Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Bağışıklık Sistemimizi Nasıl Güçlendirebiliriz?

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 21:56    Güncellendi: 18.02.2025 21:56
Besinlerin enfeksiyon hastalıklarındaki önemi yadsınamaz boyuttadır. Kimi aşı olarak bağışıklık sistemini güçlendirir kimi ise beslenmesine dikkat eder. Çok güzel bir ülkede yaşıyoruz. Mevsimine göre bir sürü mevye ve sebze elimizin altında. Bence öncelikli olarak besinlerin gücünü kullanmalıyız. Aşı tabiki bu tarz mevsimsel enfeksiyon hastalıklarında gerekli. Ama beslenmemize de dikkat edersek bu tarz enfeksiyon hastalıklarını en hafif şekilde atlatabiliriz.

Tabiki enfeksiyon hastalıklarında en önemli besin öğeleri vitamin ve minerallerdir. Çeşitli vitamin ve mineraller vücudumuzun bağışıklık sisteminde görevli olan asker hücreleri (lenfositler; monositler; Ig ler gibi) uyararak daha güçlü çalışmalarını sağlamaktadırlar. Fakat bunun için de oldukça bilinçli beslenmek gerekmektedir. Bazen bazıları tam tersi etkiyi de gösterebilir.

Bakalım hangileri neler yapıyor...

A vitamini: Aslında hepimiz A vitaminin havuçta en çok bulunduğunu ve gözlere çok iyi geldiğini biliyoruz. Bildiklerimize bir yenisini daha ekleyelim. A vitamini bağışıklık sistemi yanıtını arttırarak; lenfositlerin enfeksiyon odaklarına cevaplarını hızlandırır. Ayrıca yetersizliğinde de bağışıklık sistemi yanıtı azalır. Özellikle beta karoten formu (besine turuncu rengi verir) daha güçlüdür.
Kaynakları: Karaciğer; ıspanak; yumurta; havuç; kayısı; yeşi biber yüksek oranda a vitamini içerir.

E vitamini: E vitamini oldukça güçlü bir antioksidandır. Vücutta oluşan serbest radikalleri etkisiz hale getirerek hem kanser hem de enfeksiyon hastalıklarının oluşmasını engeller. Bağışıklık sistemini güçlendirerek tekrar hastalıklara yakalanma oranını da azaltır.
Kaynakları: Soya yağı; bitkisel yağlar; fındık; ceviz; yeşil yapraklı sebzeler; çekirdeklerde bulunur.

C vitamini: C vitamininin bağışıklık sistemine iyi geldiğini bilmeyen yoktur. C vitamini direk olarak bu asker hücreleri etkileyerek bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Özellikle Ig leri arttırır ve makrofajların virüs/bakteriyi yok edici özelliğini direk olarak etkiler. Özellikle virüslerin etkilerini engeller.
Kaynakları: Kuşburnu; maydanoz; yeşil sivri biber; çilek; karalahana; karnabahar; portakal; kızılcık; limon gibi meyve ve sebzelerde yüksek oranda bulunur.

Folik asit: Özellikle bazı yardımcı enzimler kanalı ile asker hücrelerin yapımında önemli yeri vardır.
Kaynakları: Et; sakatatlar; yeşil yapraklı sebzeler; balık; kurubaklagiller; pirinç; bulgur; patates; havuç ve kuru meyvelerde yüksek oranda bulunur.

Selenyum: Selenmyum doğal öldürcü hücre aktivitesini arttırır ve E vitamini ile birlikte daha güçlü işlev görür.
Kaynakları: Etlerde; deniz ürünlerinde ve sakatatlarda yüksek oranda bulunur.

Çinko: Asker hücrelerden birinin yapısında bulunan önemli bir enzimin içeriğinde bulunur ve yetersizliğinde 200 den fazla enzim etkilenir. Yetersizliğinde enfeksiyon oranında büyük bir artış meydana gelir.
Kaynaklar: Et ve ürünleri; karaciğer; kurubaklagiller; mantar; bulgur; peynir; ceviz; badem; buğday.

Minerallerin birbirleri içerisindeki etkileşimden dolayı da bazı minerallerin fazla alımı bağışıklık sisteminde güçlendirici yerine düşürücü etki yapabilir. Kalsiyumun fazla alımı(günlük alınması gereken mikatarların üzerinde)

Peki bu soğuk sonbahar ve kış döneminde hangi besinler bağışıklık sistemimizi güçlendirir.

Her nekadar bu sene sonbaharı atlayıp kıştan başlamış olsak da sonbahar sebzeleri pazarda yerlerini aldılar. Hadi pazara bunları almaya...


