Girişkenlik; kendi fikirlerinizi; bakış açınızı; karşınızdakilerin hakkına da saygı göstererek ifade edebilmenizdir. Toplumumuzda pek çok kişi; değişik nedenlere bağlı olarak girişken olmaktan kaçınır. “Ayıp olur”; “Başkası üzülür; bozulur; kırılır..” ya da “Uyumlu olayım” gibi aslında gerçekçi olmayan düşüncelerle kendisini baskılayan kişilerin sayısı bir hayli fazladır. Oysa ki; kendi duygularınız ve ihtiyaçlarınızla temas içinde olmanız; onları önemsemeniz; onlara sırtınızı çevirmemeniz; psikolojik olarak da sağlıklı olmanızı sağlar. Girişken bir şekilde iletişim kurabilmekle pek çok şeyi kazanmış olursunuz. En başta kendi düşüncelerinize; inançlarınıza sahip çıkarak kendinizi değerli kılar; daha özgüven sahibi olursunuz. Aynı zamanda; kızgınlık; üzüntü gibi olumsuz duygularınızı uygun biçimde paylaştığınızda iç çatışmalarınızın birikmesini önleyebilir; kızgınlığınızla daha iyi kontrol edebilir; ihtiyaçlarınızın daha iyi karşılanmasını sağlayabilir; çevrenizdekilerle daha sağlam ve samimi ilişkiler kurabilirsiniz.
Kendi isteklerinizi; duygu ve düşüncelerinizi ifade etme noktasında gidebileceğiniz üç farklı yol vardır:
1- Pasif kalmak (Edilgenlik)
2- Agresif (saldırgan) olmak
3- Girişken olmak
Pasif iletişim:
Kendi fikirlerinizin önemsenmeyeceğini düşündüğünüz için ya da herkesi memnun etmeye çalışma; huzurun bozulmamasını sağlama gibi nedenlere bağlı olarak; kendinizi ortaya koymamanız; ifade etmemenizdir.
Bu iletişimde bulunarak:
Kendi ihtiyaçlarınızı başkalarının ihtiyaçlarının arkasına koymuş olursunuz.
Başkalarının sizi fark etmesini; tanımasını engellemiş olursunuz.
Genellikle sessiz kalmayı ya da ürkek bi ses tonuyla konuşmayı; yere ya da tavana bakmayı tercih ederek kendinizi geri planda tutmuş olursunuz.
Kendi fikirlerinizi; “Gerçi benim için önemli değil..;” “Senin için gerçekten fark etmeyecekse” gibi ifadelerle geçiştirebilirsiniz.
Pasif iletişim özgüveninize olduğu kadar başkalarıyla olan ilişkilerinize de zarar verebilir. Bu şekilde iletişim kurduğunuzda; çevrenizdekilerin sizi ve ihtiyaçlarınızı görmezden gelme olasılıkları bir hayli yüksek olacağından; bu durum sizin incinmenize ya da size daha iyi davranmadıkları için onlara kızgınlık duymanıza yol açabilir.
Birçok kişi girişkenliği agresif (saldırgan) olmakla karıştırır; oysa; bu iki davranış tarzı birbirinden oldukça farklıdır.
Saldırganiletişim;kendi ihtiyaçlarınızı ve fikirlerinizi kabul etmeleri için karşınızdakini zorlamak demektir. Bu iletişimde:
Sadece sizin ihtiyaçlarınız önemlidir.
Anlaşma ve uzlaşma yoktur.
İlişkileriniz zarar görür.
Bağırıp çağırmaya ya da fiziksel güç uygulamaya doğru bir eğilim vardır.
Özgüveniniz zedelenebilir.
Buna karşılık; girişken iletişim; kendi ihtiyaçlarınızı ve fikirlerinizi net bir biçimde; ama saygı çerçevesinde ifade etmeniz anlamına gelir. Bu iletişimde:
Karşınızdakine saygılı davranırsınız.
Kendinizin olduğu kadar; karşınızdakinin de ihtiyaçlarını göz önünde bulundurursunuz.
Uzlaşmaya çalışma çabası vardır.
Daha güçlü; sağlam ilişkileriniz olur.
Kendinizi ifade ederken net; açık bir dil kullanırsınız.
Özgüveniniz pekişir.
Bir başka deyişle; girişkenliği; agresiflik ve pasiflik arasındaki bir denge noktası olarak görebilirsiniz.
Girişkin iletişim kurabilmeye yönelik ipuçları:
Kendi bakış açınızı ya da taleplerinizi net biçimde ifade etmeye çalışın.
Nasıl hissettiğinizi karşınızdakine aktarırken; mümkün olduğu kadar “Ben dili” kullanmaya çalışın. Örneğin; eşinizden etrafı düzenli tutmak için yardım istediğinizde; “Çok dağınıksın; hep böylesin zaten; düşüncesizsin!” gibi suçlayıcı ve etiketleyici bir cümle kurmak yerine; “Etrafı dağınık bırakman; bu konuda hiçbir şey yapmaman beni çok üzüyor (gerilime sokuyor); her gün; her yeri ben toplamak istemiyorum” şeklinde bir cümle ile kendinize dönük hisleriniz ve taleplerinizi dile getirmiş olursunuz.
Kendi hislerinizi ve düşüncelerinizi samimi biçimde dile getirirken; karşınızdakini de dinlemeyi unutmayın.
Ses tonunuza ve yüksekliğine dikkat edin. Girişken iletişimde; ne söylediğiniz kadar; nasıl söylediğiniz de oldukça önemlidir.
Beden dilinizin söylediklerinizle uyumlu olmasına dikkat edin. Karşınızdakiyle göz kontağı kurmak; yüzünüzü ve bedeninizi rahat bir konumda tutarak söylemek istediklerinizi söyleyebilirsiniz.
Girişkenliği bir beceri kazanmak gibi görün; gündelik hayatınızda sık sık bu konu üzerinde denemeler yapın ve otomatik hale gelmesi için kendinize zaman tanıyın. Attığınız her olumlu adım için kendinizi tebrik edebilirsiniz.