Karaciğer Kanseri ve RFA (Radyofrekans Ablasyon Tedavisi)
KARACİĞER
Karaciğeriniz vücuttaki en büyük ve metabolik bakımdan da en karmaşık organınızdır. Karaciğerin birçok işlevlerinden bazıları şunlardır:
1. Yediklerinizin sindirilmesi için safra üretir. Örneğin safra yağlarının sindirilmesini sağlar.
2. Yediklerinizi vücudunuzun kullanabileceği besin maddelerine çevirir. Örneğin nişastayı şekere çevirir.
3. Kan pıhtılaştırıcı faktörleri; enzimleri ve diğer proteinleri üretir.
4. Demir; vitamin ve enerji kaynaklarını depolar. Örneğin yağları ve şekerleri depolar.
5. Vücudunuza zararlı olabilecek ilaç ve alkol gibi toksik maddeleri temizler.
KARACİĞER SİROZU VE KARACİĞER KANSERİ
Genetik anomaliler; Hepatit B ve C tipi virüsler; aşırı alkol alımı ve aşırı ilaç kullanımı karaciğere geri dönülmez biçimde zarar verebilir. Bu zarar kendini karaciğerin sertleşerek küçülmesi ve üzerinde irili ufaklı şişliklerin oluşmasıyla gösterir. Buna Karaciğer Sirozu adı verilir. Karaciğer sirozunun belirtileri arasında kanama (yemek borusunda gelişen varislere bağlı kanama); sarılık; karında su toplanması (asit); yangı (enfeksiyon) ve zehirli (toksik) atıkların birikmesi sayılabilir.
Karaciğer Kanseri; tıptaki adıyla HCC (Hepato Sellüler Kanser) tanısı almış hastaların %80’inde karaciğer sirozu mevcuttur. Diğer bir değişle sirozlu hücreler büyük oranda kanserleşme potansiyeline sahiptirler. Karaciğer kanserlerinde; siroz belirtilerine ek olarak; karın ağrısı; halsizlik; hızlı kilo kaybı; iştahsızlık; hazımsızlık; kabızlık ve karında kitle gibi belirtiler ortaya çıkabilir.
METASTATİK KARACİĞER KANSERİ
Metastaz; kanser hücrelerinin köken aldıkları organ veya sistemden daha uzak bir organa veya sisteme sıçramasına verilen addır. Bu kanser hücreleri komşuluk yoluyla ya da lenf ve/veya kan damar sistemlerini kullanarak diğer organlara ulaşırlar. Karaciğer tüm sindirim sisteminden emilen besinlerin işlendiği organ olduğundan; sindirim sistemine ait kan damarlarında toplanan kan doğrudan karaciğere dökülmektedir. Bu nedenle karaciğerde en sık sindirim sistemine ait kanserlerin metastazları gözlenmektedir.
Metastatik karaciğer kanserlerinin %50’sinin kökeni Kolorektal Kanser olarak adlandırılan kalın barsak kanserleridir. Metastatik karaciğer kanserlerinin diğer kökenleri arasında Sarkomlar; Meme Tümörleri; Böbrek Tümörleri ve Nöroendokrin Tümörler sayılabilir.
KARACİĞER KANSERLERİNDE TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Tedavi kanserin tipi; derecesi ve yayılımına göre belirlenir. Genel olarak bölgesel ve/veya sistemik tedavi olarak sınıflandırılırlar.
Bölgesel tedavi seçenekleri arasında cerrahi olarak tümörün çıkarılması; RFA (Radyofrekans Ablasyon yani tümörün ısıtılarak yok edilmesi); Kriyo Ablasyon (tümörün soğutularak yok edilmesi); Radyasyon; Kemoembolizasyon (Karaciğer damarından kemoterapi ilaçlarının verilmesi ve ek olarak tümörün kan akımının kesilerek beslenmesinin bozulması); doğrudan tümöre ilaç verilmesi sayılabilir.
Sistemik yani tüm organları etkileyecek tedavi; bilinen adıyla Kemoterapidir.
EN UYGUN TEDAVİ HANGİSİDİR?
