İÇİNİZDEKİ GÜCÜ UYANDIRIN
Çok değil bundan on yıl önce insanlar psikoloğa yada psikolojik danışmanlara gitmenin utanılacak; saklanılacak bir şey olduğu duygusu içindeydiler. Sıkıntılarımızı bir uzmanla paylaşmak ve çözüm yollarını aramak yada daha başarılı olmanın yollarını denemek deli doktoruna gitmek olarak nitelendiriliyordu. Okuldan çocuğumuzun öğretmeni bizi çağırıp da “öğrencimin desteğe ihtiyacı var; bir psikolojik danışmandan yardım talep edebilirsiniz.” Dediğinde dünyalar başımıza yıkılır; ne oldu? Öğretmen benim çocuğumda ne gördü de böyle dedi diye düşünmeden ; çocuğumuzu yargılar; eleştirir; kızar belki hızımızı da alamaz pataklayıverirdik. Onun içindeki çocuğa ne kadar zarar verdiğimizi görmeden; onu anlamaya çalışmadan; onun ihtiyaçlarını gözetmeden….Sanki birileri çocuğumuza hakaret etmiş ;kınamış; kötü demiş duygusuna kapılıp; bu duyguları bastırmak; yok etmek; kabul etmemek istercesine ; çocuğumuza elimizi uzatmak yerine elimizle uzaklaştırmayı tercih ederdik. Bazen mecbur kalıp ta bir uzmana gitsek bile bunu konudan komşudan saklar; aile sırları listemize ilave ederdik.
Ne güzel bir gelişmedir ki; başı ağrıdığında; midesi ağrıdığında doktora gidip çare arayan insanlar sahip oldukları potansiyel gücü ortaya çıkarmak istediklerinde de bir uzmana gidebileceklerini fark ettiler. Hem de bunun doğal bir süreç olduğunu görerek; inanarak; hissederek. Kendi dünyamıza yapılan yolculuğun ; insanın en büyük ihtiyaçlarından biri olduğunu fark ederek…….Artık çocuklarımızı hırpalamadan önce onları dinleyip anlamanın önemini biliyor ve onların ortaya koyabildiklerinden daha fazlasına sahip olduğunu kestirebiliyoruz. Ve desteklenen çocukların daha güvenli daha başarılı daha mutlu bireyler olduğunu da biliyoruz. Psikolojik destek ve eğitim programlarıyla ; zamanımızı; enerjimizi boşa harcamadan; kendimizi tüketmeden; attığımız her adımda güçlenerek ilerleyebilmenin mümkün olduğu artık bilinen ve kabul edilen bir gerçek oldu yaşantımızda………
Doğduğumuzda sadece üç şeyi bilerek doğarız. Tutma emme ve irkilme; bunun dışındaki her şeyi öğreniriz. Konuşmayı; emeklemeyi; yürümeyi; sevmeyi; düşünebilmeyi; okumayı; yazmayı; bisiklete binmeyi………Öğrendiğimiz her şeyin kendi içinde bir eğitim süreci mevcuttur. Kimilerini görüp taklit etme yoluyla öğreniriz; kimilerini öğrenmek için eğitim almamız gerekir; denemeler yaparız üzerinde çalışırız ve nihayet hayatımıza aktarırız. Gitar çalmak isteyen birinin önce müzik eğitimi alması; notaları öğrenmesi; sonra gitarı ile denemeler yapması kısacası bir eğitim sürecinden geçmesi gerekir. Peki ; içimizdeki enerjiyi ortaya çıkarmayı; sahip olduğumuz güç ve becerileri maksimum düzeyde kullanabilmeyi kendimizle barışık ve mutlu yaşamayı ; karşımıza çıkan sorunları çözmenin binlerce yolu olduğunu ne zaman; hangi eğitimle kimden öğreniriz?.. Hayatımızı doğru yönlendirmemizi; mutlu olmamızı; sorunların karşısında güçlü durabilmemizi ; varolabilmemizi tesadüfi öğrenmelere mi bırakıyoruz yoksa?..... Yoksa bu konuda uzmanlaşmış birinin vereceği destek ve eğitimle mi devam ediyoruz yaşamaya……
Hepimizin içinde bir dev yaşar
Bir de pire
Siz hangisini seçer ve uyandırırsanız
Öğle yaşarsınız……….
NURHAYAT ALBAR