Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Tokluk: Neden; Nasıl; Nekadar…

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 21:55    Güncellendi: 18.02.2025 21:55
Canlılar yaşamlarını sürdürebilmeleri için gerekli enerjiyi dışardan aldıkları besinlerden karşılarlar. Enerji gereksinimi oluştuğunda açlık hissi; yemek yeme isteği ortaya çıkar. Buna iştah denir. Gereksinime göre artar ya da azalır. İştahın normalin altında ya da üzerinde olması yaşam kalitesini ve yaşamı tehdit eden durumlara neden olabilir. İştahın canlının yaşamını sürdürmesinde gerekli olduğu ve dengede tutulmasının önemli olduğu açıktır.
Yapılan çalışmalar iştahın kontrolünü; beyinin hipotalamus bölgesi ile mide; bağırsak; pankreas ve yağ dokusu gibi organların arasında bir kontrol mekanizması olduğunu göstermektedir. Hipotalamusun yan bölgesi açlık; alt orta bölgesinin ise toklukla ilgili olduğu sonucuna varılmıştır.
Günümüzde birçok kişi popüler diyet furyasına katılıp her gün yeni bir yöntemle zayıflamaya çalışmaktadır. Birçoğu bu konuda başarısız olarak kendini suçlamaktadır. Ancak bir umut var. Son on yılda sindirim sisteminde rol alan kimyasallarla ilgili bildiklerimizde önemli bir artış oldu ve iyi haber şu ki bilim adamları iştahımızın nasıl çalışmaya başladığını öğrenmeye başladılar. En son bilimsel araştırmaların kalorilere yüklenmeden tokluk hissi sağlamanıza yardım edebileceğini öğrenmek hoşunuza gidecektir. Yeme arzunuzu sizde kontrol altına alabilirsiniz.
Çeşitli kaynaklardaki pek çok diyet planı daha az yemenizi söyler; ancak bu sizi aç ve güçsüz bırakır. Buna ek olarak bu durumda diyetin dışına çıkmanız kaçınılmazdır.

İştah kontrolü kilo vermenin anahtarı olabilir. Açsanız; şiddetli mide kazıntılarınız sizi er ya da geç pes ettirecektir. Tokluk hissederseniz; daha az yer ve kilo verirsiniz. Açlık hissetmeden diyet yapmak kilosuna dikkat eden herkesin hayalidir. Diyette yeni slogan “doymak”tır. Bir yemeğin ardından ne kadar tok hissederseniz bir sonraki öğünde o kadar az yersiniz.

1995’te Avustralya’da Sydney Üniversitesinden Dr. Susana Holt doyma hissi ile ilgili yaptığı çalışmada çarpıcı sonuçlara ulaştı. Beyaz ekmek; tatlı ve hamur işleri gibi yiyecekler tüketen kişilerin daha çabuk acıktığı gözlemlendi. En uzun tokluk hissi veren besinlerin ise; soğuk patates(haşlanmış) ; genel olarak sebze ve meyveler olduğu belirlenmiştir.
buradan da anlaşılacağı gibi lif oranı yüksek besinler tok kalmamızı sağladığı gibi toplamda daha dengeli kalori almamıza yardımcı olacaktır. Lif; tahıl; bakliyat; meyve; çiğ ve az pişmiş sebzeler gibi bitkisel gıdalarda bulunur. Özellikle ekmek seçiminde lif ve besleyici değeri yüksek tam tahıllı buğday ekmeklerini tercih etmek tokluk hissi için faydalı olacaktır. Midemiz boş olduğunda bol miktarda ghrelin hormonu üretir; buda hipotalamus’un yeme isteği düğmesine basmasına neden olur. Yemek yedikten sonra mide duvarımız gerilir ve ghrelin üretimi durur. Ghrelin olmadığında hipotalamus açım düğmesini kapatır. Düşük kalorili çorbalar ise karnınızı doyurmanın başka bir harika yoludur. Özellikle sebzeli ve kurubaklagil içeren çorbalar besleyici olmalarının yanı sıra tokluk hisside yaratabilir. Ancak bu durum yalnızca aşırı şişmanlar için yararlı olacaktır. Zayıf bireylerde yemekten önce çorba içmek mideyi doldurarak ana yemeğin tüketilmesini engelleyebilir.
Açlığı geciktirmenin bir başka anahtarı da proteindir. Proteinden zengin gıdalar genelde yağlı ve karbonhidrat oranı yüksek gıdalara göre daha doyurucudur. Protein yüklü gıdalar arasında; yağsız et; balık; süt; peynir; yumurta; kurubaklagiller ve kabuklu yemişler bulunur. Bu besinleri tüketerek hem diyetimizde daha dengeli bir örüntü oluşturup hem de kilo alımızı kontrol altında tutmuş olacağız.
İnsanların iştahlarını azaltmak için kullandığı bir başka stratejide yavaş yemektir. Ana fikir; iştah sinyallerinin beyne ulaşmasının zaman almasıdır; o halde yavaş yemek doyma sinyallerine daha çok kulak vermemiz anlamına gelmektedir.

Sonuç olarak; pek çok beslenme uzmanı artık farklı gıdaların enerji yoğunluğuna; mililitresinde ne kadar kalori içerdiğine odaklanıyor. Bazı yiyecekler (özelliklede yağlı yiyecekler) enerjisi yoğun yiyeceklerdir; küçük bir hacimde çok fazla kalori içerirler. Bir tatlı kaşığı zeytinyağıyla 1 tabak sebzede aşağı yukarı aynı miktarda kalori içerir. Ancak bir tabak dolusu sebze sizi daha çok doyuracaktır. Enerji yoğunluğu yüksek gıdalar yerseniz çok kalori alırsınız. Enerji yoğunluğu düşük gıdalar tükettiğinizde ise daha fazla yiyerek daha tok hissedebilirsiniz. Yukarıda bahsettiğimiz hususlar bir beslenme uzmanı önderliğinde desteklenecek konulardır. Unutmayın her diyet kişiye özeldir. Herkes için uygulanabilirliği mümkün değildir.