Turunçgiller: Aslında turunçgillerin faydalarını bilmeyen yok. Hasta olduğumuzda başucumuzdan eksik olmayan meyve türü... Her sabah günde 1 su bardağı portakal; mandalina; greyfurt ve kan portakalı karışımı suyunu tüketmenizi öneririm... Güne zinde başlamak için birebir.



Balkabağı: Sonbaharın en meşhuru... Düşük kalori; düşük yağ ve düşük sodyum içerir... İçerisinde yüksek oranda A vitamini; C vitamini ve çinko bulunur. A ve C vitamini bağışıklık sistemini desteklerken. çinko da hücre içi düzenlemeyi ve metabolizmanın dengesini sağlar. 1 vuç içi boyutund günlük tüketilebilir.


Ceviz: Eylül ayı cevizlerin dokunduğu (toplandığı) bir aydır. Ekim ayında tam kıvamında olurlar. Lif açısından zengindir ve özellikle omega-3 yağ asidinin (balığın temel yağ asidi) ve vitamin E nin kaynaklarından biridir... Bağışıklık sisteminizi güçlendirir; sağlıklı bir cilt; güçlü tırnaklar ve parlak gözler için tüketilmelidir... günlük 4 adeti geçmemenizi öneririm.


Lahana: Kollejen yapımını desteklemesi ve su attırıcı özelliği (zayıflatır diyorlar! inanmayın!) özelliği ile tanınır ama yüksek alkali özelliğinden dolayı bağışıklık sistemini güçlendirdiği pek bilinmez... Dikkatinize! Şöyle italyan usulü biraz iyi kalite sızma zeytin yağı küçük bir diş sarımsak ile harlı ateşte soteleyerek güzel bir ara öğün yapabilirsiniz kendisi ile...


Brokoli: Son zamanların en gözde sebzesi... Güçlü antioksidanları ve en önemlisi vitamin C yi içerir... Sakın haşlamayın kendisini yoksa bütün içeriğini kaybeder... Mümkünse sadece buharda pişirin ve üzerine biraz yoğurt ekleyerek tüketebilirsiniz.

Bu besinlere ek olarak şuanda piyasada artık yaygınlaşmaya başlayan keçi sütününde bağışıklık sistemine katkısı büyük peki nasıl?

Son zamanlarda market raflarında keçi sütlerini görüyoruz. İnek sütünden başka süt bilmeyen market rafları keçi; soya; pirinç sütü gibi sütlerler zenginleşmeye başladı. Peki nedir bu market raflarını zenginleştiren keçi sütü; gerçekten yararlı mı?


Aslında gerçekten yararlı. Bir kere anne sütüne içerik olarak en yakın süt diyebiliriz. Whey protein oranı dediğimiz süt proteinlerinin oranı yüksek; kalsiyum oranı inek sütüne göre yüksek ve allerji yapıcı öğeleri barındırmıyor. Özellikle 1-2 yaşına kadar inek sütü çocuklara içirmeyin deriz çünkü bazı allerjik reaksiyonlar ve barsak problemleri (kanamalar özellikle) geliştirebiliyor. Ama keçi sütü bu tarz allerjik reaksiyon gösteren çocuklar ve inek sütüne hassasiyet gösteren yetişkinlerin tüketimi için idealdir. Tadı da maraş dondurmasına benziyor belki tüketenler fark etmişti. O yüzden içimi de oldukça güzel ve yumuşaktır.


Ben keçi sütünü destekliyorum hem içeriği hem tadı yönü ile herkese öneririm. İnek sütünü sevmeyenler bence keçi sütünü denesinler.

Bağışıklık sistemimizi korurken yoğun miktarda C vitamini alıyoruz. Kışın özellikle portakal ve mandalina tüketimimizi arttırıyoruz ki grip olmayalım ama hiç düşündük mü C vitaminin fazlası zararlı olabiliyor mu?

C vitamini bilindiği üzere bağışıklık sistemini güçlendirmek için her gün ortalama 70 mg düzeyinde alınması gereken bir vitamin. Yetişkinler için en üst sınır ise 2000mg/gündür.

Fazlasını alsak ne olur?

C vitamini suda eriye bir vitamin türüdür. Bu yüzden vücutta depolanmaz ( A;D;E;K ve B12 vitaminlari karaciğerde depolanır). Suda erdiği içinde bir kısmı kullanılır. Diğeri ise idrar yolu ile vücuttan atılır.

Yetişkinler için en üst sınır olan 2000 mg/gün den fazla alınırsa ise bazı sorunlara neden olabilir.

Mide bulantısı; kusma; ishal; ateş; baş ağrısı; karın ağrısı; uykusuzluk; böbrek taşı ve vücutta kırmızı (kan oturması gibi) lekelere neden olabilir.

Herşeyin bir sınırı var. Buna suda eriyen vitaminlerde dahil.
hem magnezyum hem de çinkoyu etkileyerek bu minerallerin olumlu etkilerini azaltabilir.