Okul hayatı herkes için unutulmaz; tatlı;acı anılarla geçer. Okul yaşamı sadece derslerden ve öğretmenlerden ibaret değildir. Okul; çocukların ve gençlerin aynı zamanda sosyalleşerek derslerin yükünü hafiflettiği; bazı kurallara uyumun gerektiği; sosyal yaşamın tam kendisidir. Çocuk veya genç bireyselleşme çabası içindedir. Burada bazen aileye; arkadaşlara bağlılık sorun olarak önümüze çıkabilir.Mümkün olduğunca aileler; çocuklarını bireyselleştirebilecek çaba içinde olmalıdırlar. Hedef; önceleri büyük tutulmadan erişilebilir özellikte olmalıdır ki çocuğun; gencin kendine güven duyması desteklensin. Ayrıca da; çocuklar kendilerine ait problemleri kendileri çözebilir yeterlikte olmalı; aile buna fırsat vermelidir.
Sınıflarda; kendini çekingen hisseden çocuklar; önce çevrelerinde olup;bitenleri izleyebilecek şekilde pozisyon almalıdırlar. Telaşlanmadan ve arkadaşım olmayacak mı? paniği yaşamadan; önce güleryüzle çevrelerine POZİTİF elektrik yaymalıdır. Öğrenci; bakımlı; saçları düzgün şekilde taranmış; kılık kıyafeti kendine önem verdiğini gösteren tarzda olmalıdır ki; başkaları da size önem versin.İletişim ve ilişki kurma; sadece konuşma ile olmaz; burada beden dili çok şeyler söyleyecektir. Belki de konuşmanın bile önüne geçecektir. Bu nedenle; karşıdan gelebilecek uyaranlara karşı öğrenci hazır olmalıdır. Belki bir gülücük gelecektir; belki bir göz göze gelmek olacaktır.
İçinizden kendiniz hakkında güzel şeyler düşünüp; iyi yaptıklarınızı hatırlayın. Bunlar sizi yüreklendirecektir. Herkesin farklı olduğunu düşünüp; hep iletişim için karşı taraftan beklenti halinde olunmamalıdır. Zaten; sınıflarda her özellikte öğrenci olduğu için atılgan öğrenciler; çekingen olanların işini kolaylaştırabilir. Öğrenci aynı gün içinde herkesle arkadaş olmak zorunda hissetmemelidir;kendini...Bu onda stres yaratır; hatta olan stresini daha da artırır.
Karşı tarafı anlamak; kendinizi önce anlatmaktan kazançlı olabilir. Öğrenci; duruma göre strateji geliştirmeyi deneme-yanılma yoluyla öğrenmelidir.
Bazen; bu durum ailenin çocuğuna kıyamamasından dolayı biraz vahim geçebilir. Ancak; sorunların çözümü; için öğrenci kendi haline bırakılsa ve sen bunları aşabilecek kapasitedesin; sana güveniyorum şeklinde kararlı ifadeler öğrenciyi yüreklendirecek ve bu durumu başardığı için kendine olan güveni sağlamlaşacaktır.
Tabii ki okul hayatın kendisi değil; ancak örneklemidir. Bu nedenle; öğrencilerimizi gelecek hayatlarına hazırlamak için duygularımıza yenik düşmeden; onu güçlendirici ifadeler kullanmak çok önemlidir. Okul sonrası; hayat; İLETİŞİM ve İLİŞKİ KURMA dır. İletişim gücünün geliştirilmesi; çocuğumuz için sadece okulda gerekli değildir. İş hayatında diğer kişilere kendimizi iyi ifade edebilmek başarımızı; geleceği iyi planlamamızı; yaşamımıza yön verebilmemizi kolaylaştırır; pek çok kapının bize açılmasını sağlar. Yaşadığımız sorunların hafifletilmesinde çevre oluşturabilir; duygusal yönden kendimizi daha iyi hissederek yaşama bağlılığımızı artırabiliriz. Üzüntü; keder paylaşıldıkça azalır; sevinçler ise paylaşıldıkça artar. Çocuk; büyüyüp; erişkin bir insan olduğunda kuracağı aile hayatının da temelinde iletişim ve ilişki kurma vardır. Eş seçiminde iyi bir iletişim; eşlerin birbirlerini daha iyi tanıması ve sağlam evlilik temellerinin atılması demektir. Toplumun en küçük biriminin aile olduğunu düşünürsek önemini çok daha iyi kavrayabiliriz. Ayrıca; kendimizi başkasının yerine koyarak; yani EMPATİ kurmakta bir tür ilişki kurabilme yeteneğidir. Etkili bir iletişim kurma daha rahat arkadaş edinip; sosyal çevrenin geliştirilmesine destek olur. Tüm gelişimlerin birbirleri ile ilişkili oldğu düşünüldüğünde sosyal yönden gelişen çocuk; duygusal; fiziksel; psiko-motor; bilişsel; dil yönlerinden de gelişir.