Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Kişilik Bozuklukları: Türleri;sebepleri ve Tedavisi

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 21:56    Güncellendi: 18.02.2025 21:56
KİŞİLİK BOZUKLUKLARI;TÜRLERİ;SEBEPLERİ VE TEDAVİSİ

Kişinin içinde yaşadığı kültürün beklentilerinden belirgin olarak sapan; sürekli; davranış ve iç yaşantı örüntüsü. Bu örüntü; bilişsel; duygulanım; kişilerarası işlevsellik; dürtü kontrolü alanlarından ikisinde kendini belli eder.
Bu sürekli örüntü; çok çeşitli kişisel; toplumsal durumları kapsar. Toplumsal; mesleki alanlarda ya da önemli işlevsellik alanlarında bozulmaya yol açar. Değiştirilmez ve uzun sürüdür var olan bu örüntünü başlangıcı ergenlik ya da genç erişkilin dönemlerine rastlar. Başka bir mental bozukluğun bir görünümü ya da sonucu olarak açıklanmaz. Bir maddenin kullanımına ya da bir hastalığa; kafa travmasına bağlı olmamalıdır.Aile tutum ve beklentilerininde önemli rolü vardır.

Kişilik bozuklukları; yaşam boyu sürer; yaklaşık %10 oranında görülür. Tedavide dinamik psikoterapi; bazen de davranışçı psikoterapi uygulanabilir. İlaç tedavisi semptomatik olarak kullanılır. Kişilik bozuklukları tek başına veya başka psikiyatrik bozukluklarla birlikte olabilir.

Kişilik bozuklukları 3 gruba ayrılır.
1.Grup:
Paranoid Kişilik Bozukluğu;
Şizoid Kişilik Bozukluğu;
Şizotipal Kişilik Bozukluğu ndan oluşan guruptur.

2.Grup:
Antisosyal Kişilik Bozukluğu;
Borderline Kişilik Bozukluğu;
Histeriyonik Kişilik Bozukluğu ve Narsistik Kişilik Bozukluğundan oluşan gruptur.

3.Grup:
Çekingen Kişilik Bozukluğu;
Bağımlı Kişilik Bozukluğu ve Obsesif-Kompulsif Kişilik Bozukluğundan oluşan gruptur.
KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ NEDENLERİ
Çocuklukta oluşan ve yerleşen mizaç unsurları
- Merkezi sinir sistemi bozuklukları
- Anne ve babanın çocuk yetiştirirken sergiledikleri farklı tutumlar
- Kültürel faktörler
- Fiziksel çevre
- Beyin hastalıkları
- Biyolojik Faktörler
- Psikoanalitik Faktörler (Bilinçaltı faktörler)


ŞİMDİ YUKARIDA GRUPLARA AYIRMIŞ OLDUĞUMUZ KİŞİLİK BOZUKLUKLARINI İNCELEYELİM

Paranoid Kişilik Bozukluğu

SOMUT BİR NEDENE BAĞLI OLMADAN GELİŞEN PSİKOLOJİK BİR RAHATSIZLIKTIR.Ortada tam ve geçerli bir kanıt bulunmaksızın; herhangi bir gerçekçi temel bulunmaksızın; kişinin aldatıldığından; takip edildiğinden; kullanıldığından; kendisine zarar verildiğinden veya zarar verilmek istediğinden aşırı derece kuşkulanması olarak tanımlanabilir. Çevresindekilerin samimiyetinden; bağlılığından ve güvenilirliğinden emin değildir. Sıradan olay ve durumlardan kendisine karşı bir aşağılanma; küçük düşürülme veya gözdağı verilmesi gibi anlamlar çıkarır. Sürekli kin besler. Görmezden gelinmeyi bağışlamaz. Yeterli ve gerçek bir kanıt olmaksızın eşinin/partnerinin sadakatinden sürekli şüpheler duyar. Karşısındakinin sözlerinden kendince anlamlar çıkararak hiçbir sebep yokken öfkeyle saldırıya geçebilir. Bu kişiler patolojik olarak kıskançtırlar. Güvensiz; şüpheci; tedirgin ve gergindirler. Genellikle soğuk ve ciddidirler.

