Diyet Açılımı : Size Özel Diyet
İŞTE BU DA ‘DİYET AÇILIMI’
Aylardır bir açılımdır gidiyor; sanatçılar; tiyatrocular; iş adamları; askerler; sporcular derken herkesin konuştuğu bir konu oldu peki ya sağlık ve diyet açılımımız ne durumda. Özellikle bahar havalarının içimizi coşturduğu kışa veda ettiğimiz şu günlerde açılıcaz saçılıcaz bundan önce form bulmalıyız değil mi? Sağlığını; formunu ve keyfini düşünen herkesin ilgisini çekecek diyet açılımı için günlük yaşama adapte edilmesi kolay öneriler; düştüğünüz tuzaklarda sizi çukurdan çekecek tavsiyeler ve bazı kurtarıcı beslenme tüyolarını paylaşıyoruz.
Diyetlerin işe yaramaz olduğunu düşünüyor bir yandan da acaba bu yöntem farklı mı umuduyla bir diğerini denemek için sabırsızlanıyor sürekli yenilik mucize mi arıyorsunuz şanslısınız sorununuzu biliyoruz ‘diyet açılımına’ hazırsınız çünkü çok hatalısınız. Şişmanlama nedeninizi bulduk suçlu inandıklarınız öncelikle bu düşünceyi kafanızdan silin ki tuzağa düşmeyin. Diyet açılımınızın amacını bulun bunun için kendinize önce şu 5 soruyu sorun:
Kaybetmeyi gerçekten istediğiniz zaman hiçbir engel tanımazsınız. Bunun için öncelikle kilo kaybetme ve koruma aşamalarını aynı amaç olarak kabul etmelisiniz. Bir kitabı hızlıca okuyup hiç anlamadan bitirmenin anlamı yoktur önemli olan sindirerek ne dediklerini kavramak gerekir ki bir manası olsun aksi takdirde döndüre döndüre tekrar okur durursunuz tıp ki bitip tükenmeyen diyet girişimleriniz gibi.
‘Moralim bozuk bari yemeğimi elimden almayın’ diyerek yedikleriyle mutlu olmaya çalışanların vay haline. Duygusal duruma bağlı olarak yemek yemek kısır döngü halinde her zayıf anınızda sizi tuzağa düşürür. Mevsim geçişlerinde ani iniş ve çıkışlar yaşayan iştah mekanizmasında en önemli etken değişken ruh hallerinizdir bu nedenle moralinizi hep yüksek tutmaya gayret etmelisiniz. Öte yandan sizi yemek dışında mutlu eden aktiviteler bulup bunları mutfağın girişine ya da buzdolabına asmalı; kışkırtıcı besinleri eve sokmayarak hem aklınızdan hem de midenizden uzaklaştırmalısınız.
Barsaklarım tembel ne yesem içsem sıkıntı yaşıyorum diyorsanız bunun açılımı yeteri kadar su içmemeniz; lif almamanız ve de hareketsizliğinizdir. Aktif yaşamı ilke edinmeyen kişiler özellikle de masa başında çalışanlar; hayatının her anında stresli olanlar; aldığı sebze etin yanında garnitür olarak gelen 2 dilim domates; 1 biberle sınırlı olanlar; içtiği su günde 1-2 bardak kadar olanlar ciddi sıkıntıdadır. Hemen günde en az 4 küçük pet şişe su içmeye başlayın; aç karna bitki çayı 20 dakika yürüyüş yapın ve günde 5-6 porsiyon sebze; 2-3 porsiyon meyve tüketmeye başlayın. Küçük bir tüyo sebzelerden özellikle patlıcan; enginar; bamya; meyvelerden pomelo; armut; incir; kuru erik ve kayısı; elma ilk öncelikleriniz olmalıdır. Yine psyllium destekleri hem doygunluk kazandıracak hem de barsaklarınızı hızlandıracaktır.
