Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Tansiyon; Trigliserid; Diyabet ve Obezite Eşittir Metabolik Sendrom

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 21:55    Güncellendi: 18.02.2025 21:55
METABOLİK SENDROM


Kalp ve damar hastalıklarına neden olan Hipertansiyon; Şişmanlık; Şeker Hastalığı ve Kan yağlarında yükseklik gibi hastalıkların aynı kişide birarada görülmesine metabolik sendrom veya metabolik travma denir. Bu duruma ‘insülinrezistans sendromu’ veya ‘sendrom X’ adı da verilir.
Metabolik sendrom’un başlıca özelliği veya başlatıcı özelliği vücutta yağ miktarının artmasıdır. Yağ miktarı artınca kanda insülin düzeyi artmakta ve sonunda insülin yüksekliğine bağlı olarak şeker hastalığı; kan yağlarında yükselme; tansiyon yükselmesi ve şişmanlık aynı kişide ortaya çıkmaktadır. Tedavi edilmezse öldürücü olan bu hastalıkların hepsine birden mahşerin dört atlısı veya ölümcül orkestra adı verilmektedir.
Metabolik sendromlu hastalarda karaciğer yağlanması; kanda ürik asit yüksekliği; kadınlarda polikistik over sendromu ve erkeklerde prostat büyümesi de sık görülmektedir.

Bir kişide metabolik sendrom var diyebilmek için; o kişide aşağıda sıralanan bozuklukların bir arada bulunması gerekir:

·Erkek tipi şişmanlık (yağların karında birikmesi): Erkeklerde bel çevresinin 102 cm’den fazla olması; kadınlarda 88 cm’den fazla olması
·Kanda trigliserit denen yağın 150 mg/dl den fazla olması
·HDL kolesterol denen iyi kolesterolün erkeklerde kanda 40 mg/dl; kadınlarda ise 50 mg/dl’den az olması
·Tansiyon yüksekliği (Hipertansiyon) bulunması: Büyük tansiyonun 13; küçük tansiyonun 8.5’ dan fazla olması
·Açlık kan şekerinin 110 mg/dl’ den fazla olması

Son zamanlarda metabolik sendromlu hasta sayısında giderek büyük bir artış görülmektedir. ABD’de metabolik sendromlu hasta sayısı; orta yaşlardaki kişilerde %20-30’u hatta son zamanlarda %40’ı bulmuştur. Ülkemizde de bu sıklıkta olduğu tahmin edilmektedir.
Metabolik sendrom yaşam süresini kısaltan çok önemli bir sağlık sorunudur.
Metabolik sendrom’da karın bölgesindeki yağları cilt altı bölgesine kaydırmak için bazı ilaçlar (Roziglitazon veya pioglitazon gibi) kullanılmaya başlanmış ve iyi sonuçlar alınmıştır.
Polikistik over sendromu denen ve kadınlarda yumurtalarda kist; kilo alma; adet bozukluğu ve tüylenme ile kendini gösteren hastalık metabolik sendrom yönünden büyük bir risk teşkil eder. Şişman ve yumurtalığında bu tür kistleri olan kadınlar mutlaka metabolik sendrom yönünden taranmalıdırlar. Bu kadınlara şeker yükleme testi yapılmalı ve kan yağlarına bakılmalıdır. Polikistik over sendromu olan kadınlarda şeker hastalığı 3-7 kat daha fazla görülür ve kalp ve damar hastalığı riski de aynı şekilde yüksektir. Bu nedenle mutlaka kilo vermeli ve egzersiz yapmalıdırlar.
Sabah yorgunluğunuz varsa; gece uykudan kalkıp tatlı bir şeyler yemek istiyorsanız veya öğle yemeği sonrası yorgunluk ve halsizlik oluyorsa insülin direnci olabilir. İnsülin direnci kalıtımsal olabildiği gibi öğün atlamak; hareketsizlik; şekerli ve unlu gıdaları fazla yemek ve şişmanlık nedeniyle de oluşur.
Metabolik sendrom’dan korunmak ve kandaki insülin düzeyini azaltmak için karbonhidratlı gıdaları yani beyaz ekmek; tatlılar; kek ve patates gibi şeker oranı yüksek gıdalar az yenmeli; tuz azaltılmalı; beyaz et; sebze ve meyve tüketimi artırılmalıdır. Ayrıca kilo vermek ve egzersiz yapmak da bizi bu hastalıktan korur.

