Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Gebelik Rehberi: Hafta Hafta Hamilelik ve Gebelikle İlgili Detaylı Bilgiler

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 21:56    Güncellendi: 18.02.2025 21:56
GEBELİK REHBERİ: ÖZET BİLGİLER

Hazırlayan: Dr. Hülya Toyran Sezik

GİRİŞ

Normal bir gebeliğin süresi ortalama 40 hafta veya 9 aydır. Tahmini doğum tarihinizi bulmak için son âdetinizin ilk gününden 3 ay geriye gidip buna 7 gün eklemeniz gerekir. Bu tarih kesin olmayıp; doğumunuz 2–3 hafta önce veya 2 hafta sonra olabilir.

Gebeliği doğum hekimleri genelde üç ayrı devreye ayırırlar. Her bir devre 3 aylık süreleri kapsar.

İlk 3 aylık dönemde fizik görünümünüzde pek bir değişiklik yoktur. Bu devre bebeğin vücut oluşumunun tamamlandığı dönem olması açısından önemlidir. İlk 3 ayda mümkün olduğu kadar hekiminiz tarafından gerekli görülmedikçe ilaç kullanımından kaçınmanız; röntgen; tomografi vb çektirmemeniz gereklidir. Bu dönemde gebelerin folik asit kullanması rutin uygulamaya girmiştir. Doktorunuzdan bu vitaminin kullanımı için gerekli bilgileri alabilirsiniz. Gebeliğin ilk 3 ayı bulantı; halsizlik; sık idrara çıkma gibi şikâyetlerin fazlaca olduğu bir dönemdir.

İkinci 3 aylık dönem kısmen gebeliğin en mutlu ve rahat dönemidir. Bulantı; kusma; halsizlik gibi şikâyetler bu dönemde çok azalır. Henüz karın çok büyümediği için fiziksel olarak da rahat edeceğiniz bir dönemdir. Bu dönemin en önemli özelliği ortalama 16–22 haftalar arasında bebek hareketlerini hissedecek olmanızdır. Böylece bebeğinizle iletişime geçecek ve sağlığı konusunda haberdar olacaksınız.

Gebeliğin son üç aylık döneminde artık doğuma hazırlık başlayacak. Karın iyice büyüdüğünden ve vücut ağırlığı arttığından bir miktar fizik aktiviteniz kısıtlanabilir.

GEBELİK BAKIMININ ÖNEMİ

Kadın hastalıkları ve doğum kliniklerinde düzenli gebelik kontrolleri sayesinde anne ve bebek ölümleri; anne ve bebekte görülebilecek hastalıklar önemli ölçüde azalmıştır. Ülkemizde halen anne ve bebek ölümleri Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerine göre yüksektir.

Gebeliklerin büyük bir çoğunluğu normal seyreder. Gebeliğe bağlı pek çok küçük şikâyet ve problemler olabilir. Gebelikte oluşabilecek ciddi hastalık ve sorunların erken tespiti ve engellenmesi için düzenli doktor kontrolü elzemdir.

Gebe kalmayı planladığınızda doktorunuza giderek genel sağlık kontrolünden geçmelisiniz. Gebelik öncesi risk faktörlerinin tespit edilerek bunlara yönelik önlem alınması uygundur.

Gebelik döneminde hekiminizin belirlediği tarihlerde düzenli kontrollere gitmeniz önerilir.
Gebelik takibini yapan doktorunuza güvenmeniz ve tam bir diyalog halinde olmanız önemli bir konudur.

GEBELİK TAKİBİ

Gebelik öncesi ve gebelik sırasında yapılacak tetkik ve tedavi için standart bir gebelik takip protokolü oluşturulmuştur. Gebelik muayenesine bu aylara göre gelmeniz beklenir. Gebelik takiplerinize başlamadan önce bu protokole bakarak gebelik takibiniz konusunda bilgi edinebilirsiniz.

Gebelik öncesi:

İlk muayeneye gebe kalmaya karar verdiğinizde gelmeniz önemlidir. Gebelik öncesinde varolan hastalıklarınıza; önceki gebelik ve doğum öykünüze; ailesel özelliklerinize ve yaşınıza göre risk faktörleri saptanacaktır. Gebelik öncesi genel muayeneniz yapılacaktır.

