ÖZGÜL ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ
Öğrenme bozukluğu; zekâsı normal ya da normalin üstünde olan bireylerin; standart testlerde; yaş; zekâ düzeyi ve aldığı eğitim göz önünde bulundurulduğunda; okuma matematik ve yazılı anlatımının beklenenin önemli ölçüde altında olmasıyla tanısı konulan bir bozukluktur. Okuma; yazılı; matematik ve başka türlü adlandırılamayan öğrenme bozukluğu olarak dört alt grup tanımlanmıştır.
Özgül öğrenme güçlüğü okuma \ yazma \ aritmetik güçlüğü olarak da geçebilir.
SINIFLANDIRMA
A) Disleksi (Okuma Güçlüğü)
B) Disgrafi (Yazma Güçlüğü)
C) Diskalküli (Matematik Güçlüğü)
A) DİSLEKSİ (Okuma Güçlüğü)
Disleksinin heterojen bir grup olduğu ve bazı alt grupları içerdiği araştırıcılar tarafından kabul edilmektedir. Ancak bu alt grupların neler olduğu ve hangi parametrelere göre belirleneceği konusunda fikir birliğine varılamamıştır.
Boder dislektik çocukların 3 grupta incelenmesi gerektiğini öne sürmektedir.
Dysphonetic Dysleksi; Fonetik bozukluğu olan disleksili çocuklar bu grupta yer almaktadır. Dil ve sözlü ifade anlamında güçlük çekmektedirler İşitsel kavrama becerileri zayıftır. Sözcüklerin fonetik ayrımını yapamazlar. Fonolojik model disleksinin klinik görünümü ve nörologların beynin fonksiyonu ve organizasyonu ile ilgili bulgularıyla tutarlı görünmektedir. Linguistler dil sistemine; her biri dilin belirli bölümü ile ilgili olan bileşenlerin aşamalı olarak dizilişi şeklinde ifade etmektedir. Bu dizilişin en alt basamağı dilin içerdiği ayırt edici ses parçacıkları yani fonomlerdir. Kelimelerin tanınması anlaşılması ve hafızada depolanması ya da gramer açısından incelenmesi için beynin fonolojik modülü tarafından fonotik birimlerine ayrılması gerekmektedir. Bu süreç konuşma dilinde otomatik olarak gerçekleşmektedir. Oysa konuşma dilini yansıtan okumada zor bir beceri gerektirmektedir. Liberman a göre konuşma doğal okuma bir buluş olduğundan bilinç düzeyinde öğrenilmesi gerekir. Okuyan kişinin görsel alfabetik yazıyı dille ilgili kavramlara çevirmesi gerekmektedir. Bu da harfleri ilgili fonemlere çevirmek anlamına gelmektedir. Bunun için okumaya yeni başlayan kişinin konuşma dilindeki kelimelerin fonolojik yapısının farkında olması daha sonra fonolojiyi temsil eden harflerin kâğıttaki dizilişini anlaması gerekmektedir. Disleksili çocukta fonolojik modül düzeyinde bir eksiklik yazılı bir kelimenin fonolojik bileşenlerine parçalanmasına engel olmakta ve yazının anlaşılmasını önlemektedir.
Kavrama ve anlamlandırma ile ilgili süreçler kelime tanındıktan sonra devreye girmektedir. Olson ve arkadaşları okumada fonolojik kodlamanın önemli ölçüde kalıtıma bağlı olduğunu ortografik (yani okunan kelimenin anlaşılmasını) kodlamanın genetik olmadığını ve çevresel etmenlerle belirlendiğini bildirmektedir.
Dyseidetic Dyslexia; Bu tipteki çocuklar zihinde canlandırma yetenekleri bozuk olduğu için harflerin sembollerin görsel-mekânsal analizini ve ayrımlaştırmayı yapamazlar. Bu nedenle harflerin sırasını karıştırır ters çevirir; günleri ayları sırayla söylemede zorlanırlar.
Karma Tip her ikisinin de özelliklerini içermektedirler.
Başka bir sınıflandırma ise
Auditory-Linguistip Tip; Sözel alanda güçlük çekerler. Sözlü işlerde yavaştırlar. İsimlendirme zorluğu yaşarlar.
Visual-Spatial Tip; Görsel ve mekânsal algı gerektiren işlerde güçlük çekerler.
Bakker in sınıflaması da hemisfer fonksiyonlarına dayandırmaktadır.
