Boy Uzunluğu ve Beslenme
Uzun boylu olmak pek çok konuda avantaj gibi durmaktadır. Kısa ve orta boyluların çok isteyebileceği bir şeydir aslında uzun boylu olmak… 3-4 kilo aldığınızda; uzun boyluysanız pek anlaşılmayabilir. Boy uzadıkça toplam kas kütlesinin ağırlığı da artar. Kas dokusu oksijen tutar ve oksijen kullanılarak; yağlar daha etkin biçimde yakılır. Bu da kısa boylulara göre; metabolizmanızın daha hızlı olacağı anlamına gelir. Zaten kısa boylulara göre fazla olan kas dokusu sayesinde de; biraz daha geç kilo alırsınız. Üstelik uzun boy; şık bir görünüm de sağlar. Beslenmenin pek çok konuda olduğu gibi; boy uzunluğu ile de direkt ilgisi vardır. Ancak tek başına bol süt ve süt ürünü tüketiyor olmak da; yeterli değildir. Birçok faktör aynı anda etkilidir.
Boy uzamasını etkileyen faktörlerse şöyledir:
* Genetik: Anne ve babanın boy ortalaması belirleyicidir.
* Beslenme: İdrarla atılan kalsiyumu vücuda iade etmek üzere; peynir; süt; yoğurt tüketiminin her gün 400 gramı geçmesi önerilir.
* Günlük kalsiyum kaybı: İdrarla kalsiyum atımı rutin olarak günlük 800 mg’ dır.
* Adet dönemleri: Her regl olunduğunda bayanlarda bu rakam 1200 mg’ a çıkar.
* Doğumlar: Anne kalsiyum kaynağı tüketmese bile; bebek kendine kemik oluşturacaktır. Annenin kemiğinden kanına; oradan da bebeğe kalsiyum geçer.
Vücudumuzda kandaki kalsiyum seviyesinin sabit tutulmaya çalışıldığı için kanda azalan kalsiyumu kemikler hemen takviye eder. Böylelikle annenin kemikleri zayıflamaya başlamıştır. Kemiklerde kalsiyum yoğunluğu azalır; boy kısalır; kemiklerde şekil bozuklukları oluşabilir. İleride kemik erimesi riski artar. Besinlerle bu kalsiyum mineralinin her gün yerine konulması gerekir.
* Fiziksel aktivite: Düzenli yapılan aktivite; kemiğe geçen kalsiyumu arttırır; idrarla atılan kalsiyumu azaltır.
* Kafein (çay kola kahve tüketimi): İdrarla atılan kalsiyumu attırır; kemiğe geçen miktarı azaltır.
* Güneşlenmek: Güvenli saatlerde yazın güneş koruyucusuz güneşlenirseniz; deri altında D vitamini üretilir ki; bu da kemikleri güçlendirecek; boy uzamasını destekleyecektir. Ancak yazın güvenli saatlerde bile giyilen çok kapalı giysiler bunu önler.
* Topuktan uyarıcı etkisi olan bazı özel boy uzattığı öne sürülen desteleyiciler: En geç 18-24 yaşa kadar belirgin etkisi olabilir. Growth hormon denilen büyüme hormonunun salgılanması; topuktan uyarı ile hızlanmaktadır. Bu nedenle büyüme gelişme çağındaki çocukların ip atlaması; atlayıp zıplanarak yapılan basketbol; voleybol gibi sporların bu hormon salgılama sistemini uyarıcı etkisi vardır.
* 24 yaşa kadar besinlerle alınan kalsiyumun %50’ si kemiğe geçerken;
* 30’ lu yaşlara gelindiğinde %30’ u kemiğe geçebilmeye başlar.
* Yani boyunuz; artık büyüme gelişme durduğu için devam etmez.
* İnternette de karşılaşabileceğiniz; topuktan uyarıcı destek tedavileri de; 18-24 yaşlarına geldiyseniz çok da işe yaramayacaktır.