Genellikle bütün kişilik bozukluklarının tedavisinde kullanılan en temel ve birincil yöntem Psikoterapidir. Farmakoterapi (İlaç tedavisi) ikincil tedavi olarak yararlıdır.

Paranoid hastalar başkalarına karşı çok güvensiz olduğundan sır vermekten inanılmaz çekinirler. Bu sebeple terapide güvenlerini sağlamak çok önemlidir. Grup terapisi paranoid bozuklukta uygun değildir. Bireysel görüşmeler şeklinde uygulanan profesyonel psikoterapiler başarılı sonuçlar verir. Psikoterapiye ilaç tedavisi ile destek verilerek tedavi devam ettirilir.

Şizoid Kişilik Bozukluğu

SOSYAL İÇE KAPANIMDA DENİLEBİLİR.Şizoid Kişilik Bozukluğu teşhisi; yaşam boyunca sosyal çekingenlik gösteren hastalara konur. İnsan ilişkilerinde donuk; kısıtlı; içe dönük; tuhaf; kapalı; izole ve yalnızdırlar. Yakın ilişkilere girmez ve girmekten zevk almazlar. Genellikle gün boyu tek bir konuya odaklanır ve o konuya takılarak başka hiçbir etkinliğe katılmaz. Sırdaşları ve arkadaşları yoktur. Cinsel etkinlikleri ya hiç yok ya da çok azdır. Ne övülmekten ne yerilmekten etkilenmez. Duygusal tepkisizlik; soğukluk; ilgisizlik; tekdüze duygulanım; yaşamdan kopukluk hakimdir. Sessiz; uzak; güncellikten habersiz; kimseyle yarışmayan; pasif kişilerdir. Hiç evlenmeyebilirler. Kendileriyle ilgili projelerden çok; evren; din; felsefe; açlık; astronomi; zooloji... Gibi konularda tuhaf projeler üretirler.

Şizoid Kişilik bozukluğunun temeli erken çocukluk dönemidir. Genellikle tedavisi Paranoid Kişilik Bozukluğuyla aynıdır. Ancak Şizoid Kişilik bozukluğunda Grup terapisi de kullanılabilir. Gruba alışınca grup arkadaşlarını önemser ve izolasyondan uzaklaşabilir.SOSYAL ORTAMA ALIŞTIRMA GÖREVLERİYLE HAYATIN İÇİNE GİREBİLİRLER.

Şizotipal Kişilik Bozukluğu

Bilişsel ya da algısal çarpıklıkların; alışıla gelmişin dışında davranışların yanısıra yakın ilişkilerde birden bire rahatsızlık duyma ve yakın ilişkilere girebilme becerisinde azalma ile kendini gösterirler. Referans fikirleri vardır (referans hezeyanları kapsamaz). Olağandışı algısal yaşantılar bunlar arasında bedensel ilüzyonlar vardır. Acayip düşünce biçimi ve konuşma; kuşkuculuk; paronoid düşünce vardır. Hastaların garip ya da kendine özel görünüşleri vardır.

Paranoid; Şizoid ve Şizotipal Kişilik Bozukluklarının toplumlarda görülme oranı nedir?
Paranoid Kişilik Bozukluğunun toplumlarda görülme oranı % 2 dir. Paranoid Bozukluk erkeklerde kadınlarda oranla daha fazla görülmektedir. Ailevi temelleri bulunmaktadır. Yapılan bir araştırma azınlıklar ve göçmenler üzerinde daha yaygın olduğunu göstermesi açısından önemlidir. Şizoid Kişilik Bozukluğunun yaygınlığı tam olarak bilinmemekle birlikte genel popülasyonun % 7 sini etkilediği söylenebilir. Erkeklerde 2 kat oranla daha fazladır. Şizotipal Kişilik Bozukluğu görülme oranı % 3 tür. Kadın ve erkek arasındaki oransal fark bilinmemektedir.

