Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Okul Başarısına Giden Yol

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 21:56    Güncellendi: 18.02.2025 21:56
BİR BASAMAK YUKARI ÇIKMAK ADIM ATMAYI GEREKTİRİR. ADIM ATMAK DA NEYE İHTİYAÇ OLDUĞUNU BİLMEKLE MÜMKÜN OLUR

Çocukları okul çağında olan aileler çok fazla sıkıntı çekiyorlar. Bir yandan çocukların geleceğine ilişkin yoğun kaygılarla baş etmeye çalışırken; öteye yandan maddi manevi fedakârlıklar yapıyorlar.

Aile bütçesini sınırlayarak dershaneye gönderme; kendine zevk veren uğraşlarından uzaklaşma; yaşamını çocuğuna göre ayarlama gibi özverilerde bulunuyorlar. Çünkü çocukların rahat mutlu bir yaşamı olsun istiyorlar. Kendilerinin ulaşamadığı yaşam kalitesini çocukları yakalasın istiyorlar. Zamanın da kendi ana babalarını dinlemedikleri için kaçırdıkları fırsatlara çocukları sahip olsun istiyorlar.
Birçok aile bu sonuca okulda başarılı olan çocukların ulaşacağına inanıyorlar ve okulda başarı için tüm olanaklarını kullanıyorlar. Öyleyse çocuklar neden başarılı olamıyorlar?


ÇOCUKLAR NEDEN BAŞARISIZ OLUR?

Birçok anne baba ve öğretmen çocukların ders çalışmadıkları için başarısız olduğuna inanırlar. Beklenen başarıyı gösteremeyen hemen bir öğrenci için “ çalışsa yapabilir “ ; “çalışmıyor “ denir.
Oysa sanılanın aksine başarısızlığın nedeni öğrencinin çalışmaması değil; çalışmasına engel olan şeylerdir. Yani çalışmamak bir neden değil; sonuçtur.
Hiç aldırmıyormuş gibi görünenlerde dâhil; her öğrenci başarılı olmak; belgeler almak; beğenilmek ister. Bütün öğrenciler için başarıyı hissetmek önemlidir.
Öğrenciler başarılı olmak istedikleri gibi; çalışabilmek de isterler. Ancak yollarını kapatan çok engel vardır önlerinde. Bu engeller belirlendiğinde başarısızlığın gerçek sorumlusu da bulunacaktır. Gerçek sorumlu bulunduğunda ise uygun önlem almak mümkün olabilir. Ve ancak ondan sonra yol açılacak; ardından başarı gelecektir.

BAŞARININ ÖNÜNDEKİ ENGELLER

Başarının önündeki en büyük engel öğrencinin kendine; kendi gücüne; yapabileceğine inanmıyor olmasıdır. Çok küçük yaşlarda yapamam tohumu ekilmiştir bir şekilde. Onu izleyen birkaç başarısız deneme bu inancı güçlendirir. Ardından yapamam inancı onun gerçeği halini alır. Öyle inanır ki yapamayacağına; denemeye bile kalkmaz. Sonuç bellidir; nasıl olsa yapamıyordur.

İkinci engel bir hayalinin olmamasıdır. Kendinde bir potansiyel görmediği için beklentisi de yoktur. Nehre düşmüş yaprak gibi sürüklenmeye bırakmıştır kendini. Bir ideali olmadığı için hedefi de yoktur doğal olarak. Oysa büyük başarısızlıklara sahip olanlar önce onun hayalini kuranlardır. Hayalleri olanların umutları vardır. Umudu olan insan güçlüdür; güçlü olan mücadele edebilir ve mücadele edenler kazanırlar.

ANNE BABALAR NE YAPMALI ?

Öncelikle çocuğunun gücüne inanmalıdır. Çocuğunun kendisine; kendi gücüne; yapabileceğine inanmasına yardım etmelidir. Bunun ön koşulu ailenin çocuğunun gücüne inanmasıdır. Kendi inanmadığı bir şeye çocuğunu inandırması mümkün değildir.

Kendine güvenin en büyük düşmanı eleştiri ve suçlamadır. Çocuğun öz güvenli olmasını ya da olmamasını ailenin gösterdiği ilgi biçimi belirler. Sürekli olumsuzlukları gündemde getirilerek eleştirilen; korkutulan; başarısız oldukları söylenen çocukların kendilerine güvenmeleri beklenemez. Bu nedenle aileler görmek istemedikleri olumsuzlukları değil görmek istedikleri olumlu davranışları gündemde tutmalıdır. Çocuklarının yapamadıkları yerine yapabildiklerine odaklanıldığında; başaramadıkları yerine başarabildikleri vurgulandığında çocuğun yapabilecekleri artacaktır

Bir başka engel öğrencelerin dikkatlerini toplayamama sorunudur. Dikkati dağınık öğrenci odaklanamaz ve ne kadar istese de ders çalışmayı başaramaz.


DİKKAT NASIL GELİŞTİRİLEBİLİR?

Dikkat çeşitli egzersizlerle geliştirilebilir. Dikkati geliştirme çalışmaları ile detaylara inebilme ve istem dışı davranışlara engel olma becerisi kazandırılabilir. Dikkat geliştirme konusunda ailenin çabası yeterli olmayabilir. Daha teknik bir çalışma gerektirdiği için uzman yardımına ihtiyaç duyulabilir. Alanında uzman biri tarafından yapılan sistemli bir çalışma sonunda çocuk ders çalışmayı başarabilir. Hatta ders çalışmanın zevkini fark edebilir. Zevk almaya başladığı içinde çalışma davranışı süreklilik kazanır. Artık “ çalış çocuğum “ uyarılarına gerek kalmaz. Ailede öğrencide amacına ulaşmıştır; ikisi de mutludur.

Ailesinin desteğiyle; kendi içindeki potansiyelin farkına varması sağlanan çocuklar; kendi güçlerini keşfettiklerinde hayatın her alanında olacağı gibi okulda da hak ettikleri başarıyı rahatlıkla yakalayacaklardır. Anne babaların gelecek için bırakacakları en büyük miras hayatı uzaktan seyreden değil; içine girip yaşayabilen; güçlükler karşısında vazgeçmeyen; şartlar ne olursa olsun hayallerine inanan ve hedefine doğru emin adımlarla yürüyen çocuklar yetiştirmek olacaktır.

Yaşam kalitesi yüksek; mutlu çocuklar yetiştirmeniz dileğiyle.

İlksen GÜZELCİK
Psikolojik Danışman
KOCAELİ