Rahim ağzı (serviks) kanserinin taraması için “servikal smear” alınacaktır. Ayrıca kızamıkçık; Hepatit-B; toksoplazma gibi hastalıklar açısından bağışıklık durumunuza bakılacaktır. Gebelikten üç ay öncesinde folik asit adı verilen vitamin takviyesi başlanmaktadır. Bu vitamin ‘nöral tüp defektleri’ adı verilen ve bebekte beyin ve sinir sistemini etkileyen sakatlıkları önlemek için kullanılmaktadır.

Gebelikte önerilen muayene ve tetkikler:

Adet gecikmesi ve gebelik şüphesi: Transvajinal ultrasonografi

7–9. hafta: Transvajinal ultrasonografi
Tam kan sayımı; kan grubu
Kan biyokimyası
İdrar tetkiki; idrar kültürü
Rubella (kızamıkçık) taraması
Hepatit B taraması

11-13 hafta: Transvajinal ultrasonografi
Down sendromu taraması (ense deri saydamlığı ve ikili tarama testi)

16–18 hafta: Nöral tüp defektleri taraması
(AFP ölçümü ve ultrasonografi)

22–24 hafta: Ayrıntılı ultrason incelemesi

24–28 hafta: Şeker tarama testi (50 g OGTT)

30–34 hafta: Tam kan sayımı; idrar tetkiki
Ultrasonografi

36–38 hafta: Ultrasonografi; NST
Hepatit B; C taraması

40–41 hafta: NST

Her muayenede ve 36. haftadan itibaren haftada bir kan basıncı ölçümü yapılacaktır.

7–9. haftalar arası
— Gebeliğin ilk aylarında; muayenede kan basıncı ve kilonuz ölçülerek kaydedilecektir.
— Gebeliğin rahim içinde oluşup oluşmadığı (dış gebelik açısından) ve bebeğin canlılığını değerlendirmek için ultrason yapılacaktır.
— Daha önce yapılmadı ise servikal smear adı verilen rahim ağzı kanser taraması yapılacaktır.
— Gebeliğin başında rutin kan ve idrar tetkileri yaptırılacaktır.

11–13. haftalar
— Bebeğin anatomik taraması için ultrason incelemesi yapılacaktır.
— Down sendromu taraması için; ultrasonografide bebeğin boyu ve ense deri saydamlığı ölçülerek ikili tarama testi yapılacaktır.

Down Sendromu (diğer isimleri Mongolizm; trizomi 21)

Bu durum; zekâ geriliğinin en sık rastlanan sebeplerinden biridir. Ancak; tek nedeni değildir. Görülme sıklığı yaklaşık 700 canlı doğumda 1’dir. Down sendromu; normalde 46 olan kromozom sayısının; 21 numaralı kromozoma fazladan bir tane eklenerek 47’ye yükselmesi ile kendini belli eder.

Down sendromlu bebek doğurma riski anne ve baba yaşı ilerledikçe artmaktadır. Down sendromlu çocuklarda şu sorunlar olabilir: Zekâ geriliği; gelişme geriliği; kalpte doğumsal anomaliler; tiroid bezi yetmezliği; bağırsak tıkanıklıkları; yüzde bazı değişiklikler vs.

Down sendromuna doğum öncesi kesin tanı ancak plasenta biyopsisi (CVS); amniyosentez veya kordosentez (bebekten kan örneklemesi) ile koyulabilir. Amniyosentezde; uzun bir şırınga iğnesiyle karın üzerinden rahme girilir. Bebeğin içinde yüzdüğü amniyon sıvısından bir miktar örnek alınır. İşleme bağlı %1 oranında gebelik kaybı olabilir. Bu riskten ötürü tüm gebelere uygulanması mantıksızdır. Yerine; Down sendromunu öngörebilecek başka testler yapılmaktadır. Bunlar; ikili tarama testi ve üçlü tarama testleridir. Bu testler Down sendromuna kesin tanı koyamazlar; bu hastalık için bir risk oranı verebilirler. Günümüzde en güvenilir olanı ense saydamlığı ölçümünü kapsayan ikili tarama testidir.

İkili tarama testi gebeliğin 11–13. haftalarında yapılmaktadır. Önce ultrasonografi ile bebeğin boyu ve ense saydamlığı ölçülür. Aynı gün anneden alınan kan örneğinde bazı maddelerin (PAPP-A ve serbest beta-HCG) ölçümü yapılır. Annenin yaşı; ense saydamlığı ve bu maddelerin miktarları kullanılarak bilgisayar programı ile Down sendromu riski hesaplanır. Hesaplanan risk konusunda hekiminiz tarafından size bilgi verilecektir.

