Osteomalazi kemik matriksin (dokusunun) mineralizasyon bozukluğudur. Ekstrasellüler sıvıda kalsiyum ve fosfat eksikliği; osteoblast fonksiyon bozukluğu; kollojen defektif üretimi ve minerilizayon alanında düşük pH nedeni ile meydana gelir. Kalsiyum ve fosfat eksikliğinin en önemli nedeni emilim bozukluğu. İskelet ağrısı; kifoz ve uzun kemik kırıkları ile seyredebilir. Hafif bir hiperkalsemi ve artmış parathormon düzeyi saptanır.
Osteoporoz yaşlanma durumunda ve menapoz sonrası kadınlarda sık izlenen bir durumdur. Seks hormonlarında azalma nedeni ile oluşur. Kötü beslenme alkol ve sigara kullanımı da etyolojide yer alır. Kemik kitlesi azalır ve kırılgan hale gelir. Vertebra ve kalça kırıkları en sık görülen durumdur.
Paget hastalığı; osteitis deformans olarak da bilinir. Kontrolsüz kemik rezorpsyonu ve yeni; kalın ama yumuşak kemik oluşumu ile giden bir hastalıktır. Lumbosakral bölge en sık tutulur. Serum alkalen fosfataz ve asit fosfataz belirgin oranda yükselmiştir. Ca; P ve PTH normaldir. Semptomatik hastalarda dekompressif kraniotomi yapılır.
Ankilozan spondilit HLA B27 pozitifliği ile giden eklem kapsülü; tendon ve ligamentleri etkileyen bir hastalıktır. Sakroileit sık görülür. Semptomatik tedavi yapılır.
Osteoid osteoma ve osteoblastoma patolojik olarak aynı karakterde fakat boyut olarak farklı tümörlerdir. Osteoid osteoma 1.5 cm’den küçük iken osteoblastomalar 1.5 cm’den büyüktür. Ağrılı osteoblastik lezyonlardır ve en sık alt ekstremite kemiklerini tutarlar. %10-41 vertebra tutulumu izlenir ve hemen daima posterior elementlerde görülür. İkinci ve üçüncü dekatta ve erkeklerde daha sıktır. Geceleri artan ve aspirine cevap veren ağrı tipiktir. Radyolojik olarak kortikal kemikte ekspansiyon ve sklerotik kenarlar tipiktir. Küretaj veya eksizyon semptomlara yönelik olarak yapılabilir. Osteokondromda vertebral tutulum %7 oranında izlenir. Benign (iyi huylu) lezyonlardır.
Anevrizmal kemik kisti iyi huylu; kavernöz anastomazlarla seyreden; vertebral tutulumun daha nadir görüldüğü bir hastalıktır. Lomber posterior elementler daha sık tutulan alandır. 20-30 yaşlarındaki kadınlarda daha sık izlenir. Ağrı; lokal şişlik ve kök tutulumu en sık izlenen bulgulardır. Tedavide cerrahi eksizyon önerilir.
Hemanjiomlar vertebranın en sık karşılaşılan benign tümörleridir. En sık torakal bölgede ve bayanlarda izlenir. Çoğu zaman asemptomatiktir. Lokal ağrı veya nadiren nörolojik kompresyon yapabilir. Cerrahi tedavi veya radyoterapi semptomatik vakaların tedavisinde kullanılabilir.
Eozinofilik granülom retiküloendotelyal proliferatif bir hastalıktır. Vertebral tutulum varsa en sık servikal vertebra korpusunda izlenir. Ağrı ve deformite ile seyreder. Radyolojik olarak litik ve çok düzgün sınırlı olmayan lezyonlar olarak açığa çıkar.
Osteoklastom; dev hücreli tümör olarak da adlandırılır ve lokal agresif benign tümörler olarak adlandırılır. Spinal tutulum ancak %2-3 oranında izlenir. Kadınlarda daha sıktır ve herhangi bir yaşta herhangi bir vertebranın herhangi bir bölümünde ortaya çıkabilir. Ağrı ve paravertebral kas spazmı en sık rastlanan bulgulardır. Lokal agresif özelliğinden dolayı total çıkarmak amaç olmalıdır.
Plazmositom soliter; ekstramedüller veya multipl miyelom şeklinde seyredebilir. Ekstramedüller tip; multipl miyelom ve soliter miyelomdan daha iyi seyirlidir. Malign (kötü huylu) bir tümördür. Torasik (sırt) vertebra tutulumu sıktır. 50 yaş kadınlarda daha sık izlenir. Ağrı en sık karşılaşılan semptomdur. Radyolojik litik ve belirgin sınırlı lezyonlar olarak açığa çıkar. Cerrahi ve radyoterapi tedavide uygulanır. Multipl miyeloma en sık karşılaşılan kötü huylu kemik tümörüdür.
Osteosarkoma multipl miyelomdan sonra en sık görülen primer kötü huylu kemik tümörüdür. Hızlı büyüyen kemiklerde primer osteosarkoma olarak veya paget hastalığı; fibröz displazi; iyi huylu kemik tümörleri ve irradyasyon sonrası oluşabilir. Spinal tutulum %1-3 oranında bildirilmiştir. Vertebranın ön elemanlarında ve erkek tutulumu daha sıktır. Ağrı ve nörolojik defisit en sık karşılaşılan semptomlardır. Radyolojik olarak bu tümörler osteolitik; sklerotik veya miks olarak sınıflandırılır. Cerrahi ışın ve ilaç tdavisine rağmen sonuçlar yüz güldürücü olmayabilir.
Ewing sarkoması orijini bilinmeyen küçük; yuvarlak hücreli tümörlerdendir. Lumbosakral bölgede sıktır ve primer kötü huylu kemik tümörlerinin %0.5’ini oluşturur. 20 yaşta sıktır ve ağrı en sık karşılaşılan semptomdur. Işın ve ilaç tedavisine rağmen sonuçlar yüz güldürücü olmayabilir.
Kordoma sakrokoksigeal ve bazioksiputtaki pirimitif notokord artıklarından gelişir. Aksiyel iskeletteki lezyonların %20’sini oluşturur. 5. ve 7. dekatlar arası erkeklerde sık görülür. Ağrı ve sfinkter bozukluğu en sık görülen semptomlardır. 5 yıllık yaşam süresi en iyi serilerde %66 olarak bildirilmiştir.
Kondrosarkoma kartilaj kaynaklı malign primer kemik tümörüdür. %10 oranında spinal bölgeden kaynaklıdır. 4.dekattaki erkeklerde sık izlenir. Ağrı ve nörolojik defisit en sık rastlanan semptomlardır. 5 yıllık yaşam süresi %50’nin altındadır.
Kemiğe metastaz (sıçrama) oluşturan lezyonlar en sık meme; akciğer; lenf ve prostat kaynaklıdır.
Bu hastalıklar bel ağrısının ciddi bir hastalığın belirtisi olabileceğini açıkça göstermektedir. Bu nedenle bel ağrısı basit; görmezlikten gelinecek bir bulgu olmayabilir. Özellikle kronik bel ağrısı çeken hastaların mutlaka bir hekime baş vurması gereklidir.