Sanılanın aksine toplum; etrafındakilerin cinsel yaşamıyla gayet ilgilidir ve cinsel sorunlar hangi yaşta olura olsun insanların başucu sorunlarındandır. Yeni birçok bilimsel çalışma göstermiştir ki cinsel doyumun azalması yaşlıların yaşam kalitesini belirgin ölçüde azaltmaktadır. Aktif cinsel yaşamı olan yaşlıların bilişsel algılamada daha başarılı olduğu gösterilmiştir.
Yaşlılıkta cinsel hayatın olmayacağı düşüncesi kesinlikle yanlıştır; fakat bu dönemde seksüel performans beklentileri de erişkin dönemindekine göre farklı olmalıdır.
70 yaşından sonra her erkeğin aktif cinsel hayatı olmayabilir fakat olmasını beklemek çok doğaldır. Biz doktorlar bu duruma alışığız…
Dünyada artık toplum tarafından yaşlı olduğu düşünülen kadın ve erkekler; aktif şekilde cinsel yaşamını devam ettirmekte ve bunu bir tabu olarak görmemektedir. Keza ülkemizde ve dünyada yaşlanma bakımından kesin bir sınır olmasa da doktorlar 65 yaşın üzerinde olmayan insanlara yaşlı gözüyle bakmamaktadır. Tüm dünyada doktorlar yaşlı insanların cinsel sorunlarını normal bulmakta ve mutlaka çözüme ulaştırılması için çaba gerektiren sorunlar olarak görmektedir.
Polikliniğe sertleşme sorunu ile başvuran yaşlı erkek hastaların cinsel yaşamı sorgulanırken; yaşı; şikâyetleri; vücut yapısı; başka hastalıklarının olup olmadığının yanında şunlarda önemlidir ve mutlaka sorgulanır.
Yaşlanan erkek semptomları sorgulama formu; Türk Androloji Derneği
—Seks yapma gücü ve sıklığında azalma
—Sabah sertliği sayısında azalma
—Seksten alınan zevkte azalma; cinsel birleşme için isteğin azalması
—Sakal büyümesinde azalma
—En iyi zamanlarının geride kaldığı hissi
—Kendini tükenmiş ve dibe vurmuş hissetmek
—Alınganlık; saldırganlık hali; küçük şeylerden kolay etkilenme; karamsarlık
—Uykuya dalmada zorluk; derin uyumada zorluk; erken uyanma ve yorgunluk hissi; yetersiz uyku; uykusuzluk
—Eklem ve kas ağrısı
Suallerine yanıt alınan erkek hastanın gerekli görülen tahlil; tetkik ve konsültasyonlarıyla tedavi protokolü düzenlenir.
Almanya’da bulunduğum sırada doğal olarak her Türk vatandaşının fark ettiğini ben de fark ettim bizlerin kentlerde sadece bankada ve evde görmeye alışık olduğu yaşlı insanlar her yerde idi; sokakta; festivallerde; restoranlarda ben de ilk anda doğal olarak genç nüfusunun çok az olduğu izlenimine kapıldım. Bunun böyle olmadığını orada doğup büyüyen ve daha önce yaşlı insanlara yardım etmekle sorumlu bir devlet kurumunda çalışan arkadaşım şöyle özetledi.
“Burada yaşlı insanlar hayatlarını toplumdaki her insan gibi yaşlanınca düzenini değiştirmeden halletmekte ki; ayrıca doyurucu emekli maaşlarını harcamak için onlara sunulan imkân bol. Gün geçtikçe yaşlanacağı bilinci yerleşmiş olduğundan; geç erişkinliğini dinç ve diri bir beyine; vücuda sahip olmak için çalışarak; okuyarak; yeni yerler görerek geçiriyorlar. Ayrıca yaşlandığında onlara sahip çıkacak evlatları yerine devletin kurumları olduğunu bilmekteler bizdeki gibi oğlum; kızım bana bakar demiyorlar; kendilerini eve mahkûm etmiyorlar”
Evet; arkadaşım haklıydı yurt dışındaki hastanelerde yatan hastaların yaşlı ve genç profili oranı aşağı yukarı ülkemizdeki gibiydi. Almanya’da da Türkiye’deki üroloji servislerinde olduğu gibi yatakların yaklaşık yarısını 50 yaşın üzerinde insanlar oluşturmakta idi. Ama sokaktaki; festivallerdeki; çarşılardaki profil çok çok farklıydı. Yaşlılar boş zamanlarının bolluğundan da olacak bazı yerlerde gençlerden daha yoğundu.
Çevremizdeki insanlar; yaşlıların kabuklarına çekilmelerini; sokakta daha az görünmelerini; evlerinde; huzur evinde dinlenmelerini hayatın kendisinden elini eteğini çekmesini beklerken yanılmaktadırlar.
Sanılanın aksine genç ve erişkin insanların yaşlanma fikrine verdiği yanıttan daha farklıdır yaşlı insanların durumu; çok da depresif bir hal almaz aksine genölerden daha az depresif olurlar.. Yaşlı insanlar genelde yaşlılığa birkaç sene de alışırlar.
Yaşlı erkekler yaşına alışırlar; cinselliğinin bittiği fikrine ise daha değil.