Sevgili öğrenciler ; hayatımız boyunca bir çok sınavla karşılaşırız; üniversite sınavı bunlardan yalnızca bir tanesidir. Sınava hazırlandığınız şu günlerde sizlerle sınav kaygısı nedir ? Nasıl başa çıkabiliriz ? Kaygının ne kadarı gereklidir? Sorularına cevap bulmak istedim.
Herhangi bir alanda başarılı olmak için hiç kaygı yaşamamak mı gerekir? Tabi ki hayır… Her duygu gibi kaygı da kişinin yaşamını sürdürebilmesi ve yaşamdan zevk alabilmesi için gereklidir. Öyleyse amaç ; kaygıyı tamamen ortadan kaldırmak değil; kaygıya yenik düşmemek ve yaşanılan kaygıyı belli bir düzeyde tutarak onu kendi yararımız için kullanmaktır. Normal düzeydeki bir kaygı kişiye ; istek duyma ;karar alma; alınan kararlar doğrultusunda enerji üretme ve bu enerjiyi kullanarak performansını yükseltme açısından yardımcı olur. Hiç kaygı yaşamadığımız durumlarda ise yapılacak olan işi elimizden geldiğince iyi yapmak için içimizde bir istek oluşmadığından sonuç genellikle olumsuz olur. Ancak ; yaşanan kaygı çok yoğun ise kişinin enerjisini verimli bir şekilde kullanması dikkatini ve gücünü yapacağı işe yönlendirmesi engellenir. Kişi potansiyelini tümüyle kullanamaz ve istenen performansa erişemez.
Peki; sınav kaygısı nedir? Sınav öncesinde öğrenilen bilginin ; sınav sırasında etkili bir biçimde kullanılmasına engel olan ve başarının düşmesine yol açan yoğun kaygıya sınav kaygısı diyoruz. Sınav kaygısının iki ayrı boyutu vardır. Bunlardan biri endişe; diğeri ise yoğun duygulanım sonucu ortaya çıkan fizyolojik belirtilerdir. Endişe; performansa yönelik zihinsel bir süreçtir. Sınav sonucuna ilişkin olumsuz düşünce; inanç ve beklentilerden oluşur. Bu sınavda başarılı olamayacağım; sınav sırasında bildiğim her şeyi unutabilirim; kendimi yetersiz ve eksik görüyorum; evdekilerin yüzüne nasıl bakarım gibi ifadeler geçiyorsa zihninizden önce bu cümleleri olumlu ifadelere çevirerek işe başlayabilirsiniz. Bu sınavda başarılı olamayacağım yerine ; bu sınavda elimden gelenin en iyisini yapacağım. Sınav sırasında bildiğim her şeyi unutabilirim yerine ; kaygımı kontrol altına alarak bildiğim tüm soruları yapabilirim. Ayrıca yaşamımın son şansı bu sınav değil ; buna rağmen bildiklerimi yapıp başarma şansım yüksek diyerek ; içinizdeki endişenin sizi yenmesine engel olabilirsiniz. Bilinç düzeyiniz değil; bilinç altınız bu cümlelere inandığında sorunun büyük bir kısmını aşmışsınız demektir.
Sınav öncesi yoğun duygulanımdan kaynaklanan kalp çarpıntısı; terleme veya üşüme; titreme; gerginlik; sinirlilik; karın ağrısı; solunumda güçlük gibi fizyolojik sorunlar yaşamak ve sınav başladıktan sonra da dikkati toplamakta; sorunları anlamakta güçlük; paniğe kapılma; sürenin yetmeyeceğini düşünme gibi istenmeyen fizyolojik etkenleri ve düşünceleri yaşayabilirsiniz. Bu süreç sizin dikkatinizin dağılmasına ve bir süre sonra da sınava odaklanmanız gerekirken yaşadığınız endişelere ve vücudunuzun verdiği tepkilere odaklanmanıza neden olur.
Kaygının zihinsel süreci olan endişe ile başa çıkmak için; gerçekçi ve olumlu düşünme biçimini benimsemeye çalışırken ; bedensel süreci olan yoğun uyarılma ile başa çıkmak için de gevşeme egzersizleri yapabilirsiniz. Eğer kendi beyninizin ürettiği bu olumsuz düşüncelerin tutsağı olmaktan kurtulabilirseniz; endişelerinizin azaldığını ve artık bedeninizden gelen sinyalleri de eskisi kadar yoğun yaşamadığınızı göreceksiniz. Unutmayın!... Beynimize vücudumuza hükmeden sadece biziz; gerçekleşen şey ise bizim verdiğimiz komutlardır.
Duygularınız; düşünceleriniz ve bedeniniz arasında sizi bile şaşırtacak bir etkileşim vardır. Bu etkileşim ; yaşamınızı ; başarınızı; mutluluğunuzu alt üst eden bir çatışmaya da dönüşebilir; kulağınıza hoş gelen bir melodiye de …..
SEÇİM SADECE SİZİN ELİNİZDE….