Kızların Cerrahi Sünneti - Kadın Sünneti (Genital Mutilasyon)
Kız çocuklarının cinsel organının kesilerek hasarlanması; Kadın Sünneti (Genital Mutilasyon)
Kız çocuklarının cinsel organının hasarlanması Dünya Sağlık Örgütü (WHO); UNICEF; FIGO; AMA gibi uluslararası organizasyonlar tarafından derecelendirilmiş ve tanımlanmıştır.
Klitorisin; klitorisin üzerini örten koruyucu derinin; vajina dudaklarının; dış üreme organlarının bir kısmının ya da tamamının çıkartılmasıdır. Ayrıca yapılan hasarın tanımlanamadığı canavarca uygulama teknikleri de vardır. Genellikle 4–7 yaş civarındaki kız çocuklarına yapılmaktadır.
Müslüman ve Hıristiyanlıktan önce yapıldığı bilinen kadın cinsel organının kesilerek hasarı hiç bir semavi ve uzak doğu dinlerinde uygun görülmemektedir. Bu mesnevi dinlerin olduğu veya olmadığı Afrika ülkelerinde kadına cerrahi sünnet yaygın olarak uygulanmaktadır.
“Afrika; Hindistan; Mısır ve Arap Ülkelerinde oldukça eskilere dayanan ve hala son derece sık başvurulan bir uygulamadır.”
Bu uygulamalar tahmin edildiği gibi kötü sağlık koşullarında yapılmaktadır ve kanamalı; ağrılı bir işlemdir. Kanama; enfeksiyon ve HİV bulaşması neticesinde AIDS nedeni ile ölümlerde gerçekleşmektedir. Bu işlemler kadının cinsel hayattan zevk almasını engellemek; seks sırasında sadece ağrı duymasını sağlamak adına yapılmakla birlikte sağlıklı bir anneliğin olmasını da engellemektedir.
Somali de kadınların yaklaşık % 99 una; Etiyopya da % 90 ına; Sudan da ise % 85 ine bu operasyonlar uygulanmaktadır.
Bu durumun Mısır’da ki yaygınlığı belirlemede yapılan bir araştırmada Mısırın bazı bölgelerinde kentte yaşayan kadınlarda %81; kırsal kesimde yaşayan kadınlarda ise %97 oranlarda değişik düzeylerde sağlıklı kadın cinsel organının kesilerek hasarlanması durumunun olduğu gösterilmiştir.
Dr Aksu ve arkadaşlarının yayınladığı bir vaka çalışmasında; çocukluğunda genital hasarlanmanın ağır bir tipine maruz kalmış Afrikalı genç kız hastanın başarılı onarım ameliyatının sonrasını şöyle anlatılmıştır. “Başarılı operasyonun ardından bir ay sonra yapılan kontrollerde dış üreme organlarının tamamen iyileştiği ve idrar akışı ile menstrüel kan akımın sağlıklı bir insan anatomisine uygun olduğu gözlenmiş. Klinikteki ve ülkemizde ilk kez rastlanan böyle bir uygulamanın; ilgi uyandıracağı düşünülmüştür. Eğitim; turistik ve göç nedenleri ile ülkemize gelen Afrikalı kadınların artması ile gelecekte bu operasyonların sayısı artacaktır.”
Yine yapılan çalışmalarda günümüzde; dünya genelinde cinsel organının kesilerek hasarlanmış 120–150 milyon kadının var olduğu; her yıl yaklaşık 2 milyon kızın bu riskle karşı karşıya bulunduğu tahmin edilmektedir.
Kadın cinsel uzuv kesme işlemlerinin yapıldığı ülkelerin çağdaşlaşmada ve gelişmede ne gibi sorunlar yaşadığını düşünmeye bile gerek yoktur. Kadınlar bu ülkelerde seksüel şifrelerini ellerinden gelse DNA boyutlarında kesip çıkarmak isteyen bir kültürel yapı ile karşı karşıyadır. Kadın cinsellik onurunun; seksüel programlanmasının bozulmaya çalışıldığı ülkeleri tarih birer birer sayfalarından silmiştir. Onların gelişmesini istemeyenler bu duruma seyirci kalmakta oradaki kadınlara yardım eli uzatmamaktadır.
1-World Health Organizatlon and International Federation of Gynecology and Obstetrics Task Force. Female circumcision: Female genital mutilation. Europeana J Obstet Gynecol Reprod Biol 1992:45:153-154.
2-United Nations Children s Fund (UNICEF). Guidelines for UNICEF action on eliminating female genital mutilation. 1994.
3- Morrone A; Hercogova J; Lotti T. Stop female genital mutilation: appeal to the international dermatologic community. Int J Dermatol 2002; 41;253-63.
4-Little CM. Female genital circumcision: medical and cultural considerations. J Cult Divers 2003; 10(1): 30-4.
5-Macready N. Female genital mutilation outlawed in Unlted States. BMJ 1996; 313 (7065): 1103.
6-Ernest Okechukwu Orji; Adetutu BabalolaCorrelates of female genital mutilation and its impact on safemotherhood. J Turkish German Gynecol Assoc. 2006; 7(4): 319-324
7-Aksu MF; Oral E. Female genital mutilation (A reproductive health problem of African women): Case report. Cerrahpaşa J Med 1998; 29 (2): 107-110.