L-Tip Disleksi; Sol Hemisfer fonksiyonlarına bağlı okuma güçlükleri bu grupta değerlendirir. Bu çocuklar hızlı okuyabilir ama harf atlama; ekleme; değiştirme türünden hatalar yaparlar.
P-Tip Disleksi; Sağ hemisfer fonksiyonlarına bağlı algı kusurları olan çocuklardaki okuma güçlüklerini tarif eder. Okumaları yavaştır. Eksik bırakma ve tekrarlama hataları yaparlar.
Okuma bozukluğu tanısı bir çocuğun okuma başarısı zekâsından belirgin olarak geriyse konur. Diğer tanı özellikleri arasında hatırlama; harfleri ve kelimeleri sıra ile yazma; dilbilgisi ve çıkarım yapma güçlükleri vardır.
Okuma bozukluğu olan çocuklar çoğunlukla ikinci sınıftayken incelenir.
Okuma bozukluğu olan çocuklar sözel okumalarında birçok hatalar yaparlar. Hatalar atlamalar; eklemeler ve kelimelerin çarpıtılması ile karakterizedir.
Çocuğun okuma hızı yavaş ve sıklıkla az anlamayla birliktedir.
Okuma bozukluğu var olan birçok çocuk yaşıtlarına uygun bir şekilde yazılı veya basılı metini kopya edebilir fakat hemen hemen hepsinin hecelemeleri kötüdür.
Dil güçlükleri sıklıkla ses ayırım bozuklukları ve kelimeleri arka arkaya söyleme güçlükleri şeklindedir.
Sağ-sol ayırımını iyi yapamadıklarından harflerin yerlerini de değiştirirler.
Hem bellek çağrımında hem de devamlılığı sağlamadaki başarısızlıklar harflerin isimlerini ve seslerini hatırlama güçlüğü meydana getirir.
Okuma bozukluğu olan birçok çocuk okumaktan ve yazmaktan hoşlanmaz ve kaçınır.
Büyük çocuklar kızgın ve depresif olabilir ve düşük benlik saygısı gösterir.
Üçüncü sınıfa kadar iyileştirici eğitim verilmezse çocuk okuma özürlü olabilir.
İyileştirme eğitimi erken verildiğinde birinci sınıfın sonunda veya ikinci sınıfta sorun bitebilir.
B) DİSGRAFİ (Yazma Güçlüğü)
Bir kişinin yaşından; zekâ kapasitesinden ve eğitim düzeyinden beklenenden daha düşük olan yazma yeteneği yazılı ifade bozukluğudur. Bu bozukluk nörolojik veya duyusal bir eksikliğe bağlı olmamalıdır.
Bakarak yazabilmelerine karşın; dikte ederek yazmaları zorluklar taşır.
Heceleme; dil bilgisi ve işaretleme hataları; kötü paragraf düzeni ve çirkin el yazısıdır.
Kelime seçimleri hatalı ve uygunsuz; paragrafları düzensiz; hecelemeleri daha zor ve sözcük dağarcığı daha dar olur.
C) DİSKALKÜLİ (Matematik Güçlüğü)
Matematik bozukluğunda dört yetenek grubunda bozuklukların olduğu belirlenmiştir. Dil yetenekleri (matematik terimlerini anlama ve yazılı problemleri matematik sembollerine çevirme); algısal yetenek (sembolleri tanıma ve anlama ve sayıları kümeleştirme yeteneği); matematik yetenekleri (toplama; çıkarma; çarpma; bölme ve temel işlemlerin sırasını izleme) ve dikkat yetenekleri (rakamları doğru yazma ve işlem sembollerini doğru gözleme).
ÖZGÜL ÖĞRENME BOZUKLUĞUNUN NEDENLERİ
Özgül Öğrenme Bozukluğunun etyolojisi konusunda henüz fikir birliğine varılamamış olmasına karşılık yapılan çok sayıda araştırma bazı etmenleri kabul etmektedir.
Beyin Hasarı;
Gelişimsel Sapma;
Genetik; kalıtımsal etmen;
Algısal Bozukluklar
Nörolojik Fonksiyonlarda Bozukluk
Bilişsel ve nörofizyolojik çalışmalar zayıf olduğu alanların çözümleme işlemleri ve işleyen belleği olduğunu düşündürmektedir.
