Somatoform bozukluklarının en önemli özelliği; bireyin tüm tıbbi tetkikleri yapıldığı ve değerlendirildiği halde; herhangi bir organik nedenle açıklanamayan fiziksel ve bedensel belirtilerin var olmasıdır. Bu durum; bireyin yaşadığı ruhsal problemlerin bedene yansıması olarak açıklanabilir. Yaşanan fiziksel ve bedensel belirtiler; bireyin işlevselliğini bozduğu; yani ev; iş; sosyal yaşantısını olumsuz yönde etkilediği durumda somatoform bozukluk tanısı koyulur.
Somataform bozukluklar 5 ayrı kategoriye ayrılır; bunlar ilki; toplumumuzda sıkça karşılaştığımız somatizasyon bozukluğudur. Aşağıda somatizasyon bozukluğu nedir; tanı kriterleri nelerdir ve bu problemi aşmak da çözüm yolları nelerdir bunları bulabilirsiniz. SOMATOFORM BOZUKLUKLAR
Somatoform bozukluklarının en önemli özelliği; bireyin tüm tıbbi tetkikleri yapıldığı ve değerlendirildiği halde; herhangi bir organik nedenle açıklanamayan fiziksel ve bedensel belirtilerin var olmasıdır. Bu durum; bireyin yaşadığı ruhsal problemlerin bedene yansıması olarak açıklanabilir. Yaşanan fiziksel ve bedensel belirtiler; bireyin işlevselliğini bozduğu; yani ev; iş; sosyal yaşantısını olumsuz yönde etkilediği durumda somatoform bozukluk tanısı koyulur.
Somataform bozukluklar 5 ayrı kategoriye ayrılır; bunlar ilki; toplumumuzda sıkça karşılaştığımız somatizasyon bozukluğudur. Aşağıda somatizasyon bozukluğu nedir; tanı kriterleri nelerdir ve bu problemi aşmak da çözüm yolları nelerdir bunları bulabilirsiniz.
SOMATİZASYON BOZUKLUĞU
Somatizasyon bozukluğunda; birey yaşadığı psikolojik problemleri; duygularını ve düşüncelerini dile getirmekte zorlanır ve bunlar bedensel bir takım yakınmalar olarak kendini gösterir. Görülebilecek yakınmalar şunlardır; baş; karın; sırt ve eklemlerde ağrılar; cinsel ilişki; menstruasyon; idrar yapma esnasında oluşan ağrılar; gastrointestinal yakınmalar ( bulantı; kusma; şişkinlik; geğirme; birçok yiyeceğin dokunması …); cinsel ya da üreme organlarıyla ilgili yakınmalar ( cinsel isteksizlik; erken boşalma; düzensiz adet görme; aşırı kanama…) ; ve nörolojik bir sebebi düşündüren yakınmalar ( bölgesel güç kaybı; denge veya koordinasyon bozukluğu; ağrı ya da dokunma duyumu yitimi; boğazda düğümlenme hissi; çift görme; kasılmalar; sağırlık…).
Yaşanılan bu şikayetler kişinin aile; iş ve sosyal çevresinde bozulmalara neden olur. Bu problemi yaşan kişilerin; bu yakınmalar sebebiyle odak noktası haline gelmeleri mümkündür; problemin çözümlenmesiyle bu ilginin de ortadan kalkabileceğine yönelik oluşmuş olumsuz düşünce biçimi direnç ortaya çıkarabilir; tedavide bu noktanın sorgulanması gerekir.
Bu problemin ortaya çıkmasında; erken dönem çocukluk yıllarında ebeveyn ya da bakıcılarla olan kaygılı bağlanma şeklinin etki olduğu gözlenmektedir. Yapılan araştırmalara bakıldığında; kişinin ailesinde de aynı tanıyı alan kişileri görmek %10-20 olasılılıktadır. Somatizasyon bozukluğu genellikle 30’lu yaşlardan önce başlar ve kişi tedavi yoluna başvuruna kadar devam etmesi mümkündür. Kişinin yaşam koşulları zorlaştıkça; yakınılan semptomların şiddetleri de artış gösterebilir; hatta yeni şikayetler ortaya çıkabilir.
Toplum göz önüne alındığında; bu problemin kadınlarda 10-20 kat daha fazla görüldüğü saptanmıştır. Sosyoekonomik durumun ve eğitim seviyesinin düşük oluşu; işsizlik; tek başına ebeveynlik; yalnız yaşamak; travmatik deneyimler bu problemin ortaya çıkmasında tetikleyici faktörlerdir.
Somatizasyon bozukluğu tanısı almış kişilerin düşünceleri sorgulandığında; yaşamları boyunca hasta oldukları düşüncesi ile karşılaşırız. Kişinin bu yakınmalarının azaldığı çeşitli dönemler olabilir fakat kronik bir problemdir; yaşantısına bakıldığında yakınmalar da dalgalanmalar gözlemlenir.
Tedavi sürecinde terapi ve farmakolojik müdahale birlikte uygulanır. Yaşanılan yakınmaların şiddetlerinin azalmasını sağlama da ilaç etkin rol oynarken; kişinin kendisini sözel olarak ifade etmesi; yaşadığı problemlerle baş etmeyi öğrenmesi; geçmiş dönem travmatik anılarının çalışılması gibi alanlar da terapi süreci aktif rol almaktadır.