Yani artık yetişkin bir bireyseniz; yalnızca boy kısalmasını engelleyebilme zamanıdır.
Yapabileceğiniz en güzel şey;
* Egzersizi ömür boyu ihmal etmemek;
* Günde mutlaka 400 gr ve ya1 lt ‘den az süt- yoğurt tüketimini ömür boyu ihmal etmemek;
* Çayı açık içmek; kahve mümkünse çok seyrek içmek veya içmemek;
* Güvenli saatlerde güneş koruyucusuz güneşlenmek olacaktır.
Boy uzamasını etkileyen faktörlerse şöyledir:
* Genetik: Anne ve babanın boy ortalaması belirleyicidir.
* Beslenme: İdrarla atılan kalsiyumu vücuda iade etmek üzere; peynir; süt; yoğurt tüketiminin her gün 400 gramı geçmesi önerilir.
* Günlük kalsiyum kaybı: İdrarla kalsiyum atımı rutin olarak günlük 800 mg’ dır.
* Adet dönemleri: Her regl olunduğunda bayanlarda bu rakam 1200 mg’ a çıkar.
* Doğumlar: Anne kalsiyum kaynağı tüketmese bile; bebek kendine kemik oluşturacaktır. Annenin kemiğinden kanına; oradan da bebeğe kalsiyum geçer.
Vücudumuzda kandaki kalsiyum seviyesinin sabit tutulmaya çalışıldığı için kanda azalan kalsiyumu kemikler hemen takviye eder. Böylelikle annenin kemikleri zayıflamaya başlamıştır. Kemiklerde kalsiyum yoğunluğu azalır; boy kısalır; kemiklerde şekil bozuklukları oluşabilir. İleride kemik erimesi riski artar. Besinlerle bu kalsiyum mineralinin her gün yerine konulması gerekir.
* Fiziksel aktivite: Düzenli yapılan aktivite; kemiğe geçen kalsiyumu arttırır; idrarla atılan kalsiyumu azaltır.
* Kafein (çay kola kahve tüketimi): İdrarla atılan kalsiyumu attırır; kemiğe geçen miktarı azaltır.
* Güneşlenmek: Güvenli saatlerde yazın güneş koruyucusuz güneşlenirseniz; deri altında D vitamini üretilir ki; bu da kemikleri güçlendirecek; boy uzamasını destekleyecektir. Ancak yazın güvenli saatlerde bile giyilen çok kapalı giysiler bunu önler.
* Topuktan uyarıcı etkisi olan bazı özel boy uzattığı öne sürülen desteleyiciler: En geç 18-24 yaşa kadar belirgin etkisi olabilir. Growth hormon denilen büyüme hormonunun salgılanması; topuktan uyarı ile hızlanmaktadır. Bu nedenle büyüme gelişme çağındaki çocukların ip atlaması; atlayıp zıplanarak yapılan basketbol; voleybol gibi sporların bu hormon salgılama sistemini uyarıcı etkisi vardır.
* 24 yaşa kadar besinlerle alınan kalsiyumun %50’ si kemiğe geçerken;
* 30’ lu yaşlara gelindiğinde %30’ u kemiğe geçebilmeye başlar.
* Yani boyunuz; artık büyüme gelişme durduğu için devam etmez.
* İnternette de karşılaşabileceğiniz; topuktan uyarıcı destek tedavileri de; 18-24 yaşlarına geldiyseniz çok da işe yaramayacaktır.
Yani artık yetişkin bir bireyseniz; yalnızca boy kısalmasını engelleyebilme zamanıdır.
Yapabileceğiniz en güzel şey;
* Egzersizi ömür boyu ihmal etmemek;
* Günde mutlaka 400 gr ve ya1 lt ‘den az süt- yoğurt tüketimini ömür boyu ihmal etmemek;
* Çayı açık içmek; kahve mümkünse çok seyrek içmek veya içmemek;
* Güvenli saatlerde güneş koruyucusuz güneşlenmek olacaktır.