Örnek: Gebeliğinin 12.haftasında ikili tarama testi yaptıran bir gebede Down sendromu riski 1/432 geldi. Bunun anlamı; bu gebenin bebeğinde Down sendromu görülme riski 432’de 1’dir. Yani; bu sonuca göre % 99.7 oranında bebekte bu hastalık yoktur.

16–19 haftalar
— Nöral tüp defektleri adı verilen; beyin ve omuriliği etkileyen bir dizi hastalığı saptamak için ultrason ve anne kanında AFP tetkiki yapılacaktır.

AFP (Alfa-Feto Protein)

Anne kanında AFP ölçümü gebeliğin 16-19 haftaları arasında yapılmaktadır. AFP; bebek tarafından üretilen ve anne kanına da geçen bir maddedir. Anne kanında AFP miktarı ölçülerek özellikle “nöral tüp defektleri” adı verilen ve beyin-omurilik sistemini etkileyen bir dizi hastalığın görülme riski araştırılmaktadır. AFP’nin yüksek değerlerde saptanması bu hastalıklar açısından yüksek riske işaret etmektedir.

Anormal durumlar söz konusu olduğunda kesin teşhise gitmek için amniyosentez veya ayrıntılı ultrason incelemesi gerekebilir.

Eğer Down sendromu taraması için 11–14 haftalar arasında ikili tarama testini yaptıramadıysanız; 16-20. haftalar arasında 3’lü tarama testi adı verilen kan testini yaptırabilirsiniz. Önce ultrason ile bebeğin ölçümleri yapılır. Aynı gün anneden kan örneği alınarak; bazı maddelerin ölçümü yapılır. Anneye ait bilgiler; bebeğin ölçümleri ve anne kanındaki bazı maddelerin ölçüm sonuçları bir bilgisayar programında kullanılarak Down sendromu ve nöral tüp defektlerinin bebekte görülme olasılığı hesaplanır. Üçlü tarama testinin güvenilirliğinin ikili tarama testinden daha az olduğu kabul edilmektedir.

Örnek: Üçlü tarama testi sonucunda Down sendromu görülme riski 1/649 çıktığını farz edelim. Bunun anlamı bu gebelikte Down sendromu olasılığı 649’da 1’dir; ya da % 99.8 oranında bebekte Down sendromu olmayacaktır. Nöral tüp defekti görülme riskinin 1/126 çıktığını kabul edelim. Bu bebekte nöral tüp defekti görülme olasılığı 126’da 1’dir veya %99.2 olasılıkla bebekte nöral tüp defekti görülmeyecektir.

ÇOK ÖNEMLİ UYARI

İkili tarama testi sadece trizomi adı verilen ve Down sendromunu da içeren bir grup genetik hastalığın tarama testidir.

Üçlü tarama testinde Down sendromu ve diğer trizomiler; nöral tüp defektleri (omurga açıklıkları) araştırılmaktadır.

Bu iki test bebekte görülebilecek diğer yapısal ve genetik hastalıklar ile diğer nedenlere bağlı zekâ gerilikleri hakkında bilgi vermez.

22–24. haftalar
— Bebeğin vücudunun ayrıntılı olarak incelendiği ultrason incelemesi yapılacaktır. Eğer doktorunuz tarafından gerekli görülürse bu ziyarette rahim damarlarındaki kan akımını inceleyen; uterin arter (rahim atardamarı) Doppler (renkli ultrason) muayenesi de ultrasonografi sırasında yapılacaktır.
— Kan basıncı ve kilonuz ölçülüp kaydedilecektir.

24–28. haftalar
— 24–28. haftalar arasında 50 gram glikoz (şeker) yükleme testi yapılacaktır. Bu testin amacı gebeliklerin %4’ünde ortaya çıkan gebeliğe bağlı şeker hastalığını taramaktır. İlk muayenede kan şekeri normal olsa bile gebeliğe bağlı şeker hastalığı ortaya çıkabilir. Bu kişiler tanınıp; uygun şekilde tedavi edilmezse bebeğin çok iri olması; gebelik sonrası kalıcı şeker hastalığı gibi sorunlarla karşılaşabilirler.