Kız çocuklarının cinsel organının hasarlanması Dünya Sağlık Örgütü (WHO); UNICEF; FIGO; AMA gibi uluslararası organizasyonlar tarafından derecelendirilmiş ve tanımlanmıştır.
Klitorisin; klitorisin üzerini örten koruyucu derinin; vajina dudaklarının; dış üreme organlarının bir kısmının ya da tamamının çıkartılmasıdır. Ayrıca yapılan hasarın tanımlanamadığı canavarca uygulama teknikleri de vardır. Genellikle 4–7 yaş civarındaki kız çocuklarına yapılmaktadır.
Müslüman ve Hıristiyanlıktan önce yapıldığı bilinen kadın cinsel organının kesilerek hasarı hiç bir semavi ve uzak doğu dinlerinde uygun görülmemektedir. Bu mesnevi dinlerin olduğu veya olmadığı Afrika ülkelerinde kadına cerrahi sünnet yaygın olarak uygulanmaktadır.
“Afrika; Hindistan; Mısır ve Arap Ülkelerinde oldukça eskilere dayanan ve hala son derece sık başvurulan bir uygulamadır.”
Bu uygulamalar tahmin edildiği gibi kötü sağlık koşullarında yapılmaktadır ve kanamalı; ağrılı bir işlemdir. Kanama; enfeksiyon ve HİV bulaşması neticesinde AIDS nedeni ile ölümlerde gerçekleşmektedir. Bu işlemler kadının cinsel hayattan zevk almasını engellemek; seks sırasında sadece ağrı duymasını sağlamak adına yapılmakla birlikte sağlıklı bir anneliğin olmasını da engellemektedir.
Somali de kadınların yaklaşık % 99 una; Etiyopya da % 90 ına; Sudan da ise % 85 ine bu operasyonlar uygulanmaktadır.
Bu durumun Mısır’da ki yaygınlığı belirlemede yapılan bir araştırmada Mısırın bazı bölgelerinde kentte yaşayan kadınlarda %81; kırsal kesimde yaşayan kadınlarda ise %97 oranlarda değişik düzeylerde sağlıklı kadın cinsel organının kesilerek hasarlanması durumunun olduğu gösterilmiştir.
Dr Aksu ve arkadaşlarının yayınladığı bir vaka çalışmasında; çocukluğunda genital hasarlanmanın ağır bir tipine maruz kalmış Afrikalı genç kız hastanın başarılı onarım ameliyatının sonrasını şöyle anlatılmıştır. “Başarılı operasyonun ardından bir ay sonra yapılan kontrollerde dış üreme organlarının tamamen iyileştiği ve idrar akışı ile menstrüel kan akımın sağlıklı bir insan anatomisine uygun olduğu gözlenmiş. Klinikteki ve ülkemizde ilk kez rastlanan böyle bir uygulamanın; ilgi uyandıracağı düşünülmüştür. Eğitim; turistik ve göç nedenleri ile ülkemize gelen Afrikalı kadınların artması ile gelecekte bu operasyonların sayısı artacaktır.”
Yine yapılan çalışmalarda günümüzde; dünya genelinde cinsel organının kesilerek hasarlanmış 120–150 milyon kadının var olduğu; her yıl yaklaşık 2 milyon kızın bu riskle karşı karşıya bulunduğu tahmin edilmektedir.
Kadın cinsel uzuv kesme işlemlerinin yapıldığı ülkelerin çağdaşlaşmada ve gelişmede ne gibi sorunlar yaşadığını düşünmeye bile gerek yoktur. Kadınlar bu ülkelerde seksüel şifrelerini ellerinden gelse DNA boyutlarında kesip çıkarmak isteyen bir kültürel yapı ile karşı karşıyadır. Kadın cinsellik onurunun; seksüel programlanmasının bozulmaya çalışıldığı ülkeleri tarih birer birer sayfalarından silmiştir. Onların gelişmesini istemeyenler bu duruma seyirci kalmakta oradaki kadınlara yardım eli uzatmamaktadır.
1-World Health Organizatlon and International Federation of Gynecology and Obstetrics Task Force. Female circumcision: Female genital mutilation. Europeana J Obstet Gynecol Reprod Biol 1992:45:153-154.
2-United Nations Children s Fund (UNICEF). Guidelines for UNICEF action on eliminating female genital mutilation. 1994.
3- Morrone A; Hercogova J; Lotti T. Stop female genital mutilation: appeal to the international dermatologic community. Int J Dermatol 2002; 41;253-63.
4-Little CM. Female genital circumcision: medical and cultural considerations. J Cult Divers 2003; 10(1): 30-4.
5-Macready N. Female genital mutilation outlawed in Unlted States. BMJ 1996; 313 (7065): 1103.
6-Ernest Okechukwu Orji; Adetutu BabalolaCorrelates of female genital mutilation and its impact on safemotherhood. J Turkish German Gynecol Assoc. 2006; 7(4): 319-324
7-Aksu MF; Oral E. Female genital mutilation (A reproductive health problem of African women): Case report. Cerrahpaşa J Med 1998; 29 (2): 107-110.