İleri derecede düşük doğum ağırlığı ve çok erken doğan çocuklar okuma bozukluğu ve diğer öğrenme bozuklukları için yüksek risk altındadır.
Okuma bozukluğu; genel nüfusa göre bu bozukluğun daha çok görüldüğü aileler arasında sıktır.
Sağ-sol karıştırmasının okuma güçlükleri ile ilgili olduğu gösterilmiştir.
Bilgisayarlı beyin tomografisi; manyetik rezonans görüntüleme ve otopsi üzerinde yapılan birkaç yeni çalışma okuma bozukluğu olan insanlarda temporal veya pariyetal loblarda anormal asimetrinin olduğunu göstermiştir.
Son yıllarda yapılan çalışmalar merkezi sinir sisteminin yapısal ve işlevsel bozukluğuna bağlı olarak ortaya çıktığı görüşünde birleşmektedir. Çocuğun bilgiyi kazanırken yaşadığı güçlüklerin çeşitli nedenleri arasında başta zihinsel gerilik olmak üzere fiziksel özürler; görme; işitme kusurları; motivasyonel faktörler; duygusal sorunlar; sosyo-ekonomik ve kültürel yoksunluklar yer alır.
Özgül Öğrenme Bozukluğu yukarıda sayılan bu faktörlerin dışında gelişme göstermektedir. Bilginin kazanılması sürecinin bir fonksiyonudur ve bilginin hangi aşamalardan geçerek kazanıldığına ilişkin bilgi işlem modeline kısaca göz atmak Özgül Öğrenme Bozukluğu olan çocukların hangi alanlarda güçlük yaşadığını anlamak açısından yararlı olacaktır.
BİLGİ İŞLEM MODELİ
Girdi
Duyu organları ile alınan (göz kulak deri ) işlenmemiş haldeki uyaranlar ilk aşamada bilginin kaynağını oluşturur. Bu uyaranlar nöronlar kanalıyla beyne ulaşırlar ve girdilerin algılanması beyinde gerçekleşir. Özgül Öğrenme Güçlüğü olan çocuklarda bu uyaranların algılanmasında problem vardır. Görsel algı bozukluklarından; işitsel algı bozukluklarından ve dokunsal algı bozukluklarından söz ediyoruz.
Görsel Algı Bozuklukları
Şekil-pozisyon algısındaki bozukluk
Şekil-zemin algısındaki bozukluk
Uzaklık-derinlik-boyut algılamada bozukluk
Şekil-pozisyon algısındaki bozukluk
Çocuk gördüğü şeyin şeklini ve pozisyonu algılamakta güçlük çekebilir. Harfleri ters dönmüş olarak algılayabilir. Örneğin a yerine e; 3 yerine 5; 6 yerine 9’ u algılayabilir b-d; p-b karıştırılabilir. Tüm sözcüğü ters çevirebilir. Çok-koç; ev-ve gibi. Bu güçlükler çocuk okula başladığında fark edilebilir.
Şekil-zemin algısındaki bozukluk
Bu problem bir bütünün önemli olan bir parçasına odaklaşmada zorluklara neden olur. Okuma bu beceriyle ilgilidir. Çünkü okuma söz dizilerine odaklaşmayı; soldan sağa ve satır satır izlemeyi gerektirir. Bu alanda zorluğu olan çocuklar okumada satır atlamada; satır tekrarlamada sözcük atlama türünden hatalar yaparlar.
Uzaklık-derinlik-boyut algılamada bozukluk
Çocuk derinliği kestiremediği için eşyalara çarpar; sandalyeden düşer. Görsel algı sorunu olan çocuklar açık alanda oynarken mekânda pozisyonlarını algılamada; sağ sol ayırt etmede güçlük çekerler. Top yakalamak; ip atlamak; yap-boz yerleştirmek; çekiç kullanmak bu problemi olan çocuklar için güç işlerdir.
İşitsel Algı Bozuklukları
İşitsel Figür-Zemin ayırt etme güçlüğü
Duyulan Seslerin Yanlış Algılanması
İşitsel Algıda Kopukluk
İşitsel Figür-Zemin ayırt etme güçlüğü
Aynı anda işitilen farklı seslerden birine odaklanma güçlüğü olarak tarif edilen bu sorunda çocuk farklı seslerin figür zemin ayırt etmekte güçlük çekebilir. Örneğin TV seyrederken kendisine seslenilince bakmak istiyormuş görünürler. Yine TV seyrederken duydukları telefon ve kapı zilinin bulundukları mekândan mı yoksa TV den mi geldiğini ayırt edemezler.
