Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Boyu Etkileyen Faktörler ve Beslenme

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 21:55    Güncellendi: 18.02.2025 21:55
BOY VE BUNU ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Boyu etkileyen birçok faktör vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:
1. Anne ve babanın boyu:
Genetik etkenler büyüme ve gelişme potansiyelinin önemli belirleyicileridir. Bu nedenle anne ve babanın boyu çocuğun boyunu etkiler.
2.Sosyal ve Ekonomik Faktörler:
Kısa boylu olmanın en önemli nedeni yetersiz beslenme; iyi sağlık koşullarında olmamadır. Aynı ırktan olup aynı bölgede yaşayanlardaki boy farklılığı beslenmeden çok etkilenir.
3.Beslenme:
Beslenme yetersizliği boy kısalığının en önemli etkenidir.
4.Psikolojik Faktörler:
Psikolojik stres ve psikiyatrik hastalıklar boyun kısa olmasına neden olabilir.
5. Kronik Hastalıklar: boyun kısa olmasına neden olur.

HORMON HASTALIKLARI BOY KISALIĞI YAPAR MI?

Boy kısalığı yapan hormon bozukları şunlardır:

Tiroid Hormon Azlığı:
Doğuştan olan tiroid yetmezliği yaklaşık 4000 canlı doğumda 1 görülen bir bozukluktur. Zamanında fark edilip tedavi edilmeyen olgularda büyüme ve gelişme ciddi ölçüde geri kalır.
Paratiroid Hormon Bozukluğu (Psödohipoparatiroidizm)
Bu hastalıkta büyüme geriliği; el parmaklarda küçüklük; yuvarlak bir yüz; kalsiyum düşüklüğü; fosfat artışı vardır. Çocuklarda boy kısalığı; obezite; kısa el kemikleri; derialtı kireçlenme; yuvarlak yüz ve zeka geriliği vardır.
D Vitamini Eksikliği- Raşitizm
Geçmişte D vitamini eksikliği boy kısalığının başta gelen nedeniydi ve sıklıkla beslenme bozukluğu; bağırsak emilim bozukluğu; karaciğer hastalığı veya kronik böbrek yetmezliği ile birlikte bulunurdu. Güneş ışığından yeterince yararlanmayan ve besinlerine D vitamini ilavesi yapılmayan çocuklarda D vitamini eksikliği görülür. Bu tür raşitik olgularda alın kısmında sişkinlik ve bacaklarda eğrilme vardır.

Büyüme Hormonu Eksikliği
Hipofiz yetmezliği nedeniyle veya sadece büyüme hormonunda eksiklik nedeniyle oluşur.

Beslenme Bozukluğu
Yetersiz beslenme; yetersiz enerji alımı veya protein alımı büyüme geriliğine yol açar.
Hem ani hem de devamlı beslenme bozukluğu büyüme hormonu ve IGF-1 hormonunun etkisini azaltır. Aslında büyüme hormonu bu durumlarda kanda yüksek olsa da etkin değildir.
Büyüme geriliğinin eşlik ettiği birçok hastalıkta protein-kalori alımı bozukluğu vardır. Böbrek yetmezliği; barsak hastalığı; kalp hastalıkları; kalp yetmezliğinde; sinir ve beyin hastalıklarında ve diğer bazı hastalıklarda iştah kaybı vardır. Bu hastalıkların bazılarında diyette çinko; demir ve vitaminler gibi; normal büyüme ve gelişme için temel olan maddeler de eksiktir. Yetersiz beslenme; diyet uygulaması veya bazı gıdalara orantısız bir şekilde düşkünlük sonucu da olabilir.
Ergenlik döneminde özellikle kız çocukları kilo almamak amacıyla gereksiz bir kalori kısıtlamasına gidebilirler. Anoreksia nervoza ve bulimia gibi hastalıklar istemli kilo kaybının en kötü sonuçlarıdır ve sonuçta büyüme ve gelişme geriliğine neden olabilir. Bu dönemde beslenme bozukluğu ergenlik veya adet başlamasının gecikmesine neden olabilir.

Büyüme Hormonu (GH) eksikliğinin tanısı için büyüme hormonu ve IGF-1 düzeyleri ölçülür. Ancak sadece ölçüm yetmez. Bu kişilerde açlık; uyku; egzersiz sonrası büyüme hormonu ölçülebildiği gibi levodopa; klonidin; glukagon; propranolol; arginin ve insülinle yapılan uyarı testleri kullanılır. Bir çocukta GH yetersizliği teşhisi konulması için en az 2 testte anormallik olmalıdır.
Boy kısalığı olan bir kişide yukarıda belirtilen kan hastalıkları; karaciğer; böbrek ve kalp hastalığı olup olmadığını anlayacak tetkikler yapılmalıdır. Bu arada kanda kalsiyum; mağnezyum; parathormon; tiroid hormonları da mıutlaka ölçülmelidir.
Boy kısalığı olan kişilerde kemik yaşı tayini için el-bilek filmi çekilir. Kemik yaşı 20 ve üzeri ise kemiklerin uzamasını sağlayan epifizler kapandığı için o kişi artık uzamaz.

KAYNAKLAR:
1. http://www.hormonlar.org
2. http://www.endokrin.org
3. http://www.guatrcenter.com