GUATR
Tiroid bezi boynumuzun ön tarafında bulunan kelebek şeklinde bir iç salgı organımızdır. Tiroid bezi büyümelerine guatr adı verilir. Ancak guatr denilen bu büyuüme düz bir şekilde olursa buna basit guatr denirken içinde nodül denilen yumrular olursa buna noduler guatr adı verilmektedir. Burada önemli olan nodullerdir çünkü bunların % 5 inde kanser vardır. Nodul varsa da mutlaka biyopsi yapmak gerekir.
Guatr oluşmasının başlıca nedenleri ailesel yani genetik nedenler; iyod eksikliği; sigara; selenyum eksikliği; tiroid iltihapları olabilir. Bunların araştırılması için Endokrinoloji uzmanına başvurmak gerekir.
Guatr tetkikleri için TSH; ST3; ST4; anti-TPO ve anti-tiroglobulin testler ve Tiroid ultasonu yapılabilir. Nodül varsa iğne aspirasyon biyopsisi yapılır. Nodül varsa tiroid sintigrafisi yapılabilir.
TSH 3 den yüksekse tiroid bezi az çalışıyor demektir. Buna hipotiroidi denir. En sık nedeni Hashimoto hastalığıdır. Prof Hashimoto tarafından keşfedildiği için bu isim verilmiştir. Tedavisi vardır. Hashimoto hastalığında kanda antikorlar yani anti-TPO ve anti-Tiroglobulin artar. İyotsuz tuz yenmelidir. Kanda selenyum düzeyine bakılabilir. Düşükse selenyum alınabilir.
Guatr tedavisinde eger bez az çalışıyorsa levotiroksin denen ilaçlardan kullanılabilir.
Karalahana yemek guatr yapmaz.
Tiroid hastalıkları ülkemizde ve dünyada en fazla görülen hormon hastalıklarıdır. Guatr dediğimiz tiroid bezinin büyümesi durumu ülkemizde her 100 kişiden 30’unda görülürken bazı bölgelerimizde bu oran %50’lere çıkmaktadır. Tiroid bezindeki nodül dediğimiz oluşumlar veya ‘nodüler guatr’ ise tiroid ultrasonu yapıldığında neredeyse toplumdaki her 100 kişiden 50 veya 60’ında saptanmaktadır. Tiroid bezinin az çalışmasına hipotiroidizm; çok çalışmasına hipertiroidizm adı verilir. Hipotiroidizm doğuştan olabildiği gibi ileri yaşlarda özellikle menopozdan sonra ve doğumlardan sonra artar. Kilo veremeyen kişilerde mutlaka tiroid azlığı araştırılmalıdır. Bu nedenle ülkemizdeki her 2-3 kişiden birisinde yaşamının bir döneminde tiroid hastalığı ortaya çıkmakta ve yaş ilerledikçe de sıklığı artmaktadır.
Tiroid hastalıkları özellikle kadınlarda daha sıktır ve erkeklere göre 8-10 kat daha fazla görülür. Bu nedenle kadınlar tiroid hastalıkları konusunda daha uyanık olmak zorundadır. Adet düzensizliği olan; gebe kalamayan (kısırlık sorunu olan); menopoz döneminde ve özellikle 50 yaşın üzerindeki kadınlarda tiroid hastalığı çok sık görülür. Elli yaşın üzerindeki her 5 kadından birinde tiroid bezi yetmezliği vardır ve çoğu bu hastalığın farkında değildir. Gebelik döneminde tiroid yetmezliği olan bir kadın tedavi olmazsa çocuğunda zeka geriliğinin ortaya çıkma olasılığı yüksektir. Diğer önemli bir konu ise doğan her 4000 bebekten birisinde tiroid hormon eksikliği olması ve tedavi edilmez ise zeka geriliği ve başka sakatlıklara neden olmasıdır. Bu nedenle yeni doğan bebeklerde; kısırlık sorunu olan kadınlarda; tüp bebek yaptıracaklarda; gebe kalan her kadında ve 50 yaşın üzerindeki bayanlarda tiroid hormon ölçümünün yapılması gerekir.
Tiroid hastalıklarının önemli özelliklerinden birisi ailesel olmasıdır. Ailenizden birisinde tiroid hastalığı varsa sizde de olma olasılığı yüksektir. Bu nedenle ailesinde tiroid hastalığı olan kişiler bu hastalık konusunda uyanık olmak zorundadır. Tiroid hastalıklarının erken teşhis ve tedavisi vücudunuzda oluşacak hasarların önlenmesini sağlar.