Bir kayıp yaşantısı deneyimlemek -bu kayıp yaşantısı neyi içerirse içersin- ağır bedelleri olan (maddi; manevi; fiziksel; ruhsal; sosyal vs.) bir süreçtir. Günümüzde sıklığı gittikçe artan iş kazaları bu kayıp yaşantılarına örnek oluşturmaktadır. Ve her kayıp yaşantısında olduğu gibi çeşitli sorunları da beraberinde getirmektedir. Bu yazıda; iş kazalarının neden olduğu kayıp yaşantıları sonucunda oluşan psikolojik rahatsızlıklar ve bunlarla başa çıkma yöntemlerine kısaca değinilecektir.
Herhangi bir yaralanma; sakatlanma veya ölümle sonuçlanan bir iş kazası neticesinde kazaya uğrayan kişide ve yakınlarında görülebilecek psikolojik sorunların başında akut stres bozukluğu; travma sonrası stres bozukluğu; depresyon gibi sorunlar gelmektedir. Akut stres bozukluğu; travmatik olayın yaşanmasından sonraki dört hafta içerisinde ortaya çıkan ve en az iki gün; en fazla dört hafta arasında süren psikolojik bir sorundur. Akut stres bozukluğu yaşayan birey; travmatik olayı gözünün önüne gelen görüntüler şeklinde tekrar tekrar yaşama; travmatik olayla bağlantılı yerlerden; kişilerden; durumlardan; düşüncelerden ve duygulardan kaçınma çabaları içerisine girme; düşüncelerini yoğunlaştıramama; dikkat dağınıklığı; aşırı irkilme; öfke nöbetleri geçirme; psikomotor faaliyetlerde artış; gerginlik gibi belirtiler gösterebilmektedir. Aşırı korku; çaresizlik ve dehşete düşme gibi duygulanım belirtileri yaşantılayabilir. Kendini yalnız; korunmasız; çaresiz hissedebilir. Sayılan belirtilerin hepsi bir birey de görülmeyebilir veya daha farklı belirtilerde eşlik ediyor olabilir. Tanı için önemli bir diğer psikolojik değişken de; kişide görülen bu belirtilerin toplumsal; mesleki alanlarda ya da işlevselliğin diğer alanlarında bozulmaya neden olmasıdır. Bu gibi durumlarda bir uzmandan destek alınması; travmatik olayın etkileriyle daha kolay başaçıkılması açısından oldukça yararlıdır.
Travma sonrası stres bozukluğu; travmatik olayın ardından yaşanabilecek bir diğer psikolojik sorundur. Travma sonrası stres bozukluğu belirtileri; akut stres bozukluğu belirtilerine benzerdir. Aradaki fark ise bu belirtilerin bir aydan uzun sürmesi gerekliliğidir. Belirtilerin uzun sürdüğü bu durumda özellikle yardım alınması; işlevselliğin daha da kötüye gitmesini engelleme de oldukça yararlı olmaktadır.
Depresyon; özellikle stres yaratan psikolojik olay yatıştıktan; üzerinden zaman geçtikten sonra yaşanabilecek bir durumdur. Depresif bireyin gösterdiği belirtilerin arasında; bireyin kendisinin belirttiği ya da etrafındaki kişilerin gözlemlediği; hemen her gün ve yaklaşık olarak gün boyu süren depresif duygudurum (örn. kendisini üzgün veya boşlukta hissetme); ilgi azalması; daha önce zevk alarak yaptığı etkinliklerden zevk alamama; perhizde olmamasına rağmen önemli derecede kilo kaybı veya iştahta artışın olması; uykusuzluk veya aşırı uyku hali içerisinde olma; psikomotor faaliyetlerde artış ya da azalma; enerji kaybı; isteksizlik; değersizlik ve suçluluk ile ilgili gerçekçi olmayan düşünceler; dikkatini ve düşüncelerini belirli bir konu üzerinde yoğunlaştırma da güçlük yaşama ve yineleyen ölümle ilgili düşünceler veya intihar fikirleri veya intihar denemeleri olmaktadır. Birey de bu belirtilerin hepsinin bulunması gerekmemektedir. Tanı koyabilmek için bu belirtilerin beşinin ya da daha fazlasının; iki hafta boyunca sürmesi gerekmektedir. İşlevsellik de önemli bozulmaların olması da tanı koymayı kolaylaştıran bir etkendir.
İş kazası gibi travmatik bir yaşantı sonucunda bu gibi psikolojik sorunlar yaşayan bireylerin öncelikle yapması gereken; psikolojik destek arayışı içerisine girmektir. Sayılan tüm bu psikolojik problemlerle ilaç tedavisi ve psikoterapötik süreç olmaksızın başa çıkılması oldukça güçtür. Bu nedenle bir sağlık profesyonelinden yardım alınması; kalıcı psikolojik hasarların önlenmesi bakımından oldukça yararlı olmaktadır.