— Tam kan ve idrar tetkikleri istenecektir
— Bebeğin gelişimini takip etmek için ultrason yapılacaktır.
— Kan basıncı ve kilonuz ölçülüp kaydedilecektir.

30–34. haftalar
— Bebeğin gelişimini değerlendirmek için ultrason yapılacaktır.
— Kan basıncı ve kilonuz ölçülüp kaydedilecektir.

36–39 haftalar
—Bebeğin tahmini doğum ağırlığı; kemik çatının uygunluğu ve doğum şeklinin konuşulması; doğumun planlanması için bu ziyarette ultrasonografi ve vajinal muayene yapılacaktır.
— Kan basıncı ve kilonuz ölçülüp kaydedilecektir.
— 38. haftadan doğuma kadar haftada bir gebelik kontrolünüz yapılacaktır. Her kontrolde kan basıncınız ölçülecek; bebek hareketleri değerlendirilecektir. Hekiminiz gerekli gördüğünde ultrasonografi ve NST tetkikleri yapılacaktır.

GEBELİKTE BESLENME

Gebelikte iyi ve dengeli beslenme sizin sağlığınız ve bebeğinizin gelişimi için önemlidir. Gebe kaldığınız dönemdeki kilo ve boyunuzu kullanarak hesap edilecek vücut-kitle endeksinden (VKİ) faydalanarak doktorunuzla birlikte aylık almanız gereken kilo miktarını hesaplayabilirsiniz.

Gebelikte yetersiz beslenme; bebeğin zayıf olması; erken doğum; ölü doğum; işlevsel olarak gelişmemiş ve doğuştan kusurlu bebeklerin yanı sıra; annede kansızlık; kalsiyum eksikliğine bağlı diş kaybı; kemik yoğunluğunda azalma; kabızlık; bacak krampları ve bazı hastalıkların sıklığında artmaya yol açabilir.

Sağlıklı bir vücut ve gelişim için gerekli maddeler ve bulundukları yiyecekler aşağıda verilmiştir:

Proteinler: Et; balık; yumurta; süt ve süt ürünleri; fasulye; nohut; bezelye ve tahıl ürünleri.

B vitamini ve Demir: kırmızı et; karaciğer; sebzeler; kuru üzüm ve pekmez.

Kalsiyum: Süt; yoğurt; peynir.

Çeşitli vitamin ve minareler: Yeşil yapraklı sebze ve meyveler.

C vitamini: portakal; mandalina gibi turunçgillerde

Günlük protein ihtiyacının 2/3’ü hayvansal gıdalardan gelmelidir. Diğer bölümü tahıl ürünleri; fasulye; nohut gibi bitkisel gıdalar olabilir.

Özellikle gebeliğin 4. ayından sonra bebeğin kemik gelişimi için yeterli kalsiyum alınması önemlidir. Diyetinizdeki süt; yoğurt veya peynir kalsiyum ihtiyacınızı karşılayacaktır.

Karbonhidratlar: buğday ve pirinç ürünleri; patates vb.
Gebelerin özellikle kepekli ekmek gibi lif içeriği zengin ama şişmanlatıcı olmayan karbonhidratları tüketmeleri yararlıdır. Lifli besinlerle gerekli B vitaminleri; karbonhidratlar ve proteini almış olursunuz. Ayrıca lifli besinler şeker hastalığı oluşumunu ve kabızlığı azaltır.

Tatlılar ve hamur işleri boş kalori verirler. Başka bir yararları yoktur. Bu nedenle unlu tatlılar yerine meyveleri tercih etmeniz daha sağlıklıdır.

İyotlu tuz kullanmanız şiddetle önerilmektedir.

D vitamini ancak güneş ışınlarının cilde teması ile sağlanır; bu nedenle aşırı ve doğrudan olmamak kaydı ile açık havada güneşlenmeniz de önemlidir.

Dengeli bir beslenme için günlük alınması gereken besinler:

— Günde 4 porsiyon protein. Bir bardak süt; 1 kâse yoğurt; 2 kibrit kutusu peynir; 1 porsiyon kırmızı veya beyaz et; bir porsiyon kuru baklagil birer porsiyon proteine örnektir.

— Günde 2 porsiyonC vitamini. 2 portakal veya 3 mandalina veya 1 greyfurt veya 2 havuç gibi

— Günde 4 porsiyon kalsiyumlu besinler. Süt; yoğurt veya peynir.