Canınız sürekli çikolata istiyorsa nedeni yağlı gıdalar tüketme tutkunuz olabilir. Güzel haber yağ eşiğini düşürmek kolaydır. 2 hafta kadar yağ alımınızı azaltırsanız bu süreçte şeker duyusunu uyaran tüm şekerli besinleri de yemezseniz inanın eskisi kadar fazla tatlı istemeyeceksiniz; denemesi bedava.
Az su içtiğimi biliyorum ama nedense alışkanlık edinemiyorum diyorsanız nedeni sık tekrarlamamanızdır. Su içme alışkanlığı edinmek için hergün düzenli olarak gün içine yayarak su tüketmelisiniz. Bazı kolay yöntemler suyun tadını renklendirmek için meyve dilimleri eklemek; meyveli buz küpleri eklemek olabilir öte yandan dişinizi fırçalar; çok naneli sakız çiğner; damağa yapışan nefes ferahlatıcı naneli striplerden yerseniz susayacaksınız.
Hesapsız kaloriler bilinçsiz kilolara neden olur. Bu nedenle paketten değil tabaktan yemek yemeye; sofranıza getireceğiniz yemekleri porsiyonlara bölmeye; mümkün olduğunca az yemek için yavaş yiyip; iyice çiğnemeye gayret etmelisiniz. Başka işlerle meşgul olurken ne kadar yemek yediğinizin farkına varamazsınız bu nedenle ne çalışırken ya da televizyon izlerken ne de ayakta dolanırken atıştırma yaparsanız; tabakta arta kalanları ziyan olmasın diye yerseniz; sürekli ‘tabak bitirme psikolojisinde olursanız’ fark etmeden aldığınız kilolarla mutsuz olursunuz. Bunun için daha az kalorili büyük hacimli gıdaları tercih edin; tüketilmesi zaman alan kabuklu gıdaları tercih edin; başka işlerle hobilerinizle meşgale bulmalısınız.
Aylardır bir açılımdır gidiyor; sanatçılar; tiyatrocular; iş adamları; askerler; sporcular derken herkesin konuştuğu bir konu oldu peki ya sağlık ve diyet açılımımız ne durumda. Özellikle bahar havalarının içimizi coşturduğu kışa veda ettiğimiz şu günlerde açılıcaz saçılıcaz bundan önce form bulmalıyız değil mi? Sağlığını; formunu ve keyfini düşünen herkesin ilgisini çekecek diyet açılımı için günlük yaşama adapte edilmesi kolay öneriler; düştüğünüz tuzaklarda sizi çukurdan çekecek tavsiyeler ve bazı kurtarıcı beslenme tüyolarını paylaşıyoruz.
Diyetlerin işe yaramaz olduğunu düşünüyor bir yandan da acaba bu yöntem farklı mı umuduyla bir diğerini denemek için sabırsızlanıyor sürekli yenilik mucize mi arıyorsunuz şanslısınız sorununuzu biliyoruz ‘diyet açılımına’ hazırsınız çünkü çok hatalısınız. Şişmanlama nedeninizi bulduk suçlu inandıklarınız öncelikle bu düşünceyi kafanızdan silin ki tuzağa düşmeyin. Diyet açılımınızın amacını bulun bunun için kendinize önce şu 5 soruyu sorun:
- Hem beslenme hem de hareketlerimde kalıcı farklar yaratmaya hazır mıyım?
- Hızlı başlayıp azalan kilo kayıplarında da moralimi yüksek tutacak mıyım?
- Bu sefer ne olursa olsun ideal kiloma ulaşana kadar pes etmeyeceğime inanıyor muyum?
- Stresli olsam duygularım yön bulamasa bile kendimi yemekle mutlu etmeyeceğimden emin miyim?
- Kilo vermemin hayatımdaki pek çok şeyi değiştireceği gerçeğini unutmayacak mıyım?
Kaybetmeyi gerçekten istediğiniz zaman hiçbir engel tanımazsınız. Bunun için öncelikle kilo kaybetme ve koruma aşamalarını aynı amaç olarak kabul etmelisiniz. Bir kitabı hızlıca okuyup hiç anlamadan bitirmenin anlamı yoktur önemli olan sindirerek ne dediklerini kavramak gerekir ki bir manası olsun aksi takdirde döndüre döndüre tekrar okur durursunuz tıp ki bitip tükenmeyen diyet girişimleriniz gibi.
