Yaz İçecekleri ve Serinletici İçecekler
Kendini artık iyice hissettiren yaz mevsiminde vücudun belki de en ihtiyaç duyduğu şey serinletici içeceklerdir. Ancak sadece serinlemek; yakıcı sıcakların etkisini bir an olsun hissetmemek yeterli değil; ne içildiği ne kadar içildiği de aynı derecede önem taşımaktadır. Sağlıklı ve düzenli çalışan bir metabolizmanın sıvı ihtiyacının yaklaşık 3lt olduğunu ve bu miktarın 2-2;5lt sinin su şeklinde tüketilmesi gerektiğini biliyoruz; yazınsa vücuttan sıvı kaybının oldukça arttığını düşünürsek sıvı tüketimi özellikle bu aylarda daha da önem kazanıyor. Öyleyse; yaz içeceklerini tanımak ve tercihlerimizi bu doğrultuda gerçekleştirmek doğru olacaktır. Öncelikle yaz-kış fark etmeden özellikle gençlerin vazgeçemediği gazlı içecekleri ele alalım; serinletici etkileri; hoş tatları; ulaşılabilirliği ve popüler kültürün bir parçası oluşu bu tür içecekleri cazip hale getirse de olumsuz yanlarını göz ardı etmemek gerekir. Bu içeceklerde asitliğin sağlanması amacıyla çok miktarda sodyum bulunmaktadır. Gazlı içeceklerdeki sodyum; aynen tuzda da olduğu gibi tansiyon hastalarının uzak durması gereken baş mineraldir. Yüksek tansiyon şikayeti olan; ailesinde hipertansiyon geçmişi olan; hatta hiçbir problemi olmayan kişilerin bile aşırı sıcakların da etkisiyle bu sorunla karşılaşmaları olasıdır. Sodyum ayrıca suyun vücutta tutulmasına neden olarak ödeme de sebep olur; vücuttan atılamayan sıvı birikerek şişkinlik yaratır. Yani zayıflama diyetlerinde hiçbir enerji getirisi olmadığından tercih edilebileceği düşünülen light gazlı içeceklerin tüketilmesi anlık tatmininiz yanında şiş bilekleri de yanında getirebilir. Bunun yanında içerdikleri tatlandırıcıların uzun vadede etkileri hala tartışılmaktadır. Bu tür içeceklerin çoğunda bulunan yüksek miktardaki kafein nedeniyle de fazla miktarda alımlarda sorunlar çıkabileceği; aşırı derecede asitli içecek tüketilmesi sonucu kemik erimesi; damar sertliği ve obeziteye yol açabileceğinden özellikle çocuklarda tüketimin sınırlanması şarttır.
Bir diğer yaz kurtarıcısı da meyve suları olarak görülür. Taze sıkılmış oldukları ve miktar abartılmadığı sürece gerçekten de kurtarıcı oldukları söylenebilir. İçerdikleri geniş vitamin- mineral yelpazesiyle serinletmenin yanında gerekli besin öğeleri alımını da sağlar. Olumsuz olanlarsa hazır meyve sularıdır. Katkısız olduğu iddia edilen ve genelde C vitamini kartını oynayan hazır meyve sularının şeker içeriğini de göz önünde bulundurmak gerekir. Yani biz bol bol hazır meyve suyu içerek vitamin deposu haline geldiğimizi düşünürken aynı zamanda doğal olmayan bir enerji alımı da gerçekleşmiş oluyor. Yine masum olduğu düşünülen limonatalarsa özellikle dışarıda hazırlananları ele alırsak gerçekten büyük miktarda şeker içermektedir; öyle ki 1 bardak limonata içtiğimizde alınan kalori yaklaşık 200kkal. Bu nedenle bu tür içecekleri tercih ederken evde/taze sıkılmış olmalarına ve ayrıca şeker katkısı yapmamaya dikkat edilmelidir. Bir başka kolay alternatif de kayısı; vişne gibi meyvelerin kaynatılarak sularının ister sıcak ister soğuk olarak tüketilmesidir. Meyvelerden alacağımız gerekli vitamin ve mineral bu şekilde yaza uygun hale getirilebilir. Özellikle vişne düşük enerji miktarıyla tercih sebebi bir meyve olarak karşımıza çıkıyor.
