Mikrocerrahi genel olarak mikroskop altında yapılan cerrahilerin tümüne denir. Burada amaç gözle görülmeyecek kadar küçük dokuların veya doku parçalarının büyütülerek görülmesi ve ameliyat edilmesidir. Plastik cerrahideki kullanım alanları kesilmiş damarları ve sinirlerin tamir edilmesi ve serbest doku aktarımıdır. Serbest doku aktarımı insan vücudun bir parçasını damarlarıyla birlikte önce tamamen ayrılması ve daha sonra onarılacak bölgeye aktarılmasıdır.
Burada aktarılan dokunun gittiği yerde yaşayabilmesi için damarların alıcı bölgedeki damarlar mikroskop altında dikilmesi gerekir. Bu onarımın cerrahideki adı anastomozdur. Bir dokunu yaşayabilmesi için en azından bir atar damar tarafından beslenmesi ve bir toplar damar tarafından boşaltılması gerekmektedir. Bu damarların çapı serbest doku aktarımında 1 ile 3 mm arasında değişir. Damar küçüldükçe hem ameliyatın zorluğu artar hem de mikroskop altında daha yüksek büyütmelere kadar çıkmak gerekebilir. Alıcı ve verici damarların mikroskop altında dikilmesinin amacı kan akımının devamlılığını aktarılan dokuya sağlamaktır. İki damarın birbirine dikilmesi ameliyatın en hassas ve kritik anıdır. Eğer dikme işlemi gerektiği gibi ve hassasiyet içinde yapılmazsa; içinden geçen kan akımı durur ve pıhtı oluşumuna sebep olur. Bu da aktarılan dokunun beslenememesine ve ölmesine sebep olur.
Damarları birbirine dikerken cerrahın ellerinin tamamen sabit durması ve titrememesi gerekir. Mikrocerrahi ameliyatları üst bir eğitim; disiplin ve yetenek gerektirir. Mikrocerrahide özel aletler ve özel dikişler kullanılır. İlk mikrocerrahlar 1960’lı yıllarda saatçi ve mücevhercilerin aletlerini kullanmışlardır. Dikiş olarak; saç telinden daha ince ve insan gözüyle görülmeyen; sadece mikroskop altında görülebilen özel üretilmiş naylon dikişler kullanılır.
Plastik Cerrahide Mikrocerrahinin Kullanım Alanları
Meme Onarımı: Meme kanseri yüzünden memesi alınmış kadınlarda karın yağ dokusunun memeye aktarılması ile yapılabilir. Burada hastalar aynı anda bir estetik karın germe ameliyatı da geçirmiş olurlar. Çok ince olan kadınlarda kalça dokusu da aktarılabilir.
Alt Çene Onarımı: Çene kemiğinde oluşmuş bazı kistlerin veya ağız içi kanserinin çene kemiğine uzanması ile oluşan kemik yıkımında; kemik dokusu çıkarıldıktan sonra bütünlüğün sağlanması için kemiğin devamlılığı gerekmektedir. Bu da yine hastanın kendi kemik dokularının aktarılması ile olur. Burada birinci seçenek kamış kemiğidir (fibula). Bunun yanı sıra ön kol kemikleri veya kalça kemiği de aktarılabilir.
Alt Uzuv Onarımı: Özellikle trafik kazası veya ateşli silah yaralanmaları yüksek enerjili yaralanmalardır. Bu tür yaralanmalar alt uzuvda (baldır; ayak) kemiği ve damarları açıkta bırakacak yaralara sebep olurlar. Kemik açıklığı geniş ise uzaktan serbest doku aktarımı ile kapatılması gerekir. Bu yapılmadığı takdirde alt uzuv kesilmeye (amputasyon) kadar gidebilir. Bazı durumlarda eğer kemik de eksikse; diğer bacaktan serbest kemik aktarımı ile bacak kemiğinin devamlılığı sağlanabilir
Üst Uzuv Onarımı: Yaralanmalara veya tümör çıkarılması sonucu oluşan doku kayıplarında vücudun başka bir yerinden aktarılan doku ile açıklıklar kapatılabilir.
Kopan Parçaların Yerine Takılması: Travmatik amputasyon denilen yarlanmaya bağlı bir vucut parçası kopmıuş ise ve eğer bu parça uygun durumda ise vücuda geri takılabilir. Bu en üst düzey onarımdır çünkü eksilen bölge yine kendisi ile onarılır. Ensık karşılaşılan parmak ve el kopmalarıdır. Ama saçlı deri; yüz veya kulak da yerine mikrocerrahi ile takılabilir.