Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Burun Damlası ve Burun Spreyi Bağımlılığı

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 21:56    Güncellendi: 18.02.2025 21:56
Burun damlası bağımlılığı ve burun spreyi bağımlılığı; tıbbi adlarıyla “medikamentöz rinit” veya “privinismus”; burun tıkanıklığından rahatsız olan hastalardan bazılarının yaşadığı; ancak uzun vadede farklı sorunlar da ortaya çıkartabilecek bir durumdur. Burun açıcı damlalar içerdikleri bazı maddeler sayesinde konka dediğimiz burun etlerini büzüştürürler. Konkalar büzüştüğünde burun açılır ve tıkanıklık ortadan kalkar. Bu nedenle hastalar burundan nefes alabilmenin getirdiği mutluluk ile bu burun sprey veya damlalarını kullanmak isterler. Genellikle bir nezle veya gribal infeksiyon sırasında kullanılmaya başlanılır ve sürdürülür. Halbuki burun açıcı spreylerin basit üst solunum yolu infeksiyonlarında 3-4 günden fazla kullanılmamaları gerekir. Burun solunumuyla aldığımız havanın miktarını kontrol eden konkalar ve bunları kaplayan mukoza örtüsü; normal koşullarda 3 saatlik dönemler halinde; sırasıyla sağlı sollu şişip inerek çalışan burun içi organlarımızıdır. Bu şekilde belirli bir düzen içerisinde buruna giren havanın ısınmasında; temizlenmesinde ve nemlendirilmesinde görev alırlar. Bu önemli işlev sayesinde; solunum yoluyla alınan günlük 20bin litre hava burunda filtrelenmiş olur.
Burun spreyi bağımlılarında; ilaç buruna sıkıldığında iki tarafta da açılma olur ve etkisi kalktığında da yine iki taraflı tıkanma meydana gelir. Bu nedenle konkaların şişme-inme döngüsü bozulur. Uzun zaman kullanımlarda; ilacın etkisine bağlı olarak mukoza örtüsünde de bozulmalar olur. Tıkanma dönemleri uzar; sprey kullanımının sıklığı arttırılır ve mukozanın da özelliğini yitirmesi nedeniyle burun işlevleri büyük ölçüde aksamaya başlar. Hasta nefes alabilmek için ilaç sprey ve damlalara bağımlı hale gelir.

Burun spreyi bağımlılarının pek çoğunda; bu tip ilaçlara başlamalarına neden olan ek bir burun tıkanıklığı nedeni vardır. Örneğin deviasyon dediğimiz burun eğriliği durumlarında; gribal bir infeksiyon sırasında sıklıkla burun açıcı spreyler kullanıldığında; burun etleri (konkalar) büzüşür ve eğrilik olmasına rağmen hasta burnundan daha önce alamadığı kadar rahat nefes alır. Bu şekilde damla veya sprey kullanımı sürdürüldüğünde bağımlı hale gelinebilir.


Hastaları burun spreyi bağımlılığından kurtarmanın çeşitli yolları vardır. Bunlardan bazılarını hasta kendisi de deneyebilir. Örneğin altta yatan belirgin bir burun eğriliği veya alerji durumu da yoksa; burun spreyini tek taraflı bırakmak; yani bir burun deliğini seçerek o tarafa 2 hafta boyunca sıkmadan diğer tarafla idare etmeye çalışmak denenebilir. Bu şekilde sprey sıkılmayan tarafın işlevsel olarak kendini toparlama şansı olur. 2 hafta sonra diğer tarafa kullanım da kesilebilir. Bu aşamada aslında hekim kontrolü altında sistemik dekonjesyon (burun açıcı) ve antialerjik tabletler bu tedavi yönteminin etkinliğini arttırır. Konka şişmelerinin uzun vadede yönetilmesinde kullanılan kortizonlu spreylerin kullanımı ve etkinliğinin endoskopik olarak izlenmesi yine hekim kontrolü altında yapılır. Tıbbi tedaviler pek çok hastayı burun damlası bağımlılığından kurtarabilir. Ancak her hastada tıbbi tedavi tek başına yeterli olmayabilir. Veya bazı hastalarda belirli bir süre sonra şikayetler geri dönebilmekte ve burun açıcı spreylere hasta tekrar başlayabilmektedir. Burun tıkanıklığına yol açan burun eğriliklerinin septoplasti dediğimiz yöntemle düzeltilmesi ve konka şişmelerinin etkin bir şekilde endoskopik görüş altında Holmium laser ile küçültülmesi; bu hastaları kalıcı bir şekilde damla bağımlılığından kurtarabilmemize yardımcı olmaktadır.