Erkeklerde sperm azlığının bir çok nedeni vardır. Bunlardan başlıcaları testis hastalıkları; kromozom hastalıkları; varikosel; hormon hastalıkları; orşit denen testis itihabı (özellikle kabakulak geçirenler) sayılabilir. Hormonlardan prolaktin yüksekliği; hipotiroidi (tiroid hormon azlığı); testosteron hormon düşüklüğü gibi hastalıklar buna neden olabilir.
Öncelikle yapılacak olan skrotal ultrason yapılması ve bazı hormonlara bakılmasıdır. Bu amaçla bir ENDOKRİN UZMANINA başvurmak gerekir.
Sperm Sayısı:
Normal döl miktarı 2-6 ml arasında değişir. Normalde spermlerin % 60 dan fazlası hareketlidir. Sperm sayısı mililitrede 20 milyondan fazla olmalıdır
Sperm azlığı Yapan Testis Hastalıkları:
Klinefelter sendromu denen genetik hastalık (47 XXY)
Her iki testis yokluğu
Travmaya bağlı testis hasarı
Kriptorşidizm (testisin yukarda olması)
Sertoli cell only sendromu
Orşite bağlı testis hasarı (kabakulak sonrası gibi)
Radyoterapi veya kemoterapi
HORMON BOZUKLUKLARI:
FSH ve LH hormon azlığı; testosteron düşüklüğü; prolaktin yüksekliği; hemokromatozis hastalığı (kanda demir yüksekliği)
SPERM SAYI AZLIĞINDA VE HAREKETİNİN ARTIRILMASINDA FAYDALI OLABİLECEK VİTAMİN DESTEKLERİ
1. KOENZİM Q10
Koenzim Q10 yağda eridiğinden tüm hücre zarlarında ve yağları taşıyan proteinlerin yapısında bulunur. Hücre içinde enerjinin oluşturulmasında koenzim Q’ ya ihtiyaç vardır. Koenzim Q 10’nun antioksidan özelliği vardır. Koenzim Q 10 ‘nun vücudumuzda yapılabilmesi için B6 vitamine ihtiyaç vardır. Koenzim Q10 vücudumuzda yapıldığı gibi bazı gıdalarla da alınır. Kırmızı et; tavuk eti; balık; soya fasülyesi; soya yağı; ceviz; badem; sebze ve meyvelerde Koenzim Q 10 vardır. Yapılan klinik çalışmalarda koenzim Q10’un damarların içini saran endotel isimli zarın iyi görev yapmasını sağladığı gösterilmiştir. Endotel iyi görev yapmazsa damar sertliği oluşmaktadır. İlave olarak alınan koenzim Q10 ilaçlarının dokularda koenzim Q10’nu artırdığı şüpheli olsa da kan düzeylerinde artış olmaktadır. Kolesterol düşürücü ilaç alanlarda kalp ve iskelet kasında konzim Q10 düzeyinde azalma olduğu saptanmıştır. Koenzim Q10’un faydalı olduğu durumlar şunlardır:
Hipertansiyonlu hastalarda tansiyon ilaçlarıyla birlikte 120 mg/gün dozunda alındığında faydalı olduğu gösterildi; ancak uzun sürede nasıl etki yaptığı bilinmiyor.
Kardiyomyopati denilen kalp hastalığında faydalıdır
Mitokondrial diabet denen bir tür şeker hastalığında faydalı olduğu saptanmıştır..
Anti-aging (yaşlanmayı geciktirici) olarak etkisi bulunamadı.
Parkinson hastalarında 1200mg/gün dozunda faydalı olduğu klinik çalışmalarla gösterilmiştir.
Sperm sayısını ve hareketini artırdığı gösterilmiştir
Damar sertliğini önlediği tam ortaya konamamıştır.
Kalp yetmezliğinde faydalı olduğu iddia edildiyse de ileri klinik çalışmalara gerek vardır.
Atletik performansı artırmadığı saptanmıştır.
Coumadin kullananlarda ve kolesterol düşüren ilaçlarla (Zocor; pravokol; Lipitor gibi) etkileşimi olabilir. Bu ilaçları alanlar koenzim Q 10 alırken dikkatli almalıdırlar
2. L-Karnitin
Karnitin vücuttaki bütün hücrelerde bulunur ve hücrede enerji üretiminde önemli rol oynar. Karnitin hücrede uzun zincirli yağ asitlerini mitokondriye taşır ve orada okside olarak enerji yaparlar. Karnitin burada oluşan toksik yani zararlı maddeleri uzaklaştırır. Karnitin iskelet kası ve kalp kasında daha fazla bulunur. Vücut yeteri kadar karnitini yapar. Sağlıklı çocuk ve erişkinlerin gıdalardan veya besin desteği olarak karnitin almasına ihtiyacı yoktur. Vücutta karaciğer ve böbrek yeteri kadar karnitin üretir.
Karnitin et; balık; tavuk ve sütte bol miktarda bulunur.
Karnitinin aktif olan şekli l-karnitindir. Erişkin bir kişi et ve karışık besinler yerse günlük 60-180 mg karnitin alır. Karnitin ince barsaktan emilir ve dolaşıma katılır. Karnitin fazlası böbrekte depolanır ve fazlası idrarla atılır.
