaybını en aza indirgemektir. Bu hedefleri gerçekleştirmek doğrultusunda uygulanan tedaviler başlıca; temel destek tedavileri; nöron koruyucu tedaviler ve cerrahi tedavi olarak sınıflandırılabilir.
Nörolojik hasarların düzeltilmesine yönelik ilaç tedavisi henüz deneysel aşamada bulunmaktadır. Bu hasta grubuna mevcut durumlarına uyum sağlamalarına yardımcı olan rehabilitasyon tedavisi uygulanmaktadır.

SEKONDER YARALANMAYI EN AZA İNDİRGEMEK İÇİN ALINACAK BAZI KLİNİK ÖNLEMLER VARDIR.

- Kalp hızının 50-120 atım/dakika arasında tutulması;
- Vücut ısısının 38°C altında olması;
- Oksijen gereksiminin sağlanması

NÖRONLARI KORUMAK AMACIYLA ÖZELLİKLE SEKONDER YARALANMANIN FARMAKOLOJİK TEDAVİSİNDE DENEYSEL BAZDA ÇEŞİTLİ FARMAKOLOJİK AJANLAR ÜZERİNDE ÇALIŞILMIŞTIR:

- Kortikosteroidler (Kortizon tedavisi)
- Antioksidanlar
- Opioid Reseptör Antagonistleri
- Tirotropin Salgılattırıcı Hormon (TRH) ve TRH Analogları
- Gangliosidler
- Kalsiyum Kanal Blokürleri
- Sodyum Kanal Blokürleri
- NMDA ve AMPA-Kainat Reseptör Antagonistleri
- Kaspaz İnhibitörleri
- Kalpain İnhibitörleri
- Araşidonik Asit Metabolizmasının Modülasyonu
- Hücre Membran Onarımı

CERRAHİ TEDAVİ

Omurilik yaralanmalarında travma anında ortaya çıkan primer hasar sekonder yaralanma sürecini tetikler. Primer hasar genellikle vertebra kırığı nedeniyle ortaya çıkan akut omurilik basısı ve ezilmesidir. Cerrahi tedavi ile bu bası ortadan kaldırılmalıdır.

OMURİLİK YARALANMALARININ GEÇ DÖNEM TEDAVİSİ

Travma sonrası geç dönemde ortaya çıkıp; hasta hayatını zorlaştıran sorunlara yönelik pekçok cerrahi ve farmakolojik tedavi seçeneği vardır.
- Ağrılara yönelik olarak DREZ ameliyatları; gabapentin ve konotoksin gibi ilaç uygulamaları yapılmaktadır.
- Spastisite (kasların istemsiz kasılması) daha sık karşılaşılan bir problemdir ve hastanın tüm hayatını olumsuz yönde etkiler. Bazen o kadar şiddetli olur ki hastanın uyuması; tekerlekli iskemleye oturması hatta tuvalet bakımının yapılması imkansız hale gelebilir. Bu durumda tizanidin; baklofenin oral veya intratekal uygulamaları yarar sağlayabilir.
- Hastalarda seksüel fonksiyonların devamını sağlamak oldukça güçtür fakat bazı hastalar Sildenafil’den yarar görür. Bu hastalara aralıklı kateterizasyon uygulaması öğretilmeli ve belli aralıklarlaidrar kesesinin boşaltılması sağlanmalıdır. Bu yapılmayacak olursa kalıntı idrara bağlı infeksiyonlar nedeniyle ciddi böbrek hasarlanmaları ortaya çıkabilir.

TEDAVİ SONUÇLARI

- Omurilik travmalarında cerrahi tedavinin etkisini gösterebilecek ileriye dönük klinik çalışma yoktur.
- Halen akut omurilik travmasında sinir dokusu hasarını doğrudan tedavi edebilecek bir farmakolojik ajan (ilaç) yoktur. Bu konuda yoğun deneysel çalışmalar devam etmektedir.
- Diğer taraftan son yıllarda dev adımlarla ilerleme gösteren genetik mühendisliği; omurilik yaralanmalarında restoratif tedaviler konusunda deneysel bazda çalışmalara başlanmıştır. Bu amaçla multipotent progenitör hücreler ve genetik olarak düzenlenmiş fibroblastların transplantasyonları ile dorsal kök ganglion hücrelerinin; Schwann hücrelerinin ve nörotrofik faktörler içeren hücrelerin transplantasyonları gündeme gelmeye başlamıştır. Henüz deneysel aşamada olan bu çalışmalar; yakın bir gelecekte omurilik travmalarının tedavisinde önemli gelişmeler sağlayabilecek buluşların habercisi olabilir.