‘Moralim bozuk bari yemeğimi elimden almayın’ diyerek yedikleriyle mutlu olmaya çalışanların vay haline. Duygusal duruma bağlı olarak yemek yemek kısır döngü halinde her zayıf anınızda sizi tuzağa düşürür. Mevsim geçişlerinde ani iniş ve çıkışlar yaşayan iştah mekanizmasında en önemli etken değişken ruh hallerinizdir bu nedenle moralinizi hep yüksek tutmaya gayret etmelisiniz. Öte yandan sizi yemek dışında mutlu eden aktiviteler bulup bunları mutfağın girişine ya da buzdolabına asmalı; kışkırtıcı besinleri eve sokmayarak hem aklınızdan hem de midenizden uzaklaştırmalısınız.
Barsaklarım tembel ne yesem içsem sıkıntı yaşıyorum diyorsanız bunun açılımı yeteri kadar su içmemeniz; lif almamanız ve de hareketsizliğinizdir. Aktif yaşamı ilke edinmeyen kişiler özellikle de masa başında çalışanlar; hayatının her anında stresli olanlar; aldığı sebze etin yanında garnitür olarak gelen 2 dilim domates; 1 biberle sınırlı olanlar; içtiği su günde 1-2 bardak kadar olanlar ciddi sıkıntıdadır. Hemen günde en az 4 küçük pet şişe su içmeye başlayın; aç karna bitki çayı 20 dakika yürüyüş yapın ve günde 5-6 porsiyon sebze; 2-3 porsiyon meyve tüketmeye başlayın. Küçük bir tüyo sebzelerden özellikle patlıcan; enginar; bamya; meyvelerden pomelo; armut; incir; kuru erik ve kayısı; elma ilk öncelikleriniz olmalıdır. Yine psyllium destekleri hem doygunluk kazandıracak hem de barsaklarınızı hızlandıracaktır.
Canınız sürekli çikolata istiyorsa nedeni yağlı gıdalar tüketme tutkunuz olabilir. Güzel haber yağ eşiğini düşürmek kolaydır. 2 hafta kadar yağ alımınızı azaltırsanız bu süreçte şeker duyusunu uyaran tüm şekerli besinleri de yemezseniz inanın eskisi kadar fazla tatlı istemeyeceksiniz; denemesi bedava.
Az su içtiğimi biliyorum ama nedense alışkanlık edinemiyorum diyorsanız nedeni sık tekrarlamamanızdır. Su içme alışkanlığı edinmek için hergün düzenli olarak gün içine yayarak su tüketmelisiniz. Bazı kolay yöntemler suyun tadını renklendirmek için meyve dilimleri eklemek; meyveli buz küpleri eklemek olabilir öte yandan dişinizi fırçalar; çok naneli sakız çiğner; damağa yapışan nefes ferahlatıcı naneli striplerden yerseniz susayacaksınız.
Hesapsız kaloriler bilinçsiz kilolara neden olur. Bu nedenle paketten değil tabaktan yemek yemeye; sofranıza getireceğiniz yemekleri porsiyonlara bölmeye; mümkün olduğunca az yemek için yavaş yiyip; iyice çiğnemeye gayret etmelisiniz. Başka işlerle meşgul olurken ne kadar yemek yediğinizin farkına varamazsınız bu nedenle ne çalışırken ya da televizyon izlerken ne de ayakta dolanırken atıştırma yaparsanız; tabakta arta kalanları ziyan olmasın diye yerseniz; sürekli ‘tabak bitirme psikolojisinde olursanız’ fark etmeden aldığınız kilolarla mutsuz olursunuz. Bunun için daha az kalorili büyük hacimli gıdaları tercih edin; tüketilmesi zaman alan kabuklu gıdaları tercih edin; başka işlerle hobilerinizle meşgale bulmalısınız.