Bir çok ebeveyn bebeklerinin psikolojik gelişimi ile ilgili oldukça ilgili. ‘Bebek anneyle ilk ne zaman iletişim kurar; ne zaman güler; yeni doğan bebeklere nasıl davranılmalı?’ Bu gibi sorular ailelerin en çok merak ettikleri konular arasında yer alıyor.
Bebeklerın psikolojik gelişimi nasıldır?
0-1 yaş:
Bebek; dünyaya geldiği andan itibaren sanıldığı gibi pasif değildir. Yeni doğan bebekler duyar; görür; tat alır; koklar; dokunmayı hisseder. Her an öğrenir; bu nedenle zengin bir uyarıcı çevreye ihtiyacı vardır. İlk yıl içinde bebek; ihtiyaçlarını ancak ağlayarak belirtir. Bebeğe asıl bakan kişi (bu anne ya da bir başkası olabilir) onun ağlama biçiminden ne istediğini anlayıp bebeğin ihtiyacını sevecenlikle yerine getirirse; bebekte “Ben bakılmaya değerim; benim ihtiyaçlarım önemli” duygusu gelişir. Buna karşın; bebeğin ağlamalarına kimse gelmezse; ya da her seferinde farklı kişi gelir ve farklı şekilde (biri sevecenken diğeri aceleci; sessiz; asık suratlı; vb.) bakım verirse; bebek değerli olup olmadığına karar veremez ve çevresine güven duyamaz. Kendine bakan kişiye güven duymuş olan çocuk ise; biraz bekletilse de sonunda sıkıntısının giderileceğini bilir; annesinin bir süre gözden uzaklaşmasına dayanabilir.
Bebek; dünyaya geldikten sonraki ilk 6 ay içinde annesiyle iletişim kurmayı ve onu oyuna teşvik etmeyi öğrenir. Eğer bebek gülümsediğinde anne de ona gülümser; bebeğin seslerini taklit ederek onunla konuşur ve oynarsa; bebek de ona cevap verme isteği duyar. Böylece bebeğin ilk sosyal ilişki kurma becerisi gelişmeye başlar. Zamanla anneye bağlanır ve güven duyar. Güven duygusu; 1.5-2 yaşına kadar gelişimi destekleyen en temel ihtiyaçtır. Bağlandığı kişiyi güvenli bir zemin olarak gören 1 yaş üstü çocuğu; dış dünyayı tanımak için anneden bağımsız hareket etme cesaretini ancak kendinde bulabilir.
Çocuğun temel ihtiyaçlarından biri de; kucağa alınmak; sarılınıp okşanmaktır. Bazen bebekler sebepsiz yere ağlar. Bu zamanlarda kucaklayın onu. Öpün. Onu şımartmaktan korkmayın; çünkü bebekler şımarmaz. Beslenme:
Bebeğinizi acıktıkça doyurun. Bir programa göre beslemeye kalkarsanız; bebek acıktığında karnı doyurulmayacağı için yaşama karşı güvensizlik duyar. Bazı çocuklar; öfkesini daha ilerki yaşlarda beslenmeyi reddederek; ya da çeşitli beslenme sorunlarıyla ortaya çıkarır. 0-2 ay:
Kendine bakan kişiyi sesinden; kokusundan tanır. 2 ay:Kendine gülümsendiğinde o da gülümseyerek karşılık verir. 6 ay: Aynadakendi yansımasını tanır. Gözünün önünden kaybolan nesneyi unutur; aramaz: “Görünmüyorsa yoktur”. Tepkileri amaçlı değil rastlantısaldır. 2-7 ay: Ayrım yapmadan; kendisiyle ilgilenen herkesle birlikte olmaktan zevk alır. Kucakta olmak ister. 7-9 ay: Tek bir kişiye bağlanır. Ondan ayrı kaldığında endişelenir. 9 ay: Kaybolan nesneyi arar. Görünmese de var olduğunu bilir. Amaçlı davranış başlar. Anne başka bir bebeği kucağına alırsa ağlamaya başlar. Anne dışındaki kişilerle de kalmasını sağlanmalıdır. 8-12 ay: Yabancılardan korkar. 12 ay:
Sözcük yerine semboller kullanır: çuf çuf; düt gibi. Yetişkinler ise gerçek kelimeleri kullanmalıdır. Genelleme yapar; örneğin tüm kuşlara “gaga” der. Çocuğun konuşması için; sözcüğün anlamını bilmesi gerekir. Bu nedenle resimli kitapların yardımıyla objelerin görünüşü ile ismi eşleştirilmelidir. Çocuk; oyuncak arabasını istediğinde; yetişkin bunu verirken “İşte araba” demelidir. Kitap okuma alışkanlığını kazandırmak için uygun dönemdir. Özellikle analı-yavrulu hikayeler ilgilerini çeker. Bol resimli; her sayfada bir kelime ya da bir cümle yazılı; kalın veya dayanıklı sayfalı kitaplar seçilmelidir. İlk yılın sonlarına doğru; doldurup boşaltma oyunlarını sever.