Tedavi seçenekleri kanserin türüne; boyutuna; sayısına ve yerleşim yerine; hastalığın şiddetine ve genel sağlık durumuna göre değişir.
En uygun tedaviye ve varsa alternatiflerine radyolog; cerrah ve onkolog birlikte karar verecektir. Tüm tedavi seçenekleri size ayrıntılı olarak anlatılacaktır.
RFA (RADYOFREKANS ABLASYON TEDAVİSİ)
RFA uygun olgularda çok iyi sonuçları olan iyi bir tedavi seçeneğidir. RFA Radyofrekans enerjisini ısıya dönüştürerek başta karaciğer tümörleri olmak üzere; akciğer; kemik ve böbrek tümörlerinin yakılarak tedavi edilmesini sağlayan bir yöntemdir.
Cerrahi tedavinin seçenek olmadığı durularda hastaları; diğer tedavilerin neden olabiliceği yan etkilere maruz bırakmadan tedavi olanağı sağlar.
RFA
Radyofrekans : Isı oluşturmak için kullanılan eletrik enerjisi
Ablasyon : Bir bölgenin tahrip edilmesi
RFA NASIL ÇALIŞIYOR?
ARA VE BUL : Ulturasonografi; bilgisayarlı tomografi gibi bir görüntüleme yöntemi rehberliğinde radyolog elektrocerrahi probu tümöre yerleştirir. Bu tedavinin tümöre odaklanmasını sağlar.
YERLEŞ : Eletrocerrahi prob uygun konuma ulaştıktan sonra ince esnek elektrotlar probun ucundan dokuya doğru uzatılır. Bu ısının daha geniş bir alana yayılmasını sağlar.
ISIT : Radyofrekans jeneratörünü kullanarak iyi kontrol edilmiş miktardaki Radyofrekans enerjisi; elektrotlar aracılığıyla tümöre aktarılır. Aktarılan enerji tümör hücrelerinin ısısının artmasını sağlar. Artan ısı eletrotların ucundaki küçük termometreler aracılığıyla ölçülerek belirli bir süre sonra yeterli düzeye ulaşır.
TAHRİP ET : Bu ısı tümörü yakarak tahrip eder ve öldürür. Zamanla bu alan küçülerek kaybolur.
RFA YÖNTEMLERİ:
RFA işlemi 3 yöntemle gerçekleşir:
1. Perkütan Yöntem: Anestezi altında doğrudan ciltten RFA iğnesi yerleştirilerek;
2. Açık Cerrahi Yöntem: Açık ameliyatlarda RFA iğnesinin doğrudan karaciğer üzerinden yerleştirilmesiyle;
3. Laparoskopik Yöntem: İçerisinden organların görünebildiği minik esnek borucuklarla karın içerisine girilerek RFA iğnesinin yerleştirilmesiyle.
Hangi yöntemin kullanılacağına radyolog; cerrah ve onkolog birlikte karar verir. RFA tedavisi /işlemi Radyolog tarafından uygulanır.
RFA’NIN YARARLARI VE RİSKLERİ NELERDİR?
RFA’NIN YARARLARI:
1. Tümör hacminin küçültülmesi
2. Tekrarlayan veya yeni oluşan tümörlerde defalara kullanılabilmesi
3. Komplikasyon görülme olasılığı son derece düşük olması
4. Perkütan uygulanması halinde aynı gün veya ertesi gün hastanın eve çıkabilmesi.
MUHTEMEL RİSKLERİ (KOMPLİKASYONLARI)
1. Girişimi izleyen birkaç gün süresince gözlenebilen ateş
2. Düşük oranlarda deri yanığı; kanama; sıvı birikimi; komşu yapıların hasar görmesi; enfeksiyon; nadiren akciğer sönmesi
Ne tür komplikasyon olabileceği tümörlerin yerleşimine göre değişir. Bu
konuda tedaviyi uygulayacak radyologdan ayrıntılı bilgi alınabilir.
RFA Karaciğer Tümörleri dışında kullanılabilir mi?
Doktorunuzun uygun bulması durumunda RFA akciğer; kemik ve böbrek tümörlerinin de tedavisinde uygulanabilir.