— Günde 3 porsiyon meyve ve sebzeler. Gerekli vitaminleri içerirler.

— Günde 1–2 porsiyon tahıl. 3–5 dilim ekmek; veya 1 porsiyon makarna; veya 1 porsiyon pilav vb.

—Demir yönünden zengin besinler: Kırmızı et; karaciğer; dalak; kuru üzüm; pekmez zengin demir kaynaklarıdır. Gebe kadınlar gerekli demiri besinlerden yeterince alamadıkları için günlük 30 mg demir dışardan ilaç olarak verilir.

—Günde 8 bardak su

Gebelikte eti iyi pişmiş yemeniz gerekir. Eti satın aldıktan sonra en az 24 saat buzlukta bekletip kullanmanız uygun olur. Eğer açık süt alıyorsanız; kaynamaya başladıktan sonra 10 dakika kaynatmanız gerekir. Peyniri açık alıyorsanız; salamura olmasına dikkat etmelisiniz.

Sebze ve meyveleri tüketmeden önce bol ve tazyikli su ile yıkamanız sizi pek çok hastalıktan koruyacaktır. Ayrıca sebzeleri sirkeli su içinde bekleterek temizleyebilirsiniz.

Bir sağlık sorununuz yoksa yemekleri normal tuzlu yiyebilirsiniz. Özellikle turşu; zeytin gibi aşırı tuzlu yiyecekler önerilmemektedir.

GÜNLÜK ÇALIŞMA ve EGZERSİZ

Günlük işlerinize gebeliğinizde de devam etmek sizin için oldukça faydalıdır. Böylece gebeliğin hayatınızda engelleyici bir durum olmadığını düşüneceksiniz. Ayrıca meşgul olacağınız işler gebeliğin verdiği rahatsızlıkları daha az hissetmenizi sağlayacaktır. Böylece kendinizi ruhsal ve bedensel olarak yeterli ve dinç hissedeceksiniz.

Eğer işyerinde ve evdeki işleriniz çok ağır yük kaldırmayı ve uzun süre ayakta kalmanızı gerektirmiyorsa; doktorunuzun kontrolünde istediğiniz sürece çalışabilirsiniz. İşyeri ortamının stresli olmaması ve psikolojik olarak rahat olmanız gebeliğin sağlıklı bir şekilde devam etmesi için önemlidir.

Sağlıklı bir gebenin son haftalara kadar maraton bile koşabileceği günümüz tıbbının kabul ettiği bir olgudur. Gebeliğinizde koşu; yürüyüş; yüzme gibi sporlara (tramplenden atlamamak kaydıyla!) devam edebilirsiniz. Ancak ağır güç gerektiren (halter gibi) veya yaralanmalara sebep olan sporlardan kaçınmalısınız. Gebelik öncesi spor yapmayan bir kadının gebelikte yürüyüş dışında aktif bir spora başlaması da uygun değildir.

Gebelikte bazı durumlarda istirahat önerilebilir. Örnek olarak kan basıncı yüksek (hipertansiyon) olan; bebeğinde gelişme geriliği olan; ciddi kalp ve akciğer hastalığı olan; ikiz gebeliği olan kadınların istirahat etmeleri önerilebilir.

ÇALIŞAN GEBELERİN KANUNİ İZİN HAKLARI

Çalışan kadınların; doğum öncesi 32. haftadan itibaren sekiz hafta ve doğum sonrası sekiz hafta olmak üzere toplam 16 hafta kanuni istirahat hakları vardır. Hekim onayı ile 37. haftaya kadar çalışan gebeler; 5 haftalık doğum öncesi izinlerini doğum sonrası izinlerine ekleyebilirler.

Çoğul gebeliği olan kadınlar; doğum izinlerini 30. haftada başlatabilirler. Ayrıca doğum sonrası 8 haftalık izniniz bittikten sonra 1 yıl ücretsiz izin kullanabilirsiniz. Süt izni fiilen 1;5 saattir.

DİNLENME VE UYKU

Yeterli dinlenme ve uyku sağlıklı bir gebelik için elzemdir. Gebeliğin ilk aylarında kendinizi halsiz hissedip; fazla uyumak isteyebilirsiniz. Sık sık uyumanızda bir mahsur yoktur. Bu durum üçüncü aydan sonra çoğunlukla kendiliğinden geçecektir.