Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Kadınlar; Beslenme ve Sağlık: Kadınlarımızın Beslenmesi ve Sağlıklı Yaşam İlişkisi

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 21:56    Güncellendi: 18.02.2025 21:56
KADINLARIMIZIN BESLENMESİ VE SAĞLIKLI YAŞAM İLİŞKİSİ

Günümüzde aile içi geleneksel görevlerini aşarak toplumsal üretime katılan; sorumluluk paylaşan; insan onurunun ayrılmaz parçası olan; üretim ve değer yaratan; sanatta; siyasette; bilimde; teknolojide; tarımda; eğitimde; sanayi ve ev yönetiminde çağın tanığı olan kadınlar sosyal bir simgedir. Çağdaş toplumlarda kadının yeni bir kimlikle ortaya çıkışı belli sosyal ve ekonomik gelişmelerin sonucudur. Sanayileşme ve şehirleşme; ağır bedeni aktivitelerin yerini gittikçe daha fazla bilgi ve beceri işlevine bırakması; bilim ve teknolojik ilerlemelerin gelişmesine yol açmış ya da gelişmeleri hızlandırmıştır. Bu gelişmelerin en önemlisi; kadınların kitle halinde ev dışı ekonomik faaliyetlere yani çalışma hayatına atılımları olmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti döneminde kadınlı modern Türk toplumuna Atatürk İnkılapları ile geçilmiştir. Köyde tarımsal üretim yapan kadınlara; sanayi; devlet hizmetleri; serbest meslekle ilgili iş kollarında hizmet veren ve sayıları her gün artan kadınlar katılmıştır. Kadının ekonomik yaşamdaki etkinliği onun pek çok konuya yönelmesine; klasik rollerine yeni roller eklenmesini sağlamıştır. Kadının çalışma hayatına atılması ile birlikte artan rollerini yerine getirebilmesi; üretken ve mutlu olması her şeyden önce sağlıklı olmasına bağlıdır. Kadınların genişlemiş rolleri ne olursa olsun geleneksel rollerinin değeri bütün önem ve genişliğiyle sürdüğünden kadının yorgunluk; rahatsızlık; bilgi yetersizliği ve zamanının olmaması gibi nedenlerle beslenme konusuna gereken önemi verememesinden dolayı meydana gelecek kayıplar ve fazlalıklar; aile bireylerini ve aile ekonomisini etkilediği gibi; ülke ekonomisini de etkileyecektir.
Dünya Sağlık Örgütü; sağlığı; insanın ‘fiziksel; zihinsel ve sosyal yönden tam bir iyilik halinde olması’ şeklinde tanımlamıştır. Toplumun sağlığını etkileyen başlıca etmenler kalıtım ve çevre koşullarıdır. Kalıtım; insanın ailesinden kendisine geçen ve doğuştan var olan nitelikleridir. Çevresel etmenlerin başında; beslenme; barınma; giyim; fiziksel çevre; eğitim ve kültürel olanaklar gelir. Çevresel etmenlerin herhangi birinin yetersizliği; bireyin; dolayısıyla toplumun sağlık durumu üzerine olumsuz etki yapar. Beslenme de bu çevresel etmenlerden biridir. Beslenme; büyüme yaşamın sürdürülmesi ve sağlığın korunması için besinlerin kullanılmasıdır. Bireyin; ailenin ve toplumun birinci amacı; sağlıklı ve üretken olmaktır. Sağlıklı ve üretken olmanın simgesi; bedenen; aklen; ruhen ve sosyal yönden iyi gelişmiş bir vücut yapısı ve bu yapının uzun süre işlemesidir. Bugüne kadar yapılan araştırmalar; beslenmenin organizmanın yaşamındaki rolü yanında; büyüme; gelişme; fizyolojik işlevlerin sürdürülmesi ve yaşam süresi üzerindeki etkileri konusunda da veriler ortaya çıkarmıştır.
Bu sebeple; bir kadının sağlık ve beslenme durumu; hem kişisel hem de ulusal düzeyde bir gelişmişlik göstergesidir. Özelikle son yüzyılda yaşam tarzımızda meydana gelen önemli değişiklikler; kadının sağlığı ve beslenmesi ile ilgili sorunları ve yanlışlıkları beraberinde getirerek çocukları aracılığı ile gelecek nesilleri de etkileyecektir. Yaşam tarzımızda meydana gelen değişiklikleri şu şekilde sınıflandırabiliriz:

Ø Rafine şeker ve beyaz unun artması
Ø Taze sebze-meyve ve probiyotiklerden zengin gıdaların tüketiminin azalması
Ø Omega-3 tüketiminin azalması; omega-6 tüketiminin aşırı artması
Ø Katkı maddeleri; toksinler; çevre kirliliği
Ø Yeterli güneş ışınının alınamaması
Ø Yetersiz hareket olarak sınıflandırılabilir.

Yukarıda bahsettiğim maddelerden birkaç tanesi bile yaşamımızda yer buluyorsa beslenme düzenimizi ve yaşam tarzımızı kesinlikle değiştirmemiz gerektiği; hem kendi sağlığımız hem de gelecek nesillerin sağlığı açısından önemli olacaktır.

Diyetisyen Deniz Berksoy