Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) 3 alt bozukluğa göre ayrılır:
1.Dikkat Eksikliği /Dikkat Problemi
2.Hiperaktivite (Aşırı hareketlilik)
3.Dürtüsellik
Genellikle Hiperaktivite okul öncesi dönemde; dikkat eksikliği ise okul çağında fark edilir. Bunun nedeni çocuğun oyun döneminde hareketlerinin gözlenmesi; okul döneminde ise dikkatini yoğunlaştırmasının beklenmesidir. Erkek çocuklarda kız çocukların 3-4 katı kadar sık görülür. Net bir araştırmaya dayanmamakla birlikte tüm çocukların %5’inde görüldüğü biliniyor. Çevremize bir göz atarsak her 50 kişilik sınıfta 2–3 çocuğun dikkat sorunu veya hiperaktivitesinin olduğunu görebiliriz. Son dönemde dünyada ve Türkiye’de çocuk sorunları alanında başı çeken sorunlardan biridir.
Çocuklar genellikle hareketli ve dikkatsizdirler!
Çocuğunuzun bu sınıflardan birine dâhil olup olmadığını ölçmeye çalışıyorsanız şu farklara dikkat ediniz:
§ Dikkatsiz veya ilgisiz çocuklar ilgilerini çeken bir oyun oynamaya başladıklarında bir konu üzerine/tek bir malzeme üzerine odaklanabilirler veya tek bir noktada yarım saat kadar kalabilirler. Oysa DEHB gösteren çocuklar bunu isteseler de başaramazlar; çünkü odaklandıkları noktanın sürekliliğini sağlayamazlar.
§ Çocuklar bazen mekâna ve ortama göre hareketli veya sakin olabilir. Örneğin okulda sakin; eve gelince ortalığı yıkıyor veya tam tersi diyorsanız korkmanıza gerek yok; bazı koşulları değiştirerek duruma çare bulabilirsiniz. DEHB gösteren çocuklar her türlü uyarandan kolayca etkilenirler; bu nedenle her ortam onların uyarılması için müsaittir. Genellikle evde ve okulda veya dışarıda aynı dağınıklığı veya ilgisizliği gösterirler.
§ İletişimlerinden bir konuyu ne kadar sürdürebildikleri anlaşılır. Çocuğunuza bugün okulun veya arkadaşları ile oynadığı oyunun nasıl gittiğini sorun ve tek tema üzerinde konuyu sorularla ilerletmeye başlayın. Konu ilgisini çekmemişse başka bir konu bulabilirsiniz. Çocuk konuyu başından sonuna kadar anlatabiliyor; 5- 10 dakika konuya odaklanabiliyor; sorulan soruları yanıtlayabiliyorsa dikkatini toplayabiliyor demektir.
§ DEHB gösteren çocuklar yapacakları işin sonuçlarını düşünemezler. O işin sonucunda ceza alacaklarını; zarar göreceklerini veya tehlike sinyallerini hesaba katamazlar. Bu nedenle çocuğunuz hareketli/ dikkatsiz; fakat canını kurtaracak kadar düşünceli ise de korkmanıza gerek yok.
§ Bir uzman yardımı ile konuyla ilgili testler uygulayabilir; aile tutumlarınızı ve çocuğun davranışlarını sorgulayabilirsiniz. Her şeye rağmen akıp giden bir zaman ve artan /azalan öğrenimler var. Daha sağlıklı bilgiye ulaşmanız çocuğunuzun hayatını değiştirmeye ve sonuçları olumluya çevirmeye yetebilir. Bu nedenle DEHB veya diğer bozukluklarla ilgili bir şüpheniz var ise Çocuk Psikiyatrisi; alanla ilgili Psikolog; Çocuk Nörologu veya ilgili kurumlara başvurun.
Kontrol Dışı Davranışlar
Çocuklar anne babalarının davranışlarını taklit ederler. Ebeveynin davranışları çocuğa yaptığı uyarılarla paralel gitmiyorsa çocuk ebeveynin uyarılarını ve otoritesini ciddiye almamaya başlar.
Oğluna kaba konuşmamasını öğütleyen baba; bir telefon konuşmasında veya T.V izlerken küfrediyorsa bu kural dışı davranış çocuğun dikkatinden kaçmayacaktır.
Kızım; oğlum bağırmayın başım ağrıyor / Konuşup durmayın kafam şişti; diyen bir anne kocası ile akşam çatışmalı konuşmalar yapıp bağrışıyorsa bu çocukların dikkatinden kaçmayacaktır.
Babanın hızlı araba kullanışı; kuralları ihlal edişi; annenin komşu/akrabalar hakkında küçümseyici veya alaycı yorumları; ebeveynin birbirlerini tehdit edici konuşmaları; birbirlerine baskı uygulaması; dayak; itme; çekişme; v.b tüm davranışlar çocukların gözünden kaçmaz. Onları kolayca kaydederler ve gerektiğinde ustaca kullanırlar.
Eşler arasında çıkan fikir ayrılıkları; tutarsızlık; sorumluluğu birbirine atma (git annene sor; baban izin vermez gibi); güç çatışmaları (ben bilirim kavgası) çocuğun kontrolsüz davranışlarını arttırır.
Ayrıca çocuğun tüm ihtiyaçlarının zora koşulmadan karşılanması; ağlamasına/ bağırmasına/ çırpınmasına yer vermemek için tüm çevre koşullarının onun istediği gibi değiştirilmesi çocuğa kontrolün kendisinde olduğu hissini verir. Bu durumda çocuk davranışlarının sınırını bilmez. Tüm kontrolü kendisinde hisseden çocukların gelişimi olumsuz etkilenir; kendilerini güç ve mücadele kullanmak zorunda hissetmezler. İleride değiştiremedikleri koşullarla karşılaştıklarında yıpranırlar.