Duyulan Seslerin Yanlış Algılanması
Benzer sesler arasındaki farkı ayırt etmeye bağlı güçlüğü olan çocuklar sesleri birbirine karıştırabilirler. Örneğin soba yerine sopa kova yerine kafa; bavul yerine davul gibi
İşitsel Algıda Kopukluk
Ardı ardına söylenilen mesajların bir kısmını kaçırabilirler; algılayamazlar. Örneğin: Odana git; arkadaşına telefon edip ödevlerini al ve kitaplarınla birlikte buraya gel denildiğinde bu mesajın bir kısmını duyar; yerine getirir; diğerlerini duymaz
Dokunsal Algı Bozuklukları
Dokunsal algı sorunu olan çocuklar gözleri kapalıyken dokunma duyusu yardımıyla nesneleri tanımlayamaz. Örneğin; eline verilen oyuncağın ne olduğunu anlayamaz; avucuna yazılan sayı ve yazıyı tanımlamakta güçlük çeker.
Bütünleme
Beyne giden bilgi kaydedilince anlaşılması gerekir. Bunun için 3 aşama tanımlanmaktadır. Sıraya koyma; soyutlama ve organizasyon. Bu aşamalardan geçen bilgi bütünleşir. Özgül öğrenme güçlüğü olan çocuklarda bu aşamaların birinde ya da tümünde sorunlar söz konusudur.
Sıraya koyma bozukluğu : Kişi dinlediği hikâyeyi anlatması istenirse başını sonunu karıştırır. Cumadan sonraki gün sorulduğunda bilemez; pazartesinden itibaren sayarak bulabilir. Çarpım tablosundan sorulan sorularda cevaplayamaz.
Soyutlama sorunu : Özgül Öğrenme Güçlüğü’nde sıklıkla görülmez. Çünkü soyutlama; temel bir zihinsel işlemdir. Bu alandaki güçlükler daha ziyade zekâ geriliği ile karakterizedir.
Organizasyon sorunu : Bu safha daha önce edinilen bilgilerle yeni kazanılanların bağlantılarının oluşturularak gruplanmasını ve organizasyonunu içerir. Ödevlerin unutulması; defterin; masanın; odanın düzensizlikleri organizasyon bozukluğuna işaret etmektedir.
Bellek-Depolama
Gelen bilgi beyinde kaydedilir; anlaşılır; yorumlanır ve daha sonra kullanılmak üzere bellekte depolanır. Özgül öğrenme güçlüğünde daha çok kısa süreli bellek bozukluğu görülür. Uzun süreli bellek bozukluğu daha ziyade zekâ geriliğinin karakteristiğidir. Kısa süreli işitsel-görsel bellek bozuklukları genellikle birlikte ortaya çıkar. Örneğin çok iyi çalıştığı halde unutmak; çarpım tablosunu öğrenememek bu alanda güçlüğü ifade etmektedir.
Çıktı
Öğrenilen bilgiler sözcüklerle (dille) ya da kas faaliyetleri ile (yazma-çizme; jest ve mimikler) ifade edilirler. Özgül öğrenme güçlüğü olan çocuklar bu alanlarda güçlük yaşarlar.
Dil Alanında kendini ifade de kendiliğinden konuşma başlatmada soru yöneltildiğinde uygun yanıt verebilmede güçlükleri vardır. Ana babayı ve öğretmeni şaşırtan; soru sorulduğunda bloke olan çocuğun spontane konuşmaya başladıktan sonra gayet akıcı bir şekilde düşüncesini ifade edebilmesidir.
Motor Beceri Alanında Büyük kas gruplarının organize olarak çalışamamasına bağlı olarak yüzme; bisiklet binme; atlama; topa vurma gibi kaba motor becerilerde sorun yaşarlar. Sakarlık sık rastlanan belirtilerdir. İnce motor beceri sorunları da gözlenir. Düğme ilikleme; makas kullanma; kalem tutma; resim yapma becerileri gibi. Yazı problemleri mevcuttur. Ya hızlı ve bozuk yazarlar ya da çok yavaş yazarlar.
Özgül Öğrenme Güçlüğünde Sık Görülen Belirtiler
Zekâ Düzeyi: Normal sınırlarda veya normalin üzerinde
Aktivite Düzeyi:
Hiperaktiftirler: Yerlerinde duramaz devamlı kıpır kıpırdırlar.
