Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Katarakt : Işığın Önündeki Engel

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 21:56    Güncellendi: 18.02.2025 21:56
Işığın önündeki engel: Katarakt

İnsanoğlu yeryüzünde hayat bulduğundan beri en değerli yetisi görme olmuştur. Gerçekten de ancak gören bir göz; sürekli yer değiştirmek; bir nevi düşmanlarından kaçmak zorunda kalan insanlara klavuzluk edebilirdi.Doğuştan itibaren en çok kullandığımız organ göz değil midir?Uçsuz bucaksız görebilmenin dayanılmaz hafifliğini başka bir şey tutabilir mi?:)) Varolduğu ortamda lokalize kalmaktan sıkılıp; yeni yerler keşfetme arzusu uyandıran; böylece dünyanın ve evrenin sırlarının çözülmesine öncülük eden o muhteşem;vazgeçilmez organ...
İşte bu yüzden insanlar yaşamları boyunca; göz güzelliğini ve sağlığını korumak;tehlikelerden sakınmak istemişlerdir.Ancak insan ömrünün uzamasıyla; çalışmaktan yorgun düşen bu küçük organın görevini yapmasında büyük bir engel ortaya çıkacaktır... Katarakt!
Katarakt; göz içindeki normalde saydam olan lensin (göz merceği); progresif bir şekilde kesifleşmesidir. Kesafetin yerine göre değişmekle birlikte; göze gelen ışınlar görme noktasına yeterince ulaşamadığından net görüntü oluşturulamaz. Hastalar bu durumu‘sis perdesi ya da buzlu camın ardından bakmak şeklinde ifade ederler. Uzak görmelerinin giderek azaldığını; ışığa karşı hassasiyetlerinin arttığını; gözlerinde kamaşma olduğunu; çift görme; puslu görme gibi şikayetlerden yakınırlar. Başlangıçta yakın görmeleri korunurken; katarakt olgunlaştıkça gözlükle dahi yazı okuyamaz duruma gelirler. Operasyon zamanı; acil durumlar(şişkin lense bağlı glokom gibi) dışında hastanın isteği ve hekimin yönlendirmesi ile belirlenir. Kataraktın bir çok farklı nedeni olmasına rağmen şu ana başlıklar halinde sınıflandırılabilir.
  1. Konjental (doğumsal): anne karnında geçirilen bazı hastalıklar
  2. Senil (yaşa bağlı)
  3. Travmatik: gözü etkileyen künt ya da delici yaralanmalar
  4. Patolojik: Diabet; hipokalsemi gibi sistemik hastalıklar
  5. İkincil: Üveit; glokom gibi göz hastalıkları
  6. İatrojenik: Kortizon vb ilaçlara bağlı
En sık karşılaşılan tipi senil yani yaşa bağlı olandır. Bu tip katarakt genellikle 60 lı yaşlarda oluşmaya başlar. 5-10 yıl içinde semptomatik hale gelir. Etyolojide bir çok faktör suzlamasına karşın; göz merceğinde meydana gelen bu fizyolojik değişikliğin kesin sebebi bilinmemektedir. Beslenme; ultraviyole ışınları gibi bazı risk faktörleri güncelliğini korurken; Aspirin; C ve E vitaminleri gibi antioksidan maddelerin katarakt oluşumunu engelleyici etkileri araştırılmaktadır.

Günümüzde kataraktın tek tedavisi cerrahidir. Ameliyat öncesinde hastalar detaylı bir şekilde muayene edilmeli; görme noktası ve görme sinirinde; görmenin artmasını engelleyecek bir hastalık olup olmadığı önceden tespit edilmelidir. Olgun kataraktlarda hekim ultrasonografi tetkiki isteyebilir. Hastalar gerekli görüldüğünde iç hastalıkları uzmanı tarafından muayene edilebilir.

Katarakt cerrahisinde en yaygın uygulanan yöntem fakoemülsifikasyondur.Halk arasında lazer olarak bilinen FAKO; ultrasonik ses dalgalarıyla göz içindeki merceğin parçalanarak emilmesi esasına dayanır. İşlem özel durumlar dışında lokal anestezi ile yapılır. Lokal anestezi iğne veya damla ile yapılabilir. Burada önemli olan gözün sabit hale getirilmesidir. Kataraktlı mercek alındıktan sonra yerine; önceden cihazla ölçüm yapılarak numarası tespit edilen; yapay mercek yerleştirilir. Ameliyat; ender durumlar dışında; dikiş konulmadan sonlandırılır. Ameliyat sonrası hastanın gözü bir gece süreyle kapatılır. Ertesi gün kontrolde doktor tarafından açılarak; verilen damlaları yaklaşık bir ay süreyle düzenli bir şekilde damlatması önerilir. Ayrıca merceğin gözde sabitlenmesi için hastanın; 1 hafta süreyle göziçi basıncını artıracak hareketlerden kaçınması( sürekli göz oğuşturma; başın uzun süreli öne eğik tutulması; ağır yük kaldırma gibi) istenir. Hekim bu süre içinde gerekli görürse hastanın uzak ve yakın gözlüklerini belirleyerek reçete edebilir.

Bol ışıklı günler dileğiyle...
Op. Dr Aysun Kılıç