Bir çocuk için hayat günlük fırtınalarla baş etmeyi öğrenmekten ibarettir.
Çocuklarımızın yaşam zorlukları ile baş edebilen ve kendi ve kendi ayakları üzerinde durabilen; yaratıcı; çalışkan; kendine güvenen ve mutlu insanlar olabilmeleri için hayattaki fırtınaları atlatabilme gücü kazanmaları gerekir. Çocukta sorumluluk duygusunun gelişmesi onu hayattaki fırtınaları atlatma becerisi ile donatır.
Sorumluluk duygusu nasıl kazandırılır? Nasıl geliştirilir? Herşeyden önce çocuğun cesaretlendirici ve destekleyici bir ortama ihtiyacı vardır. Ancak böyle bir ortam kendi kendine yetmesine ve kendisini yönetmesine olanak vereceğinden çocuğun kendine olan güvenini geliştirir.
Bunun tam tersi olan koruyucu ortam cocuğun bağımsız bir birey olmasını engeller. Koruma-kollama tuzağına çoğunlukla anneler; zaman zamanda ailedeki diğer kişiler düşer. Onlara göre cocuk hep küçüktür; hep yapamaz Yemeği yedirilir; ayakkabısı giydirilir. Acıktığına; üşüdüğüne; uykusu geldiğine hep annesi karar verir. Okula giderken çantası taşınır; ödevini unutur anne yetiştirir. Arkadaşı ile kavga eder çözüm yine büyüklerdedir.
Bir gün anne çocuğun büyüdüğüne karar verir. Yedi; sekiz belki on yıldır çocuk adına yaptığı bazı görevleri çocuğun yapmasını ister. Ama artık çocuk için çok geç olmuştur. Küçük yaştan itibaren kendi sorumluluklarını aşama aşama öğrenmediği için şu andaki sorumluluğunu taşıyacak donanıma sahip değildir. Yeterince olgunlaşmadığı için birden bire yüklenen görevler ağır gelir. Yapmayı reddetmese bile beceremez. Çünkü yıllardır onun adına alınan kararlar; yürütülen sorumluluklar yüzenden beceriksizleşmiştir. Gereğinden fazla korumak; onu sorunları ile baş başa bırakmamak gelişimini engellemiş; yarar yerine zarar vermiştir.
Çocuğunuzun kendi kendine yeten; becerikli çalışkan bir birey olmasını istiyorsanız onu görev ve sorumlulukları ile baş başa bırakın. Böylece kendi kendini yönetmeyi öğrenecektir. Dilediği gibi giyinen; dilediği resmi yapan; yemeğini baskısız yiyen; hareketlerine katı sınırlar getirmeyen kişiliğine saygı gösterildiğini gören çocuk kendini değerli ve önemli hisseder. Kendini önemli hissetmesi onu yeni denemelere ve başarılara yönlendirir.
Çocuğunuza yaşına uygun sorumluluklar verin. Hazır ve yapabilir olduklarında çocuklara yeni sorumlulukların öğretilmesi gerekir. İki yaşında bir çocuk yatağını toplayamaz; kendi kendine giyinemez ama beş yayında bu talep edilmelidir.
Çocuğunuzun seçim yapmasına izin verin kendisi ile ilgili kararlar almasını destekleyin. Başlangıçta yanlış kararlar alıp; yanlış seçimler yapsada zamanla doğruyu öğreneceklerdir.
Çocuğumuza gün boyunca nelerden sorumlu olduğunu açık bir dille anlatın. Sorumluluklarını yerine getirip getirmediğini izleyin. Bu iş bir alışkanlık oluncaya kadar yardım etmek için zaman ayırın. Çocuk bunu yardımsız ve talimatsız yapar hale geldiğinde övün; tekrar tekrar övün.
Çocuk sorumsuzluk yaptığında bunun doğal sonuçlarına katlanmasına izin verir. Odası dağınıksa arkadaşı geldiğinde utanır. Paltosunu giymezse üşür. Anne babalar çoğu kez sorumluluğunu unutan çocuk adına devreye girerler. Oysa sürekli sorumsuz davranan bir çocuğunuz varsa ve aile sürekli onun adına birşeyler yapıyorsa çocuk sorumsuzluğunu hiçbir zaman sorun olarak görmeyecektir. Olumsuz sonuçlara katlanmasını izlemek sizin için zor olacaktır ama çocuğu büyütecek; geliştirecektir.
Bütün bunları yapmaya çalışırken tutarlı olun. Çocuğa bir sorumluluk kazandırmak sabır isteyen yorucu bir uğraştır. O günkü durumunuza göre davranır; kararlılığınızı koruyamazsanız çocuk hangi duruma göre davranacağını bilemez. Tutarlı; kararlı; gerçekçi olduğunuzda çocuk konunun önemini kavrar.
Sorumluluk küçük adımlarla öğrenilen kişisel bir özelliktir. Sorumluluk üstlenmede başarılı olan çocuklar yeteneklerine daha fazla güvenir. Sorumlu davrandığı için olumlu tepki alan çocuk kendi hareketlerinden sorumlu olmaya daha fazla istekli olur.
Bu yaklaşım ile yetiştirilen çocuklar fırtınalardan korkmazlar çünkü gemilerinin yelkenini nasıl kullanacaklarını bilirler.
Kim olduklarını bilen; düşündüklerini söyleyebilen ve olmak istediklerine inanan çocuklar yetiştirebilmeniz dileği ile.