Hipoaktiftiflerdir: Pek azında görülür. Çok yavaş hareket ederler.
Dikkat Sorunları: Kısa süreli kolay dağılabilir bir dikkat fonksiyonları vardır. Seçici dikkatleri konusunda problem yaşarlar. Sadece ilgilenmeleri gereken konu- durumla değil etraftaki pek çok uyaranla ilgilenirler. Konsantrasyon güçlüğü çekerler: Dikkatlerini gerekli sürelerde çalışılan konu üzerinde toplamakta zorlanırlar.
Koordinasyon Güçlüğü: Motor koordinasyonu zayıftır. El-göz koordinasyonuna dayalı işlerde başarısızlardır.
Görsel Algı Sorunları: Görsel ayrımlaştırma yetenekleri zayıftır. Harf karıştırır; ters yazarlar. Görsel figür-zemin ayırt etme güçlüğü yaşarlar. Harf; kelime; satır atlarlar. Görsel hafızaları zayıftır. Uzaklık; derinlik; boyut algısı zayıftır.
İşitsel algı sorunları: İşitsel ayrımlaştırmada güçlük çekerler. İşittikleri bazı harfleri karıştırırlar. (f-v; b-m) İşitsel kavrama yetersizdir. Yönergeleri unutur; dinlemiyor görünürler. İşitsel figür-zemin ayırt etmede güçlük çekerler. İşitsel hafızaları zayıftır.
Dokunsal ayrıştırmada güçlük yaşarlar.
Dil sorunları: Gecikmiş dil gelişimi; artikülasyon sorunları; dilin gramatik yapısına uygun olarak kelimeleri dizgilemede güçlük; kendini ifade etmede yetersizlik yaşarlar.
Oryantasyon sorunları: Mekânda yönelme; pozisyon algılamada güçlük çekerler. Yön bulmada güçlük çekerler.
Sağ sol ayırt etmede güçlük çekerler.
Mesafe tahmininde zorluk yaşarlar.
Zaman algılamasında sorunlar yaşarlar. Zamanı karıştırırlar. Dün-bugün; önce-sonra kavramlarını öğrenmede zorlanırlar. Saati zor öğrenirler.
Çalışma alışkanlığında sorunlar yaşarlar. Yavaş ve verimsiz çalışırlar.
Akademik beceri bozuklukları: okumayı sökememe; yavaş ve hatalı okuma; yazı hataları ve yazının grafik bozukluğu; matematik becerilerde güçlükler yaşarlar.
Öğrenme Bozukluğunda Tanı Koymada Yararlanılan Test ve Araçlar
WISC-R
PZB; SZB’ den yüksek olduğu patern: Genellikle çocuğun dislektik olduğu düşünülür. Bu çocuklar sözlü ifadede zorlanırlar. Özgül öğrenme göçlüğü için tipiktir.
Kazanılmış Bilgi Kategorisi: Genel Bilgi+Aritmetik+Sözcük Dağarcığı alt testlerini içerir; bilgiyi kazanma ve kullanabilme yeteneğini ölçer.
Sıraya koyma Yeteneği Kategorisi: Sayı Dizisi+Resim Düzenleme+Sözcük Dağarcığı alt testlerini içerir; kısa süreli bellekte depolanan görsel ve işitsel uyarıcıları art arda koyabilme yeteneklerini ölçer.
Mekânsal Yetenek Kategorisi: Resim Tamamlama+Küplerle Desen+Parça Birleştirme alt testlerini içerir; çok boyutlu mekânda obje ya da sembolleri manipüle edebilme yeteneğini ölçer.
Kavramsal Yetenek Kategorisi: Yargılama+Benzerlikler+Sözcük Dağarcığı alt testlerini ölçer; dil işlevleriyle ilgili yetenekleri kapsar.
Bu kategorilerin her birinden elde edilecek toplam puan 30’ dur. Buna göre her bireyin zayıf ve güçlü yönlerini belirlemek mümkündür.
Özgül öğrenme güçlüğünde kavramsal yetenek kategorisinin toplamı 30’ un altına düşmez. MR’ da 30’ un altına düşer.
Özgül öğrenme güçlüğünde en düşük kategori kazanılmış bilgi kategorisidir. Daha sonra sıraya koyma yetenekleri kategorisi ve mekânsal yetenek kategorisi gelir. Mekânsal yetenek kategorisinin düşük olması organisiteyi düşündürür.
