Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Kişilik Bozuklukları Nasıl Oluşur?

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 21:56    Güncellendi: 18.02.2025 21:56
Geçen hafta kişiliğin 3 bölümden oluştuğunu söylemiştik. İd kişiliğin ilkel ve hazlara dönük yönünü; süperego toplumsal yönünü temsil eder; ego da kişiliğin iki yönü arasında uzlaşma ve kendimizle barışık bir kişilik yapısı sağlar demiştik. Ego ile çevrenin istek ve beklentileri kişide parçalanma yaşatacak kadar çatıştığında kişilik bozukluğu oluşma ihtimali ortaya çıkmaktadır. Freud depresyon benzeri durumların id ile ego arasında yaşanan çatışmalardan; kişilik bozukluklarının ise ego ile dış dünyanın o kişide oluşturmaya çalıştığı süperego arasında yaşandığını söyler. Yani içinde yaşadığı çevre kişiyi onun kişilik yapısının kaldırabileceğinin çok üzerinde o kadar çok zorlar ki kişilik parçalanır.Kişi çevresiyle yaşadığı bu çatışmaya başka çözüm getiremediği için gerçek dünyadan vazgeçer ve kendi oluşturduğu dünyada yaşamaya başlar. Böylece çocukluğunun ilk yıllarındaki sorumsuz ve hayallerle renklendirilmiş dünyaya saklanır. Bir anlamda kendini normallikten çıkararak çevrenin onu zorladığı yaşam biçiminden kaçar ve kendine yarattığı dünyaya saklanır. Harry S. Sullivan’a göre çok katı ve yargılayıcı davranan anne-babalar erken yaşlardaki çocuklarda ağır ruhsal hasarlara ve özgüvenin aşırı derecede kaybına neden olmaktadır. Bu hasar büyürken atlatılamazsa dünyaya karşı geliştirdiği güvensizlik ve aşırı korku kişilik bozukluklarına gitmektedir.
İnsanlar günlük yaşamlarında sesli; görüntülü; dokunsal v.s uyaranlara maruz kalırlar ve yetişkin insanlar bu uyaranları filtrelemeyi yani dikkatlerini nereye yönlendirmeleri gerektiğini bilirler oysa bütünlüğü bozulmuş kişiler bu filtrelemeyi beceremezler. Bu nedenle aşırı uyarana maruz kalırlar; kişilik bütünlüğünü de sağlayamadıklarından ilkel dürtülerini engelleyemezler yani yetişkinler gibi nerede nasıl davranmaları gerektiğini bilemezler. Ruhsal dünyalarında panik başlar ve deyim yerindeyse ne yapacağı belli olmayan bozuk makine gibi davranırlar. Erken çocukluk yaşantısında anne-babaların; taze beyinlere dünyayı tanımada yardımcı olmaları ve yaşından büyük beklentilere ya da çevreye uyumlu olma konusunda isteklere saplanmamaları gerekir.Size bununla ilgili bir öykü anlatacağım:
Ayşe ailenin küçük kızıydı. Ablaları büyürken maddi durumları gittikçe iyileşmişti.Ablaları lise eğitimi almış; babalarıyla çalışıyorlardı. Kendileri yurtdışında eğitim almayı çok istemiş ancak gerçekleştirememişlerdi. Ayşe’yi yurtdışına eğitime gönderdiler. Ayşe yurtdışında yaşadığı şehirde herkesin onu konuştuğunu söylediği için eğitimini bırakmıştı. Türkiye’ye dönüp tedavi gördü. Bir süre sonra ablalarıyla birlikte çalışmaya başladı. Yine herkesin onu konuşmaya başladığını iddaa ediyordu. Ablaları kardeşlerinin terapi görmesini sağladığında Ayşe ile ilgili şu anlaşıldı: Ayşe küçük kardeş olarak anne babası ve ablaları tarafından ‘el bebek; gül bebek’ büyütülmüştü. Okulda notlarıyla ilgili bir sorun olduğunda ablaları gidip öğretmenleriyle konuşuyordu. Dünyanın zorluklarından bu kadar uzak büyütülmüş olan Ayşe liseden sonra yurtdışına gönderilmiş ve bu çevresel zorlanmayı kaldıramadığı için kişiliği dağılmış ve çevreden olmayan sesler duymaya başlamıştı.
Kişilik bozuklukları tanısı şöyle konulur?
Kişinin sürekli toplumdan belirgin olarak sapan davranış ya da içsel düşünceleri varsa;
(Sürekli kendisiyle ilgili konuşulduğunu söylüyorsa v.s)
Toplum yaşamında işini;işlevlerini engelliyorsa;Uzun süredir devam ediyorsa;Esneklik gösteremiyorsa;Bir kimyasal maddenin etkilerine bağlı değilse;Zeka geriliği gibi bir mental geriliğe bağlı değilse kişilik bozukluğu tanısı bir psikiyatrist tarafından konur.
Kişilik bozukluğu tipleri şunlardır:
Paranoid; şizoid; şizotipal; antisosyal; borderline; histrionik; narsistik; çekingen; bağımlı; obsesif-kompulsif; pasif-agresif; depresif; sadomazoistik; sadistik ve tıbbi duruma bağlı kişilik bozukluğu.

OLAY GAZETESİNDE DE YAYINLANMIŞTIR.