Antisosyal Kişilik Bozukluğu

Antisosyal Kişilik Bozukluğu; halk arasında "psikopat" diye tarif edilen kişilerin gösterdikleri davranış bozukluklarıyla tanımlanabilen bir kişilik bozukluğudur. Bir bireyin 15 yaşından itibaren sürdürdüğü; başkalarının haklarını yok sayma ve başkalarının haklarına saldırma şeklinde gelişen kişilik bozukluğudur. Suça ve tutuklanmaya yönelik davranışları devam ettirme; yasalara ve toplum kurallarına başkaldırı; zevk için veya kendi çıkarı için huzur bozma; saldırganlık; sorumsuzluk; vicdan duygusunun yokluğu; yetersizliği; başkalarına zarar vererek zevk aldığında dahi kendini haklı çıkaracak bir model oluşturma şeklinde gelişen bir bozukluktur. Bu kişiler gergin; huzursuz; öfkeli; umursamaz; acımasız; bencil ve sadistiktik. Başkalarına zarar verdikleri gibi kendi bedenlerine de kesici ve delici aletlerle izler bırakırlar. Alkol ve madde kullanımı bu grupta yüksektir.

Borderline Kişilik Bozukluğu

Benlik algısı ve duygulanımda tutarsızlık; belirgin dürtüsellik; otomatik ve ölçüsüz çabalar gösterme; bir şeyi ve ya kişiyi gözünde aşırı büyütme ve göklere çıkarma ve yerin dibine batırma tarzında gidip gelen tutarsız kişilerarası ilişkiler; para harcama; cinsellik; madde kullanımı ve çılgınca araba kullanma gibi sonu zarar veren dürtülerin en az ikisini şiddetle yapma; yineleyen intihar davranışları; çevresindekilere kendini öldürmekle ilgili gözdağı verme; boşlukta olma; öfke; hırçınlık; kavgacılık; hiddet ve kimi zaman paranoid düşünceler taşıyan kişiler için borderline diyebiliriz.

Narsistik Kişilik Bozukluğu

BİREY TAMAMEN BEN MERKEZCİDİR.Hasta kendisinin çok önemli olduğu duygusunu taşımaktadır. Başarılarını ve özelliklerini anlatır; üstünlük duygusu; grandiyözite; empati kuramama; kendini diğer insanlardan daha üstün ve özel görme; başarı; zeka; akıl; üstünlük gibi konulara kafa yorma; kendini çok sevme; kendine göre; kendi için ve kendi yararına düşünen; kıskanç; kendi çıkarları için başkalarını kullanan; aşırı bencil ve benmerkezci; özel ve eşi benzeri bulunmaz birisi olduğunu savunan; beğenilmek için her şeyi sergileyen; üstün kişi ve kurumlarla ilişkiler kurmayı hak ettiğini savunan kişilerdir. Sevgi; saygı; empati; anlayış ve duygusallık hayatlarında pek yer kaplamaz. Bu bozukluğun yapısı kronik olup tedavisi son derece zordur. Psikiyatristin telkinlerine yatkın değillerdir. Çünkü bir başkasının doğrusunu kabul etmeyi güçsüzlük sayarlar. Tedavisi oldukça güçtür. Bu kişiler aslında yapılarından pek de mutsuz değillerdir. Ancak çevresindekiler için son derece zor bir yapıları vardır.