Zekâ bölümü 85 ve yukarısındaysa; WISC-R kategorilerine ya da paternlerine göre özgül öğrenme güçlüğüne yaklaşıyorsak diğer testleri de uygulamak gerekir.
Gesell Gelişim Figürleri
Dokuz figürden oluşuyor. Çocuktan şekilleri kopya etmesi isteniyor. Birinci sınıfta gamalı haç ve eşkenar dörtgeni; 9 yaşından sonra köşegenleri birleştirme ve silindiri çizebilirler. Hatalar; şekli bozma; birleştirememe bütünleştirememe; çizgilerin aralarını açık bırakma; döndürmedir.
Çocuğun figürleri çizerken zorlanması; görsel algı; ayrımlaştırma; bütünleştirme alanlarında sorunları olduğunu; ince motor becerilerinde sorun olduğunu gösteriyor.
Bender Gestalt Çizim Testi
Özgül öğrenme güçlüğünde birleştirme ve şeklin bozulması hataları daha sık yapılır.
Kendi Bedeninde ve Karşısındakinin Bedeninde Sağ-Sol Ayırt Etme (Head) Testi
Çocuğun kendi bedeninde ve karşısındakinde sağ-solu ayırt etmesinde güçlük olur.
Harris Lateralleşme Testi
Çapraz lateralizasyon varsa özgül öğrenme güçlüğü için önemli; özellikle de el-göz çapraz lateralizasyonu. Ayak-el lateralizasyonu ikinci derecede önemli.
Görsel-İşitsel Sayı Dizileri Testi
Bu test kısa süreli görsel/işitsel belleği ve dikkati ölçüyor.
İşitsel-Sözel: Sayıları önce testi uygulayan okuyor sonra okunan sayıyı çocuk söylüyor.
Görsel-Sözel: Sayılara 10 sn. bakıyor kapatınca söylüyor.
İşitsel-Yazılı: Sayılar sırayla söyleniyor çocuk yazıyla tepki veriyor
Görsel-Yazılı: Sayılara 10 sn. bakıyor sonra kâğıda yazıyor
Saat Çizimi
Saat resmi çizmesi istenir. Sonra sayıları da yerleştirmesi isteniyor.
Görsel algılama; sıraya koyma; motor becerilerde güçlü-zayıf yönleri gösteriyor.
Okuma-Yazma Becerisi İncelemesi
Sınıf düzeyinde bir metin okutuluyor 1 dk. süreyle. Okuduğu doğru kelime sayısı sayılıyor. Yaptığı hatalar not ediliyor. Okuduğunu anlama becerisi ölçülüyor. Yazma becerisi iki yönlü test ediliyor. Sınıf düzeyine uygun parçayı dikteyle yazdırıyoruz; yazım hatalarına bakıyoruz.
1. sınıf ortalama 45 kelime\dakika okuyor.
2. sınıf ortalama 73 kelime\dakika okuyor.
3. sınıf ortalama 91 kelime\dakika okuyor.
4. sınıf ortalama 97 kelime\dakika okuyor.
5. sınıf ortalama 120 kelime\dakika okuyor.
Özgül Öğrenme Güçlüğünün Eğitsel Tedavisi
Algısal motor yaklaşımlar : Bu yaklaşıma göre öğrenmenin temelinde motor beceriler yer alır. Sağlıklı bir çocuk büyürken algısal motor uyumuna da alışır. Özgül Öğrenme Güçlüğü olan çocuklarda; bu uyumu yeterince sağlanamadığı ya da sağlıklı kurulamadığı varsayılmaktadır. Dolayısıyla tedavide; algısal motor eğitime kaba ve ince motor beceri eksikliklerine ve beden imajına ağırlık verilir. Bu yaklaşımdan yola çıkarak geliştirilen Purdue Algısal Motor tedavi yaklaşımında; çizginin üzerinde yürüme; zıplama ve atlama; beden bölgelerini tanıma; bir başka kişinin beden hareketlerini taklit etme ve geometrik şekilleri kopyalama gibi etkinliklerle çalışılmaktadır.