Çay ve kahveyse her zaman beraber anılmalarına rağmen birbirlerinden oldukça farklı etkiler gösterirler. Sıcak yaz günlerinde çay severlerin tercih ettikleri başlıca içecek çay olmaya devam eder. Çayın faydaları artık herkes tarafından bilinirken; bu yararların çoğunun yalnızca yeşil çaydan sağlandığı da unutulmamalıdır. Antioksidan etkisiyle kansere karşı koruyucu olmasının yanında metabolizmanın hızlanması üzerine etkileri de söz konusudur. Bitki çayları da çeşitli vitamin içerikleriyle tercih edilmesi önerilen içeceklerdendir. Sıcaklarda soğuk içecek tercih eden ancak çaydan da vazgeçemeyenlere bir alternatif de buzlu çaylardır. Evde bile kolaylıkla hazırlanabilecek buzlu çaylar ister meyve; ister yeşil çay veya siyah çaydan yapılsın ferahlatıcı etkileri tartışılmaz. Ayrıca bir parça limon katarak bu içecekleri hem vitamin hem de tat açısından geliştirmek de mümkün. Son zamanlarda yapılan araştırmalara konu olan bir yaz içeceği de meyan köküdür. Sıcak yaz günlerinde serinlemek ve vücudun sıvı-mineral dengesini korumak için meyan kökü; kuş burnu gibi bitkilerden evde yapılan soğuk içecekler önerilebilir. Ancak bu içeceğin fazla tüketilmesi sonucu hipertansiyon tehlikesi söz konusu olduğundan miktara dikkat edilmelidir.
Kahve tüketimineyse kışın da olduğu gibi dikkat edilmelidir. Yüksek kafein içeriğiyle uyarıcı ve zihin açıcı etkiye sahip bu içeceğin fazla miktarlarda tüketilmesi özellikle şu günlerde kalp krizi gibi ciddi sağlık problemlerine yol açabilir. Süt ve ayran ise önerilen sıvı grubu içindedir. Özellikle protein ve kalsiyum içerikleriyle tercih edilme sebebidirler.
Yaz veya kış her zaman önerilecek olan başlıca içecek tabi ki sudur. Özellikle sıvı kaybının fazlasıyla yaşandığı yaz aylarında başlıca içeceğimiz su; yenilen yiyeceklerin sindirimine yardımcı olur; vücut ısısının kontrol altında olmasını sağlar; vücuttaki atıkları uzaklaştırır.
Kaybedilen su yerine konamazsa vücutta dehidratasyon (elektrolit ve sıvı kaybı) olasıdır ki bu da hayati tehlikeye kadar uzanabilen bir durumdur. Yaz aylarında vücuttan fazla su kaybı sonucu bayılma hissi; bulantı; baş dönmesi gibi problemler yaşanabilir. Ayrıca su; vücutta kilo kaybına bağlı deri sarkmalarını da önlemede yardımcıdır; hücre ve iç organları canlandırır ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Maden suyu da tercih edilebilecek bir sıvı ve iyi bir mikro element kaynağıdır. Taze sıkılmış meyve sularıyla karıştırılarak içilebilecek maden suları da yaz için uygun bir alternatif olurken; vücudun hem sıvı hem de vitamin-mineral ihtiyacını karşılar. Vücudun ihtiyacından fazla su tüketmesi ise böbreklerin zarar görmesine ve vücutta ödem oluşmasına neden olabileceğinden 3 lt üzerine çıkmamaya dikkat edilmelidir.
Bir diğer yaz kurtarıcısı da meyve suları olarak görülür. Taze sıkılmış oldukları ve miktar abartılmadığı sürece gerçekten de kurtarıcı oldukları söylenebilir. İçerdikleri geniş vitamin- mineral yelpazesiyle serinletmenin yanında gerekli besin öğeleri alımını da sağlar. Olumsuz olanlarsa hazır meyve sularıdır. Katkısız olduğu iddia edilen ve genelde C vitamini kartını oynayan hazır meyve sularının şeker içeriğini de göz önünde bulundurmak gerekir. Yani biz bol bol hazır meyve suyu içerek vitamin deposu haline geldiğimizi düşünürken aynı zamanda doğal olmayan bir enerji alımı da gerçekleşmiş oluyor. Yine masum olduğu düşünülen limonatalarsa özellikle dışarıda hazırlananları ele alırsak gerçekten büyük miktarda şeker içermektedir; öyle ki 1 bardak limonata içtiğimizde alınan kalori yaklaşık 200kkal. Bu nedenle bu tür içecekleri tercih ederken evde/taze sıkılmış olmalarına ve ayrıca şeker katkısı yapmamaya dikkat edilmelidir. Bir başka kolay alternatif de kayısı; vişne gibi meyvelerin kaynatılarak sularının ister sıcak ister soğuk olarak tüketilmesidir. Meyvelerden alacağımız gerekli vitamin ve mineral bu şekilde yaza uygun hale getirilebilir. Özellikle vişne düşük enerji miktarıyla tercih sebebi bir meyve olarak karşımıza çıkıyor.
