Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Eşler Arası Sorunlar ve Çocuk

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 21:56    Güncellendi: 18.02.2025 21:56
Eşler Arası Sorunlar ve Çocuk

Geçen ayki yazımda kadına yönelik şiddetin bir suç olduğu; şiddete maruz kalan kadının mevcut yasal hakları ve hangi resmi kurum ve kuruluşlardan doğrudan yardım alabileceği konusunda bilgi vermeye çalışmıştım.

Bu yazımda ise eşler arasındaki geçimsizliğin çocuk üzerindeki etkilerine değinmek istiyorum.

İki insan düşünelim. Zaman içerisinde birbirlerini seven ve geçen o sevgili dönemlerin ardından evlenmeye karar veren iki insan. Evliliğin ilk yıllarında küçük sorunlarla ve bunu takip eden daha büyük sorunlarla karşılaşan iki insan. Ve artık birde çocuk. Sorunlar; sorunlar; sorunlar ve bunun sonucunda ise tartışmalar; beklide kavgalar….
Bilindiği üzere çocuk daha ana rahminde annenin konuşmalarından; ses tonundan etkilenmeye ve dışardan gelen işitsel uyaranları algılamaya başlar. Bu uyaranların nitelikleri ve sıklığı çocuğun ruh dünyasının kalıbını oluşturur.
Anne ve babaların zaman zaman şiddete varan kavgalar yaşaması; özellikle de bunların çocuk yanında olması; çocuğun ruhsal yapı itibariyle ciddi zararlar görmesinin de aslında en büyük sebebidir.
Anne ve babanın birtakım sorunlarını çocuk yanında gerek sözel; gerekse fiziksel şiddete başvurarak çözüm yolları bulmaya çalışmalarının faturası ise farkında bile olmadan aslında geleceğimizin mirasçıları olan çocuklarımıza kesiliyor.
Çocuklarda özgüven eksikliği; kendini ifade edememe; utangaçlık; anında olumlu kararlar verememe; okul performansında başarısızlık vb. gibi birçok problemin de temelinde aslında ebeveyn sorunlarının çocuklara birer yansıması olduğunu unutmamamız gerekiyor.
Peki eşler arasında hiç sorunlar olmayacak mı..? Gerek kişilerin hayata bakış açıları; gerekse günlük hayatta karşılaşılan bir takım sıkıntıların aile bireylerine yansıması şüphesiz ki mümkün. Ama bu gibi sorunların çözümü kesinlikle çocuğa yansıtılmamalı ve bu sorunlar çözüme kavuşturulurken çocuğun bundan etkilenmemesi için gerekli bütün tedbirler alınmalı.
Diğer taraftan kendine güveni olan; kendini her ortamda rahatlıkla ifade edebilen; kendince olumlu ve doğru kararlar alabilen ve halk dilinde “girişken” olarak adlandırılan çocuklara baktığımızda ise genellikle ebeveynler arasında hem sözel; hemde fiziksel anlamda herhangi bir gergin ortamın yaşanmadığı aile çocuklarını rahatlıkla görebiliriz.
Merhamet ve sevgi sahibi olan bir insan ailesi; ülkesi ve milleti adına en iyiyi düşünen ve insanlık adına en iyi işler yapmayı kendisine hedef koyan insandır. Yarınlarımızın daha aydınlık ve daha mutlu olması için kendimize birer iyilik yapalım ve birer çiçek saydığımız çocuklarımıza baskı yerine merhameti; şiddet yerine ise sevgimizi aşılayalım…

EBEVEYN ve ÇOCUK

Bilindiği üzre insan doğumundan başlayarak hayatını devam ettirdiği süre içerisinde daima bir şeyleri keşfetme çabası içerisindedir. Bu keşfetme süreci içerisinde bazı metodları kullanırız. Bunlardan en çok kullandıklarımız ise model alarak ve deneme-yanılma yoluyla öğrenmektir.
Anne-babalar birçok zaman çocuklarının aşırı hırçın olduklarından ve onlara söz geçirememekten şikayet ederler. Çocuklarda karşılaşılan sorunları ise genellikle çözme yolunda maalesef ebeveynler yanlışlıklar yapılmaktadır. Sevgili hocamız Doğan Çüceloğlu’nun söyle bir sözünü sizlerle paylaşmak istiyorum. “Çocuk yetiştirirken vermiş olduğumuz birçok kararın yanlış olduğunu yıllar sonra öğrendim” diyor Sayın Çüceloğlu.
Sevgili aileler; bir kağıda küçük notlar aldığımızda ve bir yerde muhafaza ettiğimizde aradan yıllar geçse dahi yine aynı yazıyı okuruz. Hepimiz biliyoruz ki çocukta dünyaya geldiğinde temiz bir sayfa gibidir. Biz çocuğa nasıl davranırsak ve sorun çözme yolunda ne gibi taktikler uygularsak aradan geçen zaman sonunda da çocuklarda bu davranış kalıplarını görürüz.
Anne-babalar karşılaştıkları sorunları çözme yolunda sıklıkla tartışmalara giriyorlarsa ve özellikle bunlar çocuğun yanında yapılıyorsa; çocukta aile içinde veya günlük hayatta karşılaşmış olduğu sorunları çözme yolunda tıpkı anne-babanın gitmiş olduğu yolu takip ederek çözmeye çalışır. Çünkü model olarak sizleri benimsemiş ve yaptığının doğru olduğu inancını sizlerden öğrenmiştir.
Bütün çocuklar aile içinde hükmetmek ve onlara sözlerini geçirmek isterler. Bu planlarını gerçekleştirmek için ise aileden birilerini ele geçirmeye çalışmakla başlarlar. Diğer bir değişle aile içinden kendi zora düştüğünde; isteği yerine gelmediğinde ona destekçi olacak en zayıf halkayı ararlar. En zayıf halkayı bulduklarındaysa artık işleri dahada kolaylaşmıştır ve isteklerini daha kolay yerine getirebilecek konuma gelmiştir. Çünkü artık çocuğun bir koruyucu kalkanı vardır ailede.
Sevgili anne-babalar şuna dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Anne ve babalar olarak “daimi evetçi” ve “daimi hayırcı” olmayalım. Anne çocuğun her isteğine evet diyen; baba ise hayır diyen konumunda olmasın. Veya bunun tam tersi. Çocuğumuzun davranışlarına ve isteklerine karşı kurmuş olduğumuz set ne çocuğun aşamayacağı kadar yüksek olsun; nede istediği zaman geçebileceği kadar alçak olsun.
Bütün ailelerin çocukları için tek istedikleri iyi birer birey olmalarıdır. İyi ve toplumumuza faydalı bireyler yetiştirmeniz ve en zayıf halka olmamanız temennisiyle….

Bilge Kağan BÜYÜKKELEŞ
Psikolog