Görsel motor yaklaşımları : Getman’ın görsel motor yaklaşımında çocuğun motor ve algı becerilerini öğrenmede gelişimsel ardışıklıktan söz edilmektedir. Bir gelişimsel dönemdeki başarı bir önceki dönemin başarıyla geçilmesine bağlıdır. Bu sayıtlıya dayalı olarak geliştirilen eğitsel tedavi programında; genel koordinasyon; denge; el-göz koordinasyonu; şekil tanıma ve görsel bellek üzerinde durulmaktadır.
Duyusal bütünleyici yaklaşım : Bu yaklaşımın temel amacı; öğrenme bozukluğunu; duyusal bütünlemeyi güçlendirerek tedavi etmektir. Çocuklarda motor gelişim üzerinde durularak; gelişimsel bir süreçten bahsedilir. Buna bağlı olarak da Özgül Öğrenme Güçlüğü olan çocuklarda bir motor gelişim geriliği olabileceğinden hareket ederek; motor gelişimi hızlandırıcı bir tedavi programı uygulanmaktadır. Bunun için çocuğun tüm duyularını kullanabilmesi ve bunları anlamlı bir bütün haline getirebilmesine yardımcı olunur.
Dil Gelişimine Önem Veren Yaklaşımlar : Dil gelişim ve buna bağlı olarak da okuma yazma becerilerine önem verilmektedir. Örneğin; Orton-gilingham harf ses uyumuna önem veren okuma bozukluğu ile ilgili bir programdır. Ses farkındalığı eğitimi de Özgül Öğrenme Güçlüğü olan çocukların harf ve ses uyumunu sağlamada zorlandıklarını ileri sürmektedir. Tedavi programı oldukça standart; ses v harfe farkındalığı artıran çok yönlü duyusal bir programdır. Sözel farkındalığı arttırmak için; kulaktan; gözden ve ağızdan gelen duyusal bilgileri kullanarak sesleri tanıma; sınıflandırma ve isimlendirme üzerinde çalışılır. Daha sonra ses sembol bağlantısı kurulmasına ilişkin eğitim verilir ve ses farkındalığını artırma çalışması yapılır.
Yukarıda verilen farklı yaklaşımlar; incelendiğinde; her birinin Özgül Öğrenme Güçlüğü'nün farklı bir yönüyle ilgilendiği ve bu doğrultuda bir tedavi programı geliştirildiği görülmektedir. Ancak bu tedavi programlarının verimliliğine ilişkin olarak yapılan karşılaştırılmalı çalışmalarda ebe verimli tedavi programı hakkında fikir birliği oluşmamıştır.
Aşağıda Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ruh Sağlığı Anabilim Dalında Özgül Öğrenme Güçlüğü tanısı alan çocuklarla nasıl bir çalışma yapıldığını özetlenmiştir.
Çalışma programı Özgül Öğrenme Güçlüğü’nün tedavisi; eğitimi ve ele alınışına ilişkin güncel yayınları izleyen ve sürekli kendini yenileyen bir yapıya sahiptir.
Temel ilkeler aşağıda özetlenmiştir
Özgül Öğrenme Güçlüğü Eğitsel Tedavisinin Temel İlkeleri
Erken tanı koyabilmek ve erken girişimde bulunabilmek
Özgül Öğrenme Güçlüğü tanısı almış çocukların yaş; olgunluk ve beceri düzeylerine uygun bir program hazırlamak
Duyusal; motor ve algısal beceri düzeylerini belirlemek
Çocuğa özgü yetiler; güçlü yanları ve yönelimleri belirlemek
Aile; okul ve tedavi ekibi işbirliğini kurmak ve sürdürmek
Çevresel etkenlere gereken önemi vererek düzenlemelerde bulunmak
Bu çerçevede gerçekçi amaçlar ve beklentiler oluşturmak.
Eğitsel tedavide ele alınan boyutlar
Çocuğun kaba motor gelişimine ilişkin çalışmalar
Fiziksel olarak olgunlaşmamış ve zayıf kas koordinasyonu gösteren çocuklar; yatarken yuvarlanabilme; takla atma; bir hedefe doğru emeklemede ve bunları kontrollü bir biçimde yapmada zorlanmaktadır. Çocuklar; koşma; atlama; sıçrama; yürüme ve oturmaya ilişkin güçlükleri; bir hedefe yönelik ;top; ok vb.. şeyleri ileri fırlatmadaki beceriksizlikleri; bir ritme bedeni ile uyum sağlama; bedenini tanıma ve ayırt edebilme; kas gücünü tanıma ve doğru kullanabilme ve kendini korumayı başarabilmeleri yönünde hazırlanan bir program içinde yer almaktadırlar.