Çay ve kahveyse her zaman beraber anılmalarına rağmen birbirlerinden oldukça farklı etkiler gösterirler. Sıcak yaz günlerinde çay severlerin tercih ettikleri başlıca içecek çay olmaya devam eder. Çayın faydaları artık herkes tarafından bilinirken; bu yararların çoğunun yalnızca yeşil çaydan sağlandığı da unutulmamalıdır. Antioksidan etkisiyle kansere karşı koruyucu olmasının yanında metabolizmanın hızlanması üzerine etkileri de söz konusudur. Bitki çayları da çeşitli vitamin içerikleriyle tercih edilmesi önerilen içeceklerdendir. Sıcaklarda soğuk içecek tercih eden ancak çaydan da vazgeçemeyenlere bir alternatif de buzlu çaylardır. Evde bile kolaylıkla hazırlanabilecek buzlu çaylar ister meyve; ister yeşil çay veya siyah çaydan yapılsın ferahlatıcı etkileri tartışılmaz. Ayrıca bir parça limon katarak bu içecekleri hem vitamin hem de tat açısından geliştirmek de mümkün. Son zamanlarda yapılan araştırmalara konu olan bir yaz içeceği de meyan köküdür. Sıcak yaz günlerinde serinlemek ve vücudun sıvı-mineral dengesini korumak için meyan kökü; kuş burnu gibi bitkilerden evde yapılan soğuk içecekler önerilebilir. Ancak bu içeceğin fazla tüketilmesi sonucu hipertansiyon tehlikesi söz konusu olduğundan miktara dikkat edilmelidir.
Kahve tüketimineyse kışın da olduğu gibi dikkat edilmelidir. Yüksek kafein içeriğiyle uyarıcı ve zihin açıcı etkiye sahip bu içeceğin fazla miktarlarda tüketilmesi özellikle şu günlerde kalp krizi gibi ciddi sağlık problemlerine yol açabilir. Süt ve ayran ise önerilen sıvı grubu içindedir. Özellikle protein ve kalsiyum içerikleriyle tercih edilme sebebidirler.
Yaz veya kış her zaman önerilecek olan başlıca içecek tabi ki sudur. Özellikle sıvı kaybının fazlasıyla yaşandığı yaz aylarında başlıca içeceğimiz su; yenilen yiyeceklerin sindirimine yardımcı olur; vücut ısısının kontrol altında olmasını sağlar; vücuttaki atıkları uzaklaştırır.
Kaybedilen su yerine konamazsa vücutta dehidratasyon (elektrolit ve sıvı kaybı) olasıdır ki bu da hayati tehlikeye kadar uzanabilen bir durumdur. Yaz aylarında vücuttan fazla su kaybı sonucu bayılma hissi; bulantı; baş dönmesi gibi problemler yaşanabilir. Ayrıca su; vücutta kilo kaybına bağlı deri sarkmalarını da önlemede yardımcıdır; hücre ve iç organları canlandırır ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Maden suyu da tercih edilebilecek bir sıvı ve iyi bir mikro element kaynağıdır. Taze sıkılmış meyve sularıyla karıştırılarak içilebilecek maden suları da yaz için uygun bir alternatif olurken; vücudun hem sıvı hem de vitamin-mineral ihtiyacını karşılar. Vücudun ihtiyacından fazla su tüketmesi ise böbreklerin zarar görmesine ve vücutta ödem oluşmasına neden olabileceğinden 3 lt üzerine çıkmamaya dikkat edilmelidir.