Üzerine oturmak üzere olduğunuz tabureyi birisi aniden altınızdan çekiverirse ne söylemeniz gerektiğini biliyor musunuz?Birisi kırıcı bir sözle ya da davranışla sizi rahatsız ettiğinde ne söylememek gerektiğini bilmek çok önemlidir.Bu doğru değil türünden şeyler söyleyerek kendinizi savunmaya ya da bunu kabul etmiyorum türünden bir yalanlamayla reddetmeye çalışmayın.Çünkü bu tür karşılık verişler genellikle karşı tarafın söylemlerini pekiştirmekten başka bir şeye yaramaz.Akıl her şeyi harfiyen alır ve bir fikrin tersi üzerinde odaklanma yeteneği pek azdır.Ona bir şeyi yapma dediğinizde;tam da önlemek istediğiniz şeyi yapar.Aklımız genellikle sözcüklerin çağrıştırdığı resimler üzerinde odaklanır ve etme;düşünme;son ver gibi talimatlara aldırış etmez.Başkalarıyla konuşurken ya da kendi kendinize konuşurken sadece olumlu kelimeler kullanın.Eşiniz ya da arkadaşınız niçin sinirleniyorsun?dediğinde;ben sinirli değilim derseniz izlenimini daha da pekiştirirsiniz.Birisi beyninizdeki düşünceleri okursa nasıl tepki gösteririz?Böyle bir durumda ne demek istiyorsunuz sorusuyla topu hemen karşı tarafa geri atın.Ne demek istiyorsunuz? sorusu:*Bir şeyler söylemiş olmanızı sağlar.*Öfkenizi geciktirir ve sizi saldırıya tepki göstermekten alıkoyar.*Temelde yatan konuyu açığa çıkararak size gerçek durum üzerine konuşma fırsatı verir.*Kendinizi toparlamanız için zaman kazandırarak düşüncelerinizi ilerde pişman olmayacağınız bir şeyler söyleyecek şekilde düzenlemenizi mümkün kılar.*Ham değil tersine zekice bir tepki işlevi görür.Sorunlu bir duruma yol açan nedeni açığa çıkarmanın neden önemli olduğunu şu öyküyle açıklayayım:Öğretmenin biri yağmurlu geçen bir hafta sonundan sonra sabah içeri girdiğinde sınıfın ortasında yerde bir su birikintisi görür.Hademeyi çağırıp birikintiyi gösterir;o da bir bez getirip suyu kurular ve yeri siler.Ertesi sabah aynı senaryo tekrarlanır.Öğretmen üçüncü gün sınıfa girdiğinde gene su birikintisiyle karşılaştığında okul teknisyenini arayarak;üç gündür aynı durumla karşılaşıyorum;ilgilenir misiniz der.Teknisyen birkaç dakika sonra kapıda göründüğünde elinde bez yoktur.Öğretmen şaşkın bir bakışla;yeri nasıl sileceksiniz?diye sorar.Silmeyeceğim der teknisyen;ben sızıntıyı gidereceğim.Birisi yanlış ya da kaba bir şey yaptığında;insanlar çoğu zaman su birikintisini silmeye çalışıyor.Problemin kaynağını arayıp tamir etmek yerine yüzeyde görünen şeye tepki gösteriyorlar.Birisi yanlış bir davranış içindeyse iki tercihimiz olabilir.Ya şikayet edersiniz ya da soru sorabilirsiniz.Çoğu zaman söz topunu konuşma sahasının karşı tarafına atarak sorunun nedenini açığa çıkarabilirsiniz.Niçin böyle düşünüyorsunuz?ya da Ne demek istiyorsunuz?gibi sorularla;arzu edilmeyen davranışların kaynaklarını saptayarak giderme yolunda adımlar atabilirsiniz.Güzel sözcüklerin büyüsünü farkedip yaşamımızın her anına yerleştirmemiz sorunlarımızın çözümünde büyük kolaylıklar sağlar.Öylesine güçlüdür ki güzel sözler;dünya bizi üzerken onlar neşelendirir;başarılarımızdan dolayı bizi onurlandırır;gülmemize ve kahkaha atmamıza neden olur;insanın iyiliğine olan inancımızı tazeler;kendilik algımızı güçlendirir;en iyisini ortaya koymamız için bize ilham verir;birilerinin bize ilgi gösterdiğini bilmemizi sağlar;bizi keyiflendirir;kalplerimizi ısıtır;ruh halimizi iyileştirir;yaralarımızı sarar;içimizdeki iyi yönleri açığa çıkarır;kendimize güvenimizi artırır;zaferlerimizi kutlar;kederli zamanlarda bizi rahatlatır;teselli verir;kendimizi önemli hissetmemizi sağlar;kendimize inanmamıza yardımcı olur;bizi cesaretlendirir;hayatımızı zenginleştirir;bize değerli dersler öğretir;günlerimize ışık saçar...