Kaba motor bütünlük çalışmaları
Yuvarlanma takla atma fırlatma Dans etme
Emekleme Kas gücünü kullanma ve geliştirme
Oturma Sağlığa ilişkin kavramları öğrenme
Koşma Sıçrama; sek sek
Atlama Kendini tanıma
Yürüme
Duyusal motor bütünlük çalışmaları
İnce ve kaba motor becerileri bütünlük ve denge kullanabilme; kendi bedenine ilişkin farkındalığı geliştirme ve bedenini çevreye uyum içinde hareket ettirme; yanıt verme süresini düzenleme; dokunarak hissetmeye bağlı becerileri geliştirme; yön kavramlarını tanıma ve doğru kullanma; göz; el ve ayak kullanımında aynı yönü güçlendirme; zamanı anlama ve doğru kullanabilme becerilerini geliştiren çalışmalar programda yer almaktadır.
Duyusal motor bütünlük egzersizleri
İnce ve kaba motor dengeyi Dokunarak tanıma
Sağlayabilme ve ritmik hareket etme Yön bilme ve bulma
Bulunduğu çevreye uyan hareket dizisi Aynı yöndeki el;göz ve ayağı kullanabilme
Zamanında ve etkin tepki verme Zamanı bilme ve uygun kullanma
Algısal motor becerilerine yönelik çalışmalar
Bu alandaki çalışmalar tedavi programının geniş bir bölümünü kapsamaktadır.
İşitsel keskinlik; işitsel uyaranları alma ve ayırt etme; sözcükleri doğru anlama ve dinleme becerilerinin kazandırılması;
İşitsel- sözel ilişki; işitsel uyarana doğru sözel tepkide bulunmak
İşitsel bellek çalışmaları; işitsel uyaranları hatırlamanın güçlendirilmesi
İşitsel sıralama; doğru sırada ve detayları anımsama çalışmalarını kapsamaktadır.
Algısal motor becerilerine ilişkin egzersizler
İşitsel doğruluk sağlama Görsel doğruluk sağlama
İşitsel kavrama Görsel koordinasyon ve izleme
İşitsel algı-sözel tepki Görsel- şekil ayrımı
İşitsel bellek Görsel şekil-yer ayrımı
İşitsel sıralama Görsel bellek
Görsel; motor öğrenme hızı Görsel-motor bellek
Görsel-motor bütünlük Görsel ince motor kas koordinasyonu
Görsel keskinliğin sağlanabilmesi için; görme alanı içindeki nesneleri anlamlı ve doğru olarak görebilme ve ayırt edebilmeyi sağlamaya yönelik çalışmalar karşılaştırılarak; tanımaları; tanımlamaları istenir. Böylece görsel ilgini artması ve tanımlama ile içsel deneyimler zenginleştirmeye çalışılmaktadır.
Görsel koordinasyon ve izleme çalışmaları
Nesneleri ve sembolleri koordine göz hareketleri ile izleme olarak tanımlanır. Koordine göz hareketleri; ardışık sembolik öğrenme materyaline odaklanabilme için gereklidir. Çocuklara düzenli olarak; görsel koordinasyon ve oküler kontrol etkinliklerine ilişkin ödevler verilmektedir.
Görsel şekil ayırımı çalışmaları: Çevredeki şekil ve sembolleri görsel olarak ayırt edebilme. Benzerlik v farklılıkları bulabilme sembolik ayrımlaştırma ve yorumlama için öncüldür. Temel eğitim programları; görme alanı içindeki nesnelerin ayrıntılarını ve farklılıklarını işaret etme; gösterme ve belirtmeye dayalı egzersizler yapılmaktadır.
Görsel şekil-zemin ayrımlaştırma çalışmaları; nesneleri ve sembolleri bulundukları zemin ve fondan ayırt edebilme ve tanıyabilmeye yöneliktir. Tanıdık ve anlamlı nesneleri ayırt edebilme; görsel yoğunlaşma; dikkat ve stabilite gerektirir. Çocuklara; görsel tarama; çevre ve sınırları ayrımlaştırma; belirgin ayrıntıları saptama; gösterme; eşleşme; tanımlama etkinlikleri yaptırılmaktadır.
Görsel bellek çalışmaları; geçmiş görsel algı ve deneyimleri doğru olarak anımsamayı sağlar. Çocuklarla saklananı bulma; akılda t