METABOLİK SENDROM VARSA GLİSEMİK İNDEKS DİYETİ YAPINIZ


Glisemik indeks kavramı ilk defa Kanadalı Profesör Dr. David Jenkins tarafından 1980’li yıllarda ortaya konmuştur. Bir gıdanın veya karbonhidratın glisemik indeksi onun kan şekerini yükseltme özelliğidir. Glisemik indeks 0 ile 100 arasında değişir. Glukozun değeri 100 kabul edilerek diğer karbonhidratların kan şekerini yükseltme gücü veya etkisi sıralanır. Glisemik indeksi yüksek gıdalar kan şekerini çok hızlı yükseltir ve bu nedenle kilo yapar. Eğer glisemik indeks düşükse; o gıda; kan şekerini yavaş ve daha az yükseltir. Bu tür gıdalar ise zayıflamak için çok faydalıdır. Protein ve yağlar için glisemik indeks söz konusu değildir.
Kan şekerini çok yükselten karbonhidratlara yüksek glisemik indeksli; az yükseltenlere düşük glisemik indeksli karbonhidratlar denir. Yüksek glisemik indeksli karbonhidratlar kan şekerini çok arttırdığı gibi insülin hormonunu da çok yükseltirler.
Karbonhidratlarla birlikte yenen protein ve yağ da o karbonhidratın kan şekerini yükseltmesine katkıda bulunabilir.
Zayıflamak isteyen kişilerin glisemik indeksi düşük gıdalarla beslenmesi gerekir. Glisemik indeksi (şeker yükü) yüksek olan gıdalar yani rafine edilmiş şekerler; nişastalı yiyecekler; baklava; börek; reçel ve patatesin çok az yenmesi gerekir. Kişilerin her gıdanın glisemik indeksini ayrı ayrı bilmesi çok zor ise de; zayıflamak isteyen bir kişinin bazı gıdaların bu özelliğini bilmesi gerekir. Her türden şeker; bal; reçel; muhallebi ve keşkül gibi sütlü tatlılar; baklava ve kadayıf gibi irmikli ve unlu tatlılar; meşrubatlar; çikolata; bazı meyve suları; meyve kompostoları; bira; tatlı kekler; kurabiyeler; bisküviler ve tatlı pudingler fazla miktarda basit karbonhidrat (şeker) içerirler ve glisemik indeksleri (şeker yükü) yüksektir. Bu tür şekerlerden uzak durulmalı; beyaz ekmek; beyaz pirinç ve patates gibi şeker yükü fazla olan gıdalar az tüketilmelidir. Tüketilmesi önerilen düşük şeker yüklü gıdalar ise; yulaf; kuru baklagiller; kepek ekmeği ve tam buğday ekmeğidir.

Glisemik İndeks Nasıl Hesaplanır?
Glisemik indeksi; hesaplamak için 8-10 sağlıklı kişiye bir gece açlık sonrası sabahleyin bir karbonhidratı 10-15 dakikada yemeleri istenir ve bunu yemeden önce ve yedikten sonra 15 dakikada bir parmaktan kan şekerine iki saat süreyle bakılır. Aynı kişilere başka bir gün saf glukoz içirilir ve benzer ölçümler yapılır. Bunlar bir grafikte değerlendirilir ve o gıdanın glisemik indeksi hesaplanır. Bu değerlendirmeye göre glukozun (kan şekeri) Gİ’i 100 olup diğer karbonhidratlar buna göre sıralanır. Daha önceleri beyaz ekmeğin Gİ’i 100 olarak kabul edilerek Gİ değerlendirilmesi yapılmaktaydı. Ekmekler farklı olduğundan bundan vazgeçilmiş ve glukoz 100 kabul edilerek Gİ değerlendirilmeleri yapılmaya başlanmıştır. Gıdanın pişirilmesi; işlenişi; kabuklu oluşu veya olmayışı GI değerini etkiler.
Düşük; Orta ve Yüksek Gİ
Bir gıdanın Gİ’i 55’den az ise düşük; 56-69 arasında ise orta; >70 ise yüksek Gİ’li gıda denir.
Yüksek GI’li gıdalar beyaz ekmek; pirinç; tatlı kekler ve pastalardır. Bir gıdaya un ve şeker girdikçe GI’i yükselir. Karpuz ise en yüksek GI’li meyvedir ve değeri 72’dir. Orta GI’li gıdalar ise tam tahıllar; bazı kekler; bazı tropikal meyveler (papaya ve ananas) dir. Düşük GI’li gıdalar ise sebzeler; meyvelerin çoğu ve tam tahıllardır. Kuru yemişler (badem; ceviz fındık) düşük GI’lidir. Süt ürünlerinin GI’i de düşüktür.
Avustralya’da gıdaların üzerine glisemik indeks değerleri yapıştırılmaktadır.

Ne Kadar Karbonhidrat Yemeli?

Gİ bize o karbonhidratın kan şekerini yükseltme özelliğini verir. Ancak bir günde yenecek karbonhidrat miktarı da önemlidir. Eğer kilo vermek istiyorsak yediğimiz gıdaların ortalama Gİ düzeyi de ortalama 50-55 arasında olmalıdır. Aşağıda verilen listedeki gıdalardan Glisemik indeksi 50 ve altındakileri yemeye çalışınız.

KAYNAKLAR:
1. http://www.diyetdr.com
2. http://www.zayiflamadr.com
3. http://www.drdiyabet.com
4. http://www.gidiyet.com