Karnitin yetmezliği genetik bir hastalıktır ve kardiyomiyopati denen kalp kası hastalığı; iskelet kas güçsüzlüğü ve kan şekeri düşüklüğü yapar. Kronik böbrek yetmezliğinde ve bazı antibiyotik kulanırken oluşur.
Karnitin kullanımı egzersiz performansını artırmaz. Bu nedenle spor salonlarında veya atletlerin bu amaçla kullanmasınına faydası yoktur.
Yaşla birlikte dokularda karnitin azalmaktadır. Karnitin zihin fonkisyonlarda iyileşme yaptıüı ve Alzheimer hastalığında faydalı olduğu görülmüştür.
Karnitin kalp yetmezliğinde bazı çalışmalarda faydalı bulunmuştur. Kemoterapi gören hastalarda halsizliğe faydalı olduğu gösterildi. L-karnitin tip 2 diyabette sinir ağrılarında faydalı bulunmuştur.
Böbrek hastaları ve özellikle dialize girenlerde karnitin yetmezliği sıktır. Bu kişilerde anemiye faydası olduğu; kas güçsüzlüğüne faydalı olduğu gösterildi.
Karnitin alınmasının sperm sayısı ve kalitesine faydalı olduğu gösterilmiştir.
3. ÇİNKO
Çinko; vücudumuzdaki birçok enzimin ve insülin hormonunun yapısında bulunan önemli bir mineraldir. Çinko vücudumuzda çoğunlukla iskelet kemikleri ve kaslarda bulunur. Bağırsaklardan emilmesi için pankreasın salgıladığı enzimlere ihtiyaç vardır. Çinko vücutta birçok enzimin yapısında bulunur ve ayrıca hücre membranı dediğimiz hücreyi çevreleyen zarda bulunarak hücreyi oksitleyici radikallerden korur. Çinko ayrıca RNA ve DNA’yı sabit hale getirir ve DNA’nın iyi çalışmasını sağlar.
Prostat bezinin ve üreme organlarının iyi çalışması için yeteri kadar çinko alınması gerekir.
Çinko; bağışıklık sistemi dediğimiz vücut direncinin güçlenmesinde; yara iyileşmesinde; tat ve koku duyusunun oluşmasında; büyüme; gelişme ve gebelik döneminde faydalı etkileri olan bir mineraldir.
Çinkonun iştah üzerine olan etkileri de vardır ve bu konuda araştırmalar henüz sonuçlanmamıştır.
Sperm hareketinin artmasında çinkonun rolü vardır.
Çinko kuvvetli bir antioksidandır. Vücudumuzda bakır-çinko süperoksit dismutaz (CuZnSOD) isimli antioksidan bir enzimin yapısına girerek bağışıklık sistemini kuvvetlendirir.
Günlük çinko ihtiyaç 11 mg kadardır.
Çinko Hangi Gıdalarda Vardır?
Arpa; peynir; sığır eti; kepekli ekmek; tavuk; yumurta sarısı; süt ve süt ürünleri; balık; patates; ceviz; badem; tam tahıl; kuru fasulye; lahana; ayçekirdeği; karaciğer; kuzu eti ve tahıllarda çinko vardır. Kırmızı et ve tavuk eti gibi hayvansal gıdalarda bulunan çinko daha kolay emilir.
Diyete ilave olarak çinko ve demir alınacaksa; ikisinin farklı zamanlarda alınması gerekir.
Çinko Eksikliği:
Çinko eksikliğinde şu belirtiler oluşur:
·Büyümede gecikme
·Kıllarda dökülme ve saç dökülmesi (alopesi); saç renginde değişiklik
·İshal
·Ergenliğe girememe;
·Seksüel gelişim bozukluğu (hipogonadizm)
·Penis sertleşmesinde zorluk (empotans)
·Sperm sayısında azalma (oligospermi)
·Göz ve deri yaraları
·İştah kaybı
·Kilo kaybı
·Yaraların iyileşmesinde gecikme
·Ağız tadında bozukluk
·Bağışıklık sisteminde zayıflık ve kolay hastalanma
·Gece körlüğü
·Cilt hastalıkları
Çinko Eksikliği Nasıl Anlaşılır?
Çinko eksikliği için kanda çinko seviyesini ölçmek gerekir. Kanda 60 mikrogram/dl’den az ise çinko yetmezliği vardır. Yalnız kandaki çinko seviyesi dokulardaki çinko hakkında yeterli bilgi vermez. Dokularda çinko eksikliği olup olmadığını anlamak için eritrosit alkalen fosfataz veya serum süperoksit dismutaz aktivitesini ölçmek gerekir. Kanda alkalen fosfataz düzeyinin çok düşük olması da çinko yetmezliğini düşündürebilir.
Çinko Fazla Alımının Zararı?
Fazla alınan çinko kişilerde bulantı; kusma; ishal ve karın ağrısı yapar. Genellkle çinko bulaşmış içecekler ve gıdalarla bu çinko zehirlenmesi ortaya çıkar. Uzun süre çinko alanlarda bakır yetmezliği ortaya çıkabilir.
ÇİNKO ALMADAN ÖNCE MUTLAKA KANDA ÇİNKO DÜZEYİNE BAKILMALIDIR. EN İYİSİ BİR ENDOKRİN UZMANINA BAŞVURMAKTIR.