Kök hücre; işlevsel olarak farklılaşmamış; yani vücudun herhangi bir organ ya da dokusunda özel bir görev yapabilmek için tam olarak olgunlaşmamış karmaşık bir yapısı olan öncül bir hücredir. Bununla birlikte bu öncül hücre bedenin başka hücrelerine dönüşebilme yeteneğine sahiptir. Kök hücreleri; kabaca embriyolojik (ceninin erken evresi) kaynaklı veya erişkin insan bedeninden elde edilen türler olarak iki temel kısımda incelenir. Erişkin kökenli kök hücreleri insan vücudunda bulunan birçok dokudan elde edilebilmektedir ve embriyolojik kaynaklı olanlarla birlikte ortak özellikleri şunlardır:
1. Kendiliklerinden uygun bir büyüme ortamına yerleşebilirler;
2. Çoğalma yetenekleri vardır;
3. Başka tür hücrelere farklılaşıp bu türün devamı niteliğinde türler üretebilirler;
4. Kendilerini yenileyebilir veya kendi hücre topluluklarının devamlılığını sağlayabilirler;
5. Vücudun bir yerindeki zedelenmeyi takiben bu dokuyu onarabilme ve onu işlevsel hale getirebilme potansiyeline sahiptirler.
Kök hücreleri başka tür hücrelere farklılaşma kapasitelerine göre 3 alt grupta incelenir:
a) Sınırsız sayıda farklılaşma yeteneği olanlar (Totipotent). Bu tür hücreler ancak ceninlerin erken evresinde (embriyo) bulunurlar ve hemen her türlü vücut hücresine dönüşebilme yetenekleri vardır;
b) Sınırlı sayıda farklılaşabilen; bununla birlikte organizmada birçok dokunun oluşması veya onarımı yeteneğine sahip hücreler (Pluripotent);
c) Tek bir yönde farklılaşabilen hücreler (Unipotent); örnek olarak beyinden elde edilen kök hücrenin yalnızca sinir hücresine dönüşmesi verilebilir. Son iki tür hücre erişkin insan bedeninden elde edilebilirler.
Kök hücreler içinde en çok bilineni ve tedavide en sık kullanılanı kan yapımından sorumlu (hematopoietik) kök hücresidir ve pluripotent bir yapısı vardır. Bu hücre; kemik iliğinin ve damarlarda dolaşan kanın hücrelerini oluşturmakla görevlidir ve buralarda bulunurlar; en fazla olarak kemik iliği; daha az olarak damarlarda dolaşan kan veya bebeğin kordon kanından elde edilebilir. Doğmamış bebeğin (cenin) karaciğer ve dalak gibi dokularında da vardır.
Beyin; Omurilik ve Sinir Hastalıklarında Kök Hücresi Uygulamaları
Kök hücreleri kullanılarak bazı doku ve organlarda ortaya çıkmış hasarların onarımına yönelik çalışmalar ülkemiz dâhil dünyanın birçok ülkesinde son derece yoğun ve hızlı bir biçimde devam etmektedir. Yakın bir gelecek için; bugün için tedavi seçeneği bulamadığımız çeşitli hastalıkların sağaltımında kök hücrelerinin kullanımı umut verici görülmektedir. Bu hastalık gruplarından sinir bilimlerinin alanında bulunanların ilk sıralarında yer alan omurilik-sinir hasarları; beyin-damar hastalıkları; inmeler; Alzheimer; Parkinson; multipl skleroz; sara hastalığı gibi çeşitli rahatsızlıkların kök hücre uygulanarak tedavi edilebileceği öngörülmektedir.
kök hücrenin Kullanım alanları
Günümüzde kök hücreleri; en fazla olarak kan hastalıklarında kullanılmaktadır. Bunlardan en bilinenleri kan kanseri ve kalıtsal anemilerin yol açtığı kemik iliğinin çalışmadığı durumlardır. Bu hastalıkların yol açtığı kemik iliği yıkımının onarılmasında; tekrar kan üretimi yapabilir hale gelmesinde kök hücre uygulamaları ile oldukça yüksek oranda başarı sağlanmaktadır. Ayrıca şeker hastalığında pankreas için; böbrek yetmezliğinde; omurilik hasarlarında; beynin Parkinson; Alzheimer gibi çeşitli dejeneratif (sinir hücresi yıkımıyla giden) hastalıklarında; inmelerde; gözün retina hastalıklarında; bağışıklık sistemi hastalıklarında; bazı kalp ve damar yetmezliği hastalıklarında da halen hem deneysel hem de klinik olarak çalışmalar devam etmektedir. Bazı umut verici gelişmelere rağmen bu hastalıklarda henüz kesin bir başarı elde edilememiştir. Basında sık olarak yer bulan; bir organın (örneğin mesane gibi) veya dokunun (örneğin gözün ağ tabakası retina gibi) kök hücresi kullanılarak yeniden oluşturulması veya işlevsel hale getirilmesi hâlihazırda laboratuar ortamında küçük deney hayvanları üzerinde gerçekleştirilmektedir; insanda uygulaması yoktur. Ülkemizde çok yeni olarak; omurilik hasarı bulunan; tedavi için saptanmış uygun ölçütlere sahip kısıtlı sayıda felçli hastada kök hücresi nakli ile tedaviler uygulanmaya başlanmıştır. Bu çalışmaların sonuçları önümüzdeki yıllarda bildirilecektir. Son yıllarda yapılan araştırmalar kandan elde edilen kök hücrelerinin laboratuarda uygun koşullar altında yağ; kas; damar endoteli (iç çeperi); karaciğer; kıkırdak; kemik ve sinir hücrelerine dönüşebildiğini göstermiştir.