Obsesif-Kompulsif Kişilik Bozukluğu
Hastalar; yapılan iş ve ya etkinliğin geneline ve asıl amacına değil ayrıntılarına takılırlar. Aşırı derecede katı; sabit; kuralcı; değişmez; düzenli ve rahatsız edecek derecede titizdirler. Kurallar; listeler; sıralamalar; ayrıntılar hayatlarını yönlendirir. Cimri; mükemmeliyetçi; katı ölçü ve sınırlarda yaşayan; belli hareketleri belli zamanlarda ve belli şekilde asla şaşmaksızın yapar; yapmadıkları zaman rahatsız olur ve ya bu durumu uğursuz bulurlar. Eski ve değersiz şeyleri dahi atmazlar. Resmidirler ve mizah duyarlılıkları yoktur. Onlara göre hayat ya siyah ya beyazdır. Tekrarcıdırlar; kurallarının bozulmasında toleransları yoktur. Eleştiricidirler. Titizlikleri günde 35 - 40 kere el yıkamaya gidecek kadar rahatsız edicidir.

Hastalık kişiyi ve yakınlarını mutsuz edecek; yaşamı zorlaştıracak ve keyifsizleştirecek hale geldiğinde hasta tedavi almayı genellikle kendisi talep eder ve psikoterapi süreci içerisinde de son derece uyumludur. Anksiyete ve paniği yüksek hastalarda ilaç tedavisi destekleyicidir.

Çekingen Kişilik Bozukluğu

Hastalar eleştirilmekten; beğenilmemekten yoğun bir korku duyduğu için kişilerarası ilişkilerden kaçınırlar. Kendisini yetersiz bulan; tercih edilmeyen; çekiciliği olmayan; herhangi bir özelliği olmayan; yeteneksiz; beceriksiz olarak tanımlarlar. Yeni birisiyle tanıştıklarında hemen ketlenirler. Mahçup düşme korkuları çok yoğundur. Yalnız kalmayı tercih eder ve sevildiğinden emin olmadıkça asla kişiler arası ilişkilere yanaşmazlar.

Bağımlı Kişilik Bozukluğu;

Bu kişiler başkalarından destek ve öğüt almadan karar veremez; adım atamaz ve iş yapamazlar. Kendilerini yetersiz; ayakları üzerinde duramayacak; kendi bakımlarını sağlayamayacak kadar yetersiz hisseder ve başkalarının bakım ve desteğini alabilmek için her türlü şeyi yapabilecek kadar ileriye gidebilirler.

Pasif-Agresif Kişilik Bozukluğu;

Bu kişiler rutin sosyal ve mesleki işlerini yürütürken pasif bir direnç gösterir ve işleri bilerek ağırdan alırlar. Çünkü onlara göre; eğer başkaları önlerini kapamasaydı daha başarılı olurlardı. Her zaman takdir edilmemekten ve yanlış anlaşılmaktan yakınırlar. Kişisel şanssızlıklarını abartılı biçimde dile getirirler; mutsuz; huysuz; gücenmiş ve tartışmacıdır. Otoriteyi küçük görür ve otoritenin kendisine yaptığı eleştirileri mantıksız bulur.

Sadomazoistik Kişilik Bozukluğu;

Bu kişilerde sadizm(başkalarına acı vermekten zevk alma) ve mazoizm(kendisine acı vermekten zevk alma) aynı anda görülür. Kendilerine ve başkalarına ve başka canlılara zarar vermekten; işkence yapmaktan acı vermekten inanılmaz zevk alır ve cinsel doyuma ulaşırlar. Karmaşık; kompleks; son derece zor tedavi edilebilen vicdan duygusunun yok olduğu; insanlık ve doğruluğun ve insan haklarının muhakeme edilmediği bir kişilik bozukluğudur. Başkalarıyla alay etmekten ve küçük düşürmekten de zevk aldıkları gibi kendileriyle de sert; kaba; küçük düşürürcesine konuşulması hoşlarına gider.

SÖZ KONUSU KİŞİLİK BOZUKLUKLARININ TANI VE TEDAVİSİ YATAKLI SAĞLIK KURULUŞLARINDA PSİKYATRİ UZMANLARI VE PSİKOLOGLARIN EŞGÜDÜMÜYLE YAPILMALIDIR.


PSİKOLOG ALİ GÜLNAR
KASIM 2010
MERSİN